nickerim
313 (vizyon sahibi)
dördüncü nesil yazar 4 takipçi 18.51 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    aşk deme bana

    1.
  1. bir zardanadam şarkısı.*

    'aşk mı dedin? al işte sana, bir sardı beni bi çarptı kenara.'

    durun ya, ben size bütün şarkıyı yazayım. gerçi bu şarkıda da bildik 'sevdim sevilmedim hikayesi' var ama olsun. en büyük derdimiz aşk olsun.*

    -bak evladım bu aşk.
    +aşk mı dedin?

    Yolun sonuna geldim,
    bilmem bir daha güler mi yüzüm?
    Öyle bir yara açtı ki,
    ömür geçse dinmez sızım.

    Ah en bildik hikâye,
    sevdiğin seni sevmiyor.
    Ne yapsan neler etsen,
    kalbini sana vermiyor.

    Aşk mı dedin? Al işte sana, bir sevdi beni bir attı kenara.
    Yeter bir daha, aşk deme bana,
    Bir sardı beni bir çarptı duvara.

    Bir daha aşk deme bana.

    Artık gitmelisin,
    Beni bana bağışlamayı bilmelisin.
    3 ...
  2. tadım yok

    1.
  3. Sen yoksun diye, küsmüş bana gitarım da,
    Çaldığım her bir nota kırbaç olur yüreğime.
    Sen yoksun, kokun yok, yaşıyorum ama tadım yok.

    Bir gün dönersin diye, bekliyorum buralarda,
    Gördüğüm rüyalar da dar geliyor yüreğime.
    Sen yoksun, kokun yok, yaşıyorum ama tadım yok.

    Nasıl da aşık ettin beni kendine?
    Neden çekip gittin bıraktın beni?

    Sen yoksun, kokun yok, yaşıyorum ama tadım yok.
    Tadım yok, tadım yok, yaşıyorum ama tadım yok!

    güzel bir zardanadam şarkısı.
    3 ...
  4. haksızlık bu

    1.
  5. söz ve müziği utku doğruak'a ait zardanadam parçası.

    bana ne olduğunun önemi yok artık,
    al bu bedeni vur duvarlara.
    gelecek günler gelsin düşünemem,
    yarının anlamı yok, bugün bitsin yeter

    her şeyin anlamını aldın benden,
    zaman geçiyor ama dursa ne olur ki?
    tüm sesler sustu, bomboş bu hayat,
    ne kaldı yaşanacak?

    haksızlık bu!
    onca yıldan sonra, yabancı gibi yüzüme bakman
    bu mu? onca yaşanandan sonra.

    haksızlık bu!
    kaç yıl aldın benden?
    bundan sonra da her gün aynı acı.
    her gün o hüzne* bedel.

    artık sakın buralarda arama beni,
    çok geç artık, çekip gidiyorum.
    sensiz geçen yüz günün ardında,
    bir avuç kül, çürük bir kalp,
    benden kalan.
    0 ...
  6. gidiyor gençliğim

    1.
  7. bir zardanadam şarkısı.
    sadece tanım yazılıp bırakılamayacak kadar güzel duygular barındıran bir şarkı. ellerine sağlık.

    bitti diye üzülmekten yoruldum,
    her geçen günün ardından.
    peşinden koşardım duruldum,
    dünde kalan mutluluğun.

    yarın denen bir şey var mı diye,
    düşünür oldum bugünlerde.
    durur kalbim bir gün diye,
    sayıyorum her an geriye.

    dökülüp duran saçlarım
    titreyen ellerim
    gidiyor gençliğim
    bitiyor günlerim

    yıkılıp duran düşlerim
    yorgun yüreğim
    gidiyor gençliğim
    geçiyor günlerim

    yalnız bir ağaç gibi duruyor içim
    esiyor rüzgarlar, düşüyor yapraklar
    ıssız bir sokak gibi kaldı içim
    geçiyor yıllar, gidiyor insanlar

    bir tek sen değilsindir*
    dimdik dursam da ayakta

    dökülüp duran saçlarım
    titreyen ellerim
    gidiyoru gençliğim
    bitiyor günlerim

    yıkılıp duran düşlerim
    yorgun düşlerim
    gidiyor gençliğim
    geçiyor günlerim
    3 ...
  8. seninle kafam güzel

    1.
  9. zardanadam'ın 2009 çıkışlı kafam seninle güzel albümünde bulunan hoş şarkı.

    şarkıyı dinlerken sözlerini de yazıyorum sizin için.

    bir garip bataklıksın
    girdim çıkamıyorum
    tanrım bu ne güzel bir yenilgi
    karşı koyamıyorum

    ben o şaşkınlardan değilim
    yalanlarla eğleneyim
    ben o aptallardan değilim
    boyalı dünyaya dönelim*

    seninle kafam güzel
    en derine çekince seni
    dünyam bana özel

    kafam seninle güzel
    diner bu yağmurlar
    bu günlerde geçer
    en güzel rüyalar
    en tatlı hayaller

    kafam seninle güzel

    daima yine haklısın
    uyutuyorlar hepimizi
    sağlam nefesler lazım
    açmak için gözlerimizi

    ben o korkaklardan değilim
    belimde silahla gezineyim
    ben o yavşaklardan değilim
    patronun önünde eğileyim

    seninle kafam güzel

    en derine çekince seni
    dünyam bana özel

    kafam seninle güzel
    diner bu yağmurlar
    bugünler de geçer
    en güzel rüyalar
    en tatlı hayaller

    kafam seninle güzel

    diner bu yağmurlar
    bu günler de geçer
    5 ...
  10. buraya entry girenin

    1.
  11. ayar yemekten yorgun düşmüş, sinirli yazar bünyenin sondan bir önceki çığlığı.

    adam yazar, tespit yaptığını sanar, güzel güzel kendi içinde hayallere dalarken birden birisi gelir ayarı verir daha ikinci entryde. sonra birisi daha, birisi daha.

    yazar kardeşimizin umudu kırılmış, 'oğlum millet beni çok sevecek lan.' düşüncesinden 'ağızlarına vurduklarım, ne diyonuz lan siz?' düşüncesine girmiştir. ayar verenlere cevap yetiştirmeye çalışır bu arada genç yazarımız. battıkça batar.

    yeni ayarlar yer, yeni ufuklara yelken açar. nickaltına 'aptal lan bu.' yazılır.

    kendini kaybeder ayar yiyen uuser, ağzından köpükler saçar. sahiplenir tespitini, silmek de istemez, 'ulan ayar yedi kaçtı demesinler arkamdan.' diye düşünür.

    sözlüğe küser ama ona ayar verenlerden de intikamını almak ister. intikam için ayar vermeye kastıkça daha çok ayar yer sözlük bünyelerinden.

    anlatır uzun uzun derdini, tek lafa biter bütün uğraşısı. 'oğlum beni anlamadınız.' der, tekrar ayar yer.

    ve en sonunda eeyyhh yeter artık diyip, bol küfürlü bir entryle yazım hayatını sonlandırır.

    entrynin son bölümünde* buraya entry girenin bakınızı vardır. büyük bir aşkın, aldatılarak son bulması gibidir yaşadığı hüzün.

    ben bu aşkın ızdırabını* der uuser, çeker gider.
    1 ...
  12. güldükten sonra oluşan boşluk hissi

    1.
  13. tam olarak şöyle olur;
    phphphphpkhıkhıkhıkhıkhıahahahhahahahahahhahaa offf offf.

    evet, anladınız mı? bi bok anlamadınız di mi lan? illa uzun uzun yazmam gerekiyor di mi? hey allahım.

    evet yazar arkadaşlar, anlatıyorum o zaman. dikkatlice okuyun. bak o kadar uzun uzun yazıyorum hiç okumuyorsunuz valla bozuşcaz ha. neyse, konudan sapmamalıyım.

    ''şimdi arkadaşlarım, bu olay dünyanın dengesiyle ilgili bir şey galiba. mutlu olduğun kadar mutsuz da olmalısın.'' diyerek size romantik, düşünceli ayakları çekecektim ama keyfim yok. onun için hemen bir örnekle bu olayın sebebini sunacağım size.

    örnek;*
    arkadaş grubunla beraber olduğun bir anı düşün okuyucu. az önce ne güzel gülüyordun mesela, arkadaş grubundan biri komiklik* felan yaptı. güldün, kahkaha attın, eğlendin. ne güzel şeyler lan bunlar.

    işte hanımlar ve beyler, bir de o kahkahanın hemen sonrasını düşünün. bir iç çekme ve boşlukta asılı kalmışlık duygusu yaşıyorsunuz.

    o ağzına sıçtığımın duygusunu sevmiyorum lan ben işte, yemin ederim çok sinirliyim ama şimdi arkasından kötü konuşmak istemiyorum, lan güldükten sonra niye öyle alakasız bir his yaşıyorum ben. manyak mıyım? iki dakika dengede kalamayacak mıyım? neyse ya, platonik aşkım nil'in dediği gibi 'kalbimi bunun için mi kırıcam ben?'

    en iyisi efendim ben size bu olayın sebebini açıklıyayım, çünkü bu konu hakkında ben çok kısa bir süre düşündüm ve sonuca vardım.
    bu his tamamen 'artık hayatta daha mutlu olamam lan ben.' hissinden kaynaklanan bir şey. sonuçta sürekli kahkaha atabilen yaratıklar değiliz. 'oha kahkaha attım lan, nasıl mutlu oldum. ben bir daha ömrü hayatım boyunca bu mutluluğu bir daha yaşayamıyacağım galiba, yaşasam bile kaç yıl sonra off off.' olayı yani. anlıyorsunuzdur sanırım.

    öyle işte, biraz vasat bir entry oldu ama idare edin.

    demin güldükten sonra şu ağzına osurmak istediğimin hissini yaşamasaydım daha güzel bir entry olurdu ama becerebiliyorsanız siz yazın lan daha iyisini. allah allah.
    1 ...
  14. kronik hıçkırık

    1.
  15. geçmeyen, bitmeyen, hık hık hık ananı satıyım lan hı hık bak hala hık oğulum git be şeklinde dolaşmana yol açan pisliğin çözümsüzlüğe ulaşması durumu.

    hıçkırık gene senden bahsediyorum, hayatımı karartın köpek. hayatımı kararttın, benliğimi çürüttün, özsaygınlığımı tükettin, beni benden aldın da ne bedenlere koydun. hıçkırık sen beni çok yordun.

    evet efendim biliyorum; su içince, nefesini tutunca falan geçiyor o. aklınızdan hemen bunları geçirmeyin, geçmiyor çünkü ağzına tükürmek istediğimin şeyi. geçmiyor, bi akıllı siz değilsiniz yani. bitmiyor dertlerim.

    bir gün oluyor lan, bir gün. koca bir gün. hıçkırıkla yaşanılan bir gün. insan kendini tüketir bir günde. ne biçim bi şeysin sen? ben tükendim de sen hala nasıl sapasağlamsın?

    çok sinirliyim sözlük, yastığıma hıçkırık yazdım ona vurup sinirimi yenmeye çalışıyorum. böyle şey mi olur sözlük? böyle olay mı olur ey insanlar? ağzına sçayım hıçkırık.

    eğer bir masal perisi
    girerse rüyalarına
    öldü dersin gül güzeli
    tılsımını kaybetti

    bu şarkı sana gelsin hıçkırık ben tükendim artık. bundan sonra yalnızsın. allah da belanı versin.
    6 ...
  16. hıçkırık

    36.
  17. yaklaşık 10 saattir beni bırakmayan puşt. 10 saat oldu lan, 10 saat. dile bile zor anasını satıyım. bir de oyun oynuyor dana kılıklı, arada böyle bir gidiyor sonra biraz zaman geçince tekrar geliyor. dalga geçiyor güzel benliğimle.

    su içtim, poşetten hava çektim, nefesimi tuttum ama yok. gitmiyor şerefsiz. yapıştı kaldı, bırakmıyor beni.

    ben kaçtıkça geliyor.

    (bkz: terketmedi sevdan beni)

    edit: lan bu başlığı ben açmadım, niye ben birinci entryim? demin okuduğum entryler nerde? neden böyle oluyor? sözlük, çok afedersin ama naapıyorsun?
    6 ...
  18. her cocuk dogurtulmak ister

    ?.
  19. çocuk mutluluğunu anlatan düşünce. ki bu söz o çocuk büyüdükçe kendini geliştirecektir, güncelleyecektir.

    olaya şöyle bakabiliriz; herkes çocukken mutludur yaşamından, memnundur dünyaya geldiği için ama çocukluk bitip ergenlik dönemine girince 'ben mi dedim anne beni doğurun diye?' moduna girer. depresifleşir, umutsuzlaşır. ve daha sonra biter sinir dönemi, büyür. gerçek hayata yaklaştıkça 'noluyoruz lan?' demeye başlar. alışır dünyaya. sinir moduna girmez artık, niye doğurdunuz diye içten içe ağlamaz, yaşamaya çalışır. 'skiyim böyle aşkın ızdırabını.' der, ama sitem edemez dünyada var oluşuna. doğdum yaşıyorum, der. sallamaz.

    ama içten içe bir acı büyütür. zaman gelir, olgunlaşır. kendi çocukları olur, gündelik hayat der ve sıyrılır doğmakla ilgili bütün düşüncelerinden. 'ne zaman ölecem lan acaba?' der.*
    1 ...
  20. şimdi sinirden kendimi sikicem

    18.
  21. deli cevat'ın okunduğu anda yaran süper repliği.

    ve insan sinir halindeyken bundan daha über bir laf edemez.
    39 ...
  22. yazarın sözlükte bayan olduğunu belli etmesi

    6.
  23. sözlüğün abazan erkeklerinin ilgisini çekip nick altını doldurmak için, celebirty olmaya yaklaşmak için yapılan hareket.

    sonra da bu tür erkekleri kötüler bu ne olduğunu belli etme meraklısı insanlar. daha çok ilgi çekerler, 'valla haklısınız ben de onları gördükçe soğudum erkekliğimden.' şeklinde mesaj alırlar. mutlu olurlar.

    erkekler çok kötüdür, kızlar mükemmeldir. kızlar sözlüğün kalitesini arttırır. cinsiyet savaşları başlar.

    (bkz: genelleme yapmanın rahatlatıcı etkisi)

    edit: gençler çoğu yorumunuz başlığa bakarak olmuş, ama bir de ilk entry vardı hani başlığı tanımlayan. onu okuyup, anlayıp bir şeyler yazmanız hepimiz için daha güzel bir yarın demektir.*

    burada belli etmesi olarak vurgulanan olay; ilgisizlikten kıvranan dişi bünyenin son kozunu oynamasıdır. çünkü sizler bilirsiniz ki bu sözlükte bir insanın dişi olduğunu bir kişi öğrenirse o dişi kişi celebrity olur. bu tabii sözlük erkeklerimizin suçu ama şimdi konumuz onlar değil. konumuz, bu durumu ilgi çekme kozu olarak oynayan dişi.*
    10 ...
  24. kız dayanışması

    1.
  25. kız yalanı.

    birbirlerini çok sevdiklerini söyleyen, sevgi pıtırcığı rolü kesen, yapay muhabbetler eden, ilgi çekmek isteyen, herkes götünü kaldırsın diye herkese yavşayan, şımarık kızların birbirlerinin gözünün içine bakarak söylediği yalandır.

    bir kıza bişey söylersin sonra bunun arkadaşı 'ona öyle diyemezsin tamam mı?' der, en sahte gülüşünü yüzüne yerleştirerek. sen niye karışıyorsun ki dersen de 'buna kız dayanışması derler.' der. sonra tekrar sahte kahkahasını atar.

    iki gün sonra da başbaşa muhabbet ederken, sana o kızı deli gibi kötüler. dedikodusunu yapar. sonra kız gelir bu hanım kızımız tekrar o iğrenç gülümsemeyi yerleştirir yüzüne. sanırsın ki bunlar hayatta en mükemmel dost. üzülürsün hallerine, çünkü diğer kızın da hareketleri aynıdır. birbirlerini kandıra kandıra bir kankayız biz muhabbeti çekerler. tiksinirsin yapaylıktan.

    yapmayın şu şeyi kızlar. sevmiyorsanız sever gibi yapmayın. belki siz bu oyuna alıştınız, artık sizin canınızı acıtmıyor ama bunu bize de yapıyorsunuz bizim dengemiz şaşıyor. ne olduğunu anlamıyoruz.

    not: bu bir genelleme değildi. bütün kızlar ya da bu sözü söyleyen bütün kızlar böyledir diyemem. sevdiğim kızlar bile var şu hayatta. ama bu şey genlerinize işlemiş. bize söylediğinizin onda biri kadar gerçek değilsiniz.
    3 ...
  26. ders 1

    1.
  27. bir arkadaşınızdan bi konu hakkında fikir istediğinizde, bütün karizmasıyla size işin inceliklerini anlatacağını vurgulayan konuşmasının başlangıcı olan söz. ha öpiim öyle karizmayı o ayrı.

    örnekleyeyim efendim, çünkü tanım biraz tırt oldu;

    mesela konumuz 'abi bi kız var çok seviyorum ya ama ne diyeceğimi bilmiyorum. kız da beni seviyor bence, öyle hissediyorum.' olsun.
    hemen bu karizma olma heveslisi arkadaşımız başlar ben bu işleri yedim yuttum edasıyla; 'oğlum ders 1; kimseyi öyle çok sevmeyeceksin. ders 2; kimseyi kafana takmayacaksın, dert etmeyeceksin kimseyi. ders 3; birinden hoşlanıyorsan söyleceksin, içinde kalmayacak.'

    e be abi ne anladım bu işten. bana yüzyılın geyiklerini sundun şimdi. bir de böyle dersli falan konuştun öğrencinmişim ayağına bağladın beni. ne biçim arkadaşsın lan sen?

    ders 1'miş, mal.
    2 ...
  28. iyi durursa alır

    ?.
  29. öncelikle aklınıza fesat şeyler gelmesin başlığı okuyunca. az insan olun gençler.

    gerçi benim de aklıma pek hayırlı şeyler gelmiyor da neyse tanım yapayım ben gerisi gelir.

    başlıyoruz.

    tanım: dürüst bir siyasetçinin bu duruşunu korursa koltuğu kapacağını anlatan bir söz.* ama dürüst siyasetçi nasıl birşey bilmiyorum.

    aslında hali hazırda koltuğu kapmış siyasi için seçimden sonra söylenen; 'bakalım kazandı ama bi dahaki seçimde ne olacak? bence görevi boyunca iyi durursa o koltukta, alır tekrar. istikrar abi, önemli' sözüyle de bu cümleyi tanımım için kullanabilirim.

    evet arkadaşlar, seks ve siyaset birbirne köküne kadar bağlı şeyler ve benim de aklıma bunlardan birisi takılınca diğerinden kurtulamıyorum.* *
    2 ...
  30. namus bekçisi abaza ülkücüler

    1.
  31. sizi bir kızla sarmaş dolaş görünce ağzında salyalar saçarak 'kardeşim burası müslüman mahallesi, napıyorsunuz siz? bacılarımız oturuyor bizim burda.' diyen bir güzel milliyetçi kardeşlerimizdir. aslında güç peşinde yalakalanan, karaktersiz, güzel kızları ayartmak; tek gecelik süper terli işler yapmak derdindedirler ama sizi bi kızla görünce kıskanırlar, saçma sapan tepkiler verirler. bu heriflerin gizli gay olduğundan ölesiye eminim zaten.

    neyse efendim, bu namus bekçisi abaza ülkücüler ayrıca 'oğlum okulun reisi olunca deli gibi hatun kaldırıyorsun. bak bir reislere hepsi sürekli manita değiştiriyor.' diyerek dedikodularını bazen benimle paylaşırlar ve ben de onlardan çok şey öğrenirim. mesela kadın ve erkeğin arkadaş olamayacağını bunlardan öğrenmiştim. ama öğrendiklerime körü körüne bağlı kalmayı şu hayatta bi beceremedim işte.

    son tanımım: dar görüşlü insanlardır. kızların kendi zevkleri için yaratıldığını düşünürler. tanrı türkü korur ve cennette milyonlarca huri vardır. böyle şeyler için kavgaya gerek yok.
    13 ...
  32. pisokarnas

    ?.
  33. yan odamda bulunan yaşam formu. ev arkadaşı felan.
    (bkz: kendini deşifre eden yazar)

    an itibariyle kendileri yazar olmak için uğraşmaktadır da bu sabırsızlıkla nereye kadar bakalım. ha ayrıca unutmadan söyliyim yazar olursa çok fena inletir buraları haberiniz olsun.*
    bir de kendisinin nickimi gördükten sonra vereceği tepkiyi bildiğim için hemen bir savunma yazıyorum. 'kardeşim nickimin anlamı var alla alla.* 'boktan boktan işler niye yapıyorsun?' demeden önce anla yani bunu. ayrıca havlayan köpek ısırmaz. nickimi ve bu sözü birlikte değerlendir. saygı duyarım.'

    oğlum sözlükteki kızlar çok güzel lan haberin olsun. çabuk gel buraya.*
    1 ...
  34. yazar saçmalama

    1.
  35. sözlükte olması gereken, en bi lazım buton.

    yani şimdi düşünüyorum da, tam şu anda. tabii düşünce özgürlüğü herkes fikrini açık açık yazsın, söylesin, çekinmesin de bazen çok saçmalıyoruz be kardeşim.
    adam saçmalıyor* yani kötülesen de kendini kötü hissediyorsun, saçmalayanlara karşı bi sempati besliyoruz çünkü. iyi oylayamıyorsun da adam saçmalamış neyini iyi oyluyosun sonuçta. eh işte desen ayrı bi dert. eh işte ne lan zaten. şu hayatta çekimserleri bi sevemedim gitti. ayar veririz desen insanlığından şüphe duyarım, üzülürüm kardeşim adına. öyle.
    neyse efendim işte, böyle durumlarda basacaksın yazar saçmalama butonuna adam bi kendine gelecek. diyecek ki; 'abi bu hayatta ne çektiysem kendimden çektim.'. hem ayarını yemiş olacak, hem uyarısını almış olacak, hem kendine bi çekidüzen vermiş olacak. olacak da olacak.
    bu sırada biz üzülmeyeceğiz de böyle saçmalayan şirin bi insanı kötülediğimiz için. hiç bi tepki vermeden gitmemiş de olacağız. ruhumuz bi huzur dolacak. alın işte size uludağ sözlüğün günlük güneşlik olmasının anahtarı. düşünün bunları. valla hiç bi kavga kalmaz şu sözlükte, burdaki her insan huzurla dolarsa.

    ıhhım*, böyleyken böyle işte.

    lan! lan! lan! lan! gerçi bi insan bana 'abi ne saçmalıyorsun sen?' diyince de üzülüyorum. tekrar gözden mi geçirsem düşüncemi? şimdi birden yazdığımı okudum da biri bana 'saçmalama lan.' dese komaya girerim sanırım ben, nereye üzülmüyorsun?

    off, siz işte düşünün bunları yazar kardeşlerim. ortak bi fikir bulalım, çözelim şu sorunu. yapalım böyle bişey. gerçi şu an ben çekimser gibiyim bu konu hakkında da, siz tartışın işte bu önerimi. çoğunluğun dediği olsun bence sonra.

    not: bu yazıda da çok fena kendimle çeliştiğimin farkındayım da elden bişey gelmez bu saatten sonra, o kadar yazmışım silmem ben bunu. iyi ki ben bu yazıyı yazdığım sırada şu bahsettiğim buton yok lan. ucuz atlattık.

    ayrıca bu entrynin altına yazar saçmalama diye bakınız veren namerttir. haberiniz olsun.
    5 ...
  36. soyal devlet

    1.
  37. sosyal devletin yandan yemişi.*
    'biz sosyal devletiz halkımızın sağlık ihtiyaçlarını, eğitim ihtiyaçlarını karşılamak zorundayız. onlar huzurlu, rahat ve güvenli bir ortamda yaşasınlar diye uğraşmalıyız. ama bunun için vatandaşımızdan belli miktarda vergiler toplamalıyız ki bu işleri yapabilelim. di mi ama?' der bu devletin adamları. vergi niyetine alırlar cebindeki parayı, oğlum azcık para veriyorsun mis gibi yaşayacaksın derler üstüne. sonra bakarsın eğitim paralı, sağlık paralı, ülkeyi korumak için biz askere gidiyoruz ülke bizi korumuyor felan. görürsün bunları üzülürsün biraz. sonra sana, 'seçim var be adamım bunları sevmediysen şunları seç, onlar süper işler yapacaklar.' derler sana. seçersin onları, gene vergini verirsin gene bişey olmaz. sonra başkasını seçersin, 'lan bunlar da çalıyor ama en azından iş yapıyorlar.' diye kendini kandırırsın. yaptıkları iş de balon dağıtmak he, kandırmacaya bak. adam sosyal devlet olup balon mu dağıtacak? balon dağıtan sosyal devlet mi olur? balonu palyaço felan dağıtır normal hayatta. koca devletin balonla ne işi var lan? balon musunuz yoksa siz?
    neyse işte bu şartlar altında tekrar konuya dönmek gerekirse; bunlar senin paranı alırlar, senin vatanının toprağını üç kuruş rant için satarlar, para kaynaklarını satarlar ki cepleri dolsun, yerler içerler bu devlet büyükleri. medya aracılığıyla seni yönlendirirler seni soymaya devam ederler. sen de inanırsın onlara, soyulursun. onlar soyar sen zevke gelirsin. onlar soyar sen zevke gelirsin. sonra devletin polisi seni biberler taksimde, işçinin bayramını kutladığın için. işkence görürsün bir de gazete dağıttığın için. hoşuna gider bunlar.
    pasif olmuşsun zaten, gıkını çıkarak halin kalmaz. zaten neden gıkını çıkarasın ki sen memnunsundur bu kandırmacadan. devlet büyüklerimiz kutsalımız* adına alır senden herşeyini; paranı, gururunu, varlığını. o seni soyar sen de verirsin. soyar çeker gider. sonra neden ülkeyi bölüyonuz lan derler sana arkandan? neyini böleceksin halbusem, balon var.

    harbi ha. ülke mermer gibi kenetlenmiş*, havada balon, zenginin yatağında fakir naz yapıyor. neyini böleceksin? mis gibi lan.

    soy al beni devletlüm, soy al yanına. geçir beni kendimden.
    3 ...
  38. yaramazlık yapmak

    1.
  39. ilkokulda tahta üzerinde çarpı yemenize neden olacak durum.

    bu yaramazlık olayını okul dışında yaparsanız dayak yerdiniz ama. onun için okul iyi, çarpı yemek iyi. gerçi bazı hocalar da döverdi ama neyse. mesela biz parkta oyun oynarken sıkılıp yoldan geçen arabaların camlarına taş atardık. arada sırada kırılırdı bazı arabaların camları, arabadaki adamlar da bizi kovalarken 'ipne misiniz oğlum siz? sikertiyim mi lan bacağınızı?' falan derlerdi. bizi yakaladıklarında olmuş olanları buraya yazamıyorum zaten. ben de o günlerde bıraktım yaramazlık yapmayı falan.*
    bi de biraz büyüyünce çevrenizdeki çiftlerin 'biz biraz yaramazlık yaptık.' dediğini duyarsınız dedikodularınızda ama o biraz başka bişey. şimdi anlatmıyım. sonra laf oluyor.
    (bkz: is yerinde yaramazlik muhabbeti)
    2 ...
  40. cuma sinemalarda

    1.
  41. bir filmin çıkması için gerekli şart bu iki kelimenin reklamda film anlatıldıktan sonra söylenmesi. *
    hemen örnekleyeyim size;

    sevişerek ölüyoruz.
    'üç genç çift macera dolu bir tatil yapmaya karar verirler ve ıssız bir kasabaya giderler. amaçları orada bulunduğu söylenen hayaletli, boklu, vampirli evi ziyaret etmektir. oraya gittiklerinde evin boş olduğunu görürler ve bütün uyarılara rağmen orada yaşamaya başlarlar. tabii daha sonra hayaletler felan çıkar. evi de kilitlerler, bu mal çiftler bi yere çıkamazlar. neyse uzatmıyım. ondan sonra bunlar abi sevişelim bari hayatımıza renk gelsin derler* ve sevişmeye başlarlar. daha sonra da vampirler yutar zaten bunları. adrenalin dolu bu film cuma sinemalarda'

    neyse konuyu tam açıklayamadım ama var yani böyle bir kalıp. ukteyi veren arkadaşa hak veriyorum. niye cuma sinemalarda lan? niye cumartesi falan olmuyo hiç bu sinemaya gelme günü? aklımı yıllardır kurcalıyor bu soru. niye cuma geliyor lan filmler sinemaya, bu da benim içime ukte oldu.

    'vuruşmalı, arabalı, kovalamalı film. cuma sinemalarda.'*
    neyse, onu bunu geçtim de sözüm şu sevişerek ölüyoruz filmindeki üç çifte. millet sanki mal size gıcıklığına 'oluum o ev çok fena lan, benim bacanağı hayaletler yuttu. şu arkadaki arkadaşlar da oraya gittiler, kaçarak yanımıza geldiler hemen sonra. bak onun için böyleler. delirdi lan adamlar.' diyor. gitme anasını satıyım. zorun ne, gitme. gitme abi. çok mu zor yani. sanki o ev olmazsa başka yerde yaşayamazsın, şımarık hasbam. gitme.

    edit: bi de seviserek ölenler diye film varmış anasını satıyım.*
    3 ...
  42. canabi hak partisi

    ?.
  43. çalım atma hastalığı

    1.
  44. çağımızın hastalığı.

    kendini teknik sanan halısaha futbolcularının kafalarını kaldırmadan, bağrış çağrışa aldırış etmeden topla oynaması bu hastalığın belirtisidir.

    bu herifler küfür yeseler de aldırış etmezler, topu ayaklarına alınca gereksiz çalım atma çalışmalarına devam ederler. hadi kardeşim gerekli olduğu yerde çalım atmaya çalış tamam da, sürekli niye çalım atayım top benden hiç çıkmasın hep ben oynayayım istiyorsun?

    sonra bir de bu türler top başkasına gidince 'niye bana pas atmadın?' diye bağrırlar sahanın neresinde olurlarsa olsunlar. üç kuruş para verdi ya haspam bi tek o oyanayacak topla, herkese gösterecek yeteneklerini biz de arkasından 'ulan ne topçuymuş aslında büyük takımda falan oynar ha.' diyeceğiz. manyağa bak.

    neyse, gene bunlar halısaha topçusu kafasına vurursun, bir dahaki sefere maça çağırmazsın, öldürürsün falan kökten çözersin durumu. ya bi de profesyonel futbolcu olup bu hastalığın pençesinde olanlara ne yapmak lazım?

    mesela adam milyonlarca insanın tuttuğu bir takımın ortasahası ama manyak. hasan şaş anasını satıyım, topu vermiyo millete. ben çalım atayım tribündeki güzel kızlara havamı basayım da gerisi dert değil diyor. onlara ne yapacaksın. atsan atılmaz satsan satılmaz. öldürsen sen suçlusun. neyse, iyi ki hasanın takımıyla alakam yok. valla beynini akıtırdım o şişman kelin.

    bir de bu hastalığa geçici olarak yakalanan insanlar vardır ama onları pek kötülemek istemiyorum. onlar, bir futbol takımı seçmelerinde yeteneklerini sergilemek zorunda kalırlar ve topu ayaklarına alınca çalıma giderler. o seçmeler de sanırım herkes öyledir, ben de sırf bu yüzden o çocukları hoşgörüyorum. geçici bi hevese yenik düştüklerini varsayıyorum. seçmede bulunan diğer çocuklar onlara içlerinden çok fena saydırırlar zaten. ben aralarına girmeyeyim. ha ama büyüdükten sonra onlar da yukarda anlattığım gibi insanlar olurlarsa ben onların ağızlarına sıçarım.
    *
    4 ...
  45. behceti huseyin celebi

    ?.
  46. istanbul doğumlu* şair ve türk tarihçisi. divan katipliği yapmıştır, ayrıca bazı vezirlerin yanında çalışmıştır. 1638 yılında, ikinci viyana seferi dönüşünde vefat etmiştir.
    *
    0 ...
  47. yasasin ulkemin kahvesi

    1.
  48. beyle beyle de ettiler mi

    1.
  49. muhteşem bir yiğit özgür repliği.

    şimdi karikatürü bulamadığım için olayı size hatırladığım kadarıyla anlatmaya çalışacağım.

    tecavuze uğrayan bir kadın ve polis. polis iki yumruğu yandayken belini ileri geri oynatmaktadır
    -tecavüze uğradım memur beeey.
    -beeeeyle beeeeylee de ettiler mi? *
    1 ...
  50. elimuze verduler

    1.
  51. (bkz: beyle beyle de ettiler mi)

    edit: başa kalmış bir başlık daha. kardeşim önce yazıyorsunuz iki dakika sonra siliyosunuz biz aptal durumuna düşüyoruz, hüzünleniyorum.

    burada daha önce bir galatasaraylı kardeşimizin 19 mart 2009 galatasaray hamburger sv maci sonrasındaki isyanı yer alıyordu, sonra gitmiş tabii. silmiş köftehor.
    5 ...
  52. football manager 2014

    1.
  53. 2013 yılının kasım ayında çıkacağını tahmin ettiğim oyun. yapımcıları, fm2013'den sonra büyük bir devrim yapacak diye düşünmekteyim.

    benzer bir devrimin yaşandığı yıl olarak; (bkz: football manager 2009)

    bi de acaba o zamana sözlük kalcak mı lan? ya da biz kalcak mıyız?

    ama kabul etmek gereken bişey var ki; eğer yaşıyor olursak, resmen 5 yıl sonra bu saatte football manager 2014 oynaycaz lan. ne garip. hayat çok hızlı akıyor abi.
    (bkz: ya olursek)
    5 ...
  54. bir kızın en son ne zaman seviştin diye sorması

    1.
  55. başıma geldiği zaman geçiştirdiğim, cevap veremediğim, insanı coşturan, ohhşlaştıran bir güzel hadise.

    tabii siz burdan başıma çok geldiği sonucunu çıkarmayın. ama gelmişti yani.

    bir de bu durum da nasıl cevap verilir ki lan? dün desem, böyle sevişgen adam profili çizsem yüze bakınca anlaşılıyor. hadi inandı diyelim, ya kız deli bişeyse, bakir adamı alıp su üstüne çıkartmak istiyorsa. kaçarsa. abaza adam bu fırsatı kaçırırsa terellelenmez mi lan?

    ya da hiç desem, ya da yıllar önce desem. abazalık yüzüne vurulsa kızın. sonra 'ayh bu beni öldürür' diye düşünüp kaçarsa kız. hatta daha fenası 'heyecan yapar kaldırmaz lan bu' diye düşünüp kaçarsa, hatta bir de olayı arkadaşlarına anlatırsa. al işte gene fırsatı kaçırdın, bir de yıllarca sevişmemeyi garanti altına aldın.

    ne biçim soru lan bu? sorulmasın böyle birden anasını satıyım, heyecan yapıyoruz. bir de aylar sonra aklımıza geliyor, lan acaba ne deseydim yerdim ben o kızı diye beyinsel aktiviteler yapıyoruz.

    böyle hayat gibi şeyin ben
    5 ...
  56. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük