altyapısına en çok önem veren bir yer maltepe. 7/24 aralıksız çalışıyorlar kimsenin işi aksamasın kimse mağdur olmasın diye. ali kılıç'ın bu hizmet aşkına hayranım gerçekten.
Davranışları çözümlemeyi, onlara anlam yüklemeyi çok severim. Genelde yanılmam da... dert dinleyip çözüm üretmek, başkaların hayatına dokunup onları mutlu edebilmek ve bunun işin olması ne güzel duygu.
Yazarken bile okulu bırakıp psikolog olasım geldi.
Muhabbettir. Çayı çay yapan; kalabalıktır. Herkesin kendi arasında konuşup güldüğü, mutlu olduğu bir ortamdır. Yani çay biraz bahanedir. Herkesi bir arada tutup sohbete teşvik için güzel bir bahane...
Misafirler gelir, yemekte konuşmaya vakit olmayan konular çay faslına taşınır.
Aile bireyleri kendi odasındadır, anne seslenir: "çay hazır hadi gelin!" Der, herkes salonda birleşir.
Komşu ayak üstü kapıda muhabbet eder, "ayakta kaldık, gel çay koyayım iki sohbet edelim" denir.
Kısacası çaya en çok yakışan sohbet, sohbete en çok yakışan ise çaydır.
Artık hiç bir şey eskisi gibi değil.
Ben de öyle...
Çok dikkat etmiyorum uzun süredir kendime.
Kılığıma kıyafetime…
Çorapsız da basıyorum artık yere.
Eskisi gibi de korkutmuyor beni ne grip ne nezle.
Nane limonun iyi gelmediği daha büyük sıkıntılarım var herkes gibi benim de.
Takılmıyorum artık şu her kış ve bahar şişen bademciklerime.
Çok sıcak yada soğuk şeyler yiyip içmem, hepsi hepsi bir kaç gün gene.
Olur biter
Geçer gider.
Ama canımı yaka yaka yutkunduğum şeyler var.
Olup bitmeyen,
Geçip gitmeyen.
Zaman zaman yine uykusuzluk çekiyorum ama…
Çokta takılmıyorum artık bu uyku konusuna,
Uyuyunca geçmeyen şeylerin olduğunu anladığımdan bu yana….
Kendine bu kadar güvenen kişi caner taslaman'ın teklifini kabul eder, edebilirse rezil ederdi. Demek rezil eden değil edilen taraf olacağını düşünüyor.
öyle güzel bir şehir ki; evde sıkıntıdan patlarken bile bir manzarasına bakıp huzurla dolabiliyorsun...
Bu şehre kızgınlığı kısa sürüyor insanın. Trafiğinde, kalabalığında kızıyor, nefret ediyorsun. Bir güzelliğine denk gelip yine affedip ne kadar sevdiğini hatırlıyorsun. Anılarını güzellikleriyle nasıl süslediğini...
Kopamıyorsun. Başka şehre gitsen bile şimdi "istanbul'da olmak vardı." Diyorsun. Kötülükleri değil güzellikleri geliyor önce aklına. Nasıl sevdirmişse kendini, toz konduramıyorsun.
Yapılmasını doğru bulmadığım davranış. annesi babası hayatta olmayanlar var ya da hayatta olup onlarla güzel anılar biriktirememiş olanlar var. Böyle günleri özel kılıp, bunları yaşayamayan insanları istemeden de olsa dışlamak biraz düşüncesizce bence.
Değerli oluşu, algoritması sayesinde sınırlı üretiminden kaynaklıdır. Talep arttıkça üretim sayısı değişmediğinden, değerinde genelde artış gözlenen online para birimidir.
Kadınlar değil, insanlar ilgi manyağıdır. Herkes beğenilmek, taktir edilmek, sevilip sayılmak ister. Önemli olan dozajını ayarlayabilmektir. Hırslara kapılıp, kendine ve çevrendekilere kötülük etmemektir.
Lafın arasına, sizin aklınıza gelmeyen olası bir durumu sıkıştırır ve farkedersiniz ki film o yöne doğru gidiyor. Tüm tadınız kaçar. Bir daha aynı kişiyle film izlememeye yemin edersiniz.
Edit: imla
sorumlulukTur. Sürekli bir şeyler yapmak zorundasınızdır. Yetiştirmeniz gereken şeyler vardır. Birilerine hesap vermek zorundasınızdır. Can sıkıcıdır ve kaçış yoktur.