günlerce yağardı. göğün mavisini, yazın sıcağını, baharın yeşilini unuturdum. kar yağışına şahitlik etmek, tek bir tanesini bile gözden kaçırmamak eşsiz gelirdi bana. yağış altında saatlerce yürürdüm ıssız köy sokaklarında. enerjim tükenene kadar... eve girer, dinlenir, biraz ısınır tekrar çıkardım dışarı. üzerime yağan karın tadını veren başkaca bir şey yoktur. beyaz örtü, poyraz, sert kış... sizler için yaşıyorum adeta.
Balkonda sarı ışığın altında yerdik geniş aile. Hemen ötede mısır ve fasulyelerin uzadıkça uzadığını görürdüm. Yeşil geceye çok yakışırdı. Yaz akşamı böcekleri inletirdi ortalığı. Neredesiniz o yaşlarım, o yıllar, o köy ve o akşam yemekleri? Yıllar sizi de mi eskitti? Eşyanın tabiatına mi yenildiniz sizde? Şimdi sadece hatıralar var. Biri öyle demişti, hayat birkaç anıdan ibarettir. Gerçekten öyle, yıllar geçti ve elde sadece birkaç hatıra var.
Gözlerimi kapatıp, nerede olmak istediğimi hayal ettiğimde altın sarısı bir buğday tarlasında bulurum kendimi. Ruhumun sığınağı, zihnimin esenlik bulduğu yerdir buğday tarlası. Yaz gelir, sıcak kavurur dört bir yanı, adımlarım buğday tarlası boyunca, ellerimi başaklarına sürterim. Bir akşamüstü rüzgarı çıkar, yaz şarkısı çalar. Kendimi bırakırım doğanın kalbine. Eşsiz ve unutulmaz anılarım birikir. Özlemle hatırlarım, duygularım yoğunlaşır. Hasretle anarım, o günlerin hoş bakiyesini.
Kolay değildir. Zaman, helezonunda sizi öğütmüştür artık. Eskisi gibi olmak için eskiden yaptığınız şeyleri yaparsınız fakat aynı tadı alamazsınız. Yaptığınız şey aynı olsa da siz aynı değilsinizdir. Bunu acı şekilde anlarsınız.
bedelsiz mutluluk kaynağı. sabahları şakır şakır yağar ve uyanırdım. sabahın loş aydınlığında o muhteşem sesleri dinlerdim. yer ve gök temizlenirdi ve ben müthiş hissederdim. kırsalda yağan sabah yağmuru kadar güzel çok az şey vardır.
Sen huzurlu olacaksın kardeşim. Huzur odaklı yaşayacaksın. Her şeyi diğerlerinden beklemeyeceksin. Huzur, mutluluk ve ferahlık öznel ve içsel bir meseledir. Etrafımızı gül bahçesi yapan da bok çukuruna çeviren de biziz.
Kış mevsiminde isek hava bir anda soğurdu ve Pus çökerdi. Sobalar yakılır ve Evlerin bacasından duman tütmeye başlardı. Adeta bir kış şarkısı çalardı etrafta. Mutfaktan gelen yemek hazırlama sesleri, evde koşuşan çocuklar ve olan biteni izleyen ben vardım. Çocukluğum ve akşamüstü özeldi. Kış ve kahverengi güzeldi. Akşamüstü rüzgarı ise eşsizdi. Hoş bir sada şimdi hepsi.
james hetfield ile beraber hayatımın öznesi olan iki vokalden biridir. insanın yüreğine dokunan bir ses tonu var. kaybına hala alışamadım. seni ölene dik dinleyeceğim dolores.
yıllarca kış mevsimini ve ona ait her detayı taparcasına sevdim. şimdi ise bahara sevgim düştü. doğanın uyanışını doğanın kalbinde, merkezinde izlemek büyüleyici geliyor insana. tohumların filizlenmesini, ağaçların çiçeklenmesini ve yeşilin kademe kademe hakimiyetini izlemek sanki insanı da yeniden uyandırıyor. bahar, yaşamdaki sürekliliğin en taze sırrısın, tıpkı çocuklar gibi.
bu topraklarda türkçeyi kimse onun kadar şık ve zarif kullanmamıştır. gerçek bir hülya adamı. hoş satırların sahibi, samimi duyguların aktarıcısı. seni çok seviyorum tanpınar. eğer bugün kendimi biraz da olsa geliştirmiş ve iyi hissediyorsam, bunda katkın büyüktür. ruhun şad olsun.
kimdir necidir bilmem ancak dün izlediğim kadarıyla, kelime dağarcığı sınırlı olduğu için düşüncelerini eksik/yanlış ifade ettiğini düşündüğüm yarışmacı.
insanların hırsları, egoları, hasetlikleri ve para uğruna neler yapabileceğini en yalın haliyle görmek isterseniz kesinlikle izlemenizi tavsiye edeceğim programdır. şahsen izliyorum, keyifle hem de.
kendisini her gördüğümde, aklıma mütemadiyen asla yapılan transferleri yeterli bulmadığına yönelik demeçleri gelen ve beni sürekli gülümseten teknik adam.