TPD Soma Bilgilendirme Metni
Paylaş
Somada meydana gelen maden faciasında hayatını kaybeden maden emekçilerine rahmet, başta aile ve yakınları olmak üzere tüm halkımıza sabır, güç ve metanet diliyor, yaralıların bir an önce fiziksel ve ruhsal sağlıklarına kavuşmasını umut ediyoruz.
Değerli medya mensupları,
Zor koşullarda görevinizi hakkıyla yapmak için verdiğiniz fedakârca emeğin farkındayız ve doğru bilgi ve habere ulaşmamızı sağlamadaki değerli katkılarınız için minnettarız. Toplumsal krizlerde, doğal afetlerde ve son yaşadığımız türde facialarda, daima sahada sizlerle omuz omuza çalışıyoruz. Toplum ve kamu yararı için, ortak insani ve ahlaki değerlerle hizmet veriyoruz. Bu işbirliğini daha etkin kılmak için, gündeme dair toplumsal ruh sağlığı açısından önemli ve anlamlı bulduğumuz noktaları birkaç başlık altında sizlerle ve sizler aracılığıyla kamuoyuyla paylaşmak arzusundayız.
işbirliğiniz için teşekkür ederiz.
Türk Psikologlar Derneği
Medya mensuplarına öneriler:
- TV yayın akışlarının değiştirilmesi, eğlence programları, yarışma ve dizilerin tercihen yayımlanmaması daha sağlıklı olacaktır. Bunların yerine gündeme dair doğru bilgilerin ve haberlerin ağırlığının arttırılması, bu haberlerin mutlaka travma, kayıp ve yas süreçlerine dair psikososyal bilgilendirmeler ve uzman görüşleri ile birlikte sunulması faydalı olur. TV program gündemlerinin ve konuklarının da bu duyarlılıkla yeniden belirlenmesi toplumsal yası birlikte göğüslemeye çalıştığımız şu günlerde anlamlı olacaktır.
- Kesinliği teyit edilmeyen bilgiler yayımlanmaması konusunda var olan mesleki titizlik en yüksek hassasiyet düzeyinde korunmalıdır. Zira yanlış bilgilerin yayılması da en az belirsizlik ve bilgiye erişememe kadar kaosa neden olabilir; insanların kaygı ve öfke düzeyini arttırabilir.
- Naaş fotoğrafları ve ailelerin teşhis sürecindeki görüntüleri yayımlanmamalıdır.
- Çocukların fotoğrafları hiçbir şekilde yayımlanmamalıdır.
- Haberlerin içeriğinin sunuluş biçiminde, haberi çarpıcı kılmak adına gerçekliği dramatize eden, sansasyonel ifadelerden, manşetlerden kaçınılmalıdır. Zira, facianın ve neden olduğu kayıpların etkisi insanlar için zaten travmatik boyutlarda; haberlerin dili, üslubu ve görselleri ile insanları ve özellikle de kayıp yakınlarını daha da fazla travmatize etmemeye özen göstermek önemli bir insani ve ahlaki sorumluluk.
- Görevinin gereği olarak bölgede emek veren muhabirler, görevlerini yaparken kamuoyunun, yöre halkının ve kayıp yakınlarının duygusal durumlarını dikkate almalı, sordukları soruların kişiyi tekrar tekrar travmatize edebileceğini göz önünde bulundurmalıdır.
Bölgede yaşayan kayıp yakını ailelere yönelik bilgilendirme
Ölüm haberi nasıl verilmeli?
Afetlerde ve böylesi facialarda, ideal ortam koşullarından söz etmek elbette mümkün değil, durum ve koşullar ne kadarına elveriyorsa onları dikkate alabilirsiniz:
- Mümkün olabiliyorsa, ölüm haberini yüz yüze ve fazla kalabalık olmayan bir ortamda, çocuğun kendini güvende hissedeceği bir yerde, tercihen evde, çevresinde tanıdığı ve güvendiği insanların olduğu bir zamanda vermeniz daha uygundur.
- Ertelemeden konuşun. Konuşurken kısa, açık, net, somut ifadeler kullanın, çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine uygun bir dil seçin, doğanın döngüsü, bitkilerin ve hayvanların hayatlarından örnek vererek anlatmak, ölümü anlamalarına yardımcı olabilir. Birden fazla çocuğunuz varsa tercihen tüm çocuklarla aynı anda paylaşın. Sonraki ihtiyaçları yaşlarına göre değişebilir.
- 3-4 yaş ve altı çocuklar ölümün geri dönüşü olmayan bir kayıp olduğunu algılamakta zorlanabilirler. 5-6 yaşından itibaren ölümün mutlak bir kayıp olduğunu idrak etmeye başlayabilirler.
- Çocuğa ölümü anlatırken kesinlikle uyumak, uzağa gitmek, bir yolculuğa çıkmak gibi ifadeler kullanmayın. Bazen aileler ölüm haberini verirken zorlandıkları için, benzetme amaçlı, çocuğa ölen kişinin uyuduğunu veya uzağa gittiğini söylerler, ancak bu tür ifadeler çocuğun ölümü kavramasını zorlaştıracağı gibi uyumaktan, yolculuğa çıkmaktan ya da her uyuyandan korkmaya başlaması gibi başka olumsuz ve sağlıksız sonuçlar doğurabilir.
- Çocukların cenaze törenlerine katılımında; öncelikle çocuğa cenaze ve defin törenin ne olduğunu, ne anlama geldiğini ve bu törende neler yapılacağını anlatın. Çocukların cenazeye katılacağı durumlarda yanlarında mutlaka tanıdıkları, güvendikleri ve duygularını anlayabilecek bir yetişkinin eşlik ediyor olmasına özen gösterin. Cenaze ve defin töreni sonrası eve yapılacak taziye ziyaretlerine onları duygusal ve zihinsel olarak hazırlayın, bu adetlerin anlamını, bir destek, dostluk, yakınlık ve dayanışma unsuru olduğunu izah etmeye çalışın.
Bir kaybın ardından yaşanan böyle bir süreçte çocuklarda belirli tepkiler gözlemlenebilir:
- Ölümü öğrendiğinde hiç tepki vermeyebilir (yok sayabilir, inkar edebilir, inanmak istemeyebilir) ya da yoğun duygusal patlamalar yaşayabilir. Bazıları duruma yüksek sesle isyan edebilir, bağırabilir, ağlayabilir, haberi veren kişiye öfkeyle vurmak isteyebilir. Bazıları da duydukları habere o kadar tepkisiz kalırlar ki, haberi veren kişi, çocuğun söylenenleri duymadığını sanarak söylediklerini tekrar etme ihtiyacı duyabilir. Daha nadir de olsa, bazen çocuklar ölüm haberinin verilmesinin hemen ardından, konuya, duruma ve ortama aykırı gibi görünen davranışlar sergileyebilir (o anda çıkıp oyun oynamak veya ısrarla dondurma yemek istemek, lunaparka gitmek istemek gibi); bunlar sizi panikletmesin. Çocuğun böyle büyük bir kaybın gerçekliği ile yüzleşmek, bunu kabul etmek ve bununla baş etmek için, ilk şoku atlatana kadar zamana ve alana ihtiyacı vardır. Zaman verin, dikkatle gözlemleyin, eşlik edin, konuşun, yanında olduğunuzu hissettirin ve onu konuşmaya veya bir yolla duygularını dışavurmaya teşvik edin.
- Kaygı ve korkularda artış gözlenebilir; buna paralel uyku bozuklukları, gece korkuları, karanlık korkusu, kabuslar vb gibi. Özellikle de sevdiklerini kaybetme korkuları yoğunlaşabilir.
- Öfke, hırçınlık, gerginlik, kolay yatışamama ve saldırgan tutum ve davranışlar artış gösterebilir.
- içine kapanma, sessizleşme, ilgisizleşme ve kendini çevreden soyutlama gözlenebilir.
- Okula gitmek istememe, okulda ilgi, motivasyon ve başarısında düşme yaygın dışavurumlar arasındadır.
Bölgede olmasa bile toplumsal yas sürecindeki tüm halkımıza yönelik bilgilendirme
Bölgede olmasa ve doğrudan bir yakınını kaybetmese bile bu topraklarda yaşayan tüm insanlar için acı ortak acı, yas toplumsal yas. Medya üzerinden bilgi ve haber akışını takip eden çocuklar ve yetişkinler için, toplumsal ruh sağlığı adına koruyucu, önleyici ve destekleyici olabilecek noktalar şöyle özetlenebilir:
Çocuklara ve ailelere yönelik bilgilendirme:
- Bilgi verin, ne olduğunu anlatın; soyut kavramlardan kaçının, basit, somut ve çocuğun yaşına uygun, anlaşılır kelimeler kullanın.
- Üzüntünüzü, acınızı ifade edin, toplum olarak hepimizin üzgün olduğunu da ifade edin, anlamasına yardımcı olmaya çalışın; bunu yaparken güven verici olmayı ihmal etmeyin.
- Varsa sorularını yanıtlayın, size soru sorabilmeleri için fırsat verin, zaman tanıyın.
- Duygularını dışavurmalarını kolaylaştırın. Olaylarla ilgili ne hissettiklerini, onları zorlamadan sorun; onları konuşmaya, paylaşmaya teşvik edin. Ağlamasına izin verin, hiçbir şekilde ağlama demeyin ve güçlü olmalısın gibi sözler sarf etmeyin; bırakın acısını yaşasın, duygularını dışavursun. Unutmayın ki, bastırılmış duygular ve tutulmamış yaslar çocuklar için çok daha sağlıksızdır.
- Çocukların ve ailenin günlük rutinlerini olabildiğince koruyun, karışıklıktan ve düzensizlikten kaçının.
- Çocukların yanında onları ürkütebilecek, kaygılandırabilecek detayları konuşmayın.
- Çocukları TV karşısında yalnız bırakmayın; TV ve internet ortamında yayımlanan arama-kurtarma çalışmaları, naaş görüntüleri ve şiddet haberlerine kontrolsüzce maruz bırakmayın, olabildiğince uzak tutun.
- Güvende hissettirebilmeye yardımcı olabilmek için çocuklarınıza daha fazla dokunun, sarılın.
- Çocukların kendilerini ifade etme dilleri oyundur; onlara bu dönemde evde biraz daha fazla oyun ortamı sağlamaya çalışın ve bu yolla duygularını ifade etmelerine eşlik edin.
Yetişkinlere yönelik bilgilendirme:
Süreç içerisinde yaşadıklarınızı ve hissettiklerinizi çevrenizle paylaşmaktan çekinmeyin. Bu dönemde ortaya çıkabilecek duygusal, bedensel ve davranışsal birçok tepki, anormal bir duruma verilen normal tepkiler olarak tanımlanır. Bu süreçte,
- Duygu durumunuzda ani değişiklikler olabilir.
- Uyku ve iştah problemleri yaşayabilirsiniz
- Sosyal anlamda geri çekilme, ilgisizleşme hali artabilir
- Tepkisizlik, hissizlik ya da tam tersi aşırı tepkili, öfkeli ve toleranssız olma hali görülebilir
- Konsantrasyon kaybı ve motivasyonunuzda azalma işteki performansınızı azaltabilir
- Olayı hatırlatan kişi ve mekânlardan kaçınma veya oralara özellikle sıklıkla gitme arzusu dikkat çekebilir
- Olayı tekrar tekrar yaşama hissi olabilir, gözünüzün önünden silemediğiniz görüntüler, kulağınızda çınlayan sesler ve sözler gibi... Ya da bazen olayı veya bazı kısımlarını hatırlamakta güçlük geçebilirsiniz
- Çevreye ve kendinize yabancılaşmış gibi hissedebilirsiniz
Böylesine sarsıcı ve üzücü toplumsal olayların ardından, ilk günlerde ve ilk haftalarda bu ve benzeri belirtileri yaşamanız normal kabul edilir. Eğer yaşadıklarınız, daha uzun süre günlük hayatınızın gidişatını sekteye uğratmaya başlıyorsa ve kendi kendinize baş etme gücünüzü aşıyorsa bir ruh sağlığı uzmanından yardım ve destek almaktan çekinmeyin. Yanınızdayız ve yanınızda olacağız.
şu an kara para aşk dizisinde aslı denizer akçalı karakterini canlandırmakta olan oyuncudur. ankara üniversitesi dil tarih coğrafya fakültesi oyunculuk bölümü mezunudur. pek çok tiyatro oyununda sahne almıştır. samsung smart tv reklamı ve tivibu film tanıtımları sesidir. geçmişte yayınlanmış yeniden başla ve unutma beni dizilerinden de tanıyoruz kendisini.
islamcı - sosyalist yazardır. Günümüz islamcılarının anti-kapitalist duruşu olmaktan çok kapitalizme destek verdiklerini, adalet kavramının sınıf perspektifinden bakıulmadığında h,çbir yere oturmadığını savunmaktadır. Kur'an'ın ve incil'in sosyalist bir devrimi destekleyebielceğini düşünmektedir. Diyalektik ve materyalizm hakkıonda bilgisi kendini göstermektedir. Görüşünüz ne olursa olsun atilla fikri ergun'un makalelerine göz atmalısınız. şu adresten ulaşılabilir : http://www.analizmerkezi....Yazar/Atilla-Fikri-Ergun/
the cat empire'ın neşeli şarkısıdır. kıpır kıpır pıtır pıtırdır.
sabah diblendiğinde muhteşem bir güne hazırlar insanı.
Song and melodies change and change
And sway
But they still stay the same
The songs that we sung when the dark days come
Are the songs that we sung when we chased them away
If I ever found a pot of gold
I'd buy bottles untold of the nectar of the vines
I'm going to die with a twinkle in my eye
'cause I sung songs spun stories loved laughed and drank wine
Tomorrow is another day
The cats are out to play, to play
That old rusty spaceship wants to sail
Into the milky way again
On a river of red red wine
Run...
(let's have some)
Fun...
(we'll)
Drink...
(a toast to the)
Sun...
In summer the bushfires rage and rage
And rage
On such beautiful days
And we fight them with water that runs through the cracks
Water we're desperately trying to save
So I'll just live on wine and water my vines
And sleep on the wind with the fires right behind
And sing on the beaches and dance through the night
Oh we'll cry 'pass the wine, pass the wine, pass the wine'
Run...
(let's have some)
Fun...
(we'll)
Drink...
(a toast to the)
Sun...
Oh what a beautiful day today!
Today's a day to celebrate
Grab your bucket, grab your spade
We're heading down to Half Moon Bay
I saw a plane go into a cloud
I'm drunk I'm happy I'm singing and loud
Two o'clock in the arvo, but hey that's allowed...
I'm having a good time and of that I am proud
özel eğitim gerektiran bireylerin eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için özel olarak yetiştirilmiş personel, geliştirilmiş eğitim programları ve yöntemleri ile onların özür ve özelliklerine uygun ortamlarda sürdürülen eğitimi veren kurumlara verilen isimdir.
bu kurumlar özel sermayeye aittir. devlet, bu kurumlara gelen öğrenci başına para öder. zihinsel ve bedensel engelli çocukların eğitim gördükleri bu kurumlarda temel amaç, engelli bireyin işlevinin artırılması, toplum içerisinde kendi başına ayakta kalabilmesidir.
çekirdek kadro genellikle özel eğitim öğretmeni, çocuk gelişimi ve okul öncesi eğitmeni, psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve fizyoterapistten oluşur.
faydalı bir kurumdur. Devletin elinde olsaydı daha da faydalı olabilirdi...
yani saygılı olayım farklı inanç ve ideolojilere diyorum ama böyle filmleri izlediğimde yobaza yobaz, faşiste faşist demekten alamıyorum kendimi.
can dündar'ın "nazım" belgeseli o dönemki sovyetlerdeki türk köylerinden de bahseder. evet, camiler yıkılmış ve bazı geleneksel-dini öğelerin önüne geçilmiş, insanların dini bayramlarını kutlamaları engellenmeye çalışılmıştır sovyetlerde. tıpkı türkiye'de yakın bir zamanda kürtçe isim koymanın yasaklandığı gibi (şu an hala yasak mı bilmiyorum) orda da türkçe isim koymak yasaklanmıştır.
ama bu kadar da saçma ve ileri şekilde de değil yani. biz izliyip gülyoruz ama insanlar inanıyor bunları izleyince!
insanlar açıklayamadıkları şeyleri anlamlandırmak ve güçsüzlüklerini gizlemek için inanırlar tanrıya bir yerde. sosyalist bir toplumda bilim ilerleyecek, sınıf çatışması kaynaklı maddi güçsüzlük azalacaktır (sovyetlerde ne kadar yapılabildiği ayrı bir konudur, ben teoriden bahsediyorum), böylece insanların yobazlıkları da zamanla silinecektir zaten. bunu sağlamak için insanları zorlamak bu kadar gerekli miydi, din temelli kültürel davranışlar sovyetlerin bütünlüğüne ne kadar tehditti, bunlara cevap vermek için bilmemiz gereken çok şey var...
13 mart 2009'da tübitak tarafından bilim teknik dergisinin dosya konusu olan evrim'e gelen sansür karşısında odtü'de gerçekleştirilen eylemin sloganıdır.
odtü öğrencileri ve öğretim görevlileri, odtü devrim stadyumundaki devrim yazısının d harfinde toplanarak d harfini kapatmış, devrimi evrim yapmıştır.
anabolik androjenik steroidlerin kısaltılmışıdır. erkek cinsel hormonu olan testosteronla ilgili sentetik maddedir. atletler, vücudunu geliştirmeye çalışanlar kullanır.
anabolik steroidler alındığında grf, fsh, lh, sperm ve testosterone üretimi durur. dolayısıyla protein sentezi artar, bu şekilde kaslanmaya neden olur. agresyon artar. erkeklerde testisler küçülür, sperm miktarı azalır, göğüsler büyür, acı veren ereksiyonlar görülür. prostat bezi büyür. sırt ve omuzlarda sivilcelenme olur. sakallar artar ve koyulaşır.
kadınlardaysa ses kalınlaşır, yüzde tüylenme görülür, klitoris büyür, agresyon artar, iştah artar ancak vücuttaki yağ oranı düşer. menstürasyon azalır, göğüsler küçülür. cinsel arzu artar. saçlar dökülür.
halüsinojen bir uyuşturucu maddedir. dopamin, serotonin ve afyonu artırırken glutamate i düşürür. düşük dozda uyarıcıdır, yüksek dozda alındığındaysa halüsinasyon yapar.
psikolojinin geldiği son noktadır. insan davranışlarının üç neden ve yansıması vardır: biyolojik, psikolojik ve sosyal.
başka bir deyişle, sosyal çevrenin yarattığı psikolojik baskı, kişinin biyolojik yatkınlığıyla etkileşir.
tüm psikolojik bozukluklara ve her türlü hastalığa bu şekilde bakmak mümkündür. tüm hastalıkların, biyolojik ve genetik olarak bilinen hastalıkların bile ortaya çıkışında psikolojik nedenler vardır. aynı şekilde, tüm psikolojik rahatsızlıkların (panik bozukluğu, obsesif kompülsif bozukluk, depresyon vs) da biyolojik ve genetik sebepleri de vardır.
parametrik olmayan, tümevarım ve tümdengelim yöntemlerini vurgulamayan bilimsel metottur.
psikoloji araştırmalarında vaka analizi olarak görülebilir. çoğulcu araştırmanın aksine, bir hastaya yoğunlaşılır ve geniş bilgi elde edilir. günümüzde hiç de popüler değildir.
daha önce sözlüğe girdiği entrysini tekrar açıp okumak suretiyle faydalanma durumudur.
kendimden örnek vermek isterim. ders çalışırken sözlüğe entry girerim, öğrendiğim bilgileri sözlükle paylaşırım. hem tekrar olur, hem insanlara faydam olur belki, diye düşünürüm. ancak bu bilgiler teknik bilgiler olduğu için genellikle başka kimse o başlığa bir şey yazmaz, ben de bir sonraki sene o konuyu daha derinden incelediğimizde entry girmek için başlık açmak için yukarıya başlık adı yazdığımda kendi entrymi görür, hem gururlanır hem önceki yazdığım bilgiden faydalanırım.*
dindar insanların bir kısmının gösterdiği davranıştır. anladığım kadarıyla, "kötü olaylar bile hayırlara vesile olabilir" düşüncesiyle söylenen bu söz, çoğu zaman sadece dini rengi belli eder. tıpkı "bayramın kutlu olsun" demek yerine "bayramın mübarek olsun" demek gibi.
bedelli askerlik, hepimizin bildiği üzere para karşılığı çok daha kısa süre ve çok daha kolay şartlarda askerlik yapmaktır. askerliği özel üniversiteler gibi düşünürsek, askerlik sınavından en yüksek notu alan insanlar, burslu olarak bedelli askerlik yapabilirler. bu sayede parası pulu olmayan ancak askerlik yapmak istemeyen insanlar için de bir şans verilmiş olur. öte yandan, askerlik sınavına hazırlık test kitapları ve dersaneleri açılarak yeni bir iş alanı yaratılmış olur.