the increasingly poor decisions of todd margaret adlı dizinin 3. sezonunun doğru bir kararla kısaltılmış olan ismi. yalnız ilk iki sezonun tadı pek yok, david cross'un hatırına tahammül ediyorum adeta.
son periyoda 45-47 geride başladığımız maç. yine de umduğumdan daha iyi geçiyor. rusya sağlam takım, hakemler saçmalamasa fransayı eleyecekti. biraz sıksak kazanabiliriz gibi.
2015 yazının şahsi kanaatimce bombası olan komedi dizisi. burning loveve childrens hospital dizilerini yapan kadronun elinden çıkmış. ilk bölüm muhteşem değildi ama zaten childrens hospital de kötü başlayıp sonradan coşmuştu. bir şans verin.
kerem alp usal ın son romanı. dün akşam bitirdim. epey sürükleyici. Osmanlıfetret devri ni bütün yönleriyle anlatmış, hiçbir kardeşi atlamamış. Sırpların ve Bizansın duruma verdiği tepkileri de kitabına katması güzeldi.
seinfeld çakması 2014 dizisi. jenerik olsun, arada stand-up sahneleri girmesi olsun, karakterler olsun komple seinfeld'den alınma. tabii o kadar komik değil.
cameron diaz ın bad teacher filminin bir yargıca uyarlanmış olan dizi versiyonu. 2014 yapımı, komedi. ilk bölüm itibariyle çok iyi sayılmaz. burning love dizisindeki muhteşem blaze karakterinden sonra bir türlü iyi bir dizi veya iyi bir karakter bulamayan ryan hansen ın şanssızlığı sürüyor.
2014 yılının yeni komedi dizilerinden biridir. zengin bir afikalı-amerikalı ailenin beyaz bir mahallede yaşarken uğradığı değişimi anlatıyor. espriler biraz fazla miktarda ırk üzerine. matrix'in morpheus'u yan rolde. süper değil ama çok kötü de sayılmaz.
ekim 2014te başlayan romantik-komedi dizisi. romantik kısmı birazcık ağır basıyor. sit-com değil, dış çekimler var. karakterlerin iç seslerini duyabilmek değişik olmuş. onun dışında farklı bir tarafı yok ama kendini izletiyor. başrol kadın oyuncu biraz itici gibi.
Beyaz tuval adlı romanını okuduğum yazar. Değişik bir şey denemiş, kitap arkalı önlü olarak basılmış iki romandan oluşuyor ve bu romanlarda aynı olay iki farklı karakterin gözünden anlatılıyor. Ne yazık ki bu romanı ağır tempolu ve okuması zor. Çok fazla geri dönüş var. Diğer eserlerini bilmiyorum.
1 saati yüz yüze diyalog, 1 saati ise telefon konuşmalarından oluşan, amerikan futbolunu sevenleri bir nebze olsun tavlayabilecek, benim gibi soccer insanlarına 85 kişilik takım mı olur la dedirten değişik film.
yabancı damat konsepti üzerinden güldürmeye çalışan ve arada bolca isveç tanıtımı yapan amerikan dizisi. new york'taki hayatını bırakıp isveçli kız arkadaşının memleketine taşınan bir muhasebeciyi anlatıyor. eh işte.
ilk bölümünü az önce izlediğim başarısız komedi dizisi. günümüzde hala hayatta olan jesus comptonda bir minibüste yaşamakta ve mahalleden arkadaşlarıyla kafa binbeşyüz takılmaktadır. aslında iyi olabilirmiş ama altından kalkamamışlar.
Başrollerinde owen wilson ve zach galifianakis'in yer aldığı 2013 filmi. Amy poehler da var. Kadro insanı yanıltsa da komedi filmi değil. Felsefi konuşmalar falan koymaya çalışmışlar ama onlar da hiç olmamış. Yani ne güldürüyor, ne düşündürüyor.
--
Spoiler
--
Yalnız owen wilson'ın sırf karşı komşuyu dikizlemek için sitedeki tek ağacı kestirmesi bildiğin abaza vicdansızlığıydı.
--
Spoiler
--
1618-1625 yılları arasında hüküm sürmüş Orange Prensi, yani Hollanda hükümdarı. özellikle ispanya'ya karşı verilen bağımsızlık savaşında yakaladığı askeri başarılar ile hatırlanır.
ingiliz edebiyatının yeni yazarlarındandır. boksör böcek adlı romanını okudum sadece, zaten üç kitabı çıkmış şimdiye dek. kitap süper değil ama kendini okutuyor, akıcı ve alışıldık romanlardan epey farklı. eserlerinden herhangi birine rastgelirseniz göz atmanızı tavsiye ederim.
en başta sanayideki robotlaşmadır. her yer türkiye değil, avrupa'daki fabrikalarda işçiden çok mühendis ve teknisyen çalışıyor, kalan her işi otomatik kollar vs. yapıyor. az sayıda olan mühendis de kral maaş alıyor (avrupa'daki yani, türkiye'dekiler değil) dolayısıyla halinden memnun. bir başka hatası da din olmayınca insanların mutsuzluğa ve amaçsızlığa sürüklenecekleri, yönlerini ve değerlerini kaybedeceklerini düşünememesi oldu. her insanın bir ülküye, peşinden koşacağı kendinden büyük yüce bir hedefe ihtiyacı var ve ilk yıllarda sosyalist devrim ideali bu boşluğu doldursa da sovyetler'de olduğu gibi bir kez devrim yapıldıktan sonra halk hem hayatlarında hiçbir şeyin değişmediğini fark etti hem de stalin'in gaddarlığını kime şikayet etsin bilemedi. halbuki ülkemizde "allah belasını verir" diyorsun, rahatlıyorsun.
tarih boyunca birçok kez gerçekleşmiş olan ve doğal olarak "tarih"te bahsi geçmeyen hadisedir. tarih kazananların reklam kampanyasıdır, billboard'udur, spam'idir.
özellikle böbrekler için uzun vadede zararlı olan durumdur. lityum özellikle bipolar duygudurum bozukluğu ya da genel kullanılan adıyla manik depresif hastalıkta kullanılır. bu hastaların böbrek fonksiyonları da yakından takip edilmelidir. böyle yazınca zor bir şey gibi oldu fonksiyon takip etmek ama bildiğin idrar testi yapılacak, başka bir şey değil.
bir değişkenin (mesela x) alacağı değerin lambda fonksiyonu ile tanımlandığı matematik işlemi. öğrencinin baş belası. örnek veriyorum: (lambda x. 2x) (3) demek 2x te x gördüğün yere 3 yaz demektir yani bunun sonucu 6 dır. normalde bu kadar kolay değil tabii. yan yana lambda x lambda y lambda z diye dizip hepsine ayrı değişken de tanımlayabiliyorsun, ben az bildiğimden çok basit örnek veriyorum.
Osmanlı yönetimi altında bölgenin başında "han" namı taşıyan aşireet liderlerince yönetilen özerk bölgelere ayrıldığı ve bu hanların osmanlıya vergi ve asker yollamak dışında kafasına göre takıldığı düşünülürse gayet doğal olan durumdur.
Musa çelebi'nin sadrazamlığını yaparken taraf değiştirip Mehmet çelebi'nin yanına geçen ve onun mücadeleyi kazanıp sultan mehmet olmasında etkisi büyük olan fetret devri zamanının devlet adamı.