mustyswat
205 (power ranger)
altıncı nesil yazar 2 takipçi 14.00 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    eskimeyen sözler

    1.
  1. üzerinden yıllar da geçse varlığını her zaman sürdürecek sözlerdir. *
    0 ...
  2. askerlik anılarının abartılması

    1.
  3. amcamın oğlundan öğrendim abartı olduğunu. bana anlatıyordu; yok işte şöyle dövüyordum alt devreyi, sözümü herkes dinlerdi falan filan. bir de askerliği bitmeden bir gün önce eğlence yapmışlar, cd ye almışlar. taktık cd yi izliyoruz. bir de ne göreyim; yavrum bu çömelmiş gariban gibi yere ve bunun gibi yüz tane asker yerde. ayakta 5-6 kişi var, bunlardan biri geldi benim amcaoğlunun kafaya vurdu bi tane ve ''kalkma lan ayağa'' dedi.
    sonra ben bastım kahkahayı. hani atıp tutuyodun ne oldu ha ne oldu !
    1 ...
  4. devlet hastanesi nin olmazsa olmazları

    52.
  5. koltukların birinde ağzı açık uyuyan çocuklar. bazılarından salya akıyor hatta.
    0 ...
  6. sözlük yazarlarının kendilerine öğütleri

    25.
  7. düşünme. düşme, düşersen düşüncelerin değişir.
    2 ...
  8. ahmet kural vs murat cemcir

    3.
  9. sevgiliyi unutamamanın verdiği acı

    1.
  10. herkes birini sever hayatta ve her insan bir kez aşık olur. aşkın tanımının yapılamaması da bir o kadar değerli kılar aşkı. binlerce kelimenin yetersiz kalmasıdır, aciz olmasıdır. oysa bir insanı tanımlarken 3-5 kelime yeterli, olabilirken aynı insanın içinde bulunduğu aşkı anlatamamak ne kadar da kötü. peki unutmak mümkün müdür ? nasıl unutabilir insan ? bence yaşanılan hiçbir şey unutulmaz, sadece alışırsın yokluğuna. dinlediğin şarkılar, onunla aynı ada sahip biriyle tanışmak, beraber gezdiğiniz yerleri görmek hep bir hatırlama sebebidir. seversin ilk önce bir insanı, içinde hırçın ırmaklar akmaya başlar, volkanlar patlar içinde. sevmek ve sevilmek duygusu tamamen sarar seni, ama ne yazık ki güzel olan herşey gibi bu da biter. sonra acı başlar, seni bıraktığı yerden tekrar alır, işkence gibi sıkan avuçlarının içine. gözyaşı akıtmanın bir değeri olmaz onun için. sessizce bir köşede ağlarsın. sanki o zamana kadar ilacın olan uykular, sarılarak huzur bulduğun yorgan, birer iğne gibi batar sana ve kanarsın içten içe. anlamışsındır artık, büyüyorsun çocuk...

    yemeden, içmeden kesilirsin ansızın. annenin ısrarları ölüm gibi gelir sana, oysa senin için yanında olan tek insandır o. görmezsin bunu, göremezsin. bir bakarsın ki zaman sonra, onun hayatında biri vardır. anlamsız bir şey beynini ve ciğerlerini sıkıştırmaya başlar. umrumda değil dersin ama umur bile çırılçıplak bir fahişe gibi kimin kollarında uyuduğu belli olmayan bir kadın olur..

    yıllar geçer, mevsimler değişir, saçın sakalın şekil değiştirir, kilon değişir, boyun uzar, okulun değişir, sınavlar farklıdır, sen farklısındır. oysa içinde bir yerlerde biri vardır ki, işgal etmiştir kalbinin en hassas yerini. kalıcı bir işgaldir, sömürüsü çok fazla olan. eriyorsun işte ve hiçbir şey gelmiyor elinden çocuk. kafanda deli sorular var. nerde, ne yapıyor, kimin dudaklarında huzur buluyor ? boşver. onun seni çoktandır boşverdiği gibi.

    ha bu arada unutmadan, aşk neydi ?
    8 ...
  11. delikanlım deniz

    1.
  12. bir nazım hikmet ran şiiridir.
    deniz gezmiş için yazılmıştır ve deniz in de en çok sevdiği şiirdir, dilinden düşürmemiştir.
    2 ...
  13. matematikten soğuma nedenleri

    25.
  14. küçükken elde var 1 kuralını yeni duymuştum ve derslere de geç başlamıştım. acaba hoca ne demek istiyor elde var 1 derken diye düşündüm ve avucumun içine ''1'' yazıp yumdum avucumu. hoca bir sonraki işlemde elinizde tuttuğunuz 1 i kullanıcaz demişti. sonraki işleme geldiğimizde bende heyecanla gösterdim avucumdaki ''1'' yazısını gösterdim ve sınıfta bir sessizlik oldu. sonra kahkahalar filan... o günden sonra matematik benim için bitmişti.
    1 ...
  15. zeki kırdemir

    1.
  16. ''devrim bize yakışırdı'' adlı kitabın yazarıdır. 78 döneminde olan biten bütün devrimci harekatlardan bahseder ve halkın başkaldırısını anlatır. dam'dan dar'a 78'liler'in öyküsü diye olayı özetlemiştir.
    0 ...
  17. gece 12 den sonra sözlüğe giren kızın amacı

    15.
  18. hemen art niyetle düşünmemek lazım arkadaşım. belki canı sıkılmıştır gülmek, eğlenmek istiyordur. belki sözlüğe içini dökmek istiyordur. kaçıncı yüzyıldasın arkadaşım kızların yüzde doksanı 12 den sonra uyuyor artık alış buna. kızın olduğunda senden sonra uyuyacaktır merak etme.
    1 ...
  19. sözlük yazarlarının yeni yıldan dilediği 3 şey

    5.
  20. sözlük yazarlarının yatmadan önce düşündüğü şeyler

    1.
  21. her gece tavana bakakalıyorum ve enteresan düşüncelere dalıyorum. bazen ölmeyi bazen delicesine yaşamayı istiyorum. bazen de hasretin en yoğun halini yaşıyorum kimi özlediğimi bilmeden.
    0 ...
  22. para etken olmasaydı ne olmak isterdiniz

    12.
  23. yine fakir olmak isterdim. başka hiçbir şey bana bu kadar yakışmıyor bundan eminim.
    1 ...
  24. galatasaray ı anlatan kitaba isim önerileri

    1.
  25. ahmet kaya nın haklı olduğu gerçeği

    1.
  26. bu başlığı hiç korkmadan açtım ve eksiler de yağacak bunu çok iyi biliyorum fakat bazı doğruları kabullenmek gerekir. ahmet kaya bu ülkeden kürt olduğu ve kürtçe şarkı yapmak istediği için sürgün edildi. ne kürt milliyetçisiydi ne türk milliyetçisiydi, sadece halkların kardeşliğinden yanaydı. bu ülkeyi böldürtmeyeceğiz derdi hep. gel gör ki o zamanın yöneticileri ve amerikan ideolojisi bu fikrin gerçekleşmesini istiyordu. yani kürt-türk kavgasının çıkmasını. tabii ki de ahmet kaya gibi bir insanı ülke içinde tutmayacaklardı. ne sağcısı ne solcusu seviyordu ama kasetleri 2 milyon satıyordu. hepimizin en az 2-3 tane ezbere bildiğimiz şarkısı olan bir adam ahmet kaya. türkiye nin yediği adamlardan biridir ve her zaman da haklıdır bana göre. ben kürt müyüm diye sorarsanız değilim öz ve öz türküm ama bu gerçeği kabullenmek gerekir.
    3 ...
  27. pil denildiğinde akla gelen ilk şey

    6.
  28. kumanda geliyor hemen niye bilmiyorum. kumanda diyince de pil geliyor, lan beynim ters çalışıyor herhalde benim. şu an salak olduğumu farkettim. niye açtınız lan bu başlığı !
    1 ...
  29. rte ye dik dur eğilme diyen insanlar

    3.
  30. bence en çok karısı emine erdoğan diyordur ama küçük recep e diyordur.
    2 ...
  31. türkçe isimlerin ingilizcesi

    1.
  32. türkçe özel isimlerin hecelenerek ingilizce ye çevrilmesidir.

    soner sarıkabadayı :last soldier yellow ungentlemanly uncle
    5 ...
  33. ben bu yazıyı sana yazdım

    19445.
  34. kısaca ben;

    ilkokul yıllarımda pantolon altından eşofman giyen, en sevdiği içecek capri-sun ve en sevdiği yemek patates kızartması olan ben gel gör ki pek değişmedim, hala öyleyim. küçücük şeylerle mutlu olurum ben vesselam. ne bileyim biri bana bi çay ısmarlasın canını yerim onun. lise bitene kadar kimseye aşık olamadım adam akıllı. hep kaçak göçek oynadım. her zaman hayatımda aksilikler oldu biladerim. ne zaman ''aha tam bu sefer herşey yolunda gidiyor'' desem, hayat bir stoper gibi kayarak alıyor topu ayağımdan. aslında ben hiç kaleciyle karşı karşıya kalamadım be toprağım.

    lise bitmişti artık. liseyle birlikte soluksuz olarak her gece çektiğim 31 ler de seyrekleşmişti. önce iki günde bir, sonra haftada 1 derken zaman içinde en büyük hobimi terkettim. bir şeyler değişiyordu hayatımda sanki. her zaman tek maçtan yatan ben ara ara parayı vuruyodum iddaadan. ahh ulan arsenal hiç sevemedim seni. aga neyse zaman geçtikçe daha bi olgunlaştım. çocuksu heyecanlarım, zevklerim teker teker kaybolmaya başladı. gerçi bu durumdan pek memnun değildim ben. insan büyümeyi sevmez arkadaş kim ne derse desin hep çocuk kalmak ister, hep masum olmak ister. lakin hayat buna izin vermez sevgili dostum bir yerde gelir ümüğünden sıkar seni.

    ramazan ayından bir gün;

    cehennem gibi sıcak var dışarda. götünden akıttığın terle kendi barajını yapar ekinlere su verirsin şerefsizim. bir de üstüne oruçlu olduğunu düşün herşey daha da kötü. vakit geçirmek için arkadaşımla salak salak geziyoruz. bir anda yanımdan siyah kıyafetlere bürünmüş, güzel kokulu, saçları rüzgarda dans eden, yüzüne kurban olduğum biri geçti. ben o anda vuruldum aga bu kıza. aşk denilen şey artık beni bulmuştu. ne olduysa bana yerimden hareket edemiyordum. olduğum yerde yerli malı gibi kalmıştım hacım. elim ayağım ben değil, gözlerim ayrı bir telden çalıyor, götüm iyice terliyordu. sonra kız giderek uzaklaştı ve bir nokta haline dönüştü. ben ise hala duruyorum olduğum yerde.

    a:arkadaşım
    b:ben

    a: -ne oldu lan etkilendin mi kızdan sıfatını siktiğum ?
    b: -sikerim tarhana beynini çocuk kim lan bu kız aşık oldum resmen.
    a: -k..... olum adı ben tanıyorum bu kızı istersen konuşurum senin için.
    b: -oğlum allah aşkına konuş lan yap şu kardeşine bir iyilik.

    bu muhabbetin ardından arkadaş sağolsun konuştu kızla ve biz bi gün buluştuk bir yerde.

    mekan o kadar güzel ve o kadar ucuz ki herşey için inanılmaz rahat. ne yersek yiyelim sikimde değildi resmen. benim gözlerim kızın üzerindeydi. o güzel kokulu dağlardan gelmiş bir kısraktı ben ise allah ın unuttuğu, cebimde sigaram varsa mutlu olan, her çift çorabımdan biri kesin yırtık olan bir dallamaydım. tek iyi yanım ise hep sadıktım insanlara, sevdim mi tam severdim kanka öyle böyle değil.

    gel zaman git zaman biz bu kızla çıkmaya başladık. o kadar mutluyum ki anlatamam. diğer kızlar umrumda bile değil. aşkın güzel yanı bu olmalıydı herhalde, bir kıza aşıksan diğer bütün kızların cenaze namazını kılıyormuş insan. beraber sinemaya gidiyoruz, istanbul u geziyoruz, aynı şeylere gülüp aynı şeylere ağlıyoruz. ona sarıldığım zamanki o koku varya o öldürüyor adamı usta. keşke bi şişeye doldursam da hep koklasam diyo insan. birbirimize ufak tefek hediyeler alıyoruz. çok masumdu herşey, gerçekten sevgi vardı ortada. insan gerçekten sevip sevilince yaşamanın tadını alıyormuş.

    bu ilişki böyle uzun zaman sürdü gitti aga herşey iyiydi. ta ki bir gece vaktine kadar. saçma sapan bir muhabbet yüzünden tartışmaya başladık birbirimizle ve o anda birden hava gürlemeye başladı. bir an sessizlik oldu. ikimizde başımızı eğdik yere ve sıradaki cümlelerimizi düşünüyorduk resmen. sonra ilk yağmur damlası burnumun ucuna düştü başparmağımla sildim çabucak. galiba herşey bitiyordu. o esmer kız, o hayatımın en değerli varlığı, gözümün nuru gidiyordu. bazen hayat sana öyle kötü şeyler sunar ki sonucu bildiğin halde engelleyemezsin. bir an gözlerimin içine baktı. son kez gözlerindeki sevgiyi,aşkı gördüm. yağmur iyice bastırdı. insanlar kendini yağmurdan korumak için bir yerlere kaçıyordu, biz ise kocaman bir isyan gibi duruyorduk herkese inat. ''bitti mi '' dedi bana. ben de '' evet '' dedim. gidiyordu işte arkasını dönmüş gidiyordu. ''hayır, dur gitme. son kez bak gözlerime, tut tekrar elimden'' diyemedim. sonra gözümden yaşlar dökülmeye başladı. sevdiğim ilk gördüğümdeki gibi yine uzaklaşıp nokta haline gelmişti. bu da bizim hikayemizdi başından noktalanmıştı galiba. sonra başımı gökyüzüne kaldırdım yağmurla konuştum. ağzımı hafif açtım kirpiklerim sırılsıklamdı. sonra oracıkta yağmurla beraber ağladık, gidişine beraber üzüldük...

    bir şarkı vardı dinlediğim;
    gülüşün güftesi, bakışın bestesiydi.
    kalbimin ortasında sahnesi,
    dinleyicilerini bile kıskandığım,
    bütün enstrümanların sesiydi sanki...

    bir roman vardı okuduğum;
    olay örgüsü saçlarınla bağlanmış.
    ve aranmış yıllardır baş kahramanı,
    satır aralarından sızan ten kokusuyla,
    en güzel yerinde noktalanmış sanki...

    bir hayal vardı kurduğum;
    senin olduğun her yeri içinde barındıran,
    ve utandıran bugüne kadar kurulmuş bütün hayalleri,
    bir deniz kenarında, şiddetli bir dalgayla,
    yağmur eşliğinde boğulmuş sanki...

    şimdi,
    şarkı sustu, roman bitti, hayal uçup gitti.
    bütün sensiz gecelerin gözü kör olsun!
    tek bir dileğim var üzerinde hakkı kalan;
    boşver üzülme, canın sağolsun...
    4 ...
  35. gheorghe hagi

    1655.
  36. çok özlüyoruz seni be hagi. çalımlarını, paslarını, füze gibi şutlarını ve tabii ki de hırçın tavrını. sen çocukluğumdun hagi, sevinçlerimdin resmen. bir daha gelmez bu takıma senin gibi bir oyuncu biliyorum ama seni özlemek de güzel. yaşattığın her bir zafer için teşekkürler ''CiGA''
    1 ...
  37. galatasaray ve beşiktaş ülkenin utanç kaynağıdır

    4.
  38. ilk olarak kardeşimiz fenerli olduğu için, kendilerini türkiye nin gururu sanmaktadır. böyle insanlara cevap bile vermeyin ''yav he he sensin'' deyip geçin.
    1 ...
  39. arkadaşı 31 çekerken yakalamak

    8.
  40. bu başlığı görür görmez kahkaha attım. kuzenimi yakalamıştım bi kere 31 çekerken . ben duşa girdim çıktım o ise benden sonra girmek zorunda kaldı. duşakabinin ortasında ise ufak bi delik vardı daha doğrusu kırılmıştı orası. efendime söyliyim ben çıktım duştan oturdum bekliyorum. şeytan ansızın aklıma girdi ''lan gidip bi bakayım şu ibneye'' dedim. kapıyı hafifçe açtım bi de ne göreyim . tam duşakabinin kırık olan yerinde bir şeyler hareket ediyor. kuzenin kafa köpüklü ellerde şampuanın köpüğü filan sarılmış çavuşa. nasıl 31 çekmek o öyle baloncuklar çıkıyor resmen köpükten. tam da duşakabinin kırık yerinden sadece çavuş ve el görünüyor. adam biraz daha uğraşsa her tarafa baloncuk yayacak. neyse ben bastım kahkahayı artık dayanamadım. ''laaaannnnn'' dedi kuzen. ''kim var orda'' dedi. hemen çavuştan çekti elini. ondan sonra yerlerdeyim ben tabi kahkahalar filan.

    bunlar ufak tefek anılar işte.
    4 ...
  41. erdoğan ın götünün kılıyız

    1.
  42. kılda keramet olsa götte çıkmazdı zaten. o yüzden kadın haklı.
    1 ...
  43. fethullah gülen i dinlerken ağlayan çocuk

    2.
  44. bunların yaşadığı kafayı çözmek cidden çok zor. adam orda arapça bişeyler diyor karşısındaki müritler bağırarak ağlıyorlar. lan birini kulağından çekicen köşeye ''ne var lan ne bağırıyon bu kadar gabara'' diycen. ben hiç öyle ağlayan görmedim. adamlar erkekler ağlamaz tezine tepkiler resmen, ağlar hemde götünü yırtarak ağlar şeklinde cevap veriyorlar sanki bize. kafada da beyaz beyaz takkeler, atom karınca gibiler hepsi.
    2 ...
  45. giderken ağlıyordu yağmur

    1.
  46. kısaca ben;

    ilkokul yıllarımda pantolon altından eşofman giyen, en sevdiği içecek capri-sun ve en sevdiği yemek patates kızartması olan ben gel gör ki pek değişmedim, hala öyleyim. küçücük şeylerle mutlu olurum ben vesselam. ne bileyim biri bana bi çay ısmarlasın canını yerim onun. lise bitene kadar kimseye aşık olamadım adam akıllı. hep kaçak göçek oynadım. her zaman hayatımda aksilikler oldu biladerim. ne zaman ''aha tam bu sefer herşey yolunda gidiyor'' desem, hayat bir stoper gibi kayarak alıyor topu ayağımdan. aslında ben hiç kaleciyle karşı karşıya kalamadım be toprağım.

    lise bitmişti artık. liseyle birlikte soluksuz olarak her gece çektiğim 31 ler de seyrekleşmişti. önce iki günde bir, sonra haftada 1 derken zaman içinde en büyük hobimi terkettim. bir şeyler değişiyordu hayatımda sanki. her zaman tek maçtan yatan ben ara ara parayı vuruyodum iddaadan. ahh ulan arsenal hiç sevemedim seni. aga neyse zaman geçtikçe daha bi olgunlaştım. çocuksu heyecanlarım, zevklerim teker teker kaybolmaya başladı. gerçi bu durumdan pek memnun değildim ben. insan büyümeyi sevmez arkadaş kim ne derse desin hep çocuk kalmak ister, hep masum olmak ister. lakin hayat buna izin vermez sevgili dostum bir yerde gelir ümüğünden sıkar seni.

    ramazan ayından bir gün;

    cehennem gibi sıcak var dışarda. götünden akıttığın terle kendi barajını yapar ekinlere su verirsin şerefsizim. bir de üstüne oruçlu olduğunu düşün herşey daha da kötü. vakit geçirmek için arkadaşımla salak salak geziyoruz. bir anda yanımdan siyah kıyafetlere bürünmüş, güzel kokulu, saçları rüzgarda dans eden, yüzüne kurban olduğum biri geçti. ben o anda vuruldum aga bu kıza. aşk denilen şey artık beni bulmuştu. ne olduysa bana yerimden hareket edemiyordum. olduğum yerde yerli malı gibi kalmıştım hacım. elim ayağım ben değil, gözlerim ayrı bir telden çalıyor, götüm iyice terliyordu. sonra kız giderek uzaklaştı ve bir nokta haline dönüştü. ben ise hala duruyorum olduğum yerde.

    a:arkadaşım
    b:ben

    a: -ne oldu lan etkilendin mi kızdan sıfatını siktiğum ?
    b: -sikerim tarhana beynini çocuk kim lan bu kız aşık oldum resmen.
    a: -k..... olum adı ben tanıyorum bu kızı istersen konuşurum senin için.
    b: -oğlum allah aşkına konuş lan yap şu kardeşine bir iyilik.

    bu muhabbetin ardından arkadaş sağolsun konuştu kızla ve biz bi gün buluştuk bir yerde.

    mekan o kadar güzel ve o kadar ucuz ki herşey için inanılmaz rahat. ne yersek yiyelim sikimde değildi resmen. benim gözlerim kızın üzerindeydi. o güzel kokulu dağlardan gelmiş bir kısraktı ben ise allah ın unuttuğu, cebimde sigaram varsa mutlu olan, her çift çorabımdan biri kesin yırtık olan bir dallamaydım. tek iyi yanım ise hep sadıktım insanlara, sevdim mi tam severdim kanka öyle böyle değil.

    gel zaman git zaman biz bu kızla çıkmaya başladık. o kadar mutluyum ki anlatamam. diğer kızlar umrumda bile değil. aşkın güzel yanı bu olmalıydı herhalde, bir kıza aşıksan diğer bütün kızların cenaze namazını kılıyormuş insan. beraber sinemaya gidiyoruz, istanbul u geziyoruz, aynı şeylere gülüp aynı şeylere ağlıyoruz. ona sarıldığım zamanki o koku varya o öldürüyor adamı usta. keşke bi şişeye doldursam da hep koklasam diyo insan. birbirimize ufak tefek hediyeler alıyoruz. çok masumdu herşey, gerçekten sevgi vardı ortada. insan gerçekten sevip sevilince yaşamanın tadını alıyormuş.

    bu ilişki böyle uzun zaman sürdü gitti aga herşey iyiydi. ta ki bir gece vaktine kadar. saçma sapan bir muhabbet yüzünden tartışmaya başladık birbirimizle ve o anda birden hava gürlemeye başladı. bir an sessizlik oldu. ikimizde başımızı eğdik yere ve sıradaki cümlelerimizi düşünüyorduk resmen. sonra ilk yağmur damlası burnumun ucuna düştü başparmağımla sildim çabucak. galiba herşey bitiyordu. o esmer kız, o hayatımın en değerli varlığı, gözümün nuru gidiyordu. bazen hayat sana öyle kötü şeyler sunar ki sonucu bildiğin halde engelleyemezsin. bir an gözlerimin içine baktı. son kez gözlerindeki sevgiyi,aşkı gördüm. yağmur iyice bastırdı. insanlar kendini yağmurdan korumak için bir yerlere kaçıyordu, biz ise kocaman bir isyan gibi duruyorduk herkese inat. ''bitti mi '' dedi bana. ben de '' evet '' dedim. gidiyordu işte arkasını dönmüş gidiyordu. ''hayır, dur gitme. son kez bak gözlerime, tut tekrar elimden'' diyemedim. sonra gözümden yaşlar dökülmeye başladı. sevdiğim ilk gördüğümdeki gibi yine uzaklaşıp nokta haline gelmişti. bu da bizim hikayemizdi başından noktalanmıştı galiba. sonra başımı gökyüzüne kaldırdım yağmurla konuştum. ağzımı hafif açtım kirpiklerim sırılsıklamdı. sonra oracıkta yağmurla beraber ağladık, gidişine beraber üzüldük...

    bir şarkı vardı dinlediğim;
    gülüşün güftesi, bakışın bestesiydi.
    kalbimin ortasında sahnesi,
    dinleyicilerini bile kıskandığım,
    bütün enstrümanların sesiydi sanki...

    bir roman vardı okuduğum;
    olay örgüsü saçlarınla bağlanmış.
    ve aranmış yıllardır baş kahramanı,
    satır aralarından sızan ten kokusuyla,
    en güzel yerinde noktalanmış sanki...

    bir hayal vardı kurduğum;
    senin olduğun her yeri içinde barındıran,
    ve utandıran bugüne kadar kurulmuş bütün hayalleri,
    bir deniz kenarında, şiddetli bir dalgayla,
    yağmur eşliğinde boğulmuş sanki...

    şimdi,
    şarkı sustu, roman bitti, hayal uçup gitti.
    bütün sensiz gecelerin gözü kör olsun!
    tek bir dileğim var üzerinde hakkı kalan;
    boşver üzülme, canın sağolsun...
    2 ...
  47. sözlük yazarlarının tek kelimeyle hayat felsefesi

    1.
  48. uyumak. aga yıllardır uykumu alamadım ben hep uykum var. gerçi böyle de konuşmamak lazım yukardan ebedi uykuya yatırırlar sonra.
    2 ...
  49. ölümün yakışmayacağı ünlü kişiler

    11.
  50. tek kelimeyle ayrılık

    1.
  51. ''yağmur'' aga. ben ayrılırken yağmur yağıyordu.
    2 ...
  52. yazarların şu an üzerinde oturdukları nesneler

    3.
  53. yarrak diyim de hoşuna gitsin.
    4 ...
  54. sevgiliden duyulabilecek en kötü cümle

    12.
  55. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük