ozmusta
0 (düz adam)
on ikinci nesil yazar 0 takipçi 3.10 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    beklemek

    729.
  1. beklemek sonu mutlu sonla bitecekse güzeldir .hayal edersin güzel günleri sevdiğini beklemenin verdiği acı tatlılaşır ozaman hani derler ya gülü seven dikenine katlanır sevdiği uğruna kişi beklemenin verdiği hasret ve özlemin verdiği acıya katlanmalıdır eğer sevgi karşılıklıysa bedenler ne kadar uzakda olsa aaslında bir ehemmiyeti yoktur .
    sevildiğini bilirsin özlendiğini bilirsin o yeter sana aslında gönülleriniz birbirine çok yakındır o zaman ....
    karşılık sevmek sevilmemek beklemekden daha acıdır .sevilip sevilmediğini bilmemek gelip gelmeyeceğini bilmemek hepsinden daha acıdır .. işin özeti beklemek; katlanmaktır bir şeyin iyi kötü sonucuna raam olmaktır...
    0 ...
  2. dost

    489.
  3. dostluk; birbedenin parçasıdır kişi birbirinin bir bedende biri sağ biri sol kolu gibidir birinin olmayışı vücudun tamamının acı duymasına ve işlevsel eksikliği gibidir .dostun biri acı çekse diğeride acı çeker biri sevinse diğeride sevinir .hazreti ömer radyallahu anhın dediği gibi gerçek dost iyi günde çağrıldığında kötü günde çağrılmadan gelendir..karşılık bekleyerek yardım etmek dostluk değil ticarettir .dostluk karşılıksız yardım etmektir . ,fedakar olmaktır dostunu kendi nefsine tercih etmektir. bir hadisi serifde; kişi kendisi için istediğini din kardeşi için istemedikçe hakiki iman etmiş olmaz. dostluk çok yüksek bir makamdır herkes o makama çıkamaz o makama çıkmak için cebin değil gönlün zengin olması lazım maasef günümüzde maneviyat zayıfladığı için menfaat ön planda insanlar ben merkezci olmuş o yüzden dostluklar değerini yitirdi .bu yüzdendir ki şimdi dostluklar 1 hafta yahut bir sene sürüyor dostluk mu dedim çok özür onun adı çıkar için birliktelik yanında olduğunda ona sigara içiyorsa sigara veriyorsan , para istediğinde para veriyorsan resteuranta gittiğinizde genellikle hesabı sen ödüyorsan sen onun dostusundur hele bir birden bu cömertliği bırakda gör bakalım yanında kalacak mı? caferi sadık radyallahu anh hazretleri ;dostununsamimiyetini öğrenmek istersen onu kızdır dostluğunu sabit tutarsa dostundur aksi takdirde dostun değildir buyruyor .yüce dinimiz islam dostluğa çok önem vermiş ve teşfik etmiştir sorumluluklar yüklemiştir dünyavi için her ne kadar kötü gündede yanınızda olursa olsun o sizin dostunuz değildir eğer sizi allah yoluna davet etmiyorsa .. bedüzzaman hazretlerinin dediği gibi dünyevi dostluklar kabir kapısına kadardır. dostluğun özü sevgidir, vefadır ,yeri gelir sefa yeri gelir cefadır beraber iştişare etmek beraber yol yürümek beraber menzile gitmektir aynı amaç ve gayeler bütünüdür,acısına üzülmek yol göstermek sevincine sevinmektir .
    1 ...
  4. güne bir şiir bırak

    26.
  5. Dünyanın dönüşü kudretin sırrı
    Işılır gün doğar döner akşamlar
    Her saatin ayrı ayrı rengi var
    Dağlara siyah tül iner akşamlar

    Ara garip yalcu pınarı baştan
    Su sesi geliyor karşi yamaçtan
    Süzülür dereye çakıldan taştan
    Eşsiz gelin gibi iner akşamlar

    Karşiki yaylada çobanın mali
    Bir yırtık keçesi birde kavali
    Bir yaban tezegi bir kuru çali
    Ufaktan ataşi yanar akşamlar

    Aldandın dünyanın bilmem nesine
    Mevlam neler koymuş kudret tasına
    Koyun yavrusuna kuş yuvasına
    Çırpına çırpına döner akşamlar

    aşık mevlit ihsani
    0 ...
  6. memur

    171.
  7. devlet hizmetinde, devletin süreklilik isteyen işlerinde aylıkla çalışan, yasalara göre sorumluluğu ve yetkisi olan kimse.
    eş anlamlısı: görevli
    2.
    sıfat
    bir işle görevlendirilmiş olan.
    0 ...
  8. aşık

    70.
  9. baldır kemiği ile eklemleşerek bileğin oynaklığını oluşturan, ayak bileğinde bulunan küçük kemiklerden biri; aşık kemiği aşık kemiği de denir.
    0 ...
  10. yazar

    144.
  11. özlük anlamı olarak; bilim, sanat ve yazın, edebiyat alanlarında eser yazan ve bu eylemle uğraşan kimse demektir. Roman, öykü, köşe yazısı, makale, deneme, blog, haber, reklam, paravan yazı, fıkra ve aforizma gibi birçok türde yazı üreten her kişi için “yazar” tabiri kullanılabilir. Edebi eserler üreten ve toplum tarafından gerçek yazar olarak kabul gören yazarlığın haricinde başka yazar türleri de vardır.

    Bunlar;

    Köşe yazarlığı
    Sözlük Yazarlığı
    Blog Yazarlığı
    Moda Yazarlığı
    Tez-Bildiri, Haber Yazarlığı
    Metin Yazarlığı
    Vaka-Kalite Yazarlığı
    Rapor, Dilekçe ve Tebliğat Yazarlığı gibi. Postmodern dönemin küreselleşme evresinde daha birçok yazar türü doğmuştur. Viki yazarlığı, kod yazarlığı, program-yazılım yazarlığı bunlardan birkaçıdır.

    Tarihte ilk Türk Yazar


    Tarihin yazılı eser üreten ilk kişisi elbette ki pek bilinmemektedir. Fakat yazının icadı ile yazarlığın gelişmeye başladığı aşikârdır. Türk tarihinde ilk yazar olarak bilinen kişi “Tonyukuk” adlı yazardır. Göktürk kağanlığı döneminde miladi takvime göre 8. Yüzyılda yaşamış, yazılı ilk tabletlerde büyük role sahip kişidir.

    Tarihte ilk Yazılmış Kitap

    ingilizcede “Elmas Dini Öğretisi” anlamına gelen “Diamond Sutra” isimli kitap, Milattan Sonra 868 yılında Kuzey Batı Çin’de kaleme alındığı düşünülen ve o bölgede bulunan kitaptır. Bu kitap, dini öğretileri ve vaazları içermekteydi. Yazarına ilişkin bilgi bulunmadığı gibi, edebi kaynak teşkil eden ilk eseri icra eden yazar olarak, bu kitabın yazarı kabul edilebilir.

    Tarihte ilk Türkçe Yazılmış Kitap

    Edebi unsur içeren ve yazar niteliği taşıyan bir şahsiyetçe kaleme alınmış ilk Türkçe kitap ise “Kutadgu Bilig” adlı kitaptır.

    Günümüzde her sektör, her ilim ve alanda mertebe ve ehli olma olgusu geçmişe nazaran daha da büyük önem kazanmıştır. Yazarlık işi ve öğretisinde de bu mertebe e ehli olma unsurları önem arz eder. Her şeyi yazan kişi, “yazıcı” ve “yazan” olarak adlandırılırken, normal yazarlarla, mertebe sahibi ve ehli olan yazarları ayırmak amacıyla yeni bir tabir çıkmıştır. Sıradan bir alıntı, yazı vb. işlemlerden öte, daha uzmanlık gerektiren, yazmanın sanat eseri oluşturmakla eşdeğer oluşunu gösteren yazarlık işine ise “Yaratıcı Yazarlık” denilmiştir.
    0 ...
  12. güç

    68.
  13. Güç ne kadar hızlı enerji aktarılabildiği ya da ne kadar hızlı iş yapılabildiği anlamına gelir. Birim zamanda aktarılan veya dönüştürülen enerjiye ya da yapılan işe güç denir, P simgesiyle gösterilir. Matematiksel olarak şöyle gösterilir:


    Guc = \frac{is}{zaman \space araligi}
    Guc=
    zaman araligi
    is


    Guc = \frac{aktarilan \space enerji}{zaman \space araligi}
    Guc=
    zaman araligi
    aktarilan enerji


    Guc = \frac{donusturulen \space enerji}{zaman \space araligi}
    Guc=
    zaman araligi
    donusturulen enerji


    Yukarıdaki üç tanım da aslında birbirine çok benziyor. Simgelerle yazarsak:

    P = \frac{W}{\Delta t}
    P=
    Δt
    W


    P = \frac{\Delta E}{\Delta t}
    P=
    Δt
    ΔE


    Güç türetilmiş bir niceliktir ve skaler bir büyüklüktür. Birimi watt (W) olarak da adlandırılan J/s’dir. Ayrıca beygir gücü (horsepower, HP) ile de belirtilebilir.
    1 ...
  14. güne bir şiir bırak

    24.
  15. beraber yaylada oyun oynardık
    o günleri sen unuttun be dostum
    kan kardeşi gibi candan kaynardık
    bilmem sonra niye sattın be dostum
    ..
    parmağımı kestin kanım akıttın
    suçun yokmuş gibi sen yüzlü çıktın
    acı bir sözünle gönlümü yıktın
    yüreğime hançer attın be dostum
    ..
    yazık oldu geçen o yıla güne
    dostum diye güvenmiştim ben sana
    sende gardaşımsın diyerdin bana
    sözlerini niye yuttun be dostum
    ..
    hain olup düşman çıkmışım gibi
    sanki hatırını yıkmışım gibi
    bağını bahçanı yakmışım gibi
    el sözüyle bana çattın be dostum
    ..
    milletin içinde kusrumu derdin
    onurumu ayak altına serdin
    serdaliyi azarlayıp hep yerdin
    herşeyimle alay ettin be dostum

    aşık mustafa serdali; (yaşanmış bir hikaye üzerine yazılmıştır)
    0 ...
  16. vefasız dost

    4.
  17. beraber yaylada oyun oynardık
    o günleri sen unuttun be dostum
    kan kardeşi gibi candan kaynardık
    bilmem sonra niye sattın be dostum
    ..
    parmağımı kestin kanım akıttın
    suçun yokmuş gibi sen yüzlü çıktın
    acı bir sözünle gönlümü yıktın
    yüreğime hançer attın be dostum
    ..
    yazık oldu geçen o yıla güne
    dostum diye güvenmiştim ben sana
    sende gardaşımsın diyerdin bana
    sözlerini niye yuttun be dostum
    ..
    hain olup düşman çıkmışım gibi
    sanki hatırını yıkmışım gibi
    bağını bahçanı yakmışım gibi
    el sözüyle bana çattın be dostum
    ..
    milletin içinde kusrumu derdin
    onurumu ayak altına serdin
    serdaliyi azarlayıp hep yerdin
    herşeyimle alay ettin be dostum

    aşık mustafa serdali; (yaşanmış bir hikaye üzerine yazılmıştır)
    0 ...
  18. eski dost

    33.
  19. beraber yaylada oyun oynardık
    o günleri sen unuttun be dostum
    kan kardeşi gibi candan kaynardık
    bilmem sonra niye sattın be dostum
    ..
    parmağımı kestin kanım akıttın
    suçun yokmuş gibi sen yüzlü çıktın
    acı bir sözünle gönlümü yıktın
    yüreğime hançer attın be dostum
    ..
    yazık oldu geçen o yıla güne
    dostum diye güvenmiştim ben sana
    sende gardaşımsın diyerdin bana
    sözlerini niye yuttun be dostum
    ..
    hain olup düşman çıkmışım gibi
    sanki hatırını yıkmışım gibi
    bağını bahçanı yakmışım gibi
    el sözüyle bana çattın be dostum
    ..
    milletin içinde kusrumu derdin
    onurumu ayak altına serdin
    serdaliyi azarlayıp hep yerdin
    herşeyimle alay ettin be dostum

    aşık mustafa serdali; (yaşanmış bir hikaye üzerine yazılmıştır)
    0 ...
  20. güne bir şiir bırak

    20.
  21. güvenim kalmadı artık insana
    dost gibi görünüp sırttan vurunca
    sevgimi saygımı döktüm harmana
    adamdan saymayıp elden görünce
    ..
    bu zamanda kimse kıymet bilmiyor
    ağızlan kuş tutsan bile olmuyor
    sen gidersin ama sana gelmiyor
    zaten öyle olur değer verince
    ...
    kötü isem gelmeseydin yanıma
    sonra kaçtın kast mı ettim canına
    dokunmaz mı bu insanın kanına
    onurunu onurunu yerden yere serince
    ...
    dedi ki güç yaşda değil baştatır
    duyduğumdan beri gözüm yaştadır
    belkide vicdanı ferah hoştadır
    anlar belki aynı dertten sarınca
    ...
    hainlik edipte kimseyi satmam
    sözlerim doğrudur yalanı katmam
    serdaliyim hiç kimseye kin gütmem
    anca ağlıyorum biri kırınca

    aşık mustafa serdali- bana aittir..
    0 ...
  22. güne bir şiir bırak

    14.
  23. ah benim gariban dertli kardeşim
    zalimler dünyada yol vermez sana
    gönlün hüzne dalmış kim kale alır?
    kimse bahçesinde gül dermez sana
    ..
    sanma ki her insan sözünü tutar
    lokma tutar gibi sözünü yutar
    vallah çıkar bitsin çelmeyi atar
    çıkarı olmazsa bal sürmez sana
    ..
    bilmediğin yerde eylenme sakın
    yanlış iş yapıpda vaylanma sakın
    yad el için boşa söylenme sakın
    kimse senin gibi dil yormaz sana
    ..
    bu hayyatta hep dik durmayı öğren
    hedefe kitlenip varmayı öğren
    kendi yükün kendin sarmayı öğren
    kimse el atıpda dal sarmaz sana
    ..
    serdalim nasihat ediyor siye
    hakka yönel kardeş! kanma dünyaya
    bi,r arzusu var mı vereyim diye
    yaradanım sorar el sormaz sana

    aşık mustafa serdali(bana aittir -ozmusta)
    2 ...
  24. değişmek

    39.
  25. nasıl oldu böyle anlayamadım
    sanki saat durmuş zaman değişmiş
    eşimi dostumu tanıyamadım
    gardaşlık değişmiş yaran değişmiş
    ...
    çoşkun dereden su akmıyor artık
    çırada odunu yakmıyor artık
    menekşe, sümbül, gül kokmuyor ,artık
    tohumlar değişmiş bostan değişmiş
    ..
    ne asalet kaldı nede muhabbet
    garibe yetime bitti ziyaret
    fakir taş kaynatır bey kavurur et
    ramazan değişmiş kurban değişmiş
    ...

    Zenginin gemisi karada yürür
    Fakirin kervanı düz yolda durur
    Bey çobana on yerine bir verir
    Terazi bozulmuş mizan değişmiş
    ...
    garipler ağlarken bey sürdü demi
    sazan deyip yutturuyor el yemi
    günden güne batar koskoca gemi
    kara kayıp olmuş liman değişmiş
    ...

    doğduğum o diyar olmuş yabancı
    yediğim kaymağı kusturdu acı
    düşündükçe beni sarar bir sancı
    neden bunlar böyle hemen değişmiş
    ...

    Dünyanın baharı yazı bilinmez
    Bukelemunların yüzü bilinmez
    Serdali'm tavşanla tazı bilinmez
    ne var ne yok hepsi yaman değişmiş

    aşık mustafa serdali
    0 ...
  26. sevgi

    649.
  27. sevgi ; özlemektir .sevdiğinin bakışını ,kokusunu ,konuşuşunu, gülüşünü, sevgi; fedakarlıktır .Sevgi muhabbettir ,sıcaklıktır gönülden gönüle kurulan bir bağdır .Seven insan herşeyi göze alır ölümü bile kendinden çok sevdiğini düşünür .insan nasıl ki yaşayabilmek için yeme ve içmeye ihtiyacı varsa sevmeye ve sevilmeyede ihtiyacı vardır yemek içmek bedenin gıdası sevmek sevilmek ruhun gıdasıdır sevgi karşılıklı olursa çok güzeldir hayatın mutlu olmasını sağlar tabi birde karşılıksız sevgi vardır bu ise çok acıdır hele birde karşılıksız olduğunu sonradan öğrenmek acıyı katmerleştirir ama yinede insan sevmekten vazgeçemez canı yansada çünkü ruhun sevmeye ihtiyacı vardır sevgi gösterilmeyen insanlar psikolojik olarak çöküktür hayattan lezzet alamaz bir yudum sevgiye muhtaçtırlar birisi gelse başını okşasa öyle bir yüzleri güler ki sanki bir küp define bulmuş gibi bana göre en temiz, saf sevebilen insanlar sevgi gösterilmeyen insanlardır yani dışlanan insanlardır çünkü en çok sevgiye onlar ihtiyaç duyar acıkmışlardır sevgiye ..sevginin kıymetini bilirler sevmesini bilirler onlar
    1 ...
  28. aşık veysel

    45.
  29. aşık veysel;aşıklık geleneğinin en önemli temsilcilerinden biridir .zengin bir hayel gücüne sahiptir gözleri görediği halde gönül gözü ile dürbün gibi gören her gönüle hitap eden bir gönül eri bir halk şairidir. türküleri bugün yüzlerce sanatçı tarafından seslendirilmektedir . türküleri yeni nesile adeta ders niteliğindedir ..

    uzun ince bir yoldayım
    gidiyorum gündüz gece
    bilmiyorum ne haldeyim
    gidiyorum gündüz gece

    dünyaya geldiğim anda
    yürüdüm aynı zamanda
    iki kapılı bir handa
    gidiyorum gündüz gece

    uykuda dahi yürüyom
    kalmaya sebep arıyom
    gidenleri hep görüyom
    gidiyorum gündüz gece

    kırk dokuz yıl bu yollarda
    ovada dağda çöllerde
    düşmüşem gurbet ellerde
    gidiyorum gündüz gece

    düşünülürse derince
    ırak görünür görünce
    yol bir dakka mıkdarınca
    gidiyorum gündüz gece

    şaşar veysel işbu hale
    gah ağlaya gahi güle
    yetişmek için menzile
    gidiyorum gündüz gece
    0 ...
  30. yalnızlık

    8759.
  31. yalnızlık
    psikolog meral avcı, yalnız olmakla yalnızlık duygusunun karıştırılmaması gerektiğini söyledi. yalnızlığın değil yalnızlık duygusunun kişiyi hasta ettiğini belirten avcı, "kalabalıklar içinde bile, yalnızlık duygusu yaşayan pek çok insan var. bu yalnızlık duygusunu yaşayan kişi 'beni kimse sevmiyor' gibi çarpık düşüncelere kapıldığında ise hastalıklara da kapısını açıyor, çünkü bu düşünceler stres hormonunu tetikleyip bağışıklık sistemini çökertiyor" dedi.

    toplumda insanın doğasına aykırı bir durum olarak kabul edilen yalnızlığın bir tercih ya da zorunluluktan kaynaklanabileceğini belirten psikolog meral avcı, hasta eden 'yalnızlık duygusu'na dikkat çekti. insanların isteyerek ya da istemeyerek yalnız yaşamak zorunda kalabileceklerini belirten avcı, "bazı insanların seçimi yalnızlık olabilir. güvensiz ilişkilerden, insanların yaratmış olduğu olumsuz duygulardan korunmanın bir yolu olarak insanlar, yalnızlığı tercih edebilirler. yalnızlıktan çok da memnun olabilirler. bazı insanlar ise istemediği halde yalnız olabilir ve bu durumda yaşamak zorunda kalabilirler. aslında yalnız olup, olmamaktan daha önemli olan nokta 'yalnızlık duygusu'dur. kişi, yalnız olmadığı halde de bu duyguyu yaşayabilir. kalabalıklar içinde bile, yalnızlık duygusu yaşayan pek çok insan bulunmaktadır. yalnızlık duygusu önemlidir çünkü tüm olumsuz duygular gibi yalnızlık duygusu da kişinin bağışıklık sistemini olumsuz etkiler" diye konuştu.

    migrenden yüksek tansiyona kadar

    yalnızlık duygusunun çeşitli hastalıklara yol açtığına dair çok sayıda bilimsel çalışma bulunduğunu kaydeden psikolog avcı, "bağışıklık sisteminin olumsuz etkilenmesi demek kişinin, sindirim sisteminden tutun da migrene, yüksek tansiyona kadar birçok hastalığa yatkın hale gelmesi demektir. yalnızlık duygusu kişiyi, kendi benliğiyle ilgili 'hiç kimse beni sevmiyor demek ki kötü bir insanım' gibi düşünce genellemelerine, kendi durumuyla ilgili 'hayatımın sonuna kadar yapayalnız kalacağım' gibi inançlara yönlendirebiliyor. bu inanç ve genellemeler, gerçekle tam olarak bağdaşmayabilir. gerçekle bağdaşmayan bu inanç ve genellemeler, psikolojide 'çarpık düşünceler' olarak tanımlanır. esas soruna neden olan aslında yalnızlık değil, yalnızlık duygusunun, kişide oluşturduğu bu düşüncelerdir. bu düşünce açısı, vücutta stres hormonlarını tetikleyerek, alarm reaksiyonunu devreye sokabiliyor. bu durumun sıklıkla yaşanması, kronik hale gelmesi ise bağışıklık sistemini olumsuz etkiliyor. vücut, birçok hastalığa daha yatkın hale geliyor. yalnızlık duygusundan kurtulmanın temel yolu aile ve arkadaş çevresiyle etkileşim halinde olmak, onlarla iletişimi sürdürmekten geçer. bunun yanı sıra aktiviteler ve hobiler edinmek çok yararlıdır" dedi.
    0 ...
  32. çirkin olmak

    605.
  33. insan; çirkin olduğunu aynaya bakınca görür zaten kendi bile kendisini görmek istemez.
    çirkin insanların genellikle dostu olmaz sevgilisi hiç olmaz genellikle toplum tarafından dışlanır kimisi yüzüne karşı tipsiz der açık açık söyler kimisi onu gördün mü yönünü değiştirir .. eğer bir insan çocukluk dönemlerinde çirkinse onu oyunlara almazlar yanlarınına çağırmazlar hatta bazıları dalga bile geçer. oysaki çirkinler içten insanlardır hep içten severler insan satmak nedir bilmezler hep sevmek sevilmek isterler severler ama sevilmezler sevginin kıymetini iyi bilirler bunun sebebi bana göre kimseden göremedikleri sevgiye dostluğa haset kaldıkları içindir . bir şeyin kıymeti yokluğunda belli oluyor içinde hep bir fırtınalar kopar anlatmak istediği çok şey vardır ama anlatacak kimsesi yoktur yalnızlığın denizinde yüzerler yalnızlık en çok çirkin insanlara ağır gelir onlar fıtratı gereği yalnız olmak istemez topluma girmek ister onlar gibi olmak ister ama giremez işte bu dünyada güzelsen dostunda olur sevgilinde değilsen hiç biri olmaz . çirkinleri herkez terk eder ama bir tek yalnızlığı terk etmez..
    3 ...
  34. sevgi

    648.
  35. gerçek sevgi; kişiyi herhaliyle olduğun gibi kabül edebilmek onun her sıkıntısına katlanabilmek neşesini kendi neşesi gibi hüznünü kendi hüznü gibi görebilmektir maddi veya fiziki durumun birden olumsuz olarak değişince gerçek sevgi meydana çıkar sağlığında yanında olup hastalandığında umursanmıyorsa o sevgi sevgi değildir kısaca sevgi sevdiğinin her sıkıntısını kendi sıkıntısı gibi görmektir...
    0 ...
  36. eski dost

    32.
  37. eski dost diye bişey yoktur dost eskimez eskidiyse zaten dost olunmamış demektir ama günümüzde köklü dostlukları anlatmak için kullanılır oysa dost kelimesini tam bir katliyamdır onun yerine kadim dost daha uygun olur birde gerçek dostu bulmak hazine bulmak gibi birşeybir günümüzde dostluk çok az sürüyor çoğu egosunu tatmin etmek için dost oluyor kimi kendi nefsini rahatlatmak için oysa dostluk dostunun derdini kendi derdi gibi görmektir onun eza ve cefasına katlanmaktır dost ençok acılar içinde boğuşurken aranıyor iyi günde sıcaklığı fazla anlaşılmıyor ama yalnızlık içinde dertlerle boğuşurken tıpkı tuz yersinde susarsın ya aynı öyle aranıyor ama ne yazıkki bulunamıyor buda çok koyuyor insana ..çeşitli sebeplerden dolayı ayrı düşmüşseniz 10 yılda geçse karşılaştığınızda çoçukkenki samimiyeti buluyorsanız size sıcak davranıyorsa o sizin kadim dostunuzdur zaten siz eğer muhabbet besliyorsanız karşınızdakinin duygularını hissedersiniz eski dostun bana göre tarifi eski oyuncak çünkü çocukken kimsesi yokken sizinle vakit geçirdiği için onu eylendirirsiniz egosuna hizmet edersinizde farkında olmazsınız yaş ilerledikçe sizden uzaklaşsınca anlarsınız
    0 ...
  38. şiir

    809.
  39. şiir;şairin aynasıdır şairin duygu ve düşüncelerini yansıtır .şiir aynı zamanda kelimeleri estetik operasyonla süsleme sanatıtır .anlatılmak istenileni süslü ve santlı bir şekilde anlatmak bir maharet ister nasıl ki ressam duygularını çizerek
    şekillendirir, şairde kelimeleri şekillendirir şiir; serbest ,hece ,kafiye ,uyak, aruz olmak üzere bir çok gruba ayrılır en zor şiir türü halk edebiyatı aşıklık geleneğinde olan irticalen yani doğaçlama atışmadır aşık yani halk şairi şiirini ani olarak heceye ve kafiyeye uyarak söyler buda hayret edeilecek bir sanat eseridir..
    0 ...
  40. aşık sümmani

    19.
  41. Aşık sümmani baba; bana göre aşıklık geleneğinin anayasasıdır ,çünkü kendisinden etkilenmeyen kendisini örnek almayan hikaye ve türkülerini bilmeyen aşık yoktur. Aşık veysel bile sümmani babadan birçok türkü söylemiştir . sümmani baba , kendisine has hava ve ezgileri olan aruz ve hece ile doğaçlama şiirler yazan atışma yapabilen kendine has hikaye tasnifleri olan ümmi olmasına rağmen derin sözler söyleyebilen etkileyici bir hak aşığıdır .
    Günümüzde sümmani ekolünden gelen binlerce aşık vardır bende bunlardan biriyim ...

    dertsiz idim dert ehlinden dert aldım,
    aşkın ocağından köz baka baka,
    on birimde ben ustamdan vird aldım,
    guş verdim kamilden söz, baka baka. (guş=kulak)

    lalesin sümbülün giyinmiş dağlar,
    gitti şita geldi müzeyyen çağlar, (şita=kış)
    uyandı ağaçlar bezendi bağlar,
    bizim bağa gelmez yaz, baka baka.

    perişan bağların gülü görünmez,
    canan diler, maksut eli görünmez,
    yar bakar sümmani kulu görünmez,
    sanırım usandı göz, baka baka

    aşık sümmani
    0 ...
  42. dost

    486.
  43. senin derdini kendi derdi gibi gören seni en az senin kadar düşünen ağladığında ağlayan güldüğünde gülen seni sen kadar bilen küsseniz bile hemen barışabildiğiniz varlığı huzur veren et ile tırnak gibi olduğunuz kişidir dost .. tabi bu zamanda yeraltında hazine bulmakdan daha zor olan sahte para gibi her geçen gün sayısı artan bişey...
    1 ...
  44. © 2025 uludağ sözlük