(bu kaçıncı saldırış? her yerde varsınız, bitecek gibi de durmuyorsunuz!)
türk insanının, bu topraklarda yaşayan insanların edebiyata, hayata ilişkin ufkunu açmış; hayatında hiç ama hiç kimseyi kırmamış, hani belki kırmışsa da bunu hep üzüntüyle anmış ve dürüstâne bir şekilde yazmış, söylemiş adam... cehenneme gider, cennete gider; orası allah'a kalmış fakat ben allah olsaydım, tek bir şiiri yeterdi, o'nu cennetime almam için:
havsalam almıyordu bu hazin hali önce.
ah, ey zavallı cami, seni böyle görünce,
dertli bir çocuk gibi imanıma bağlandım;
allahımın ismini daha çok candan andım.
ne kadar yabancısın böyle sokaklarda sen!
böyle sokaklarda ki, anası can verirken,
ışıklı kahvelerde kendi öz evladı var...
böyle sokaklarda ki, çamurlu kaldırımlar,
en kirlenmiş bayrağın taşıyor gölgesini,
üstünde orospular yükseltiyor sesini.
burda bütün gözleri bir siyah el bağlıyor,
yalnız senin göğsünde büyük ruhun ağlıyor.
kendi elemim gibi anlıyorum ben bunu,
anlıyorum bu yerde azap çeken ruhunu;
bu imansız muhitte öyle yalnızsın ki sen,
bir teselli bulurdun ruhumu görebilsen!
ey bu caminin ruhu: bize mucize göster!
mukaddes huzurunda el bağlamayan bu yer,
bir gün harap olmazsa türkün kılıç kınıyla,
baştan başa tutuşsun göklerin yangınıyla!
-n. h. ran-
(bilerek ya da bilmeyerek, o kadar aşk acısı çektirdiği kadın var hayatından geçen, nazım'ın; biri dahi laf etmemiştir arkasından. bunu da hatırla!)
binlerce yıldır satışlarda listebaşı olmuş eski kitapların, o her tarafa çekilecek yorumlarına göre ya da bağnaz düşünceleri topluma "kaktırarak" kabul ettirmekle değil; yaşanılan gerçek tarihi reddetmeden, ilk önce kabul edip ondan ders alarak, geleceğin hesabını yapıp bunu da kendisiyle birlikte yaşayan veya sonra yaşayacaklara yorumsuz ve doğru aktaranların sahip olduğu; değişim karşıtlarına, hayatla ilgili her konudaki yenilikçi fikirleriyle duvar olan düşünce.
gazeteci-yazar Ute Glaser'in, Tuna Poyrazoğlu çevirisiyle Optimist Kitap'tan yayımlanan bir çalışması. Glaser, Hem kendi çocukluğundan yola çıkarak hem de çevresindeki ailelerden edindiği bilgilerle anne-babalara birtakım bilgiler ve ipuçları vermeyi amaç edinmiş ve eleştirmenlerce bunda da başarılı olmuş sanki.
sadece son bir gün içerisinde gerçekleştirilen üç inanılmaz olay:
1. tunceli'de kaçırılan milletvekili hüseyin aygün
2. izmir'de sokak ortasında vatandaşını vuran katil polis
3. bu ülkenin hükümet sözcüsünün ağzından: "birkaç şehit mehmet!"
"Gerekli olursa tabii ki meclis toplanır ama PKK bomba patlattı diye, bir yeri bastı diye, birkaç Mehmet'i şehit etti diye Türkiye'nin gündemini oluşturmasına müsaade etmemeliyiz, bizim hassasiyetimiz budur"
onursuz bir hükümet görevlisinin sözü. ölen 'mehmetçik'lerdense, bunun haber yapılmasından, kendilerinin rahatsız oluşundan dem vuruyor bu beyanatında, bu onursuz!
japonya'nın dört adasından ve sekiz coğrafi bölgesinden biri. ülkenin güney ucunda yer alan ve 35,640 km² yüzölçümüne, 1 ekim 2010 sayım sonuçlarına göre 13.250.000 nüfusa sahip ada/bölge, japoncada 'ken' denilen sekiz eyaletten/ilden oluşmakta:
japonya'nın dört adasından ve sekiz coğrafi bölgesinden biri. ülkenin güneyinde yer alan ve 18,800 km² yüzölçümüne, 1 ekim 2010 sayım sonuçlarına göre 3.980.000 nüfusa sahip ada/bölge, japoncada 'ken' denilen dört eyaletten/ilden oluşmakta:
japonya'nın sekiz coğrafi bölgesinden biri. Honşu (Honshu) adasında, ülkenin güneybatısında yer alan ve 31,922 km² yüzölçümüne, 1 ekim 2010 sayım sonuçlarına göre 7.563.428 nüfusa sahip bölge, japoncada 'ken' denilen beş eyaletten/ilden oluşmakta:
japonya'nın sekiz coğrafi bölgesinden biri. Honşu (Honshu) adasında, ülkenin orta-güneydoğusunda yer alan ve 27,335 km² yüzölçümüne, 1 ekim 2010 sayım sonuçlarına göre 22.757.897 nüfusa sahip bölge, japoncada 'ken' denilen (¹/kyoto ve osaka için: 'fu') yedi eyaletten/ilden oluşmakta:
japonya'nın sekiz coğrafi bölgesinden biri. Honşu (Honshu) adasında, ülkenin ortasında yer alan ve 72,572 km² yüzölçümüne, 1 ekim 2010 sayım sonuçlarına göre 21.715.822 nüfusa sahip bölge, japoncada 'ken' denilen dokuz eyaletten/ilden oluşmakta:
japonya'nın sekiz coğrafi bölgesinden biri. Honşu (Honshu) adasında, ülkenin orta-doğusunda yer alan ve 32,423 km² yüzölçümüne, 1 ekim 2010 sayım sonuçlarına göre 42.607.375 nüfusa sahip bölge, japoncada 'ken' denilen (¹/tokyo için 'to') yedi eyaletten/ilden oluşmakta:
japonya'nın sekiz coğrafi bölgesinden biri. Honşu (Honshu) adasında, ülkenin orta-kuzeyinde yer alan ve 66,890 km² yüzölçümüne, 1 ekim 2010 sayım sonuçlarına göre 9.335.636 nüfusa sahip bölge, japoncada 'ken' denilen altı eyaletten/ilden oluşmakta:
japonya'nın sekiz coğrafi bölgesinden biri. ülkenin kuzeyinde yer alan ve 83,456 km² yüzölçümüne, 1 ekim 2010 sayım sonuçlarına göre 5.507.456 nüfusa sahip ada/bölge, japoncada 'do' denilen tek eyaletten/ilden oluşmakta:
yüzölçümü ~378.000 km², temmuz 2012 tahmini 127.368.088 (1 ekim 2010 sayım sonucu: 128.057.352) nüfusa sahip bu, uzakdoğu asya ve batı pasifik okyanusu ülkesi; sekiz coğrafi bölgeden¹ oluşmuş (kuzeyden güneye):
[¹: bölgeler de kendi içlerinde 'ken' (eyalet-kent/43 adet), 'fu' (çekirdek kentsel bölge/2 adet), 'do'² (eyalet-kent/1 adet) ve 'to' (metropol-kentsel bölge/1 adet) denilen 47 'il'e ayrılmış] [²: hokkaido/'ken'lere nazaran tarihi bir yapıya ve daha değişik bir yönetim anlayışına sahip]
suni çimde oynanacak. bu zamana değin halı saha dışında suni çimle karşılaşmamış fenerbahçeli futbolcuların, rakiplerinin çoktan kendi liglerinde oynamaya başladığını da göz önünde bulundurursak, nasıl bir sonuçla istanbul'a dönecekleri meçhul.
bana demiş ama kendisi de maşaallah yarım yarım yardırıyor. yok tabii ki 40 kişi filan. bot da kullanmıyorum. sosyal hayatıma gelince; vallahi geziyorum, tozuyorum, eğleniyorum da aynı zamanda. hayat bana güzel.
ileriki günlerde önüne kim gelirse gelsin, yerle bir edecek aslan parçası. şimdi ben çaylağım biliyorum, böyle link mink vermek doğru değil ama buna da dayanamadım yahu:
muhsin ertuğrul'dan önce, muhsin ertuğrul'dan sonra olmak üzere iki döneme tanıklık eder. önce olanı, daha çok halkın gelenek-göreneklerine dayalı çeşitlemeler içeriyorken; sonrası, modern tiyatroyu ve onun elemanlarını içerir.
pavyonlarda söylenirdi, lüks otellerin balo salonlarında söylenirdi, stadyumlarda söylenirdi, türkiye'nin her yerinde söylenirdi. inşaat işçisi de söylerdi, maksim'deki assolist de söylerdi, mutfaktaki kadın hayli hayli söylerdi.
yanında uyandım elinin, yeşildi.
yol ve üç kekeme çocuk.
bir ağaç adını heceliyordu.
biraz okudum, biraz taşlara çalıştım.
çoğunu sana bıraktım.
düşünülmeyeni düşündüm.
dolaşan, görünmeyen bir bulutmuş muhammed
kalır taşın içinde taşıdığı gizli olarak.
(bir yere yazmalı bunu)
bir ev yerinde değildi akşama doğru.
gökyüzünde geç kalmış bir kuş
geçiyordu, görüyordum.
duyulmayanı duydum.
kuzeyinden havaalanı, doğusundan hava harp okulu, batısından yeşilköy, güneyinden de marmara denizi, yukarıdan hava sahası, aşağıdan toprak ile kuşatılmış ve büyüyememeye mahkûm edilmiş semt.
dünyanın en güzel yeri. kimine göre zengin, sosyetik piçlerin oturduğu yer olsa da orada doğup büyümüş ben gibi dünya avareleri için vazgeçilmez bir mecra. bir de not ekleyeyim; yerli halkı hiç de öyle düşünüldüğü gibi zengin filan değildir buranın. kendi hallerinde, kimisi balıkçılıkla, kimisi istanbul'un envaiçeşit yerinde esnaflıkla, kimisi de avarelikle meşguldürler ki, işte bu avareler, çoğunluğu oluştururlar genele göre.