yalnız ölmek ve korkulanın da başına geleceğini bilmek ve buna kendini hazırlamak gerekir şeklinde cevap verilesi soru cümlesi. şimdi yanımda bir amerikan casusuyla ölmek istemiyorum. ne yalan söyleyeyim, artık yalnızlık korkumda sanırım geçiyor gibi. yalnız ölün arkadaşım, yanınızda bir casusla ölmektense. amına koyayım, bir bakıcı kadın da tutmam daha. ya bu da amerikan casusu çıkarsa? zaten, bakın en büyük korkunuz ölüm olsun. aniden gelir ve yanınızda casus olmuş, seven biri olmuş, kimse olmamış; bunların önemi yok. yalnız ölmek korkusu iyidir, böyle işte sizi hayata da bağlar. lan zaten ölmekten de korkuyorsunuz. bu kafayla, ne yanımda casus yatar ne de başka biri. yalnızca kargalar sözlük...*
edit: analimizi yaptım, anlayacağımı anladım. passion is gone too soon!
zorunlu tanım: kişinin kendisini dış dünyadan tümüyle soyutlamasına paralel olarak, yalnızlığın uçurumlarında kaybolmaktır. güzel ve cazip gözükse de, aşırı derecede yalnız olmak tehlikeli bir oyundur. detay vermiyorum...
asiri derecede melankolinin dibine vurmus insandir.
zorunlu tanim:yasadigi hayat tecrubelerine paralel olarak, yasadiklarini geride birakmak yerine hep gecmisi deserek kendi kendini uzmeyi kendisine zevk edinen insan modeli.*
kalbinizi sürekli acıtan, geçmişte kalması gerekenlerin inatla deşile deşile artık kapanması mümkün olmayan bir yara şeklini almasıdır. kim ne dersin, bol bol deşilmesi gerekendir.
yalnızlığın dayanılmaz hafifliğidir. oysa, yalnızlık size sunulan en güzel armağandır. değerini bilene... siz hayatınıza sokup çıkardığınız insanlarla yaşadığınız yatak maceralarıyla ve abuk subuk ilişkilerle sadece kendinizi kandırıyorsunuzdur... kimseyi bulamamak, zaten kimseyi istememektir. bu iceberg'in görünen yüzüdür sadece... kimbilir kimseyi bulamayan bu insanın kalbinde neler yaşanmış... bunu hiç düşündünüz mü? kimse göründüğü gibi değil, sadece görünmek istediği gibi herkes. herkes birbirinin dna ile kopyalanmış bir başka görüntüsü... bu görüntülerin yansıttıkları ise tamamen klişeleşmiş bir self yanılsama. farkındalık duygusunun farklı kıldığı ise sadece sizin farklı görünmeniz. diğerleri ve siz... diğerlerinin basitliği, sizin zekanız. diğerlerinin bilinçsizliği, sizin öngörü hissiniz...
uykuyu açmak için ve daha zinde kalabilmek için yapılan eylem. yoksa tarzım değil bu sıcakta kahve tüketip midemi daha beter yapmak; ama her şey üç kuruş para uğruna, kahretsin... **
bir türkiye gerçeğidir. durum içler acısı... seçimden sonra rte'nin atacağı kazıktır. istanbul ve ankara'nin birçok ilçesinde sefalet yaşanacaktır. yıl 2014, su kaynakları neredeyse tükenmiş olup, uyuyan halkın daha da uyuması beklenmektedir. kıçınız boklu boklu oturursunuz. ya o değil de; bir melen çayı vardı, ona ne oldu denilendir.*
izlerken kişide gerçekten yüksek dozda bir gerilim ve korku uyandırın filmlerdir. son zamanlarda, modern yaşamın bayat bisküvi gibi izleyiciyi, kapitalist bir düzende zorla yedirmeye çalıştığı filmlere taş çıkaran filmlerdir. bir benzeri için;
vazgeçilmez olandır. rahata o kadar alışırsınız ki, artık hiçbir şey umrunuzda olmaz. neden olsun ki, ne güzel bomboş yaşamak. amaç yok, gaye yok, iş yok. gelecek kaygısı da hiç yok...
zorunlu tanım: sürekli hayatı, tüm yaşadığınız üzüntüleri ve tüm olumsuzlukları kronik olarak sorgulaya sorgulaya kendine yabancılaşmaktır. insanları sorgulamaya bile değmez...
kendi ölüm fermanını imzalamak gibi bir şey.
tüm damarlarınızda derin bir nefreti soluk soluğa hissettiğiniz taraftır. her gün beddua edilir durulur, öyle içten ki sonunda belki birilerinin de hayatı ters düz olur. ***
dombilisiyle sevişmekten çökecek olan yataktır. ***
zorunlu tanım: bir başkasını başkasıyla unutmaya çalıştığı, adı aşk bile olsa istemem diyerek belki de yeni bir oyuna daldığı yataktır. oyuna başlarken iyi be hacı, sonu yine acıtacak... ***
keyfi olarak hayattan zevk alınmayan andır. bir vazgeçersiniz, bir geri dönersiniz. ikilem hep aynı, hayatın replikleri de hep aynı. bir vazgeç, bir geri dön. **