Kendini yalnızlık okyanusuna can simidi olmadan,boğulmak üzere bırakmış insan,içindeki dibe sürüklenirken devirdiği her metrede sonsuz huzuru hissetmeye başlamışken,eğer tek bir salise pişmanlık duyarsa yalnızlığından,tek bir salise tereddüt ederse tercihinden , işte o an kişinin felaketi başlar.Panik acıyı getirir.Bir kuş gibi suyun içinde süzülen vücudu çirkinleşir , kıvrılır , kontrolsüzce kasılır..
kendisi gitse de kokusu hep kalır.. O kokuyu duyduğunuz an da hayatta başka hiç bir şeyin öylesine huzur vermediğini anlarsınız..sevgi kokar o.mutluluk kokar.çektikçe çekmek istersiniz içinize.hiç bitmesin istersiniz..
klişe gibi dursada,bedenine aldığın yara çabucak geçecektir fakat içindekiler hiç geçmez.her dakika canını dahada acıtır.kendine bile acır hale gelirsin bir süre sonra..ve asıl üzücü olan,buna sebep veren insanların bir özüre tenezzül etmemeleridir.