yorumlarını görür görmez eksi butonuna sarılan, bununla da yetinmeyip nickinin altına o pis salyalarını akıtan dangalakların aksine farklı bir bakış açısı ve ezberleri bozan bir tespit anlayışı ile şu sözlüğün adam gibi 3-5 yazarından biridir. o denyolara aldanmadan yazması gerekendir. - bu tavsiyede bulunmamam gerekiyor aslında zira kendisi 3 yıldır bu muhterem zatlara karşı onurlu duruşunu göstermektedir-
ayrıca şahsımıza da ''xêr hati'' demiş. ''serçava'' diyoruz biz de kendisine.
nickiyle hiçbir şekilde çelişmeyen yazar. kendisi ne mutlu ile başlayıp sonu herhangi bir ırk ile biten her türlü cümlenin karşısındadır. ama söyleyiş amacı farklı bıdı bıdılarını geçin.
gerilla mücadelesi veren bir örgütün takım elbise giymesi söz konusu değildir. başınızı kumdan çıkarıp türdeş örgütlere göz attığınız taktirde onlarda da aynı kıyafetleri göreceksiniz.
egemenler devlet sırrı veya devletler arası sırları çok iyi saklarlar. korur ve gizlerler. tc'de belgeler açılıp açıklanmak yerine saklı tutulmuştur. okullarda çocuklara gerçekler çarpıtılarak sunulmuştur. ülkemizdeki katliam ve soykırımları örnek verebilriz. bırakın uluslar arası bir mesele olan ermeni soykırımı'nı ülke içi katliamlar olan dersim, zilan, ağrı katliamları dahi inkar edilmekte, bunlara farklı farklı kılıflar giydirilmektedir.
ama tarihin ve tarihçiliğin bir de akıl yönü vardır ki bunu sır edip saklamak mümkün değildir.cellatlar sürüsünün bütün olumsuzlukları hafızalar da gizlidir. bu olayı tarihin toz kapmış raflarından indirip bizlere sunanlara teşekkürler. bu soykırımı yapan ve alkış tutan herkesi de şiddetle kınıyorum.
kürtçe sorunu şovenizm, milliyetçilik gibi ilkelerden ve ilkelliklerden uzaklaştırıp kültürel ve bilimsel temeller üzerine oturtulduğu vakit anlam ve çözüm kazanabilir.
olay burada bir dilin konuşuluyor olmasından öte yazılı bir hale yani eğitim dili haline getirilmek istenmesidir. eğitim diline dönüşmeyen dil de zaman içinde egemen dillerin de baskısıyla körelir. ki ülkemizde de kürtçe üzerinde bu yaklaşım tarzı ile bilinçli bir politika yürütülmektedir. zira oktay sinanoğlu da ''bye bye türkçe'' kitabında bu tezi doğruluyor ve eğitim dili olmayan bir dilin yok olma tehlikesi altında olduğunu da ekliyordu. ayrıca kürtçe konuşma oranı genç kuşaklara geldikçe de azalmaktadır. kürtçe yayınların ulaştığı insan sayısı sınırlıdır. ve tc bunların ulaşmaması için elinden geleni yapıyor. kürtçe yayın yapan gazeteleri ve internet sitelerini kıytırık mahkeme kararlarıyla kapatıyor. bunlar bilinçli politikalar.
hindistan'ın hintçe, ingilizce, bengali, marati, tolugu, urdu, tamil, bıharı gibi dillerin içinde bulunduğu 15 resmi dili vardır. italya'da italyanca, kuzeyde almanca, fransızca ve slav diller resmi dil statüsündedir. örnekler bu şekilde çoğaltılabilir. kaldı ki kürtlerin istediği de dillerin resmi dil olması değil, eğitim dili olmasıdır. ki bunun için de çok haklı sebepleri vardır. bunları da yukarıda açıkladık.
eğitim dili olmasını da geçtik bir Kürt'ün kürtçe konuşmasının büyütüldüğü bir memlekette yaşıyoruz. halen metropollerde kendi aralarında dahi kürtçe konuşan insanlara yönelik linç girişimlerinde bulunuluyor. bunlar yadırganıyor. bu ibişler kürtlerin kürtçe konuşmasının kendilerinin türkçe konuşması kadar normal bir durum olduğunu idrak edemeyecek kadar cahil ve tahammülsüzdürler.
neymiş türkiye türklerinmiş. ulan ibiş at ve eşek sırtında orta asya meralarından geldiğini ne çabuk unuttun? senin türkçe konuşma, anadilinde eğitim alma, bunun üzerinde akademik çalışmalar yapma, eserler yayınlama hakkın varsa bir Kürt'ün de vardır.
anlamadığım bir başka nokta ise facebook dil seçeneklerine kürtçe'yi ekleyince bu adamlar hayattan daha mı az zevk alacak? erken boşalma sorunu mu yaşayacaksınız be hey zirzoplar? sertlenme sorunu mu yaşayacaksınız be hey madrabaz herifler?
zoruna gidenin borusuna gitsin derler. daha neler neler derler..
bilindiği üzre facebook dil seçeneklerine kürtçe'yi de ekledi. bunu gören vatanperver yurdum gençliği de bölücü örgüt yandaşı facebook'un bu uygulamasını protesto etmek için harekete geçti. aşağıda vereceğim linkte de görüleceği üzre sayıları 50 000'i aşmış bu vatanperver insanların. tartışma panosunda protesto amaçlı tüm türklerin hesaplarını kapatması yönünde öneriler de yer almaktadır. ben de diyorum ki tüm türkler değil de; sizin gibi denyolar hesaplarını kapatsa da 53 bin boş beleş insandan kurtulsa şu facebook. ne diyelim vatan size minnettar gençler.
Cegerxwin'e ait bir şiirdir. ''gül satıcısı'' anlamına gelmektedir. tabi burhan berken'in buna getirdiği yorum da cegerxwin'in kemiklerini sızlatmayacak derecede etkileyicidir.
sözler;
ez ji xew rabûm, gulfiroşek dî,
pir gelek şa bûm, gul bi dil didî.
gul bi dil didî.
hebû me yek dil, tev jan û kul bû,
ne bûme bawer, gul bi dil bidî.
gul bi dil bidî.
bazar me kir go, ser bi ser nadim,
ê gulperest bî, can û dil didî.
can û dil didî.
min go kî didî, can û dil bi gul,
go: ev bazar e, dil bi kul didî.
dil bi kul didî.
min can û dil dan, dil kiriye qêrîn,
go ho cegerxwîn, dil bi gul didî.
dil bi kul didî.
çağdaşlığı baş ve g.t açmak ile karıştıran, nesli tükenme tehlikesi altında olan zavallıların eylemidir. kendi deyimleriyle gericiliktir, yobazlıktır. sanane ebe kadın başkasının giyim tarzından?
mersin'de chp kadın kolları üyesi bir gurup hanımefendi tarafından gerçekleştirilen eylemdir. hilafetin kaldırılışının yıl dönümü nedeniyle yaptıkları basın açıklamasının ardından yanlarında getirdikleri çarçafları parça pinçik etmişlerdir. haberi okuyunca ister istemez aklıma genel başkanları baykal'ın çarçaflılara atatürk rozeti taktığı görüntüler geldi. (bkz: serbest çağrışım) neyse linkmizi de verelim. http://www.radikal.com.tr...AGE=1&Date=03.03.2010
1978 yılında Maraş'ta Alevileri ve solcuları hedef alan ülkücü faşistler, önceden işaretledikleri evlere baskın yaparak yaşlı genç, kadın erkek demeden yüzlerce insanı katletti. Hatta ülkücü faşistler gözlerini kırpmadan bebekleri ve hamile kadınları bile katlettiler.
1993 yılında dinci-gerici ve faşistler Madımak Oteli'nde 35 kişiyi diri yakarak katletti.
bir halkın duygularına tercüman olmuştur. tv'lerin sürekli bunu sansürleyerek vermesi ise halk üzerinde yaratılmak istenen psikolojik bir etkiden başka bir şey değildir. zira bu kulaklar ne küfürler duydu siyasetçilerden hiçbiri de sansürlenmedi ne hikmetse.
Taş atan çocuklara ''terör mağduru çocuklar'' da deniyor. Olayın önemli bir özelliği bu çocukların terörist gibi muamele görmeleridir. Gözaltına alınırlarken işkence görüyorlar, kelepçeleniyorlar, yetişkinlerin yargılandığı mahkemelerde yargılanıyorlar, Terörle Mücadele Yasası'na göre yargılanıyorlar, yetişkinlerin konulduğu cezaevlerine konuluyorlar. Okuldan alınıp cezaevine konulan çocuklar da vardır.
Çocuklar, doğal olarak çocuk gibi muamele görmelidirler. Kürt çocukları ise, terörist gibi muamele görüyor.
Taş atan çocuklar büyük Kürt sorununun küçük bir parçasıdır. Terörist muamelesi gören üçbine yakın çocuk var. Bunların çok büyük bir kısmı Kürt çocuklarıdır. Hala cezaevlerinde olan, 30 yılı aşkın ceza istemleriyle yargılanan onlarca çocuk vardır. Bazı çocuklar on yılı aşkın cezalarla mahkum edilmişlerdir.
sevgilisinin kellesini uçuranlar -18 yaşın üstünde olduğu gün gibi ortada- çocuk mahkemelerinde yargılanır. rahibi öldüren de çocuk mahkemesinde yargılanır. söz konusu anne babalarını öldüren jitemjilere panzerlere taş atan kürt çocukları olunca mı dgm'ler devreye giriyor?
türkiye'de en iyi ibrahim kaypakkaya'nın çözümlediği devrim çeşididir(aslında yok öyle bir şey ama biz yine de diyelim)
Kemalist devrim, Türk ticaret burjuvazisinin, toprak ağalarının, tefecilerin, az miktardaki sanayi burjuvazisinin, bunların üst kesiminin bir devrimidir. Yani devrimin önderleri, Türk komprador büyük burjuvazisi ve toprak ağaları sınıfıdır. Devrimde, milli karakterdeki orta burjuvazi önder güç olarak değil, yedek güç olarak yer almıştır. ibrahim Kaypakkaya
Bunu devlet aklı ve iktidarlar defalarca kez denemiştir. bunu yapan bir devlet zihniyetinin ürünü olan bir beynin de bunu yapması beni çok da şaşırtmayacaktır
Bozkurt çok çirkin bir hayvandır.nedense sevmiyorum kendisini. Her belgeselini izlediğimde av yakalayamayıp açlıktan gebersin diye dua ediyorum. Bir de bunların insan kılığına girmiş şekilleri var. Onlar bayağı korkaktır. şöyle ki; ava en az 10 kişi girişirler. en tipik özellikleri ise sürüyle dolaşıyor olmalarıdır.
kelime haznesinin üçte birlik kısmını''liboş, çağdaş, yobaz'' kelimelerinin oluşturduğu tayfa.
edit: işin daha da ilginci yobazın önde gidenidir bu arkadaşlar.
faşizmin türkiye'deki adıdır. kemalist rejimlerin yaptıkları zaten faşist ideolojidir ki en iyi örnek, kemalist ideolojinin yayın organı olan cumhuriyet gazetesinin ikinci dünya savaşı sırasındaki nazi yanlısı yayınlarıdır. tek başına bu yayınlar ve kemalist ideologların tespitleri, bu ideoloji olduğu söylenen düşüncenin faşizmin berbat bir kopyası olduğunu göstermektedir.
"Hamamda kayabileceğimi düşünerek daima itinalı yürüyeceğim", "Islak elle priz ve elektrik düğmelerine dokunmayacağım", "Terli terli su içmeyeceğim", "Mutfakta banyo yapmayacağım"... bu maddeler, bir komedi filminin replikleri değil, askere alınan er ve erbaşlara imzalatılan 61 maddelik talimattan alıntılar.
sözün doğruluk payı bunlardan da anlaşılacağı üzre bir hayli yüksek.
Aynı zamanda orhan miroğlu'nun bir kitabının da ismidir. Miroğlu bu kitabında diyarbakır cezaevinde yaşadıklarını anlatmaktadır. musa anter cinayeti ve diğer fail-i meçhul cinayetlere ışık tutması açısından da önem taşımaktadır.