2006 -2013 yılları arasında altın çağını yaşayan kamu sektörü için umut kaynağı. şimdi ne eskisi kadar sınav ne de alım var. bu 7 yıllık parlak dönem bir daha yaşanır mı, sanmam.
16. yüzyılda avrupada yapılmaya başlanan, aslında Bursayla alakası olmayan tatlı. Fiyat performans açısından yerlerde sürünür. bundan 1 kilo alacağınıza gidin en iyi yerden 1 kilo baklava alın yiyin, paranız çarçur olmasın. bu kadar beğenilmesinin nedeni de muhtemelen pahalı olması. o kadar para verip de kimse beğenmedim diyemiyor.
-yediği yemeği, sıçtığı boku, gezdiği yerleri vs. paylaşma, bakın benim ne kadar renkli hayatım var deme hastalığı. oysa biliyoruz ki bir ofiste hayatın çürüyor. kira geliriyle geçinenin senden daha renkli hayatı var.
-kendini bi bok zannetme hastalığı. ben en iyiyim, ben farklıyım triplerine girip kendini yüceltir, buna kendini de inandırırlar. oysa 100 sene sonra muhtemelen diğerleri gibi hatırlanmayacaksın. hatırlanmak için kendi yaşamından fedakarlık etmek lazım: büyük devlet adamları, sanatçılar, sporcular, düşünürler gibi. bunların da birçoğu 40-50 li yaşlarda ölürler. ama sen tatlı canına bir şey olmasın diye kendini herhangi bir tehlikeye atamadığından tekdüze hayatın olur. onlar 40 yıl yaşayıp yüzyıllarca isimlerini yaşatırlar sen 90 sene yaşayıp yok olursun.
-bir işe girip biraz para kazanınca kendini bi bok zannetme hastalığı. muzdarip olmayan yok herhalde. kazanırsın biraz, sonra kazandığın kadarını harcama hastalığına tutulursun, çünkü kendini bi bok zannetme hastalığından mütevellit her şeyin en iyisi ve en pahalısına layık olanın yalnız sen olduğunu düşünürsün. kazanılan x birim harcanılan x birim. böylece 65 yaşına kadar çalışmak zorunda kalırsın. biraz dikkatli ve tutumlu olsaydın belki 40-45 yaşlarında sıkıcı ofis ortamlarından kurtulup, erken bir emeklilik yaşayabilirdin. gitgide insanların tek övündükleri şeylerinin para olması ne acıdır.
hayatın monoton ve durağan yaşanmasıyla ilişkilidir. şöyle düşünün, çocukken gün içerisinde belki 5 kere aşağıya inip eve
girerdik.bütün gün ordan oraya gezerdik. o zamanlar hayat yavaş geçerdi. çünkü 1 günü 5 gün gibi yaşardık. lise ve üniversite
çağlarında çocukluğa göre fiziki enerji azalsa da boş zaman vardı ve yine yapacak farklı aktiviteler bulabilirdik. mesela yaz tatilinde
çok boş zaman vardı ve o 3 ay geçmek bilmezdi. ama çalışma hayatına baktığımızda zaten yol-hazırlanma dahil en az 9-10 saati iş
için harcayınca geriye ne zaman ne de enerji kalmakta. ve her gün birbirinin aynısı olduğundan insan koca bir yıl neredeyse bir şey
yapmadığını- hayatından bir yılın daha çöpe gittiğini- görüyor. yani önemli olan ve hayatın kısa veya uzunluğunu belirleyen şey
zamanı nasıl kullandığındır. iyi kullanamaz, gezecek eğlenecek zaman bulamazsan -ki yılda 1-2 hafta kullandığımız izinler bunun için
yetersizdir- hayat çok kısadır. birazcık da doğuştan şanslı olmak gerekiyor yani...
- paraya ve güce tapması.
-kendini fasulye gibi nimetten sayması.
-entelektüel açıdan kendini geliştirme konusunda hiçbir şey yapmaması, cahilliğinden kıvanç duyması.
-ahlak değerlerinden yoksunluk.
-içten pazarlıklı oluşu.
vs. vs.
Görüldüğü üzere kendisinden soğutacak nedenlerin bileşimi insanlıktan nasiplerini almadıklarını göstermektedir. ama eldeki malzeme bu, ya bununla yetinmeyi bileceğiz, ya da başka diyarlardaki komplekssiz hanımlar için yelken açacağız.
iltifat görmek, kendisine iltifat edilmesi, kendisinden iltifatla bahsedilmesi. yani şişirilme, bunun sonucu g.t kalkıklığı. bunun nedeni olan erkekler. her neyse, uzar gider bu.
bilecikle beraber türkiyenin en lüzumsuz illerinden birisidir. deprem olsa haritadan silinse üzülmem derdim, ama deprem riski çok düşük. türkiyeye hiç bir getirisi olmayan, külfet yuvası bir yer.
bursada yaşayan biri olarak söyleyebilirim ki, fiyat-performans açısından en iyisi kınalıkar' ındır. kafkas iyidir,hoştur ama doyarak yemek, sevdiğiniz insanlara göt kadar kutu ile götürmiyim ayıp olmasın niyetindeyseniz kafkastan bir servet ödeyerek çıkma ihtimaliniz yüksektir. şahsi kanaatim, iyidir, hoştur ama abartılan tatlıdır. pahalı olmasının nedeni yapılmasındaki zahmetinden gelir.
moda haline gelmeden önce:kıroluk,eziklik. şimdi neymiş:selfie. tamam ecnebi bir ismi var ya kıroluğu gitti anasını satim.
velhasıl-ı kelam, bir ara cadde tiki gençliğinde moda olan poşu akımının kopyası olan olaydır. akıllı insanın işi değildir. ama ah bu akıl, mantığı ortadan kaldıran sürü psikolojisi ah...
normal durumdur. benim de başıma geldi.Diğer partinin yuvarlağına gelecek kadar veya 2 partiyi ayıran çizgilere gelecek kadar taşmadıysa sıkıntı yokmuş.