bazen geceleri insanın aklına gelince insanı korkutan, terleten, nefesini kesen, korkudan sıcacık yatağında insana ne yapacağını şaşırtan, sabah olup yeni güne uyanınca ise yine akıldan çıkıp giden, unutulan, ama her halükarda beklenilen son.
ispanya da tinto ve odiel nehirlerin birleştiği noktada, Huelva şehrine 13 km uzaklıkta bulunan, 1261 yılında yapılmış olan, adını arapçarabıta kelimesinden alan, Christopher Columbus'un ünlü yolculuğundan önce Hindistana giden yeni bir yol bulmak için Kral Ferdinandve Kraliçe Isabella'dan izin alamayınca, iki sene boyunca konaklamış olduğu manastır. Vangelis'in bu manastır adına yazptığı güzel bir parçası da mevcuttur.
kurulusunun 11. yılında avrupada kupa galipleri kupasında çeyrek final oynamış takımdır. neymiş, demek ki avrupada çeyrek final oynamak için 100 yıl beklemeye gerek yokmuş.
baskanlarının bursaspor dan üç gol yiyince, üzüntüsünden gece uyuyamadığı, sabah gün ışıyınca da rahatlamak için ilk iş olarak zavallı teknik direktörlerini kovduğu, şikesi tescilli, jimnastik klübü. ne diyelim, çok mu acıttık hemşehrim ?!
beşiketaşlılar ve federasyondışında ilgili herkesin okuyup, haberi olduğu, şu ünlü telefon görüşmelerinde, sebat maçında gol atmak için oynadığı ve gereğinden fazla koştuğu için, küme düştüğü zaman beşiktaşın formasını giyen şimdiki futbolcusu sinan kaloğlu( hani şu en son iki maçta beşiketaşa iki tane gazlayan) hakkında yorum yapılan futbol takımı. adamın kanında yokmuş beşikataşlılık, ondan takımdan gönderdiler zaten.
daha önce amerikalıların ve ingilizlerin ağırlıklı olarak sahip oldukları ülkenin petrol kaynaklarını millileştirmiş, bu kaynağın gelirlerinden bir kısmını ülkede yoksullar için kullanılan fona aktarmış olan, ABD'nin darbe girişimini halkın desteğiyle savuşturmuş, ilgiyle izlenilen adam.
olay şöyle gelişir. (em) 12 eylülden önceki dönemde aşık daimiyle birlikte birçok çilingir sofrasına katılmıştır. birgün yine (ad)'nin yanına giderken duvarda "zülfünün intikamı alınacaktır" gibisinden bir yazının olduğunu görür. daha sonra (ad)'nin yanına gider. masada birkaç kişi vardır ve kimsenin ağzını bıçak açmıyordur. (ad) alır sazı eline ve bu türküyü okur. ortam buz keser. daha sonradan öğrenilir ki zülfü (ad)'nin oğludur, karşıt görüştekiler tarafından öldürülmüştür ve bu türkü onun için bestelenmiştir.
Vücudun bir bölgesinin kaynama derecesi çok yüksek olan gazlarla soğutularak,siğiller, sivilce izleri, et benleri, güneş lekeleri gibi cilt izlerinin giderilebilmesini sağlayan tedavidir. Başarı oranı oldukça yüksektir.
göreve geldiğinden itibaren başarılı bir başkan profili çizmektedir. liderlik yeteneğine sahip olduğu gibi olaylara gerçekçi bakması, sorunun nerde başladığını iyi bilmesi (bkz: para) ,konuşması ya da susması gereken zamanları iyi tutturması başarısını olumlu yönde etkileyen faktörlerdir.genç yaşında süper lige yeni çıkmış bir klubün başkanı olmasına rağmen ligde söz sahibi olmuştur.
an itibariyle detay ara butnuyla arama yapma imkanı da ortadan kalkmıştır. sol frame'e arama fasilitesi bir süreliğine kapalıdır yazısı gelmektedir. umarım kısa sürede sorun neyse halledilir. takipçisi olacağız...
mezun olduğum lisedeki okul müdürünün, ben üniversiteyi bitirmiş olmama rağmen , halen aynı okulda görev yaptığı,
ki bu müdür ben ilkokuldayken de aynı okulda müdürdü, ve hatta yine mezun olduğum ilkokulun müdürünün de halen değişmediğini bu senede yine öğrendikten sonra şaşırdığım, bu adamlar 4 cumhurbaşkanı * onlarca hükümet ve bakan eskitmelerine rağmen nasıl yerlerinde kalabiliyolar acaba diye beni meraka düşüren, o okulların bunlara devlet tarafından hibe edildiği düşünülen- ki gayrimenkullerdeki iyi niyetli zaman aşımını 10 yıl çoktan doldurmuşlardır- şasılası bir durumdur. türkiye nin değişmeyen en önemli statikleridir kendileri.
uludağ sözlük sayfası açılır. başlığın yanında eşek gibi ara butonu tıklanır. istenilen bi şey başlık bölümüne girilir. sol frame de eşek gibi "Arama fasilitesi bir süreliğine okurlara kapalıdır." yazısı çıkar. hiç değilse bu yazıda detay araya yönlendirme kolaylıkla yapılabilir. ha detay arada aranabiliyosa niye ara butonunda arama yaptırılmaz bu da bilinmez. yapılabiliyorsa bunun da düzeltilmesinin uygun olacağı düşünülür.
yazarlara "biz kendi yazdıklarımızı kendimiz mi okuyoruz" sorusunu sorduran bir olaydır.teknik yetersizliklerden dolayı olduğu makina soğuk a verilen linkle anlaşılmakla birlikte, illa ki kısmen kapatılması gerekiyorsa bence okurlara açılıp yazarlara kapatılması daha hayırlı olacaktır.
melodisi ve temposu nerdeyse şarkının başından sonuna kadar çok fazla iniş çıkış yapmadan, çok hoş bir tekdüzelikle devam eden bir şarkı. şarkının ismi vurucudur zaten iddialıdır. bu da ona mistik bir hava verir.
oh no i've said too much
i haven't said enough...
gerçekten çok şey söylenir bu parçada. şarkının başında kısa bir süre sonra başlayan sözler, şarkının sonuna kadar aynı tempoda, yinelenerek söylenir. öyle arada nakarattan sonra boşluk falan yoktur sözlerde. iddialı sözlerdir de isyan kokar biraz. bu şekilde ısrarlı şekilde isyanın yinelenerek, kendine güvenerek, söylenmesi, itiraf edilmesi insana dinlerken, söylerken haz verir.
sonra rüyadan uyanılır, gerçek hayata dönülür.
that was just a dream
just a dream
just a dream
dream...
Roma imp. önüne geçemediği Hristiyanlık dinini Pagan dini ile birleştirip, kontrol altına almak için yeni bir Hristiyanlık dini kurmaya karar vermiş (bkz: da vinci şifresi), bunun için devrin bilinen tüm hristiyan din admlarını iznikte yapacağı konsule çağırmış (bkz: iznik konsulü)burda onlara " ya bizden siniz, ya da düşmansınız" gibisinden bişey söylenmiştir. ancak tabi ki gelen bilim adamlarından bazıları bu yeni din oluşturma işine karşı çıkmıştır. bunlar daha sonra konsülden kaçıp bir dağa sığınmışlar ve burada çember altına alınmışlardır. burdan dışarı kaçamayacaklarını anlayan bu din adamları, keşişler bu dağda manastır kurup, ömürlerinin sonuna kadar kendi inandıkları din hükümlerine göre yaşamlarını sürdürmüşlerdir. halk da bu keşişlere nazaran bu dağa keşiş dağı demeye başlamıştır. uludağın eski adı olan keşiş dağı hikayesi burdan gelmektedir.