1920 tarihinde bizzat atatürk ün desteği ile kurulmuş daha sonraları sekteye uğrasada türkiyenin en eski partisidir... kurulmasındaki amaç kurtuluş savaşı sırasında tbmm ordularına destek veren bolşeviklerden istenilen desteğin tam olarak alınmasıdır...ve buda kesinlikle yalakalık değildir nitekim savaş şartları oldukça ağırdır... 12 eylülden sonra sol un ağır darbe almasıyla beraber 1987 yılında kapatılmıştır ve tkp kadrolarının büyük kısmı ödp ye geçmiştir. 2001 yılında kurulan tkp ise kesinlikle eski tkp nin yolunda değildir.aydemir güler başkanlığındaki tkp öyle bir haldedir ki partinin başında aydemir akbaş* olsaydı bile bu hale gelmesi zordu.
günümüzde sol bir parti olarak adlandırılan (ki solla alakası olmadığı gayet ortadadır)türkiyenin en eski partilerinden biridir. (en eskisi tkp dir kuruluş tarihi 1920)
chp nin tüzüğüne sol parti kavramı 1960 lardaki meşhur ip döneminde ip ile rekabet edebilmesi için sokulmuştur... oysa cumhuriyet halk partisi dönemdede görüldüğü gibi gerektiği zaman askeri göreve bekliyoruz diyecek kadar sağda...hatta bazen faşist yaklaşımlar içinde... genel politikası neoliberal demokratlıktır*
aslında sol bir parti olarak kurulmayan chp nin sözde soluz diyerek adının sol kalmasından sonra chp nin asıl çizgisini bize göstermiş genel başkandır.. nitekim 60 ların meşhur işçi partisi zamanında türkiyede sol un yükseliş döneminde chp kendi tüzüğüne sol parti tanımını koymuştur ve bunu sadece ip ile mücadele edebilmek için yapmıştır..şu dönemdede chp nin sol bir parti olmadığı anlaşılmaktadır...ayrıca 70 lerde ecevitin chp koltuğunda olduğu dönemlerde ecevitin koltuğuna aday olmuştur fakat kazanamamıştır.. ve türkiye tarihinde ilk kez bir siyaset adamının adı türk dil kurumunun türkçe sözlüğünde yayınlanmıştır bu olayın kahramanı da deniz baykaldır...10 yılda bir basılan tdk sözlüğünün 70 lerde yapılan baskısında hizip kelimesinin açıklamasından sonra örnek kısmına "baykal hizbi" konulmuştur ve deniz baykal bir garipliğe daha imza atmıştır... ayrıca 1973 yılında maliye bakanlığı görevine getirlmiştir.
ülkemizdeki insan zihniyetinin en acı örneğidir... nitekim gereksizliğin en üst noktasıdır... 3,5 yaşında bir çocuğun istiklal marşını okuması onun vatan sevgisini duygulaırnı yansıtamaz nitekim 3,5 yaşında bir çocuk ne vatan sevgisini bilebilir nede istiklal marşının sözlerinden bişey anlayabilir... bu olay tamamen insanlara milliyetçiliği aşılamak için çocukların kullanılmasıdır... nitekim aynı olay dinci örgütlerin insanlara albenili gözükmek için 3-4 yaşındaki çocuklara duygulu bir biçimde kuran okutmasıyla aynı kefededir... bunların hiç biri o çocukların duygusunu yansıtmaz ve bu çocukların nası bir geleceği olduğuda tartışmalıdır...benim nihai görüşüm bu çocukların bir süre sonra ruhsal sorunlar bile yaşayabileceği yönündedir....
brezilya kökenli bir cigarillo markasıdır... en tanınan ürünleri moods dur...moods filtreli ve filtresiz olarak bulunur.. genelde alamanyadan gelen akrabalara ısmarlanır havvalanında free shoptan ucuz yolla ülkeye sokulur zevkle içilir.
tarikat kültürünün ağına düşmemiş,görüşlerini tekdüzeliğe indirmeyen,birilerine pohpoh yapma kaygısı olmayan* muhalif kişidir.nitekim biraz tarikat tozu yutsaydı o tarikat liderlerinin eski öğrencilerine* aynı o tarikat liderlerinin televizyon kanallarında ve gazetelerinde olduğu gibi düşünmeden (yada düşünmeye gerek duymadan) destekleyecek kişidir.
mehmet barlas gibi kraldan çok kralcı olan ve satılmış medya patronları dünyasında o medya patronlarına hizmet etmekten utanç duymayan,gazetecilikten nasibini almamış ve bazılarının gözünde aydın insan kategorisine yükselmeyi başarmış garip organizma karşısında bilgisi,duruşu ve muhalif görüşleri ile takdirimi ve büyük olasılkla toplumunun genelinin takdirini kazanmış profesör.
nitekim ülkemizde satılmış medya patronları olmasından mütevellit medyanın içindeki o sözde yazar ve aydınlarında çoğu satılmış olmaktadr... nitekim ülkedeki sistem patronuna torpil yapan ve bu yolla o patronun kanalları tarafından yüceleştirilen ve adına hiç muhalif yayın yapılmayan başbakanların sistemidir...ve bu sistemin içinde bulunan sözde yazar ve aydınlar kendi kişiliklerini bile hiçe saymaktadır ve yine halka en yüce gösterilenlerde o yazarlar olmaktadır.
bursa ayakkabıcılar çarşısının bulunduğu (mahalle desem mahallae değil sokaka desem sokak değil) yer.ayrıca ayakkabıcılar ve çevre gençlerinin sayesinde en çok bira tüketilen yerlerin başında gelir. (bkz: sokakta bira içmek)
eğer bir ülkede ortalama her 2 kişiden 1 kişi aynı partiye oy veriyorsa hoşumuza gitmesede demokrasi diyip geçmekden başka yapacak bişey yoktur.ancak unutulmamalıdır ki; "demokrasi bazen despotizmin en ileri şekline dönüşebilir" ve "Ancak bir deve iğnenin deliğinden geçtiğinde büyük bir insan seçimle iş başına gelebilir"
19 yaşında aradığı müziği doğduğu yerlerden çok uzaklarda bulan zach condon isimli bir gencin grubudur... prenzlaurberg(white whale) isimli şarkıları adeta balkan müziğinin tüm dünya insanlarına hitap ettiğini anlatır...eminim herkes aynı duyguları hisseder o şarkıda
yaptığı müzik balkan müziği olmakla beraber venzinadiko gas station isimli şarkısıyla hızlı bir müziğin içinde hem coşkunun hemde hüznün nasıl birarada bulnacağını adeta herkese öğreten duayen kişidir.
şişesini dünyanın neresinde görürseniz görün tanıyacağınız izmirde üretileni diğer yerlerde üretilenlere göre daha hoş olan vazgeçmeyeceğimiz bira markası.
harun yahya:asıl adı adnan oktar olmakla beraber fadime şahin olayıyla gündeme gelmiştir... olayın ayrıntılarını biliyorsunuzdur heralde.... ve bu adama inanan mallarda olmaktadır...rock dinleyenlere bok atacağına kendi geçmişine bakması önerilen şahıs.