okuyanın uykusunu kaçırsın diye şiirler yazan şair.
"
(...)
aslında sana bir şey anlatacağım ve umrun kopacak
çalışkan o ağrıyla alnımda ölmüş kuşlar
artık her gece özenle bu iki çukuru örtemiyorum
artık bazı yerlere gözlerimi katlayıp gidiyorum
bazen olmak kötü meyveler düşürüyor kalbimden
öyle ki bir odunu sarsalar
onu da içiyorum.
(...)" *
çocuklar duymasın dizisinin az önce yayınlanan bir bölümünün sonunda "tamer karadağlı" nın takma burunla baştan sona savurduğu tirad. bu da saçma, bu da buraya yakışmaz, ayıp olur demeden dünyanın bütün rollerini tek dizide oynayabiliyor adam. oh ne güzel haluk be.
argoda asla anlamına gelen kelimeymiş, allah allah ne belli ?
ben "lazca"da asla anlamına geldiğini sanıyordum. ne zamandır böyle bir bilgi saklıyordum içimde. uydurdum mu ben bunu ? hiç de bi kere. ne münasebet ? niye uydurayım böyle bir şeyi ? zorum ne benim ?
hem şarkının başında kemençe var kemençe!
bu da mı tesadüf ? bu da mı gol değil ?
ivi, okanır, canıtın, ve canım ciğerim imotep in hikayesi.
sırf isimler için bile tekrar tekrar izlenir seri.
tabii ilk film en güzeli demeden gidemem. bazı klişeleri es geçemiyorum.
--spoiler--
anaksu namun sen haksızsın ve sana laflar hazırladım. imotep i yıkılan piramitte öylece yetim gibi öksüz gibi bırakmayacaktın kadın. o, içini dışını böcekler kemirdiği halde senden vazgeçmedi, karşılığı bu mu olacaktı ? yazıklar olsun.
--spoiler--
uyuyamayınca marjinal olmuyor muyduk ? geç yatanlar zeki filan diye çıkan araştırma sonuçları vardı bi ara, onlar n'oldu ? o zaman ben yatarım şimdi. tek başınalıkla yüzleşmeye hazır değilim. bana böyle bir şey söylenmedi. tek başınalık demedi kimse. kabul etmiyorum.
ortalıkta yalnız taklidi bulunun şov aracı. gerçeği böyle ayrı bir tanıma ihtiyaç duymaz. gerçek duyarlığın adından söz edilmez. "insanlık" tanımının içinde bulunur zaten.
bir hafta köye gittim. gitmişken biraz ağaç tanıyayım doğa insanı olayım dedim.
hevesliydim buna ama doğa insanlığı dersine girişten kaldım. bi kere kimse meyve vermeyen ağacın ismini bilmiyor. meyve vermeyen ağaç için taşlanmaktan bin beter bir durum bu. ağaç da öyle hissediyordur herhalde.
neyse soruyorum; bu ağacın adı ne şunun adı ne diye dedem bile cevap vermiyor. halbuki dedem doğa insanlığında son derslerine de verdi. nasıl bilmez ?
bildiğim ağaç isimlerini gugıla yazarak bunları köyde gördüklerimle eşleştirmeye çalışıyorum. "karadenizde en çok bulunan ağaç" yazdım çaresizlikten. olur mu canım ? yere batsın böyle doğa insanlığı! hem sonradan olmuyor bunlar. doğa insanı çekirdekten yetişir, ağaç gibi yetişir. benim karşı parkta kaldırımın yanındaki palmiyeden farkım yok. palmiye neymiş yahu ? ne arıyor orada ? ben arayacağım artık köyde ?
--spoiler--
gerçeğin her şeyin üstünde, zavallı egoların bile üstünde tutulmasını isterim. arkadaşlığın karşılıklı açık sözlü ve yalansız olanı için canımı veririm.
--spoiler--
--spoiler--
mutlu son-muş gibi bir sonla biten film. zaten celal o sahte mutluluğu bile hak etmeyen bir adam. her şeyi rahatsız edici, ama komik de bir yandan. televizyonda çok yayınlanıyor her seferinde utanarak güldüğümü hatırlıyorum. bir süre etkisinden çıkmak mümkün olmuyor.
--spoiler--
"hepinize göstereceğim: bir köle tutacağım kendime. insan hakları filan vız gelir bana. ulan köle, diyeceğim: ben napolyon muyum? napolyon'sun generalim diyecek. yalan söyleme köle diyeceğim, değilim. napolyon'sun diye tutturacak, burnumdan getirecek. değilim diye tepineceğim; sen aşağılık bir kölesin. napolyon'dan ne anlarsın diye hakaret edeceğim ona. canını çıkaracağım, evden kovacağım; gene direnecek, senin gibi napolyon görmedim diye, işte diyecek şöyle şöylesin; napolyon'dan daha üstünsün. asla kabul etmeyeceğim; fakat, onu da napolyon olduğum düşüncesinden vazgeçiremeyeceğim. ne yapsam fayda etmeyecek. fakat.. bir de sonunda bıkarsa ve peki napolyon değilsin derse, onu gerçekten kovacağım. dünyada köle mi kalmadı? benim gibi köle bulamazsın diye çırpınsın bakalım. kölenin iyisi kötüsü olur mu? en iyi köle, aslında en kötü köledir. cahil olsun zararı yok. bir iki karşılık vermesini öğrenecek zaten. nedir ki bu kadarcık bilgi? ingilizce biliyor musun köle? diye soracağım, yes diyecek o kadar.'here i come' doğru mudur üstadım diyeceğim. yes diyecek. bu kadar kolay işte. bir araba söze ne ihtiyaç var? cahil olursa, üstelik aptalca övmesini de beceremez. daha iyi. ne oyunlar yazılır böyle bir köleyle albayım, değil mi? cinsiyeti bile olmaz böyle bir kölenin. erkekçe bir ilişki istediğim zaman hemen kadın oluverir. napolyon bile olur, istediğim zaman. bana bak napolyon, derim ona; sende iş yok. haklısınız asteğmenim diye karşılık vermez mi? çok eğleneceğiz albayım."