Evde kuran gibi asla okunmayan ama bulunan şeyler olarak var hep ansiklopedi hep yukarda asla sayfaları açılmayan ama hep kaya gibi orda duran varlığıyla biliyorum gerçekten çocukken okuyor muydunuz ?!?
"Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
off bıktım kızların saç kestirmesine derin anlam yükleme kekoluğundan sıkıldım kestirdi/m işte paragraf yazıyo buna tüm herkes zorunda sanki iki metre saç bırakmaya kestirdiyse ooo zor şeyler atlatmıştır...! hayır gerizekalı hayır kestirdim işte öylesine.
https://youtu.be/-F1D_X6hfmc
Burada duruyorum
Havada süzülen bulutları izliyorum
Acının neden beni hiç terketmediğini merak ederek
Asla gitmeyen hüzün, keder, sersemlik
Havalanıyorum…
Havalanıyorum…
Kendi ellerimden tutuyorum
Hayatı kendimle paylaşıyorum
Ektiğim yalnızlığı biçiyorum
Hep büyüdüğüm bu tarlalarda
Aklımdan karanlığı kazıyorum
Tamamen yalnız öleceğim.
“içimiz bir dolap değil ki açıp bakalım. Açıp gösterelim. Yine de anlatıyoruz ama. Bizi fark edince eşyaların arasına gizlenmeye çalışan bir böceğe benziyor anlattıklarım. Eşyayı kaldırınca kımıldamadan durduklarını görürsünüz. Söylediklerim bir defterin yaprakları arasına kıvrılmıştır. Sayfaları açtıkça onları göreceğimi sanıyorum ama, anlıyorum ki asıl söylediğim şeylerdir altına gizlendiğim. Fark edilmesinden korktuklarımı kapadığım eşyalar oluyor anlattıklarım.”