yahu adam şaibeli, döneminde ciddi yolsuzluklar hırsızlıklar yaşandı. akp lilerin onu bu derece savunması da anlaşılmayacak bir şey değil esasında. zamanında reza piçini de televizyonlarda bayrak önünde halk kahramanı ilan edenler kendileriydi.
grup yorum'un 1992 yılında cesaret isimli kasetindeki şarkılardan biridir. ilk 20 sene önce dinlemiştim bu şarkıyı. sonrasında yıllarca dinlemedim. son 3 aydır tekrar dinlemeye başladım.
berbat bir zazaca telaffuzu olmasına rağmen parçanın içinde geçen dı beri hewale mi dı beri waye mi kısmındaki ses tonu gerçekten insanı mahvediyor.
gerçekten kayısı çekirdeği bana çocukluğumu hatırlatıyor. o zamanlar gecekonduda oturuyorduk. maddi durumumuz da çevremizdeki birçok aile gibi çok iyi değildi. çöpten kayısı çekirdeği topluyorduk arkadaşlarla sonra da kırıp yiyorduk onun kayısı çekirdeği olduğunu bilmeden. daha önce hiç kayısı yememiştik çünkü. erik, dut, ağaçta yetişir. bu çekirdek de çöpte yetişir sanıyorduk. 2 sene sonra eve gelen misafir kayısı getirmişti. yedim içinden bu çekirdek çıkınca çok garip hissetmiştim.
koku kavramı incelendiğinde, daha çok baharatlı öğünler tüketen ve az yıkanan toplumların (hindistan-pakistan) ayırt edici bir ten kokusu olduğu ortaya çıkmaktadır. aynı coğrafyada yaşayan iki halkın birinin kokup birinin kokmaması gibi bir durum ise söz konusu olamaz.
neredeyse birleşmiş milletlere dönen metrobüs, metro, tramvay gibi ulaşım araçlarında insanların ruhunu teslim eden ter kokusunu hangi ırksal probleme bağlamak lazım?
bu olayı, bir halkı küçük görmek olarak kullanmak isteyen küçük kafalı yazara tüm kürtlerin ayakları girsin.
davanın savcısı olduğunu söyleyenlerin de elinde kan olan bir kumpastır. yurtsever subayları bazı leşlerin yanına katarak orduyu pasifize etmek için organize edilmiştir.
sadece google üzerinden "eşcinsel hayvanlar" diye ufak çaplı bir araştırma yapıldığında bile yalanlanacak iddiadır. doğada eşcinsellik vardır. doğada eşcinsellik olmasa bile insanların eşcinselliği kimseyi bağlamaz. homofobikler gizli eşcinseldir bu arada bilgilerinize sunarım.
dinlerken insanı çok farklı anılara götürüyor. mamak kömür deposu, ankara anadolu lisesi, ankara soğuğu, o soğukta ilk öpüşme... pilli bebek grubunun fotoğraf parçası her defasında beni 20 sene öncesine götürüyor. zamanın hoyratlığı insanı paramparça ediyor.
anadolu'da yaşanan duruma bir örnektir. bir ırka bağlamanın lüzumu da yok. abisi ölünce yengesiyle evlendirilen çocuklar var bu memlekette. türk de var kürt de var.
yapılan şey çok yanlış bunun savunulacak hiçbir yanı yok. başlıkta akıl karıştıran bazı şeyler var.
1- sıkıntı kırılan ağacın belediye tarafından dikilmesi mi? yani kendiliğinden çıkan bir ağaç ya da bir vatandaş dikse durum farklı mı olurdu?
2- kıran yaratığın vandal olması mı yoksa kürt olması mı?
içinizde yatan ırkçılığı si.keyim ben. milyonlarca ağaç sökülürken laf etmeyen sizler nasıl oluyor bugün atıp tutuyorsunuz? bu kadar mı kolay kürde laf çakmak?