21 haziran tarihli milliyet gazetesinde can dündar'ın köşe yazısını okuduktan sonra aklıma gelen ve çcukken bir pastahenede alışveriş yaparken karşılaştığım pastaneci* tarafından ayar verilen köy ahalisi.
4 tane yaşlı amca ellerinde belgeler ve kumbara ile içeri girer. içlerinden biri;
- selamunaleykum hayırlı işler evladım. biz bilmem ne köyü cami yaptırma derneğinden geliyoruz köyümüzdeki cami çok eskidi yenisini yaptırmak için yardım topluyoruz.
- iyi yapıyorsunuz amcacığım peki köyde okul var mı?
- yok ama bla bla bla bla(ne gereği var cami lazım müslümanız biz vb. laflar eder)
- namazı eski cami'de kılınca sevabı daha mı az amca? siz hazır başlamışken okul yaptırın çocuklarınız adam olsun.
- töbe töbe (söylene söylene çıkar yaşlı amcalar)
ben o çocuk halimle bu pastaneci amcaya saygı duydum, takdir ettim. fakat koca koca adamlar anlamış değiller hâla eğitimin önemini.
peki nedir bu cami yaptırmaların amacı?
halka fayda sağlamak mı? evet bir 100 sene önce kilometre kareye 1 cami düşmeden önce olabilirdi ama yine de okul kadar önemli değildi çünkü dinimizde namazı camide kılacaksınız diye bir zorunluluk bulunmamaktadır.
sevaba girip allahın sevgili kulu olmak mı?
peygamberimize ilk gelen vahiy "oku" iken. hz. ali "bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum" demişken... dinimizin eğitime, bilime verdiği önem ortadayken ve daha öncede söylediğim gibi kilometrekareye cami düşerken ve bu ülkenin eğitilmiş insanlara, insanlarında eğitim için okula ihtiyacı varken, bunun kıyaslaması bana düşmez ama okul yaptırmak cami yaptırmaktan daha faydalıdır.
peki ne o zaman bu cami yaptırmaların amacı?
çevresine, bakın ne kadar müslümanım dinime bağlıyım cami için uğraşıyorum, diyerek müslüman olduğunu kanıtlama çabası olabilir mi?
peki kimler bazı şeyleri kanıtlama ihtiyacı duyar? şüphe duyanlar.
hepsi için demiyorum ama eğer adam müslümanlığından şüphe duyoyrsa cami yaptırma derneği kurar bunun için çalışır, çevresine ıspatlar, kendini rahatlatır. sonra gider kul hakkı yer, yetimin garibin ekmeğine göz diker, onun bunun kızına karısına yan gözle bakar, ama içi rahattır çevresine ıspatlamıştır müslümanlığını.
aynı futbol maçı içinde bir futbolcunun gördüğü ikinci sarı kartın futbol spikeri dilinde söylenişidir. ikinci sarı kırmızı kart ve oyundan ihraç sebebidir.
sozlukte cok görülen insanlar. popüler olmak aşkından mıdır(fenerbahçeye bok atan başlık açayım herkes entry girsin), bi yaraları oldugundan mıdır bilinmez bazı insanlar fenerbahçe taraftarlarından daha çok fenerbahçe yazarlar/konuşurlar.
ek yerleştirmeden sonra hâla boş kalan üniversite kontenjanlarını doldurmak için yapılan uygulama...
üniversitelerde kapasite yetersiz birçok öğrenci açıkta kalıyor serzenişleri karşısında ek yerleştirmenin bile kontenjanları dolduramaması gayet şaşırtıcı bir durum gibi gözüksede aslında yapılması gereken plansız, programsız, hocasız, sınıfsız, malzemesiz sadece 100 kişi daha alalım ne olacakki diye arttırılan kapasitelerin, para için üniversitelerin ticarethanelere dönüştürülmesinin bir sonucudur.
artık insanlar biliyor ki bir kaç üniversite ve bölüm dışında herhangi bir üniversitenin herhangi bir bölümünü bitirdiğinde sadece elinde bir diploma olacak, ne iş hayatına ne de hayata yetecek bir eğitim değil. ve elinde bu diplomadan olan bir sürü kişi olacak aynı iş ve aynı hayat için rakip olarak.
üniversite'ye hazırlıkta ve üniversite'de ailesinin bütçesini ve psikolojisini olağanüstü zorlayacağına herhangi bir işe girip çalışmak daha mantıklı gelmektedir artık gençliğe. 20 sene önceki lise eğitim kalitesi şu anki üniversite eğitiminden daha iyi olduğunu düşünürsek bu ülke gençliğine bu eğitimi reva görenler utansın.
izmityahya kaptan'da bulunan kocaeli şehir tiyatrosu'nun oyunlarını sahnelediği kültür merkezi. teknik özellikleri, salonları ve sahneleriyle türkiye deki en iyi kültür merkezlerinden biridir.
her seferinde sozluk formatı ndan, sözlüğün forum veya anket olmadığında bahsedilsede hergün ısrarla açılan anket başlıkların ortaya koyduğu, sorgulanması gereken olgu.
anketör olarak çalışıp "ulan sokak sokaka ne gezicem sözlükte açarım başlık doldururum anketlerimi" diyerek sözlüğü kullandığını düşünmeye baslayacağım yakında.
hayır eğer böyleyse saygı duyarım kazansınlar ekmek paralarını. yok ama bak burası sözlük anket değil diyenlere inat ise pekte hoş karşılamamak gerek.
uluslararası hava taşımacılığı birliğinin kısaltması. bir çok havayolunun bağlı olduğu ve havayolları taşımacılığı kurallarını belirleyen birlik. merkezi kanada' da bulunan birlige 140 ülkeden 270in üzerinde havayolu üyedir. türkiye den sadece Türk hava yolları ve yeni üye olan atlasjet bulunmaktadır.
birden korkutucu gelsede aslında o kadar da korkutucu olmayan durumdur. Bir gün nöbete kalırsınız işyerinde sözlük okurken çay içesiniz gelir gidip mutfaga alırsınız çayı bu sırada diğer yan ofiste çalışmakta olan müdür görür:
- insan bi kahvede bize getirir
- kahve değilki bu çay (pis bir sırıtışla)
- mutfakta nescafe olması lazım (meali: çok konuşmada kahve getir)
- çaycılıkta yapıyorsam ek ücret isterim (şaka olduğunu belli ederek tabi) kaç şekerli olsun.
- küçük bardağa iki tane.
mutfağa doğru yol alınır, bardak bulunur, kahve bulunur. Süttozu nerdeki? çekmeceler dolaplar karıştırılır. çekmecede süttozu kavanozu bulunur.
- niye bunları ayrı ayrı koyarlar hiç anlamam
bardaga dökülüp kahve hazırlanır ve müdüre götürülür.
- saol nicome sen yaptın heralde bu işi daha önce güzele benziyor.(espri yaptığını zanneden patron modeliyle)
- içmeden karar vermeyin derim ben. (ukalalık yapan personel) afiyet olsun.
ofise dönülüp çalışmaya başlanır taa ki müdür gelene kadar
- tuzmu koydun sen bu kahveye
- ne tuzu?
- bi tat istersen tuzlu bu kahve
- alla alla birilerinin size kastı var heralde. (haala utanmadan ukalalık yapan personel)
şirkette de ikimizden başka kimse yokken kimin üstüne atmaya çalışıyorsam artık direk alınmıyorum olayı.
mutfağa gidilir çekmecedeki süttozu kavanozu bulunur evet o kavonuzun içindeki tuzdur.
almanya'da bayan ismi iken italya'da erkek ismi.ama yinede münih uçagiyla gelen andrea isimli misafirinizin adının önüne saygı olsun diye mrs koymamanızı tavsiye ediyorum. hayır ben yaptım erkek çıktı ayıp oldu ordan biliyorum.
turgay şerenin canlı yayında ali sami alkışa söyleyip herkesin diline dolanıp her fırsatta söylediği lafın kibarcası, aile içi kullanıma uygun olanı...
artık kocaeli büyükşehir belediyesi şehir tiyatrosu olan belediye destekli 1997 yilinda isil kasapoglu genel sanat yönetmenliğinde açılmış türkiye'nin en büyük ödenekli tiyatrolarından biri olan tiyatro.
genellikle bahanesi maaşım yetmiyor olan, durdurduğu araçlarda bulduğu kuralsızlıkları görmemezlikten gelme karşılığı suçun getirdiği cezai yükümlülükten daha düşük parayı kendisine alarak devletin zarar görmesini sağlayan haksız kazanç elde eden görevini kötüye kullanan ülkemizde çok sık karşılaşılabilen polis memuru.
kocaeli'de bulunan turkiye'nin yeni kayak ve tatil merkezi. istanbul'a yakınlığı nedeniyle hafta sonu tercih edilebilecek, zamanı kısıtlı olanlar kayak tutkunları için ideal bir yer.
ayrıca yaz aylarında da sapanca gölü manzarasında kafa dinlemek temiz hava almak için mükemmel bir yerdir.