bazen okumasının zevkli olduğudur. ben eğlenceli bir cv hazırlamaya çalıştım ve şöyle oldu:
mavi yeşil gözlerle doğdum. adımı kendime ben koydum. chicken translation yazan yerden tavuk döner yedim. en çok cake i severek dinledim. en çok '' hiç bir maddeye ve insana bağımlı olmayan'' yazarı okudum. kafaya sıçan martıya inanıp bilet aldım.
2000 film izledim. rüyamda dünyanın sonunu gördüm, gördüğüm resmi iyi pazarladım. doğuda doğdum ama şimdi batıdayım internetten tanıştıklarım la (katil olmadığımı ispat etmek için 9 saat konuştuktan sonra) güneşten hızlı seyehat ettim. tanımadığım insanlarla tanışmam diyen kızla tanıştım, ona google earth ten kısmet baktım.
22 . 11. 2004 te gülmekten 3 ayrı kişiyi sandalyeden düşürdüm. ekşi sözlük ve uludağda yazdım. hertürlü etnik çatışmanın doğabileceği ve doğduğu bir ailede etniktim doğdum. platonik aşık oldum aşık ettim. evim geceleri benimle konuşmak isteyen insanlarla doldu.
en iyi arkadaşın en buyuk dusmana donusmesine tanık oldum inandığım şey uğruna hayatımdan 1 gece de 200 kişi çıkardım onlar da beni çıkardı sözümün arkasında durdum. komşu otobüsün kızlarını kendi otobüsümdekilerden daha çok kestim hatta o kadar çok kestim ki anlik ilişkiler playboyu oldum. şirince de ev ev beleş şarap tadarken kafayı bulup toprakta yüzdüm.
sevdiğim kadını sırtımda 5 km taşıdım. soğan, sarımsak, domates, biber, patates, makarna, limon ve mantarla 892 yemek yaptım hepsine ayrı isim verdim. 5 senaryo yazdım 2 film çektim. aslında anlatırsam yaşanırım yaşatırım sataşırım kaşıtırım...
benim babam dağ gibi adam, merhametli, koruyucu, hayattan keyif alan, çabuk sinirlenen çabuk sakinleşen, muhabbeti dost meclislerinde aranan adamdır. benim babam bir mühendis bir öğretmen bir akademisyen yetiştirdi kimseyi yarı yolda bırakmadı ama kimseye bedel ödetmetmeden hatta. benim babam talim veren yol gösteren, adımı doğmadan yıllar önce koyan, okulu uzattım diye 2 sene konuşmayan sesiyle sınayan bir adamdır.
benim babam herşeyden çok aileye önem verir bizi sicilyalı gibi yetiştirmesi de her üç kardeşin öss sınav günü arabayı sınav yerinin tersi yönde olan dedemin mezarlığına sürüp hayır duvası aldırması da bir pazar günü pikniğine gelmediğim için bana küsmeside bu nedenledir.
benim babam bu cümleleri herkesin göreceği bir meydanda yazmama kızacak yüzüne söylesem dinlemeyecek fakat sevinecek garip bi adamdır. benim babam " oğlunuz çok yakışıklı" dendiğinde kıskanıp ben daha yakışıklıydım diyen adamdır. hayatta en çok babasını seven adamdır benim babam.
benim babam içerde hasta şimdi ben hastayım 8 yıl sonra ilk defa bir doğum gününde yan yanayız. benden daha yakışıklı hayatta en çok babasını seven adam doğum günün kutlu olsun..
altın portakal festivalinde hillside su oteldeki içkilerin üçretsiz olduğu partiye büfeden köpek öldüren şaraplardan aldıran imkansızlıkların her daim belini büktüğü yönetmendir. festival sırasında filmleri yorumlamışlığımız vardır.
kadınların askere alınmaması doğru bulmakla beraber buna alternatif olabilecek bazı görevlerde çalışabiliceklerini düşünüyorum. buna örnek hastanelerde sağlık ocaklarında yapılacak zorunlu göreveler olabilir.
yıllar önce ilk 10 sayfasını 1 ayda geri kalanını 2 günde okuduğum kitaptır. diline alıştıktan sonra sürükleyicidir. her bölüm yazarın daha sonra başka bir hikayeye bağlayacağı bir hikaye ile başlar . son dönemde ıssız adam filmininde tek kare görünmesiyle gündeme gelmesi iyimidir kötümüdür bilinmez.
maddenin en büyük açıklarından biridir. örnek olarak televizyonun yanına yaklaşıldığında görüntüsünün düzelmesi radyonun daha iyi çekmesi verilebilir. tabi bu durumların manyetik alanlarlada ilgisi olabilir...
-anneni mi seviyosun babanı mı?
-senin anneni.
-nasıl yani?
-onu görünce bi taraflarım büyümüşte küçülmüş gibi oluyo.
-vay piç.
-bu durumda piç sen oluyosun...
-+%&+%/
genellikle orta yaşın üstündeki erkeklerin saçlarının ortasının kelleşmesi üzerine buldukları çözümdür. gençliğinde saçlarını uzatmış erkeklerde çokça görülür. bu durum rüzgarlı günlerde zor anlar yaşatır. saç şekillendiricilerini de bir nevi köprünün harcı niteliğinde en çok bu kişiler kullanır. komik bi görüntü olmasına rağmen yakınları bunu kişilere anlatamaz. en sonunda karar verirlir ve köprü yıkılır, kesilir...
-nasılsın?
-rahasızım, piskopatım, sosyopatım yalanın ve yalancının karşısında ateşle barutun yanında fıçıdayım önümde insan gölgesi rahasız edilmek istemeyenlerdenim. iki elimle dudaklarımı bastırdığım için suskunum. sevmişim, vazgeçmişim, kendimden geçip yolu yarılamışım üşenmişim geri dönmüşüm. nasılsın diye soran insanlara susamış nasılsınsızım.
salonun ortasında duran hergün konusulup su verilen tatillerde komşuya bırakılan çiçeklerdir. bu çiceklerden bazıları yaklaşık 1 metreyi aşınca anneler ev sahibi olmayı umarlar. yine bu anneler hıdırellez günleri taştan ev falan yaparlar.
dün itibariyle bir kız arkadaşımın yakın bir kız arkadaşına sarf ettiği cümledir. gülmekten yorulduğum da neden böyle bişey yaptığını sorduğumda. aile baskısından bıktığını bunun ancak evlilik ile son bulacağını cinsellik konusunda baskı görmek istemediğinden bu yola başvurduğunu söylemiştir.
sigara içmeyen insanlar tarafından da çok sevilen, zorda olsa kafa yapabilen, içimi hazırlanışına göre keyif veren, en kısa zamanda evime almak istediğim, tütünü dumana çeviren mekanizmadır.
mümkün değildir çünkü kişi kendini nasıl tanımamızı istiyosa öyle tanıtır. tabi birde diyalektik kavramı var, aynı düşünceye dair iki zıt düşünce birarada bulunabilir dışardan bakınca tutarsızlık olan bu durum kişiye göre çeşnidir.
