bugün

Ne hasta bekler sabahı
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı
Seni beklediğim kadar.

necip fazıl kısakürek'in can yakan dizeleri.
sanki sana hapsoldum, başka adım atmadım,

gözlerimi unuttum sende, kimselere bakmadım

ve seni yaşıyorum

ve seni seviyorum

bilmem hangi dünyadan geldim; nereye gidiyorum.
gitmek mi delisin,
beklememdir burada deniz.
gitmek gibi geleceğim
denizin delisine
delinin denizi gibi
o ne kadar giderse.

konuşmak susmanın kokusudur.
ya sus-git, ya konuş-gel, ortalarda kalma.
yalan korkaklığın tortusudur.
dürüst kaba ol, eğreti saygılı olma.

özdemir asaf
...
kıblem sensin yüzüm sana dönerim
mihrabımdır kaşlarının arası
Artık daha az seviyorum seni
Unutur gibi, ölür gibi daha az
Yeniden ödetiyorum kendime
Onca aşkın öğretemediğini
Kolay değildi
Yalnızca sevgilimi değil, evladımı da kaybettim ben
Kaç acı birden imtihan etti beni
Bir tek gece vardır insanın hayatında
Ömür boyu sürer nöbeti
Bu da öyleydi
iyi ol
Sağ ol
Uzak ol
Ama bir daha görme beni

MURATHAN MUNGAN
...

Şekerliğinin içinde zehir olsa dokunmaz bize.
Sen zehri şeker, şekeri zehir ediyorsun. Etme!

Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı.
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun. Etme!

mevlana celaleddin rumi
Haddeden geçmiş nezaket yal ü bal olmuş sana,
Mey süzülmüş şişeden ruhsar-ı al olmuş sana.

Nedim
"gözlerin, gözlerime değince
felaketim olurdu, ağlardım.
beni sevmiyordun, bilirdim.
bir sevdiğin vardı, duyardım;
çöp gibi bir oğlan, ipince
hayırsızın biriydi fikrimce"

bir platonik aşk böyle açık, böyle acı anlatılamazdı üstad olmasa...

ve bir de aşkın ta kendisini anlatanı var:

"geçti, istemem gelmeni,
yokluğunda buldum seni,
bırak vehmimde gölgeni,
gelme artık, neye yarar..."

maddeye olan aşkın, uhreviyata döndüğü yer de tam olarak burası...
Sen gittiğinden beri ağlamadım
Çünkü
o gözyaşları yüreğimde durduğu sürece
senin adın aşk bende
Gittiğinden beri yastığına yorganına sarılıp uyuyamıyorum
bir kağıda sensizlik yazdım çok hoşuma gidiyor
Çünkü
sensizliğin kelimesi bile senle başlıyor .*
Bilerek mi yanına almadın giderken
başının yastıkta bıraktığı
çukuru
Güveniyordum
oysa ben sevgimize
vapur iskelesi
ya da tren istasyonundaki
saatin doğruluğu kadar
Beni senin gibi
bir de annem terketmişti
ki göbeğimde durur
onun yokluğundan
bana kalan
çukur.
Peugeot 2o6 arkasında "ananda sollardı" adlı yapıstırma.

Ferrari enzo kaputunun önündeki "allah korusun" adlı yapıstırma.
Söyle verdim canımı ona gitti, tellal,

Verdim canımı ona, gitti.
''her akşam güneşin battığı yerden,
gözlerin doğuyor gecelerime...''
Sana gitme demeyeceğim
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar,
Yanımda kal.

Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim.
incinirsin.

Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia...
gözlerim istanbul'dur benim
istanbul’un gözleriyim ben
hırçın ruhumun ötesinde ağlıyor i̇stanbul
bir vapur kalkıyor eminönü’nden
balık ekmek kokuyor tekneler
uçsuz bucaksız gökyüzü,martılar
ve huzur veren mavi
çocuksu bir mutluluk,büyümüşlüğün telaşıyla
içilen sıcak bir çay
üsküdar iskelesinde
nazlı bir gelin edasıyla
karşımda duruyor kızkulesi
arkamda hasret rüzgarları esen haydarpaşa

toprağın buram buram tarih kokuyor
dikilitaş’tan ayasofya’ya
gözlerimi yumdum
süleymaniye’de yem atıyorum kuşlara
gözlerimi açtım
eyüp sultan’da ellerim duada
ortaköy’de alıyorum her zaman en derin nefesimi
içime çekiyorum tüm aşklarımı

istanbul benim gözlerim
bazen isyankar beyoğlu bazense masum maçka
aksaray’dan bir dolmuş yol alıyor bilinmeyen aşklara
laleli’de yitirilen duygularla
eline ver diyorum yalnızlığıma
elini ver diyorum köprü altındaki çocuklara

çamlıca’daki özgürlüğümle
sokakların ışıl ışıl aydınlanıyor
varoşlarında ısınıyorum
tarlabaşı’nda küskünlüğüm bırak bende saklı kalsın
geceleri gezen bozacılarını özlüyorum
senden ayrı düşmek ne acı
bir ananın yavrusunu özlemesi gibi
kokunu özlüyorum
umut
ekmek
yürek
azim
ruhum

sema akdoğan
--spoiler--
inandığın gibi yaşamazsan,
yaşadığın gibi inanırsın..
--spoiler--
söylesem tesiri yok..
sussam gönül razı değil..
Bir hilal uğruna Ya Rab, ne güneşler batıyor..
cemal süreya dizeleridir.

(bkz: sevda sözleri)
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
ilişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak.
c.y
fikrin ne fahişesi oldum ne zamparası
bilemem bir vicdanın kaçtır hava parası (nfk).
şap şaptır olurmu şeker cinsini siktiğim cinsine çeker.
SENi BULMAKTAN ÖNCE ARAMAK iSTERiM
SENi SEvMEKTeN ÖNCE ANLAMAK iSTERiM,
SENi Bir YAŞAM BOYU BiTiRMEK DEĞiL DE
SANA HEP HEP YENiDEN BAŞLAMAK iSTERiM...
ellerim ellerim
nasır tuttu ellerim
bi daha öyle poz ver
vallah seni ellerim.
sen güneşin altında yeşil gözlerinle
çırılçıplak yatacaksın
ben üstüne eğilip senin
ben kainatın en müthiş hadisesini
seyreder gibi seyredeceğim seni
sen kollarını boynuma atacaksın
boynumda kıvıl kıvıl ağırlığın
ben ölümsüzlüğü tadacağım
kıpkırmızı ağzından.
(bkz: sen güneşin altında yeşil gözlerinle)