Ne kadar beklemediğimi düşünsem öyle davranmaya çalışsam da her seferinde kendimi gelmeyecek birini beklerken buluyorum istemsizce. işte bu kurtulmak istediğim bir durumdur.
Umarım bir gün...
Dert dinler dert anlatırım. Konuş, haykır, bağır, çağır yeterki rahatla artık geçeceğini bil ne kadar zor olsada, belki bugün değil yakın zaman da da değil ama elbet birgün derinlere inecek ve geçecek. Ama üzgünüm bazı dertler unutulmayacak hep orada biryerlerde olacak, ansızın çıkacak karşına sadece bir gülümseme oluşacak yüzünde ve gidecek. Hepsi bu.
çünkü artık insanlara güvenemiyorum, biri geldi ağzıma sıçtı gitti. istesemde olmuyor. insanın içinden gelmiyor. eski heyecanım yok demek istersem de şu an zamanı değil zamanı gelince olur deyip geçiyorum.
Şu an herşeyden uzaklaşmak ıssız bir adada terk edilip yalanlardan, aldatmacalardan, sahtelikten uzakta yaşama veda etmek. Belki biraz huzur bulmuş olurdum o halde.
Bugün bir yurtdışı eğitim fuarına katıldım. Bilgi almak için yukarıdaki kurumun temsilcilerinin olduğu standa gittim ve bir kaç soru sordum kadın bana anlatmaya başladı herkesin bildiği genel gerçek şeyleri, ben daha detaylı bilgi almak isteyince kadın bana küçümser bakışlarıyla ''sen bilmezsin ben bu işte çalışıyorum'' dercesine cevaplar verdi, kuruma olan ilk izlenimi yok etti. Daha sonra bunu da sineye çekip başka şeyler sordum. Hatta bildiğim şeyleri sordum'' Working holiday programı hakkında bilgi alabilir miyim? (Program Yeni Zelanda da çalışıp ve gezmek ve eğitim almayı sağlıyor kısaca) Kadın '' Türkiye vatandaşları woking holiday programına katılamıyor'' dedi. Bence peki öyle iste dedim ve uzaklaştım. Şuan araştırdım ve öyle bir dünya yokmuş. Kadının bu tavrı kurumu ne kadar etkiler bilmiyorum ama böyle kişilerin çalıştığı bir kurumda ne kadar güvenilir ve kişilere karşı ne kadar ilgili olur onu biliyorum.
Böyle insanlara hoş görünüp söylemleri ve yaptıkları ile kişilere karşı hoş tutum sergilemeyen çalışanları barındıran bir kurum olduğunu için iz izlenimimi yok eden bir kurumdur.
Bir şeylerle ilgilenmek ne olursa hiç fark etmez sadece problemlerden uzaklaşıp ilgimizi başka yöne kaydırmaktır. Ne zaman ki boş kalırsak yine bozulmaya başlar işte bu böyle bir döngüdür.
bu başlığı görünce aklıma küçükken okuduğum'' simitçi Ahmet'' diye bir kitap geldi içeriğini hatırlamıyorum çok uzun yıllar geçti üzerinden sadece kitabın kapak resmi geldi gözümü.
insanın kendinden bile daha çok güvendiği insanların kendisinin güvenini boşa çıkardığı zaman, kendini yarı yolda bırakılmış hissederek hataya daha farklı bakmaya başladığını anladığında, yaşam enerjisinin eksildiğini hissettiği zaman.
Gitmek isteyen her türlü gider kafasına koymuştur zaten, ne kadar sevsen de ne yaparsanda bu sadece sonu biraz ertelemek olur, bir şeyi bahane edip gitmek isteyen gider. Önemli olan artık bu bilinçte olmaktır, hiç gitmeyecek gibi davranmamaktır.