"Karanlık koridorda ve yine 7 yaşındayım sanki.
Salon kapısına kadar koşmak ile bağırarak şarkı söylemek arasında gidip geliyorum.
Halbuki bi gülümsesen tüm ışıkları yanacak şu evin..."
böyle işini savsaklayan böyle sıfatından habersiz firma görülmemiş.
zile basıp aşağıda beklemek nedir ben mi sizin ayağınıza gelecem ne menem bir firma çıktınız allah belanızı versin be kaç defadır aynı şey size bu memlekette hala niye iş yaptırırlar anlamıyorum yeter be pis liyakatsizler.
Babam bir ay önce 62 yaşında vefat etti. Şimdi ne zaman şöyle yaşını başını almış birilerini görsem evlatlarını kıskanıyorum. Tekerlekli sandalyede 90 yaşında nine görüyorum aha diyorum bu bile yaşıyo sonra oturup fesat mıyım neyim diye kendimi sorguluyorum hepsini geçtim babamın babası da yaşıyor bazen sen niye gitmedin diyorum içimden bazen bi bakışında babamı görüp mutlu oluyorum. Allah uzun ömür versin herkesin anne babasına bir şey dediğim yok da ister istemez geçiyor aklımdan ne yalan söyleyeyim. Erken gittin babam mekanın cennet olsun.
günlüklerinde aldığı eğitimin kendisine pek çok açıdan zarar verdiğini hatta mahva sürüklediğini belirtip eğitiminde payı olan herkesi başta anne baba ve öğretmenlerini
suçlayan yazar. eğitim ile kendisini olduğundan değişik bir insan yapmayı hedeflediklerini söylüyor ve şöyle güzel bir tasviri var:
bir viranenin küçük bir sakini olmalıydım; kulaklarım kargaların çığrışmasında, üzerimde kargaların uçuşan gölgeleri, ay altında serinleyerek; yaban otları gürlüğünce içimden fışkıracak olumlu özelliklerin baskısı altında ilk zamanlar biraz güçsüz; dört bir yandan, yıkıntılar arasından sızarak sarmaşık yatağıma vuracak güneşte yanmış...
aklınızda canlandırabildiniz mi? çok güzel bir ortamı yine çok güzel betimlemiş. belki de yazar haklıdır belki de bir virane sakini olarak yetişsek çok daha kendimiz ve doğal olarak çok daha huzurlu olacaktık.
dün itibari ile gerekli olduğunu düşündüğüm uygulama. Normalde bir fikri olmadığı için oy kullanmayacak olan yakından tanıdığım bir kadın kişisi kocasının evet oyu verir bana da foto ile kanıtlarsan seni anana götürürüm söylemleri ile evet oyu vermeye ikna oldu bizzat gözümün önünde gerçekleşti bunlar. Ben de son müdahalemi sana evet oyu verilmiş bir pusula fotosu atayım ama sen hayır bas gözünü seveyim şeklinde gizliden gerçekleştirdim benim söylediğimi de kabul etti ancak sonuç itibari ile evet oyu verdiğini düşünüyorum. Yani bu kadar manipülasyona açık düşünme yetisi olmayan kim ne derse onu yapmaya meyilli insanların oy kullanmasını ciddi manada doğru bulmuyorum belli bir eğitim seviyesi kriteri olmalı. Malesef ülkenin yarısından çoğu bu durumda bunlar ülkenin kaderini belirliyor ne gelirse kabullendikleri için sonuç umurlarında dahi olmuyor bedelini biz ödüyoruz. Seçim kanunu değiştirilsin ve evet cahiller oy kullanmasın.
devletin her türlü imkanlarını seferber et eşit şartlarda yarışma ysk ne yapacağını şaşırıp mühürsüz pusulaları devreye soksun üstüne bir sürü hile düzen ve bütün bunlara rağmen %2 fark. Hangi bozgun? ya da kime bozgun mu desek?
müslüman islamı benimseyendir islam barış demektir Allah da bozgunculuğu değil barışı emretmiştir o zaman allah müslüman olabilir mi bilmiyorum bu nasıl sorular allah belanızı versin.
çiğ patates kokusunu ilk komşunun bodrumunda idrak etmişim ki galiba ne zaman patates kokusu alsam o eski ev eski mahalle doğal olarak çocukluğum gelir aklıma. canım patatesler.