şizofrenik kafaların dolaştığı bir şehirdir. 10. yıl marşının arkasından athena, istiklal marşının arkasından da yerim çok dar çalınabilmektedir. izmirliler, genelde, izmire bayılmaktadırlar. bu da bana ilginç gelmektedir, zira izmir bir şehirden ziyade kocaman bir mahalledir. o mahalle havasını daha uzun bir süre atabileceğini sanmıyorum.
türkiye'nin ilk çevre gazetesi olma iddiasıyla ve hüseyin rahmi'nin "uygarlık, insanlarla doğanın arasını açmıştır" sözünü düstur edinmiş internet gazetesidir.` cepecevre,nokta,kom adresinde ikamet etmektedirler. web sitelerinde kendilerini şöyle tanıtmışlardır:
"Gelecek kuşakların da yaşama hakkı kutsaldır. sloganı ile yola çıkan Çepeçevre doğanın sevgi ile korunacağını, ancak sevgiyi bilginin doğuracağının bilinci ile tam 23 yıldır sizlere bilgi aktarıyor, sevdirmeye çalışıyor. 23 yıl önce, (Dünyanın doğum günü olarak kabul edilen) 22 Nisan günü birkaç insan bir araya gelerek Çepeçevrenin temelini attılar. Henüz ortada ne böyle bir örnek vardı, ne de toplumun böyle bir talebi. Onlar her arz kendi talebini yaratır şeklindeki klasik iktisatçıların çok önceleri söylediği bu sözü bilmiyorlardı, ama toplumun böylesi bir projeye ihtiyacı olduğundan emindiler.
Şimdi aradan 23 yıl geçti, gençler yetişkin oldu, meslek hayatına atıldılar. Kimisi amatör heyecanlarını koruyan profesyonel gazeteci oldu, kimi gönül dostları olarak hala katkılarını sürdürüyor. Çepeçevre, basıldığı yıllar içerisinde kış aylarında tam 35 bin kişiye, yaz aylarında ise 60 bin kişiye ulaşmaktaydı. Çok satan medya kuruluşlarının aksine tam da hedef kitlesine ulaşarak kendi alanında bir başarının altını çizip tabiri caizse bugün bir arpa boyundan daha ilerde olmanın haklı gururunu yaşıyor.
internetin yaygın olmadığı yıllarda basılı bir şekilde okurlarına ulaşan Çepeçevre, sanal ortamın yaygınlaşmasıyla söz konusu ekolojik çalışmalarını şimdilik internet gazeteciliği üzerinden yapmaya devam edecektir. Bir anlamda ulusal çevre ajansı gibi çalışan büyük Çepeçevre ailesi bugünlere elbette sizlerin değerli katkılarıyla ulaştı."
öncelikle cennete kerhane ve meyhane diyenin ömer hayyam olduğunu belirtmekte fayda var. fazıl say'ın ceza aldığı ifade 'allahçı'lara yavşak dediği ifadedir. burada da türkçesi kıt insanların yavşaklığını görüyoruz.birşeylerin -cısı, -cisi dediğimiz insinsanlar, o kavram için başka bir kelime yoksa iğnelemek için kullanılır genelde. yani söylenenin müslümanlarla değil, müslümanlığı vitrin haline getirmiş yavşaklarla doğrudan bir ilgisi vardır. kendisi aklıbaşında bir ateist olarak inananlara kaba etiyle güler diye düşünmeme rağmen ifadesinden dolayı ceza alması politiktir. bu konuda kendisinin ve diğer inançsızların arkasında olduğumu belirtmeyi bir sorumluluk bilirim.
bilgi sahibi olmadığı konularda terbiyesizce saldırıya geçen kişi. hatta saldırılarına facebook üzerinden mesajlar atarak da devam ettiği duyum alınmıştır. kendisine yazıktır.
iletişim zamanın en büyük ihtiyaçlarından ve kabızlıklarından. profesyonel bir desteğe en çok ihtiyaç duyduğumuz alanlardan biri, biz ne kadar farkında olmasak da. kendimizi, eşimizi, iş arkadaşımızı ya da çevremizdeki diğer insanları anlamamız iletişimin farklı basamakları. işte bu basamakları tırmanırken destek aldığım(ız) insan gülcan çengel.