Her gece kumdan hayaller kurmak mı suç? Yoksa mutsuzluğu kader edinmek mi? Hayaller ve dualar, kaderin kapısını tekmelemedikçe yaşamanın ne anlamı var?
“Hep denedin, hep yenildin. Olsun. Gene dene, gene yenil. Daha iyi yenil.” Samuel Beckett
Amerika çökerse dünya çöker. Yunanistan battığında 10 milyonluk ülke bile avrupayı sarsmıştı. Onun için çökecek demek aslında global dünya ekonomisinin çöküşü demektir.
"serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin.
şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa bugün olmaz.
bütün mesele hazır olmakta...
madem hiçbir insan, bırakıp gideceği şeyin gerçekten sahibi olmamış,
erken bırakmış ne çıkar; ne olacaksa olsun." shakespeare
Belki de Allahından bulsun demekti çözüm ama bilinmez kalbe kördüğüm. En kötüsü sevdiğinden nefret etmektir. Gönül ile imtihan zor. Kazansan da kaybedersin.
Kadının çalışması gayet doğaldır. Ancak bu ilişkilerde negatif sonuç yaratmaktadır. Şöyle ki bir erkeğin kadına bakış açısıyla, kadının erkeğe bakış açısı bir değil. Erkeğin, karım çalışsın evi geçindirsin ben de çocuklara bakarım deme lüksü yok. Böyle bir durumda kadının erkeğe tahammülü de yok. Bunun sonuncunda olan ailelere oluyor. Zenginliğin yüksek olduğu ve kadın istihdamının yüksek olduğu ülkelerde boşanma veya babasız çocuk oranlarından anlaşılabilir. Sonuç olarak kadının çalışması güzel ve olması gerekendir ama erkeğin güçlü olmadığı ilişkinin sürmesi ve sağlıklı olma yüzdesi oldukça düşüktür.
Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı aşikar fakat neler olacak? Öncelikle sancılı bir ekonomik kriz geliyor. Kapitalizmin çarkı tüketim durmak üzere. Sadece Amerikada %30 işsizlik bekleniyor. Şu an üzerinde durulmayan ama yakın zamanda baş gösterebilecek güvenlik ve savaş durumları ortaya çıkabilir. Sonucunda güç dengeleri değişip, gelişmişlik batıdan doğuya geçebilir. Sonuç olarak birkaç sene sancılı ve zorlu geçecek. Akabinde bambaşka bir dünya ile karşılaşabilir. Kimse 4 ay önce evde kendi rızasıyla hapis hayatı yaşayacağını tahmin etmezdi. Bundan 4 ay sonra ne ile karşılacağımız komplo teorisi değil. Sadece bir öngörüdür.
insanların bir zamandan sonra ölüleri rakam olarak görmesi ve ölümün normalleşmesi. insanoğlu kadar her duruma kısa sürede adapte olan ve tükenten bir yaratık yoktur sanırım.
Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...
H.N.A