dün akşam ne giyeceğimi bile hazırladığım halde sabah uyandığımda yatağımdan kalkıp okula gitmek istemedim. ki devamsızlığım hat safhada. ama bazen oluyor işte öyle. okuluda sevdiğim söylenemez zaten. asker gibi gün sayıyorum mezun olmak için. aa tabi bir de haftasonu boyunca o'ndan bahsedince bu duruma gelmiş olma ihtimalim var. sevmiyorum onu hatta nefret ediyorum o'ndan sözlük. yaptığı şerefsizlikler diz boyu. en kötüsü de kimse ama kimse beni anlayamıyor. anlamış gibi yapanlarda yok değil hani. her şey olmasada çoğu derdimi anlattığım bir kardeşim var. o da olmasa kafayı yerdim sanırım.
kesinikle doğrudur. aslında sadistlik başlangıcı olarak adlandırabilirim. ki bende kıskanılmayı fazlasıyla seven bir kızım. ama her şey dozunda iyidir. bokunu çıkarmanın alemi yok.
Ağlayarak tüm istediklerini elde etmeyi
Masum evcilik oyunlarını oynamayı
Çocukça güzel aşk sanılan şeyi yaşamayı
Kimseden utanmadan hıçkıra hıçkıra ağlamayı
En sıkıştığı anında hiç düşünmeden 'anne' diye bağırmayı
Hayat yarın bana nasıl bir oyun oynayacak diye düşünmek yerine, yarınn ne oyun oynasam diye düşünmeyi
Kısaca güzel olan her şeyi..
Hiç bir zaman unutulamayandır. Ansızın akla gelebilendir o. gözlerinin o derinliğini hiç kimsede bulamassın. seni senden alır yıllar sonra duysansa sesi.. üstüne kaç kişi tanımış olsanda o hep bir tanedir. kısaca o hayaliyle bile seni mutlu edebilendir..
aşkların en güzelidir. kimseye hesap vermek zorunda değilsin.istediğin kadar sevebilirsin onu.ve istediğin zaman nefret edebilirsin.ve buna kimse karışamaz.