yalnızca "ygs 2015'ten kolay olduğu" görüşüne vardığım sınav. insan geçen yılla karşılaştırınca bu sınav epey kolay geliyor ancak bunda da türkçede çelişkili, sosyalde zor sorular vardı. matematikte de çok sayıda problem sorusu vardı. bir de yine iptal edilip edilmeyeceği tartışmalı sorular var. her yıl iptal edilen sorular oluyorsa sınavda ne diye zamanımızı çalıyorsunuz bu yanlış sorularla? o zaman 55 tl (geçen yıl 50 tl) almayın sınava gireceklerden. uzmanlarınız, uzman değil demek. siz yine de türkçeden ve coğrafyadan birer soru iptal edin de netim, puanım ve sıram artsın.
bir de sınava uzun süre oturmanın zararlarından söz eden bir paragraf koymuşlar ki başka türlü taşak geçilemezdi bizlerle.
akp; suçlu değil, sorumludur ve bu millete hesap vermek zorundadır. kaç yıldır tek başına iktidarda olup da ülkedeki sorunlardan yakınan da akp. kimse çomak sokmadı yaptığınız hiçbir şeye. hâlâ mağdur, hâlâ mağdur...
yanılmıyorsam nesne/dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanananlatım bozukluklarıydı. birinde nesne, öbüründe dolaylı tümleç ya da her ikisinde de nesne/dolaylı tümleç eksikliği vardı.
bunlar, türk dil kurumunu "oturduğu yerden, kafasına göre tanım yazan" bir kurum sanıyor sanırım. eve temizliğe ya da yemek yapmaya gelen kadına "kadın" denmez mi? "hizmetçi bayan geldi." demek yerine "kadın geldi." denince buradaki "kadın", "hizmetçi bayan"ın yerini tutmaz mı? toplumumuzda "kadın tutmak" diye bir şey yok mu? bunlar da sanıyor ki tdk, kadınlara "hizmetçi bayan" demek istiyor. bunlar bu kafayla "kadın hakları"nı falan savunamaz.
masumiyet karinesi hakkı saklı olmakla birlikte yaptığı "hayvanlık" bile değildir. insan çok kızsa bile kendisini dizginlenmeyi bilmelidir. artık bıkkınlık noktasına gelmiş bir durumdan sonra bunu yapmış olabilir, ağır tahrik olduğu varsayılabilir ancak bunu da yapmamak gerekir. çünkü karşındaki küçük birisi. çocuk her şeyin farkında değil ve ona bu yaşta bu travmayı yaratmaya kimsenin hakkı yok.
fenerbahçe-braga karşılaşmasını trt 1'den değil fb tv'den anlatan sunucu. bir pozisyonda fenerbahçelinin kontrol edemediği topa öyle bir "ah!" çekti ki... karşılaşmayı "coşkulu" anlatmakla "duygusal" anlatmak arasında fark vardır. kuşkusuz biri türk, öbürü portekiz takımı olduğundan fenerbahçe'yi tutarak anlatacaktır karşılaşmayı ancak üzerindeki fenerbahçe formasını çıkararak. örneğin ümit aktan da kıytırık bir türkiye kupası karşılaşmasında* karşılaşmayı gs tv'den anlatıyor gibiydi. bir yerden sonra televizyonu bıraktım, karşılaşmayı twitter'dan takip etmeye başladım.