piknik yapmak, denize girmek, adalara bir gezi planlamak.
fırsat mı olmadı kısmet mi olmadı bilinmez, en acısı da artık yapılamayacak şeyler olmasıdır çünkü sevgili gitmiştir.
o'nu bir başkasında aramayı bile düşünmemektir.
öyle işlemiştir ki, teninize, beyninize, tüm duyu organlarınıza etkisi hayallerde sever sevişirsin, rüyalarda buluşursun.
hala aşk devam ederken ayrılık acısıyla yüzyüze gelen bünyeyi acılara gark eden sıla şarkısı. kaybettik mi yoksa kazandık mı ? ben sustum cevabını...ahhhhh...
tektir o, aşık olup olabileceğin, görüp görebileceğin tek insandır.
onun herşeyi eşsiz, asil, sevilesi gelir. tatmadığınız tüm duyguları size layıkıyla ve doyasıya yaşatmıştır. bağlılığı, huzuru, sadakati, aşkı, şefkati, şehveti herşeyi onda tatmış, anlamış, benimsemişsinizdir.
öyle derin işler ki içinize bir daha asla kimsede seni aramam, arasam da bulamam dersiniz, dersiniz de kadere mani olamazsınız gitmesi gerekir gider. yere göğe sığdıramadığınız, tarif bile edemediğiniz tüm güzel hisleri, tüm yaşananları birer anı olarak bırakıp gider. işte böyle canınıza kattığınız sevgili gün gelir el olur.
geriye kalan tek şey, yeri doldurulamaz bir boşluk ve katıksız acıdır.
hep eksik ve mutsuz hissetmektir.
bir gün döner, bir gün arar umudunu da elinizden almışsa giden, hep bir yas halinde yaşamak demektir. halbuki o ölmedi, yaşıyor ama sizi öldürmüş nazarında...
çaresizce acı çekmektir, zaman geçsin de nasıl geçerse geçsin demektir.
birbirine bakarken, dünyanın en yakışıklı adamına/en güzel kadınına bakıyormuş hissi verir aşk. emin olmaktır, huzur bulmaktır, büyüsüne kapılmaktır, gözlerini kapattığında karşında olandır. onsuzken bile her an aslında onunla olmaktır, o duysun duymasın adını dilinden düşürmemektir.