ilk zamanlarında milli edebiyat akımının izini sürmüştür.bu yüzden milli edebiyattan kesin çizgilerle ayıramıyoruz.milli edebiyat yazarları cumhuriyetin ilk yıllarında da eserler vermiştir.
milli edebiyatla başlayan halka inme, anadolu'yu tanuma çabası bu dönemin edebiyatında ana ilkelerden olmuş,türk halkının her kesimi edebiyata girmiştir.
ilk dönem eserleri değişen siyasi, sosyal ve kültürel çerçevenin etkilerini taşır.bu eserlere kurtuluş savaşı ve atatürk devrimleri damgasını vurmuştur.yeni kurulan devlet ile yapılan bazı inkılapları halka tanıtmak ve benimsetmek görevi cumhuriyet dönemi sanatçılarına düşmüştür.sanatçı siyaset kurumu ile halk arasında bir köprü olmuş, yenilikleri yorumlamış, açıklamış ve savunmuştur.
dildeki sadeleşme hareketi iyice yerleşmiştir.yazı diliyle konuşma dili arasındaki fark ortadan kalkmıştır.
aruz ölçüsü bırakılarak hece ölçüsü kullanılmıştır.
şiirlerde günlük konuşma dili kullanılmıştır.
şiirde ve düz yazıda konular genişlemiş, mekanlar çeşitlilik kazanmıştır. artık edebiyat istanbul'un sınırlarını tamamen aşmış, anadolu'ya daha çok yer verilmeye başlamıştır.
roman ve hikayelerde toplum sorunları gözleme dayanan bir gerçeklikle anlatılmıştır.
uzun zaman önce uygulamaya geçildiğine şahit olduğum eylem.
kişiler: öğretmen, öğrencinin annesi ve dayısı
yer: okul
zaman:okulda veli toplantısının yapıldığı gün
öğretmen iyi niyetle öğrencisini facebookta eklemiştir. öğrencinin dayısı öğretmenin fotoğrafını görür,beğenir ve ablasına söyler.hevesli abla yola düşer.sonra olaylar gelişir...
şu sıralar duvardan duvara chat şeklinde konuşmanın revaçta olduğu sanal ortam. sohbetin giriş kısmı illa ki duvarlarda başlatılıyor. karşılıklı paslaşmalar,"bi özele gelsene" diyene "tamam" demek suretiyle 3-4 pastan sonra bitip gelişme ve sonuç bölümü sohbette getiriliyor. en son konuşmanın raporu; taraflardan birisinin tek cümlelik, sonu ünlemle biten iletisiyle ilan edilip diğer tarafın bunu beğenmesiyle son buluyor.
bu entry liseli ergenler gözlemlenerek yazılmıştır. yetişkinlerde henüz sinir bozucu boyutlara ulaştığı görülmemiştir.
dedim ki gönlümü kaptırmış değilim.gönlüm o maskesi bendim.dedim ki yoktu beklentilerim.ötesinde beklediğim o,bekleyen bendim.dedim ki aşk bulutların üstündeydi.kalıbı o,acemi heykeltraşı bendim.
onca sözü devirdim,kestim,paramparça ettim.iki sözde devrildim:seni seviyorum!
dediler ki günaydın,daha akşamını yaşayacaksın.
kaç söz kurtarır, nefessiz kaç kulaç çıkarır beni sana kaç söz...
...
tek heceye mecalsiz sırılsıklam
kıpırtısız yokmuşum gibi
gözlerim açık telefonda elim
seni özledim.
izmir şemikler lisesi mezunudur. daha o yıllarda kitap yazmış öğretmen öğrenci dinlemeden herkesin eline imzalı kitabını tutuşturmuştur. o yıllardan geleceğini görenler bugünlerine şaşırmamaktadır.
insan belirli gereksinimlerini otomatik olarak karşılayabildiği bir sisteme sahiptir. Bu otomatik uyum sürecine hemostatik mekanizma denir. işlevi fizyolojik dengeyi sağlamak ve hemostastisi sürdürmektir. örneğin vücut sıcaklığı yükseldiğinde terleme yoluyla vücudun sıcaklığı düzenlenir.
anlaması zor, başkasına anlatması daha da zor olan şiirdir. hele karşınızdakiler boş gözlerle size bakıyorsa, şaraba şiir mi yazmışlar ne alaka diyorsa vs. daha da zorlaşır ama görevdir öğretilir.
14.yüzyılın sonlarında yazıldığı tahmin edilen atlar ve veterinerlikle ilgili bir kitaptır.arapçadan tercüme edilmiştir.eserde atların faydalı ve zararlı halleri,sıfatları,huyları ve at hastalıklarıyla tedavi yolları anlatılır.
15.yy.başlarında yazılmış arapça-türkçe bir sözlük ve gramerdir.sözlük bölümünde arapça kelimeler alfabetik olarak sıralanmış her harfte önce isimler sonra fiiller ve bunların türkçe karşılıkları verilmiştir.gramer bölümünde morfoloji ve sentaks konuları yer almaktadır.
hz.muhammed'in miracını konu edinen mensur bir eserdir.14.yüzyılda yazıldığı tahmin edilmektedir.osman f. sertkaya tarafından eser üzerine yapılmış bir doktora çalışması vardır.
elde bulunan en temiz ve işlenmiş nüshası yeni cami nüshasıdır. zeki velidi togan tarafından keşfedilmiş ve 1926'da harezm'de yazılmış eski türkçe eserler makalesiyle bilim dünyasına tanıtılmıştır.