dünyanın sayılı havalimanlarından olacaktır yam kapasiteye ulaşınca.
3 adet veri merkezi (data center), 102 adet entegre sistem, 467 adet sunucu, 780 telekomünikasyon odası, 3257 adet kartlı geçiş noktası, 3267 uçuş bilgi monitörü, 4549 destek verilen bilgisayar, 9000 adet güvenlik kamerası olacaktır.
öncelikle sivil havacılık mezunuyum bunun üzerinden tavsiyelerde bulunacağım ilgilenenler yeşillendirebilir gelen kutumu, yardımcı olmaya çalışırım.
bölümün en önemli noktası uygulamalı derslerin olması ve bölümden mezun olunca temel seviyede deneyime sahip olmak. ilgi alanınıza giren bir bölüm ise teori olarak derslere çabuk adapte olabiliyorsunuz. gerekli özeni ve ilgiyi gösterirsen mezun olmak çok zor değil.
üniversite tercihi yapacakken dikkat edilmesi gereken ilk hususlar uygulamalı olan derslerin teorik derslere oranın daha yüksek veya en azından denk olmasıdır. çünkü bölüm cidden teorikten çok pratiğe dayalıdır.
önerebileceğim iki üniversite var devlet isteyenlere (bkz: anadolu üniversitesi) vakıf üniversite tercih edeceklere (bkz: nişantaşı üniversitesi) bu alanda kuşkusuz en iyi iki üniversitedir.
nedenine gelecek olursak, en başından beri üzerine bastığım uygulamalı dersler için en son derece özel bir simülatöre sahipler. 3. istanbul havalimanı hava trafik kontrol kulesinin birebir aynısının simülatörü ile uygulamalı dersler veriyorlar. böyle bir ayrıcalık söz konusu ise tartışmaya gerek yok herhalde bu bölümü neden bu üniversitelerde okumalısın diye.
simülatör özellikleri ise 4 mevsim olarak farklı farklı ayarlanabilir. istanbuldan, esen boğaya inen bir uçağın seyahatini a'dan z'ye birebir örtüşen bir deneyim sağlıyor.
havelsan ile ortak bir çalışma sayesinde bu simülatör yapıldığı için, staj imkanına da sahipsin.
akşam dersane çıkışı hava kararmıştır. sevgiliyi eve bırakıp eve geçilmesi daha mantıklı görünmektedir. dersaneden çıkılır, cadde boyu yürünür sonra yan yola sapılır. bu arada sevgilinin hafif üşüdüğünü anlayınca olunca el omzuna atılır. bu halde yürürken 5 dk sonra polis arabası önümüzü duruverir. ve olaylar gelişir.
+iyi akşamlar gençler, evet kimlikleri alabilir miyim bi?
-verelim de memur bey, bir şey mi oldu ki?
+yok telşalanacak birşey yok da bi bakalım dedik.
-iyi bakalım (bu arada sadece ben vermişim sevgilim çantada cüzdan aramaktadır)
-hanfendi sizin kimliği alayım birde.
(bu sırada sevgili çantadaki uzunca ramanın ardından cüzdanı, dolayısıyla içindeki kimliğini bulmuş olur)
+buyrun.
(polis kimliklerle beraber arabaya gider, bir şeylerle uğraşıp geri döner. yalnız dikkatimi çeken şey sadece bir kimliğe bakmasıdır. ama hangisi onu anlamak mümkün olmadı)
-tamam gençler, iyi akşamlar. ama böyle yürümeyin bidaha.
+(hönk!) eee, sizede memur bey.
not: sırtımızda çanta var be insaf! nereden gelmiş yada nereye gidiyor olabiliriz. tamamen ön yargı mıdır, korkutma mıdır? sokakta sadece sevgilisinin elini omzuna attı diye durdurup kimlik sormak ne demek?! o gün bugündür polislere fazla bulaşmıyorum. kız kaçırmaktan içeri alabilirler beni.
grooveshark'ın cep telefonları ve tabletler için olan uygulaması. şimdilik sadece android, symbian, ios, blackberry os ve palm os versiyonları bulunan uygulama. tek kötü yanı ise 14 günlük demonun ardından mobil kullanım için aylık 9$ istiyor olması. grooveshark'ın geniş kapasitesini göz önüne alırsak bu fiyat istediğin müziği internet bulunan ortamda dinleyebilmek için çok ucuz. bir diğer önemli nokta ise apple'ın app store'dan bu uygulamayı çıkarmış olması ve sadece jailbreak'li cihazlara cydia'dan yüklenebiliyor olması. nokia ve apple üzerinde denediğim versiyonlarından apple versiyonu bilgisayardakinden bile iyi ve kullanışlı.
vodafone'un 7.99'a limitsiz internet vermesiyle ttnet'i bırakma fırsatını doğurtan güzel uygulama. premium olanı tadından yenmez.
not: vodafone'un internet paketi yavaş falan ama hiç değilse ttnet gibi sadece para düşünen bir oluşuma para kaptırmadan aylık internet ihtiyacını görmekte.
aldığımda bana 900tl ye kakaladıkları*, ben aldıktan sonra önce 550 liraya daha sonra ise 475 liraya düşen telefonumsu zımbırtı. yinede kullanıyorum ama olduk olmadık yerde hata vermesiyle bende kaldırıp atma isteği uyandırıyor. verdiğim o 900 lirayı aklıma getirip kendimi dizginliyorum.
zibilyon tane versiyon güncellemesi çıktı, iyi hoş ama hala çok büyük eksikleri mevcut, hatta eskiden düzgün olan radyo 3 güncellemedir resmen sıçmakta. doğru düzgün bir uygulama bulmak zor da olsa bulacağınız 3-5 uygulama ile çok iyi işler yapabilmektesiniz. örneğin joikuspot. joikuspot+vodafone limitsiz internet ile hiçbir modeme ihtiyaç duymadan wifi ile telefondaki interneti ortama yayabiliyorsunuz. bu özellik benim gibi ipod touch'ı olanlar için bulunmaz nimet. kendi tarayıcısı berbat olduğu için yine berbat olan ancak kendi tarayıcısından fersah fersah ileride olan opera mobile yüklemek gereklidir. müzik dinlemekten hoşlananlar için ise nokia internet radio milyonlarca istasyonuyla şahane bir özellik. ayrıca yine müzik severler için grooveshark mobile çok güzel bir alternatif olabilir.
bu bahsettiklerimin haricinde ovi'de zaten işe yara bir şey bulmak imkansız. e-mail atraksiyonları hiçbir işe yaramıyor, ne doğru düzgün mail alıyor ne doğru düzgün mail atıyor. attıklarımın yarısı gitmiyor yarısı gelmiyor gelenler yamuk oluyor. ayrıca en büyük dezavantajı sokaktaki türdeşlerinin popülasyonudur kanımca. ilk aldığımda okulda elimde gezdirdiğim cihazı şimdilerde çıkarıp konuşmaya utanır oldum. yeni bir nokia 3310, samsung e250 havası olmaya başladı. ayrıca bu telefonu fiyat olarak uygun olan insanlar bu telefonu alıp sadece mesaj yazmaya kullanmaktalar, yanında verilen 8gb hafıza kartının 1gbını bile kullanmayan bu kitle için ise bu telefon tamamen gereksizdir, neden alıyorlar anlamıyorum. yinede temmuz'a kadar beraber yaşayacağımız için şimdilik yüzüne bu problemlerini söylemiyorum. lys 2011'in ardından ise kıçına tekmeyi basıp, güzel günlere yeni can yoldaşım htc desire hd'ile devam edeceğim.
iphone'a rakip olarak çıkartılmış cihazlara halk arasında verilen isim. bu işe bu seneye kadar kimler geldi girdi de başarılı olamadı.
nokia kaybettiği pazar payını hayvanı donanım özellikleri (12mp kamera ne lan) olan ancak yazılımsal olarak ölü doğan modellere artırmaya çalışırken kan kaybetti. nokia artık anne baba telefonu durumuna gelmiş bulunuyor.
htc yeni girdiği piyasada güzel telefonlar yaptı ancak bir iphone kadar populer olamadı. htc'nin en büyük hatası windows mobile oldu. hd2* gibi çok güzel bir modeli windowsla heba etti resmen.
samsung yaptığı telefonlarda iyi işler çıkardı ancak genel olarak iphone'a yine rakip olamadı. biraz daha gayret edip zbilyon tane model çıkaracağına bir model çıkarıp devam etmesi gerek.
lg biraz atak ama kırk fırın ekmek yemesi gerek. geleceği parlak görünüyor.
buradan bakarsak apple her halukarda bu işin önderi. gelecek android de görünüyor, ancak şuanda apple ios ile bu işte lider. andorid'in gelişmesi bu işi daha da kızıştırıp hem fiyat hem özellik olarak son kullanıcıya artık yönde yansıyacaktır. bekleyip göreceğiz bakalım neler olacak bir iki sene içerisinde.
1.5 senedir üçüncü jenerasyonunu kullanmakta olduğum über alet. 8gb versiyonunu 390 tl gibi görece ucuz bir rakama almıştım o zamanlar. arkadaşlarımdan ikisi ise yeni çıkan iphone 3gye 1700er tl yatırmışlardı. ipod touch'ın iphone'dan iki önemli eksiği var (üçüncü jenerasyon için konuşuyorum): kamera ve telefon. telefon özelliğinin olmaması, yanınzıda taşıyacağınız 3310la bile çözülürken en büyük problem kamerasının olmamasıdır. alırken "kamerayla napcam zaten sadece uygulamalara bakar müzik dinlerim" derseniz yanılırsınız, ki size hemen bir kablosuz modem aldırır, ardından da kamerasının olmadığını her fırsatta gözünüze sokar. onlarca über fotoğraf uygulamasını bilgisayardan atabileceğiniz fotoğraflarla kullanmak yetmez. eğer 3. nesil bir ipod touch edinecekseniz, mutlaka iki kere düşünün.
ipod touch 4'ün ise iphone 4 almamaya kesin sebeptir. kamerası varken hat ihtiyacını en kıytırık telefondan bile sağlayabilirsiniz. ama wireless internetin yaygın olmadığı güzel ülkemde heryerde internet bulunamadığı için bu da biraz problem olacaktır. ama elinde nokia 5800 xpressmusic gibi bir cihazı olan adam bunu da 5800'a joikuspot yükleyerek çözecektir.
tanım: iphone almamaya sebep olabilecek tek alet. bir nevi iphone killer.
sürekli kafesinde duran muhabbet kuşlarım kesin bana küfrü basardı. 3 senedir hayvanların uçmuşluğu yok, doğal seçilimle kanatlarını kaybedecekler diye endişeleniyorum ama evin pislenmesi daha büyük bir problem olduğu için şimdilik bu durumun değişme ihtimali zayıf.
lisenin bitmesine az kalmış, ygs stresi falan derken yazılılara çalışılmamaktadır. anadolu lisesi olmasının getirdiği etkiyle beraber 4 senedir kopya çekebilen adam sayısı 25 kişilik sınıfta ya bir ya iki kişidir. ancak biz yeni kopyacılar, kopya çekme tecrübesini fazla yaşayamadığımız için birbirimize bakınıp durmaktayız. bunu anlayan matematkçi ise "ulan türevi doğru düzgün yapamıyonuz, anladık ama bir kopya da çekemiyorsanız okumayın" der ve sınıftan çıkar. 4 sendir yazılıda kafa kaldırtmayan adamın bu hareketi üzerine sınıf tam 10dk gülmek ve olayı yorumlamakla uğraşmış, 10 türev-limit karışımı soruyu ise imece üsulü çözerek 25 kişi topluca 100 almıştık.
iyi, hoş, hızlı indiriyor ama firefox'daki işlevselliğini google chrome'da tutturamamaktadır. Açılan her videoda indirme penceresinin ekrana gelmesi, indirmek istemeyip kapatmanızın ardından videonun oynatılmamasına sebep oluyor. Bazı sitelere girildiğinde ise arka arkaya sürekli bir php dosyasını indirmeye çalışması, akabinde bilgisayarın kitlenip kalması bir diğer sorun, ancak bunların hepsini sadece google chrome'da yaşamam ise daha farklı yerlere götürüyor beni.
firefox'da ise durum biraz daha farklı. yaklaşık 1.5 senedir gül gibi geçinirdik idm* ile, ancak artık bazı problemlerle cebelleşmek gerekiyor. hotfile, rapidshare gibi file hostingçilerin babaları free userları üvey evlat olarak görürler; bu yüzden de 100-200 kb/s aralığında download hızı verirler. düşük hız veren ve durdur başlat özelliği olmayan sitelerde jdownloader* kullanmak daha avantajlı, idm ise yüksek hız yüzünde takılma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. ancak duckload gibi yeni açılıp da free userlara iyi hizmet veren siteler varken idm yi kullanmak kesinlikle çok faydalı(ydı). Ancak artık hiçbir şeyi doğru düzgün indiremediği için kullanmamaktayım, umarım bu sorunlar tez zamanda düzelir de seed yapmayan torrentçilerin eline düşmeyiz.
her bölümde ayrı bir cinayeti işlemek yerine uzun vadede bir şeyler irdelemesi daha akıl karı olabilecek dizi. ilk bölümünde tüm bir kitabı* yemek yerine, ilk kitaptan sağlam bir 5 bölüm çıkarsalardı, daha detaylara girselerdi hem senaryo derinliği artardı diye düşünmeden duramıyorum. dili gerçeğe yakın, polis tipleri oldukça görülebilitesi yüksek tipler ama bu tarz, her bölümde 1 cinayet mantığıyla gitmeleri dahilinde senaryo yaratıcılığı kaçabilir. türkiye'de son dönemde çekilen vıcık vıcık diziler göz önüne alındığında sahiplenilmesinin ve izlenmesinin insanları şaşırtmaması gerekir. umarım tadı kaçmadan güzelce devam eder 3-4 sezon kadar.
eğer evin duvarları ve tabanı inceyse komşuyu öldürmeniz için geçerli bir sebep. uykunun en tatlı yerinde, tam tepedeki odadan sıkma yapan bir çamaşır makinesi sesi gelmesi insanı baya bir sarsıyor zira.
son zamanlarda htc'nin inanılmaz hamleleriyle güçlenen android cephesine katılarak android cephesindeki iç savaşı kızıştıracak niteliklere sahip über alet.
son zamanlarda "işlemci savaşı" gitgide kızışmakda. önce snapdragon serisi ile iyice artan işlemci hızı savaşı, nvidia tegra 2 ile iyice kızışacak. android telefonlar arasındaki bu rekabet appla'a yarar mı bilinmez ama fiyatları düşürerek kullanıcıya yarayacağı su götürmez bir gerçek. ülkemize geleceği günü iple çekmekle beraber, telefon alma işini de bu cihaz yüzünden yaza bırakmış durumdayım.
bir ay öncesine kadar free kullanıcılara maksimum hız vermekteyken, şimdilerde yerlerde süründürmekte. Öyle ki 8mbps bağlantımla bana 1.09mb/s'i gösteren site şuanda 130kb/s'i geçmemektedir. Tabii bu durum benim free kullanıcı olmamla alakalı, premiumlara hala aynı hız avantajını sağlamaktadır diye düşünüyorum. Zaten böyle bir hizmetin bir süre sonra boka batacağını tahmin etmek zor değildi de, birden bire gidince çok kötü koydu bana. bir gece öncesinde 4 partı bir arada ve maksimum hızla indirirken, bir gün sonra tek partı maksimum 150kb/s ile indirmek acı verici oluyor.
6 yıldır "dx5150 microtower" modelini kullanmakda olduğum bilgisayar üreticisi. benimle birlikte olduğu 6 yıl boyunca üzerine defalarca windows xp, windows vista, windows 7, ubuntu 9.10, pardus 2009 kurdum. 80gb hdd yetmemeye başladı gittim 500gb daha aldım takdım; ram yetmedi 2x1gb ddr 400mhz ram aldım takdım; dvd rw yokdu, dvd rw aldım takdım. 6 yılın ardından bu bilgisayara etmediğim eziyet, uygulamadığım yöntem kalmadı (günlerce açıkbırakıp download yapmak). ancak hiçbir hatayla karşılaşmadım. hiçbir hata almadım. sırf bu yüzden bu sene yeni alacağım bilgisayarı da hp alacağım. toshiba alacam diye abd den cihaz lıp da 1sene dayanamayanlar gördüm. hp en iyisidir demiyorum ama, gördüğüm kullandığım kadarıyla orta sınıf üreticiler arasında gerçekten iyi işler yapıyor.
önerilmeyecek bir olaydır. araya bir husumet girmişse, tekrar barışınca da bu husumet etkisini gösterip, önceki kadar yakın bir ilişkiye izin vermiyor. bu yüzden siz siz olun sevgilinizle ateşli bir tartışma yaşayıp, bir süre ayrı kalıp sonra tekrar birleşmeyin. çoğu tekrarın iyi olmaması durumu bu durumda da mevcut.
dostluğu etkilememesi gereken durumdur. sadece akp için değil, x veya y partisi için de gereklidir. arkadaşını, dostunu sadece parti bağlamında değerlendirip, bağlarını koparıyorsan zaten o senin tam manada arkadaşın değildir (istisnalar hariç).