Overload
172 (hevesli)
dördüncü nesil yazar 2 takipçi 6.70 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    21 mayıs 2023 orkide apartmanı yönetici seçimleri

    1.
  1. mental yorgunluğum ve hizmet fırsatlarını iyi değerlendiremediğim düşüncesiyle aday olmayacağım seçim.

    veririm aidatı bakarım keyfime. sikerler milletle mi uğraşacağım amk.

    ama otoparka sürekli küllük silken orospu çocuğu yönetimi bıraksam da peşindeyim denk getirirsem siktim belanı haberin olsun.
    3 ...
  2. o çocukları

    97.
  3. gösterime girdikten neredeyse 1 sene sonra izleme şerefine nail olduğum filmi beğendim. müziklerini beğendim, oyuncuların hepsini beğendim. ( özellikle mahallenin deli karısını okkalı küfür savurmuşum farkında olmadan). Eleştirilerin hepsi doğrudur. Özgü Namal'ın italyancası sırıtmıştır, mantık hataları olabilir ancak anlamadığım neden bu kadar detaycı oluşumuz. bence orospu cocukları en az eskiya kadar dram filmidir ve türüne göre oldukça iyidir. kıraç'a ayrı selam ederim güzel bir cover yapmış.
    2 ...
  4. smallville

    54.
  5. an itibariyle 8. sezonun 11. bölümüne ulaşmış dizidir. vay be geçen zamana bakıyorumda clark epey bir yol almış. sadece o değil tabii lana'sı chloe'si efenime söyliim lois lane'i
    dıdısının dıdısına kadar.
    smallville 4. sezona kadar o kadar sıkıcıydı ki bu dizinin bu kadar yol alacağını tahmin etmiyordum.ancak amcalar özellikle 8. sezonda iyiden iyiye tozutmaya başladılar. tabii bir süre izlemeye ara veripte kankam gibi sevdiğim değerli saf arkadaşım clark'ı özlemiş olmamdan ileri gelebiliyor tabi.
    şimdi smallville'e dair bir önceki entyme bakacak olursak en önce söylemek istediğim yahu clark sen ne bahtsız bedevisin be ulan 8 senedir şöyle sırrını bir allahın kuluna açamadın yok bu insanoğlu o kadar mı şerefsiz?
    neyse efendim şimdi en son 6. sezonda clark'i yapayalnız ihanete ugramıs lucuk emrah'ın usa subesi modunda bırakmıstık.aradan gecen olayları yazmak bende isterdim ama galiba gecenin bu saatinde üşeniyorum. fakat dediğimiz gibi lana gancıgı dediğimize geldi pişman oldu clark'ı bıraktığı için ama iş işten geçti ya yaa sen lex'e ver ver ondan sonra ya ben clark'ı seviyordum. yok yaa bizim kabak kafalıda bırakacaktı seni öyle lap diye. zira bu lionel'ın clark'ı öldürürüm eger lex'le evlenmezsen tehditi ile durum acıklığa kavusmustu. ( su testisi su yolunda kırılır nitekim lionel 7. sezonda oğlu tarafından öldürülecekti.) yalnız lana akıllı kızmıs itiraf etmek lazım.sezon sonlarına doğru kendi klonlarını bulmuş ve sezon finalinde klonlarından birini arabasına yerleştirip ( 2008 model jeep chrokee dinine yandığım alemde para bok.) tabanları yağlamıştı.
    chloe ise 6 ila 7. sezonda pek çizgisinden sapmamış sadık bir arkadaş olmuş ancak kariyeri aşagılara doğru kaymaya başlamıştır. ne varki jimmy denen pezevenkte hala ne bulduğunu anlamış değilim.
    efenin tüm bunları geçelim zaten 7. sezon ile ilgili yukarıda oldukça bilgi mevcut. gelelim 8. sezona
    (amanında minnoş) öncelikle 7. sezon sonunda lex clark'ın sırrını en nihayetinde öğrenmiş ve sonrasında çıkan arbedede koca kaleyi yıkmışlardı.8. sezonda luthorcorp'un başına en az lex kadar şeytan bir hatun mercer gelmiş ve cayır cayır lex'i aramaktadır aynı amanda green arrow ve ekibi de clark'ı aramaktadır. bu da işaret eder ki yeni sezonda bu hatun ile kapışacak elemanlar. yeni sezonda maalesef lana , kara ( amına koymuşlar dizinin nıç nıç) lex yer almıyor. ( şimdilik) ancak 8. sezonun en bomba değişikliği şüphesiz chloe'de olan değişiklik. amanın bir "sempratik bu hatun bir sempatik 1lan nolmuş buna" demedim değil. ( a.q magazin haberi mi yazıyorum spoiler mı belli değil.) ayrıca lois hafiften hafiften yakmış abayı esas oğlana. ( biz bu ibneye ezik filan diyoruz ama dizide ne kadar hatun varsa çakacak bu herif. o mu ezik yoksa biz mi anlamadım neyse kanka dedik böyle düşünmek yakışık almaz.)
    neyse efendim fazla lafı uzatmadan herkesin ciyak ciyak bağırdığı olay yine gerçekleşmiyor ve clark yine ayakkabı yakmaya devam a.q uçmak filan hikaye. ancak 8. sezon diğer tüm sezonlara göre biraz daha hızlı olacakmış gibime geliyor şöyleki fantom zone'a geri dönüş lana'nın birkaç bölüm diziye dahil olması enteresan ambulans söförünün bir numaralı alien'ın amına koyacak bir potansiye olması gibi yayık ayranı gibi uzatılacak konular oldukça iyi işleniyor. ehh smallville severlere iyi seyirler dileyelim bizde.
    0 ...
  6. smallville

    53.
  7. Smallville ile ilgili söylenecek tek şey;

    şerefsizler ara ara damar koyaraktan fena yapıyorlar dengemi yerine getirmek için epeyce uğraşmam gerekebiliyor.

    Smallville Season 5 episode 24 sonunda çalan şarkı için
    (bkz: depeche mode - precious)
    Smallville season 6 episode 3 güzeller güzeli rüyalarımın kızı kara'nın lex'e bi siktir git seni kurtaran ben değilim geyiği yaparken fonda çalan sarkı icin
    (bkz: Morcheeba- Gained the world)

    Smallville season 8 episode 10 bölüm sonunda çalan ve bünyeme ciddi zarar veren sarkı ise
    (bkz: Vast- don't take your love away from me)
    0 ...
  8. rusca ogrenen erkeklerin sadece disi cinsi bilmesi

    1.
  9. * privet. ( Mrb)
    - Privet
    *Kakdela? ( Nasılsın?)
    - Horasu. (iyi)
    ( yatak gösterilir ve Sol el yuvarlak yapılır ve sag el bas parmagı içine sokulup çıkarılır.)
    - ok.

    "Neresi disi cinsi anlatıyor lan bu diyaloğun" diye sorarlar adama.
    (bkz: bütün genellemeler yanlıştır)
    0 ...
  10. caliya cirpiya surten genc kiz

    4.
  11. caliya cirpiya sürten genc kızda varmıs memlekette vay anasını sayın seyirciler.
    2 ...
  12. uludağ sözlük hakkında ne dediler

    1042.
  13. sözlüğünü yedirtme lan bana! agresifim, kompleksliyim...
    (bkz: recep ivedik)
    1 ...
  14. abartılmış küfürler

    12.
  15. Ooo toplu küfür partisi! öhöm bir tanede benden o halde

    " çıktığın deliği 7 düvel 7 gün 7 gece durmaksızın s.ksin."
    1 ...
  16. sevilla dan sonrasi final

    8.
  17. Bir önce ki entry de sevilla'yı elesin sileceğim demiştim ama onunda öncesinde elin liverpool'u , barca'sı eşek mi osutturuyor diye yazmıştım. demek ki eşek ossutturmuyormuş.
    şimdi iş bu entry de zamanın ötesine gönderilir.
    2 ...
  18. forever young

    29.
  19. garip ruh hallerimde sürekli karşıma çıkıp beni hem hüzünlendirip hem sakinleştirme özelliğine sahip hoş şarkı.
    Bunun hatırına türkçesi çevrilmeye değer bir şarkı.

    Let's dance in style , let's dance for a while ,
    Hadi dansedelim, bir süre dans edelim.
    Heaven can wait we are only watchin' the skies
    Cennet bekleyebilir, biz gökyüzünü seyredelim.
    Hoping for best but expecting the worst
    En iyiyi umarak ama en kötüyü bekleyerek
    Are you going to drop the bomb or not?
    Bombayı bırakcak mısın bırakmayacak mısın?

    Let us die young or let us live forever
    Ya bırak genç ölelim ya da sonsuza dek yaşayalım.
    We don't have the power but we never say never
    Gücümüz yok ama asla asla demeyiz.
    Sitting in a sandpit , life is short trip
    Kum havuzunda oturuyoruz, hayat kısa bir yolculuk
    The music's for the sad men
    Müzik üzgün adam için

    Can you imagine when this race is won
    Bu yarışı kazanılacağını düşünebiliyor musun
    Turn our golden faces into the sun
    Altın yüzlerimizi güneşe doğru döndüğümüzü
    Praising our leader's we're getting in tune
    elde ettiğimiz havaya liderlerimizin övgülerini
    The music's played by the madmen
    Çılgın adam tarafından çalınan müziği

    Forever young , I want to be forever young
    Daima genç, daima genç olmak istiyorum.
    Do you really want to live forever, forever and ever
    Gerçekten sonsuza kadar yaşamak ister miydin?
    I don't want to perish like a fading horse
    Solgun yaşlı at gibi yok olmak istemiyorum.
    Youth is like diamonds in the sun
    Gençlük güneşte ki elmaslar gibi
    And diamonds are forever
    Ve elmaslar sonsuzdurlar.

    So many adventures couldn't happen today
    Bugün o kadar çok macera olmayabilir
    So many songs we forgot to play
    Çalmayı unuttuğumuz çok fazla şarkı
    So many dreams are swinging out of the blue
    Maviden daha canlı gerçek olmasına
    We let them come true.
    izin verdiğimiz bir çok rüya.
    2 ...
  20. life in mono

    9.
  21. the stranger sang a theme
    Yabancı şarkı söylüyor
    from someone else's dream
    Başka birinin rüyasından
    the leaves began to fall
    Ayrılıklar düşmeye başladı
    and no one spoke at all
    Ve hiç kimse konuşmuyor
    but i can't seem to recall
    Ama geri çağıramayacağım gibi
    when you came along
    Yanına geldiğinde

    ingenue
    saf kız

    ingenue
    saf kız
    i just don't know what to do
    Ne yapacağımı bilmiyorum

    the tree-lined avenue
    Üç şeritli bulvarda
    begins to fade from view
    Manzara solmaya başlıyor
    drowning past regrets
    Geçmişin pişmanlıkları boğuluyor
    in tea and cigarettes
    Çayda ve sigarada
    but i can't seem to forget
    Ama unutamayacağım gibi
    when you came along
    Yanına geldiğinde

    ingenue
    saf kız

    ingenue
    saf kız

    i just don't know what to do
    Ne yapacağımı bilmiyorum.
    ingenue
    saf kız
    1 ...
  22. we will rock you

    16.
  23. ıllarca lan süper şarkı bee dediğimiz şarkı. ama sözleri sanki biraz...

    aah
    buddy you're a boy make a big noise
    playin' in the street gonna be a big man some day
    dostum sen çok gürültü yapan ,sokakta oynayan ve bir gün büyük adam olacak bir oğlansın
    you got mud on yo' face
    yüzünde çamur var
    you big disgrace
    sen yüz karasısın
    kickin' your can all over the place
    canın cehenneme yeryüzünde
    singinşarkı söylüyorsun

    we will we will rock you
    seni sallayacağız
    we will we will rock you
    seni sallayacağız

    buddy you're a young man hard man
    dostum sen genç ve zor bir adamsın
    shouting in the street gonna take on the world some day
    sokakta bağıran bir gün dünyayı üstlenecerk bir adamsın
    you got blood on yo' face
    yüzünde kan var
    you big disgrace
    sen yüz karasısın
    wavin' your banner all over the place
    bayrağını her yerde dalgalandırıyorsun

    we will we will rock you
    seni sallayacağız
    sing it
    söyle onu(şarkı)
    we will we will rock you
    seni sallyacağız

    buddy you're an old man poor man
    dostum sen yaşlı ve zavallı bir adamsın
    pleadin' with your eyes gonna make
    yapmak is ediğin gözlerle yalvarıyorsun
    you some peace some day
    birgün barışacaksın
    you got mud on your face
    yüzünde çamur var
    big disgrace
    büyük bir yüz karası
    somebody betta put you back into your place
    senden daha iyi olan birileri seni kendi yerine geri koyuyor

    we will we will rock you
    seni sallayacağız
    sing it
    söyle onu(şarkı)
    we will we will rock you
    seni sallayacağız
    everybody
    herkes
    we will we will rock you
    seni sallayacağız
    alright
    pekala
    0 ...
  24. protection

    6.
  25. donna summer'in seksenlerde ( yanılmıyorsam) söylediği şarkı. iş bu entry yukarıda zaten verilmiş olan sözlere ek olarak türkçesi ile beraberdir.

    donna summer protection
    night after night
    geceler boyu
    i keep holding on
    tutunmayı sürdürüyorum
    you say you love me
    beni sevdiğini söylüyorsun
    then you leave me so lonely
    sonra beni yalnız bırakıyorsun
    baby i dont believe a word you sayin'
    bebeğim söylediğin tek kelimeye bile inanmıyorum
    i think it's all some evil game you're playin'
    bence oynadığın şeytani bir oyun
    still all day long all i do is think about you
    hala tüm gün seni düşünmeyi sürdüyorum
    you got me believin , that i cant live without you
    beni sensiz yaşayamayacağıma inandırdın
    well if you want it , here's my confession
    eğer istediğin buysa, işte itiraf ediyorum
    baby i cant help it ,you are my obsession
    bebeğim yardım edemem, sen benim saplantımsın
    protection , that's what i need
    korunma, işte ihtiyacım olan şey
    i need protection , baby,from your love
    bebeğim aşkından korunmaya ihtiyacım var
    protection ,that's what i need.
    korunma işte ihtiyacım olan şey
    i wait at home by the telephone
    evde telefonun yanında beklerim
    when i call your house,baby,you are not there
    evini ne zaman arasam, bebeğim orada değilsin
    knock on the door and i rush down the stairs
    kapı çalndığında merdevenlerden koşarak aşağıya inerim
    when i open up,baby you are not there
    ne zaman kapıyı açsam bebeğim sen orada değilsin
    when we're together
    beraber olduğumuzda
    when we're together and put your arms around me
    beraber olduğumuzda ve kollarınla beni sardığında
    you keep my mind
    aklımı alıyorsun
    forever ,ever in doubt
    sonsuza dek şüphe içinde
    you want me believin'
    inanmamı istiyorsun bebeğim
    that , baby, i cant live without
    sensiz yaşayamayacağıma
    pretection, that's what i need
    korunma işte ihtiyacım olan şey
    i need protection, baby, from your love
    bebeğim aşkından korunmaya ihtiyacım var
    we stand alone , at my window.
    penceremde yalnız başımıza duruyoruz
    and stare out,at the shodows down below
    ve aşağıda ki gölgelere bakıyoruz
    i feel your fingers on my face
    parmaklarını yüzümde hissediyorum
    i want to stay, i want to run away
    kalmak istiyorum, kaçmak istiyorum
    protection,that's what i need
    korunma , işte ihtiy acım olan şey
    i need protection,baby,from your love
    bebeğim aşkından korunmaya ihtiyacım var
    protection,that's what i need
    korunma , işte ihtiyacım olan şey
    i need protection,baby,from your love
    bebeğim aşkından korunmaya ihtiyacım var
    0 ...
  26. mustafa

    26.
  27. sokakta elini sallasan carptığı kişinin ismi olma olasılığı yüksek olan benimde dahil olduğum isim.
    ayrıca hangi mustafa vardır ki hayatında " musti" diye çağrılmamış olsun? ya da "mıstık". 80 lerde çocuk olanlar bu kişilere ateri oyununa gönderme olarak "piç mustafa" diye seslenmişlikleri vardır. bu arada o oyunda mustafa'nın şapkasında ki p ne iş ben hala bilmem onu.
    1 ...
  28. somebody help me

    2.
  29. Buffy thye vampire slayer'da faith rolü ile tanıdığımız esmer çıtır Eliza Dushku'nun tv8 de yayınlana bir dizisi vardı tru calling adında.
    (bkz: Tru Calling) can somebody help me bu dizinin jenerik sarkısının adıdır ve sözleri şu şekildedir.

    i'm being haunted by a whisper
    Bir fısıltı tarafından zaptedildim
    a chill comes over me
    Üzerime bir ürperti geliyor
    i've been trapped inside this moment
    Şu anın içinde kapana sıkıştım
    i'm not victim, i'm not a freak
    Bir kurban değilim , bir ucube değilim

    [chorus:]
    free me
    Beni özgür bırak
    before i slip away
    Kayıp gitmeden önce
    heal me
    iyileştir beni
    wake me from this day
    Beni bu günden uyandır
    can somebody help me?
    Bir bana yardım edebilir mi?

    i've seen the face of my affliction
    Üzüntümün yüzünü gördüm
    of my reality
    gerçekliğimin
    i'm being tortured by the future
    Gelecek tarafından işkence ediliyorum
    of things that are yet to be
    Henüz olmuş olan şeylerin
    i'm being haunted by a vision
    Bir imgelem tarafından zaptedildim.
    it's like the morning never comes
    Sanki yarınlar hiç gelmeyecekmiş gibi
    i feel the burden of confusion
    Karmaşanın ağır yükünü hissediyorum
    always searching... on the run
    Kaçışta arıyorum her zaman.

    [chorus]

    now, i'm not a hero... no
    Şimdi , ben kahraman değilim... hayır
    but the weight of the world's is on my soul
    Ama tüm dünyanın ağırlığı ruhumda
    these imagines burn my eyes
    Bu görüntüler gözlerimi yakıyor
    they're burning me up inside
    Beni içten yakıyorlar.
    0 ...
  30. we are

    3.
  31. aha türkçesini kopi pest edeyim;
    See the devil on the doorstep now (my oh my)
    kapıdaki şeytanı görüyorum,(amanın)

    Telling everybody oh just how to live their lives
    herkese yaşamlarını nasıl yaşayacaklarını söylüyorum

    Sliding down the information highway
    yukarıdan haberler kayıyor,

    Buying in just like a bunch of fools
    sadece demet demet aptallardan alınıyor,

    Time is ticking and we can't go back (my oh my)
    zamanla eğleniliyor ve biz geri gidemiyoruz.(amanın)

    What about the world today
    bugün dünyadan ne haber

    What about the place that we call home
    ev dediğimiz yer ne alemde

    We've never been so many
    bizler asla çok fazla olmadık..

    And we've never been so alone
    ve biz hiç çok yalnız olmadık..

    [Chorus]
    You keep watching from your picket fence
    parmaklığının arkasından izlemeye devam ediyorsun,

    You keep talking but it makes no sense
    konuşmaya devam ediyorsun ama duygusuzca !

    You say we're not responsible
    bize sorumlu olmadığını söylüyorsun,


    But we are, we are
    ama öyleyiz,öyleyiz

    You wash your hands and come out clean
    ellerini yıkarsın ve dışarı temiz çıkarsın

    Fail to recognise the enemies within
    içindeki düşmanları tanımayı başaramadın

    You say we're not responsible
    bize sorumlu olmadığını söylüyorsun,

    But we are, we are, we are, we are
    ama öyleyiz,öyleyiz,öyleyiz,öyleyiz

    One step forward making two steps back (my oh my)
    bir adım ileri iki adım geri gidiyoruz ( amanın )

    Riding piggy on the bad boys back for life
    belalı ikili, domuzun üzerinde hayat için geri dönüyorlar,,

    Lining up for the grand illusion
    astarda kalmış, görkemli aldatıcı görünüş,

    No answers for no questions asked
    olmayan cevaplar için olmayan sorular sormak,

    Lining up for the execution
    astardaki idamlar..

    Without knowing why
    niye bilinmiyor

    [Chorus]
    you keep ...
    sürdüyorsun...

    It's all about power then
    o zaman bütün güç için

    Take control
    kontrolü eline al

    Breaking the rule
    kuralları çiğne

    reaping the soul
    ruhu tamir ediyor

    They suck us dry till there's nothing left
    onlar bizi kurutana kadar emdiler,

    My oh my, my oh my
    amanın amanın

    What about the world today
    bugün dünyadan ne haber

    What about the place that we call home
    ev dediğimiz yer ne alemde

    We' ve never been so many
    bizler asla çok üstüne gelmedik,

    And we've never been so alone....
    ve bizler hiç çok yalnız olmadık..

    So alone [2x]
    öylesine yalnız

    [Chorus]
    (nakarat)...you keep..

    We are
    öyleyiz

    We are (its all )
    öyleyiz ( hepsi bu )

    We are
    öyleyiz

    We are, we are (take control)

    öyleyiz,öyleyiz(kontrolü al)
    We are

    öyleyiz
    We are
    öyleyiz
    It's all about power
    hepsi güçleri için

    Then take control
    sonra kontrolü aldılar.....
    0 ...
  32. kiss you

    7.
  33. tabii ki türkçesi ;
    i'd wake up, and make love to you if i had you
    Uyandım ve eğer sana sahip olsaydım, seninle sevşirdim.
    i would touch you so much, but i'm not allowed to
    Sana dokunmayı o kadar çok isterdim ki , ama izin vermezdim.
    what i hate is to wait, but in this case i'm patient
    Beklemekten nefret ederim ama bu durumda sabırlıyım
    i'm discreet, i'm not weak, i just need the moment
    Naziğim ama zayıf değil, sadece biraz zamana ihtiyacım var.
    he wants me, he wants me not
    Beni istiyor , beni istemiyor.
    i want everything he's got
    Onun sahip olduğu herşeyi istiyorum.
    if i leaned over and tried to kiss you
    Eğer öne doğru eğilip öpmeye çalışsaydım
    would i be wrong, after so long to kiss you
    Yanılabilirmiydim seni uzun süre öptükten sonra
    would you pretend, we're only friends, if i kissed you
    Eğer seni öpseydim sadece arkadaşmışız gibi davranabilir miydin?
    at least i can dream of you in a scene, when i'd kiss you
    En azından seni öperken ki sahneyi düşleyebilirim.
    on one hand, we are friends, but still my mind wanders
    Bir elimde, biz arkadaşız ama hala aklım başıboş
    through side streets and alleys, i just keep growing fonder
    Dar sokak ve caddelerin arasından geçerek, tutkum sadece büyüyor
    to stop me is not easy, can't stop a lion from hunting
    Beni durdurmak kolay değil, bir aslan avlanırken durdurulamaz
    i'm focused, i won't miss, there's no control of some things
    Odaklandım, kaçırmam,bazı şeylerin kontrolü yoktur.
    0 ...
  34. you are my desire

    6.
  35. türkçe anlamını merak edenler için;

    When the rain keeps falling
    yağmur yağmaya devam ederken
    Can't you hear me calling?
    seslendiğimi duyamıyor musun?
    For somebody new
    yeni birileri için
    Someone just like you
    tıpkı senin gibi birileri

    Don't you feel there's something
    Deep inside you waiting
    For the slightest change
    To go and do your dance
    içindeki gitmek ve seninle dans etmek için olan narince değişimin seni beklediğini hissetmiyor musun?
    You're lying awake in the night
    gece uyanık bir şekilde uzanıyorsun
    You just wanna do something right
    sen sadece doğru birşeyler yapmak istiyorsun

    [So don't forget to breathe
    bu yüzden nefes almayaı unutma
    Let it in, let it out
    içine çek dışarı ver
    For all the world to see
    görülecek bütün dünya için
    From within and without
    içinden ve dışından
    You're shining like a star
    bir yıldız gibi parlıyorsun
    Let it in, let it out
    içine çek dışarı ver
    Tonight you are my desire
    bu gece seni arzuluyorum

    The evil's on the move
    felaket hareketli
    Let it in, let it out
    içine çek dışarı ver
    It's coming straight to you
    sana doğru geliyor
    From within and without
    içinden ve dışından
    Keep shining like a star
    yıldız gibi parlamaya devam et
    Let it in, let it out
    içine çek dışarı ver
    Tonight you are my desire]
    bu gece seni arzuluyorum

    Don't you keep me waiting
    beni bekletmiyor musun
    When I'm concentrating
    ben konsantre olurken
    Let me be your girl
    senin olmama izin ver
    And we can rule the world
    ve dünyaya hükmedebiliriz

    Love will lead us somewhere
    aşk bize bir yerlerde rehberlik edecek
    And you will like it I swear
    ve onu seveğine yemin ederim
    Without pain no gain
    acısız kazanç olmaz
    We'll never be the same
    asla aynı olamayacağız

    We're lying awake in the night
    gece uyanık yatıyoruz
    And all that we do is just right
    ve bütün yaptıklarımız sadece doğruydu

    chorus

    I'd like to taste my chocolata right before drinking
    içmeden önce çikolatamın tadına bakmak istiyorum
    You've got to shake your butt un poco if you want bling bling
    kıçını sallamak zorundasın
    Oh, mi amore, take your time this is what I'm thinking
    benim düşündüğüm zamanı yakala
    Just keep your breath
    nefesini tut
    'Cause you will never know when the ship's sinking
    çünkü gemi batarken sen bilmeyeceksin

    Aire dentro, aure fuera
    No te olvides de respirar
    Brillas como una estrella
    Esta noche eres mi deseo
    Esta noche eres mi deseo
    3 ...
  36. the unforgiven

    35.
  37. metallica'nın unutulmaz parçalarından. Parça sözlerinin türkçe anlamlamlarını yazmadan önce
    ilk defa trt'de izlediğim ve sonraları orjinal alt yazılı izlediğin filme ve perfect world , dirty harry , unforgiven gibi klasiklere imza atmış Clint dedeyede buradan sonsuz selam ederim efenim.

    New blood joins this earth
    Taze bir kan dünyaya katılıyor

    And quickly he's subdued
    Ve hemen boyunduruk altına alınıyor

    Through constant pained disgrace
    Durmayan incinmiş kara lekeyle

    The young boy learns their rules
    Genç çocuk onların kurallarını öğreniyor

    With time the child draws in
    Zamanla çocuk içine kapanıyor

    This whipping-boy done wrong
    Bu şamar oğlanı yanlış yaptı

    Deprived of all his thoughts
    Tüm düşüncelerinden mahrum bırakıldı

    The young man struggles on and on he's known
    Genç adam çabalayıp duruyor ve biliniyor

    A vow unto his own
    Kendine edilmiş bir yemin

    That never from this day his will they'll take away
    Bugünden itibaren asla arzusunu uzaklaştıramayacaklar

    Nakarat [

    What i've felt what i've known
    Hissettiklerim ve bildiklerim

    Never shined through in what i've shown
    Gösterdiklerimin içinden hiç parlamadı

    Never be never see
    Asla olmadım, asla görmedim

    Won't see what might have been
    Neler olmuş olabileceğini görmeyeceğim

    What i've felt what i've known
    Hissettiklerim ve bildiklerimFrom

    Never shined through in what i've shown
    Gösterdiklerimin içinden hiç parlamadı

    Never free never me
    Hiç özgür olmadım, hiç ben olmadım

    So i dub thee unforgiven
    Bu yüzden size affedilmeyen ismini takıyorum ]

    They dedicate their lives to running all of his
    Hayatlarını onun her şeyini götürmeye adadılar

    He tries to please them all
    Hepsini memnun etmeye çalışıyor

    This bitter man he is throughout his life the same
    Bu kötü adam hayatı boyunca aynı

    He's battled constantly this fight he cannot win
    Kazanamayacağı bu savaşta durmadan savaştırıldı

    A tired man they see no longer cares
    Gördükleri yaşlı adam artık umursamıyor

    The old man then prepares to die regretfully
    Sonra yaşlı adam üzüntülü bir şekilde ölmeye hazırlanıyor

    That old man here is me
    Burdaki o yaşlı adam benim

    Nakarat

    You labeled me i'll label you
    Siz beni yaftaladınız, ben de sizi yaftalıyorum

    So i dub thee unforgiven
    Bu yüzden size affedilmeyen ismini takıyorum
    2 ...
  38. the hearts lone desire

    1.
  39. 97 ya da 96 tarihli matthew marsden şarkısı. güzeldir, buruktur en önemlisi çok fazla bilindik değildir. sözleri;
    fire has to burn
    ateş yanmalıdır
    rain has to fall
    yağmur düşmeli
    world has to turn
    dünya dönmeli
    snake has to crawl
    yılan sürünmeli

    but the heart's lone desire is to love someone
    ama kalp sadece birini sevmeyi arzular
    the heart's lone desire is to love someone
    kalp yalnızca birini sevmeyi arzular

    lightning has to strike
    şimşek çakmalıdır
    lion lives to kill
    aslna öldürmek için yaşar
    a day needs the night
    günler geceye ihtiyaç duyar
    winter has to chill
    kış soğuk olur

    why is it so hard to do
    neden yapmak bu kadar zor?
    when we need each other so
    birbirimize ihtiyaçduyduğumuzda
    we both know that it's true
    ikimizde doğru olduğunu biliyoruz
    my heart's lone desire is to love you
    kalbim seni sevmeyi arzuluyor
    my heart's lone desire is to love you
    kalbim seni sevmeyi arzuluyor.

    roots need to think
    kökler düşünmeye ihtiyaç duyar
    water has to flow
    su akmalıdır
    brain needs to think
    beyin düşünmeli
    woman wants to know
    kadın bilmek ister
    'cos her heart's lone desire is to love someone
    çünkü kalbi yalnızca birini sevmeyi arzular
    her heart's lone desire is to love someone
    kalbi yalnızca birini sevmeyi arzular

    why is it so hard to do
    neden yapmak bu kadar zor?
    when we need each other so
    birbirimize ihtiyaçduyduğumuzda
    we both know that it's true
    ikimizde doğru olduğunu biliyoruz
    my heart's lone desire is to love you
    kalbim seni sevmeyi arzuluyor
    my heart's lone desire is to love you
    kalbim seni sevmeyi arzuluyor.

    now i have finally found you
    şimdi sonunda seni buldum.
    i won't let you go
    gitmene izin vermeyeceğim.

    i've waited all my life
    tüm hayatım boyunca bekledim
    but now i know
    ama şimdi biliyorum

    from the moment we are born
    doğduğumuzdan andan
    'til the day we die
    öleceğimiz güne kadar
    inside every joyous laugh
    her sevinçli kahkahaların içinde
    behind every tear we cry,
    döktüğümüz her gözyaşının ardında

    the heart's lone desire is to love someone...
    kalp yalnızca birini sevmeyi arzular...
    0 ...
  40. the mummers dance

    1.
  41. türkçesi ile verilecek olursa;
    When in the springtime of the year
    Yılın bahar zamanında

    When the trees are crowned with leaves
    Ağaçlar yapraklarla taçlandığında

    When the ash and oak, and the birch and yew
    Dişbudak ağacı ve meşe, ve huş ağacı ve porsuk ağacı

    Are dressed in ribbons fair
    Kurdele festivalinde giyindiğinde

    When owls call the breathless moon
    Baykuşlar nefesini tutmuş ayı çağırdığında

    In the blue veil of the night
    Gecenin mavi duvağında

    The shadows of the trees appear
    Ağaçların gölgeleri çıkar

    Amidst the lantern light
    Ortaya fener ışığıyla

    We've been rambling all the night
    Geziniyorduk tüm gece boyunca

    And some time of this day
    Ve günün bazı zamanlarında

    Now returning back again
    Şimdi tekrar geri dönüyoruz

    We bring a garland gay
    Bir neşe çelengi getiriyoruz

    Who will go down to those shady groves
    O karanlık korulardan gececek

    And summon the shadows there
    Ve gölgeleri çağıracak oraya

    And tie a ribbon on those sheltering arms
    Ve bir kurdela bağlayacak o korumalı dallara

    In the springtime of the year
    Yılın bahar zamanında

    The songs of birds seem to fill the wood
    Kuşların şarkıları koruları doldurduğunda

    That when the fiddler plays
    Tam da kemancı kemanını çaldığında

    All their voices can be heard
    Tüm sesler duyulabildiğinde

    Long past their woodland days
    Orman günlerinden çok sonraları

    And so they linked their hands and danced
    Ve böylece ellerini birleştirirdiler ve dans ettiler

    Round in circles and in rows
    Halkalar halinde ve sıralarla

    And so the journey of the night descends
    Ve böylece gecenin seyahati iner

    When all the shades are gone
    Tüm siluetler gittiğinde

    "A garland gay we bring you here
    "Bir neşe çelengi getiririz buraya

    And at your door we stand
    Ve kapınızda dururuz

    It is a sprout well budded out
    Bu bir filiz iyi tomurcuklanmış

    The work of our lord's hand"
    Lordumuzun elinden çıkan bir iş"
    2 ...
  42. temparature

    2.
  43. temparature

    1.
  44. sean paul'un bir şarkısı. mutlaka dinlemişsinizdir aha şöyle bir şeyler söylüyordu şarkıda;
    the gal dem schillaci...sean da paul
    so me give it to...so me give to...so me give it to...to all girls
    böylece onna ver?böylece ona ver?böylece ona ver?bütün kızlara
    five million and forty naughty shorty...
    beş milyon ve kırk yaramaz kısaca
    baby girl...baby girl...sean da paul sey...
    bebek kız?bebek kız..sean paul der ki

    well woman the weather turn cold
    pekala kadın soğuk zamanlarda
    i wanna be keepin' you warm
    seni sıcak tutmak istiyorum
    i got the right temperature to shelter you from the storm
    seni fırtınadan korumak için doğru sıcaklıktayım
    oh lord, gal i got the right tactics to turn you on, and girl i...
    oh kral, seni havana sokmak için doğru taktiklerim var ve kız ben
    wanna be the papa...you can be the mom....oh oh!
    baba olmak istiyorum?sen anne olabilirsin?oh oh!

    make i see the gal them bruk out pon the floor from
    kız, görmemi sağla
    you don't want no worthless performer
    değersiz olmayan performans istemezsin
    from you don't want no man wey can't turn you on gal make
    kız, yapmak için dönemeyeceğinde bir adam istemezsin
    i see your hand them up on ya..
    elinin onun üstünde olduğunu görüyorum
    can't tan pon it long.....naw eat no yam...no steam fish....or no green banana
    onu uzun tutamazsın..şimdi yerelması yeme? haşlanmış balık da..veya yeşil muz da yeme
    but down in jamaica we give it to you hot like a sauna..
    ama jamaica'da dana sauna gibi sıcak vermiştik

    [chorus:]

    bumper exposed and gal you got your chest out but you no wasters
    gerçekler ortaya çıktı ve kız göğsünü açtın ama israfçı olmadın
    cause gal you impress out...
    çünkü kız sen hayran bırakıyorsun kendine
    and if you des out a me you fi test out,
    ve eğer beni kabul edersen test edeceksin
    cause i got the remedy to make you de-stress out....
    çünkü senin stresini atmak için bir çare buldum
    me haffi flaunt it because me god bless out...
    ona hava atarım çünkü tanrı beni kutsuyor
    and girl if you want it you haffi confess out...
    ve kız eğer onu istiyorsan günah çıkartmalısın
    a no lie weh we need set speed a fi test the mattress out..
    ve hızımızı ayarlarken yalan yok, yatağı test edeceğiz

    [chorus:]

    gal don't say me crazy now, this strangelove it a no bridgette and flava show..
    kız,şuan çılgın olduğumu söyleme, bu strangelove ve bridgette and flava şovu
    time fi a make baby now so stop gwaan like you a act shady yo...
    bebek kız, bir oyun oynuyormuşsun gibi şüpheci olmayı bırak
    woman don't play me know, cause a no fred sanford nor grady yo....
    kadın,şimdi benimle oynama, çünkü ben fred sanford veya grady değilim
    my lovin' is the way to go...my lovin' is the way to go.....
    benim sevgim akıcıdır? benim sevgim akıcıdır

    [chorus:]

    when you roll with a player like me...
    eğer benim gibi bir oyuncuyla yuvarlanırsan
    with a bredda like me girl there is no other
    benim gibi biriyle, kız, başka biri daha yok
    no need to talk,it right here just park it right here keep it undercover from me
    konuşmaya gerek yok, sadece park et buraya ve burada onu gizli tut benden
    love how you fit inna you blouse
    bluzunun içinde aşk nasıl da güzel duruyor
    and you fat inna you jeans and mi waan discover..
    ve kot pantolonunun içinde dolgun duruyorsun ve ben keşfetmek istiyorum
    everything out you baby girl can you hear when me utter...
    her şeyin dışında,bebek kız, ben çığlık atarken sen duyuyor musun
    0 ...
  45. sorry

    11.
  46. Sorry
    üzgünüm

    I heard it all before
    Hepsini daha önce duydum

    I don't want to hear
    duymak istemiyorum

    I don't want to know
    bilmek istemiyorum

    Please don't say you're sorry
    lütfen bana üzgün olduğunu söyleme

    I've heard it all before
    Hepsini daha önce duydum

    And I can take care of myself
    ve ben kendime bakabilirim

    I don't want to hear
    duymak istemiyorum

    I don't want to know
    bilmek istemiyorum

    Please don't say "forgive me"
    lütfen "beni affet" deme

    I've seen it all before
    Hepsini daha önce gördüm

    And I can't take it anymore
    ve onun daha fazlasını alamam

    You're not half the man you think you are
    sen sen olduğunu düşündüğün adamın yarısı bile değilsin

    Save your words because you've gone too far
    Kelimelerini kenarda tut çünkü çok ileri gittin

    I've listened to your lies and all your stories
    senin tüm yalanlarını ve hikayelerini dinledim

    You're not half the man you'd like to be
    sen olmak istedğin adamın yarısı bile değilsin

    I don't want to hear
    duymak istemiyorum

    I don't want to know
    bilmek istemiyorum

    Please don't say you're sorry
    lütfen bana üzgün olduğunu söyleme

    I've heard it all before
    Hepsini daha önce duydum

    And I can take care of myself
    ve ben kendime bakabilirim


    I don't want to hear
    duymak istemiyorum

    I don't want to know
    bilmek istemiyorum

    Please don't say "forgive me"
    lütfen " beni affet" deme

    I've seen it all before
    Hepsini daha önce gördüm

    And I can't take it anymore
    ve onun daha fazlasını alamam

    Don't explain yourself cause talk is cheap
    Kendini anlatma çünkü konuşma ucuz olur

    There's more important things than hearing you speak
    senin konuştuğun seyleri duymaktan daha önemli seyler war

    We stayed because I made it so convenient (I made it so convenient)
    Hata bende çünkü bunu çok rahat yaptım (bunu çok rahat yaptım)

    Don't explain yourself you'll never see
    Kendini anlatma,asla görmeyeceksin
    1 ...
  47. romeo and juliet

    6.
  48. poetry'n motion adlı silik bir gurubun harika , mükemmel ve daha nice olan şarkısı.
    tam olarak sözleri ve meali şu şekildedir ;

    yeah this is a story about love,this is a story about hate, when tolerance spring to tragedy, passion,pain, it's a thin line between what we give, so goes our story about romeo and juliet.

    today i challange thee,affect the things that you can't see,
    today we feel so much,affect the things that you can't touch,
    all the possibilities, we all brought as special things,respect the power and you'll see how strong a love can be.

    she screams romeo romeo wherefor art thou? romeo,you'll never know when it's time to go her desk on smokin', my body's lying on the floor, she wishin' hopin' that i still breathe that i still live, unfortunately i only got one lives to give, too bad, she no longer wants to live because i'm heard dead, i loved her and she loved me, unfortunately her death i can see because his racisists won't let him. now it's a thin line between love and hate, and romeo and juliet as the forfeit of the deadly fate, a tip for love, a tip for madly tolerance, why hollow seems the people seem to let it go? a tragic ending,sending such a hintful message, romeo romeo let your soul go, let it rise and heaven's gonna let you know that love is all we need.

    we spent countless nights, lovin' each other, holdin' each other, havig fun all without a fight, now it's time to meet you dead,i 'm black,you're white,it's kinda sad but something...it didn't flash,romeo was now a memory and juliet is right by her side,together an eternal rest, no more stress, do you have it yeah romeo and juliet...

    Evet bu hikaye aşk hakkında, nefret hakkında, tolarans trajediye, tutkuya acıya döndüğünde ne verdiğimizle arasında ince bir çizgi vardır. Evet hikayemiz romeo ve jülyet hakkında.

    Bugün sana meydan okuyorum, senin göremediğin şeylerle,
    Bugün dokunamadığın şeylerin etkisini öyle çok hissediyoruz ki
    Tüm olasılıklar , , güce saygı göster ve aşkın ne kadar güçlü olabileceğini göreceksin.

    Romeo , Romeo nerelerdesin? Diye bağırıyor. Romeo , onun masasına smokin ile ne zaman gideceğini asla bilemeyeceksin. Bedenim yerde yatıyor, Hala nefes aldığımı, hala yaşadığımı umuyor, maalesef verecek sadece bir canım var, çok kötü , daha fazla yaşamak istemiyor çünkü ben ölüyüm. Onu sevdim ve o beni. Maalesef onun ölümünü görebiliyorum çünkü onun ırkçıları ona izin vermiyor. Şimdi aşkla nefret arasında ince bir çizgi var.ve romeo ve julyet ölümcül alın yazgılarının cezasını çekiyorlar. Aşk için bir tavsiye, çılgınca toleranslar için bir tavsiye, Neden insanlar boşlukları boşverir? Trajik bir son. imalı bir mesaj gönderiyor, romeo, romeo ruhunu bırak, bırak yükselsin, ve cennet sana tek ihtiyacımızın sevgi olduğunu gösterecek.

    Sayısız gecelr geçirdik, birbirimizi severek, birbirimize sarılarak, kavga etmeden eğlenerek, şimdi ölümle buluşma zamanı, ben siyahım sen beyaz, biraz üzücü ama birşey...gösterişli değildi. Romeo şimdi hatıralarda ve julyet kendi tarafında, beraber ebedi dinlenmede, artık stress yok. Onu aldın mı romeo ve julyet..
    1 ...
  49. princess of rain

    2.
  50. sanırım türkçe anlamı aşağıda ki gibi olan şarkı ;
    close my eyes in the silence of the night
    Gecenin sessizliğinde gözlerimi kapıyorum

    I hear your voice in the whisper of the rain in my heart
    Yüreğimdeki yağmurun fıısıltasında seni duyuyorum

    I think of thousands of dark rainy nights
    Binlerce karanlık yağmurlu geceyi düşünüyorum

    I dream of your face among the lightning flashes in the sky
    Gökyüzünün ani parıltısında yüzünü hayal ediyorum

    My steel-rose, give me your light
    Çelik gülüm , ışığını ver bana

    All i need is you; hear the cry of my heart
    Tüm ihtiyacım sensin , yüreğimin haykırışını duy

    Give me the scent of your rain
    Bana yağmurunun kokusunu ver

    Touch my tears and kill my pain
    Gözyaşlarıma dokun ve acımı yok et

    Send me an angel for luck from your heart
    Bana kalbinden bir melek gönder şans için

    Give me your rain forever, princess of rain
    Sonsuza dek yağmurunu ver bana , yağmurun prensesi

    Forever, princess of rain
    Sonsuza dek , yağmurun prensesi
    1 ...
  51. sahin k nin uludag sozluk e azmis olarak girmesi

    12.
  52. " n'oluyo laa burada amuagoduklaaam" böğürtülerinin etrafa saçılacağı durum.
    2 ...
  53. arkama gosterdigin saygiyi onume de goster

    1.
  54. tonlama ve kişisine göre yanlış yere sapma eğilimi gösteren cümle.
    1 ...
  55. the power of goodbye

    9.
  56. madonna'yı sevme nedenim olan şarkılardan birisi. diğeri ise ( bkz: la isla bonita)

    mükemmel şarkı dinlemeyen ve anlamayan kalmasın;

    your heart is not open so i must go
    kalbin açık değil bu yüzden gitmeliyim

    the spell has been broken i loved you so
    tılsım bozuldu, seni o kadar sevdim ki

    freedom comes when you learn to let go
    özgürlük gitmeye izin vermeyi öğrendiğinde gelir.

    creation comes when you learn to say no.
    yaratıcılık hayır demeyi öğrendiğinde gelir.

    you were my lesson i had to learn.
    sen benim dersimdin, öğrenmek zorunda olduğum

    i was your fortress you had to burn
    ben senin kalendim, yakmak zorunda olduğun

    pain is a warning that something's wrong
    acı bazı şeylerin yanlış olduğunun uyarısıdır

    i pray to god that it won't be long.
    tanrıya uzun sürmemesi için dua ediyorum

    do you wanna go higher?
    daha yükseğe çıkmak ister misin?

    there is nothing left to try
    deneyecek hiçbir şey kalmadı

    there is no place left to hide
    saklanacak hiçbir yer kalmadı

    there is no greater power than the power of good-bye.
    elveda demenin gücünden daha büyük bir güç yok

    there is nothing left to lose
    kaybedecek hiçbir şey kalmadı

    there is no more heart to bruise
    incitecek bir kalp kalmadı

    there is no greater power than the power of good-bye.
    elveda demenin gücünden daha büyük bir güç yok

    learn to say good-bye
    elveda demeyi öğren
    1 ...
  57. nothing else matters

    68.
  58. bir klasiktir. bundan 200 yıl sonra bile çalınıp söylenecektir.
    2 ...
  59. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük