eğer birgün bozulabileceği ihtimaliyle garanti servisinden hizmet almayı düşünerek bilgisayar satın alıyorsanız uzak durmanız gereken marka. garanti servisi arızayı gidermektense, size yeni yeni arızalar ortaya çıkan bir cihaz iade edebilir.
hakkında çok atıp tutulan fakültedir. bu atıp tutanların bir kısmı ne hukuk ne de gediz üniversitesi adına hiçbir şey bilmeyenler, bir kısmı ise kasten karalama kampanyası yürütenlerdir.
örneğin, bu fakültede verilen derslerin %70'i kadrosu fakültede olan hocalarca verilmektedir. gerekirse kalan %30'u da kendi hocalarına verdirebilecek bir fakültedir. ancak doğrudan o alanda uzman hocaların getirtilmesi anlaşılan birilerine dert olmuştur.
hukuk fakültesinde öğrenci olanlar bilir. her sınavda kanun açık olmaz, kanun açık sınav yapılabilecek dersler bellidir. "hukuk ezberdir" sözü ise her zaman her yerde ve bu arada gediz üniversitesi hukuk fakültesinde yalandır, yanlıştır.
fakültenin dekanı ve hatta tüm idari yönetimi ise kendilerini bu işe adamış, sadece hukuk fakültesinden mezun vermek zihniyetinde olmayan büyük düşünen, türk hukukunun iyi yerlere gelmesi için her platformda çaba sarfeden ve bunu da kendi üzerlerine düştüğü kadarıyla başarabilmiş hocalardan oluşmaktadır.
bu fakültenin ne derece kaliteli bir eğitim/öğretim sunduğuna birilerinin tahmin ediyorum ki kuyruk acısıyla yazdığı saçmalıklara aldanmadan iyice araştırılarak karar verilmesi gerekir.
her özel üniversitenin öğrenim ücretlerinde olduğu gibi gediz üniversitesinde de ücretler enflasyon oranında artar.
sonraki yıllar için belirlenen ücret, sonraki yılda okula kayıt yaptıracaklar içindir, önceden kayıt yaptıran geçmiş yıl öğrencileri bu yeni ücrete tâbi tutulmaz. kendi kayıt yıllarına göre yıllık enflasyona göre bir zaman yapılır ki bu her özel üniversitede böyledir.
Alanın yıldızıdır.
Ayrıca Muhammet Özekes sayesinde olmasa da Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde yaz okulunda öğrenim şu an devam etmektedir. Yaz okulunda ders almak zorunda kalanlar kendi sayelerinde oradadırlar.
selims987in yazdıkları doğruyu yansıtmamaktadır. Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesinde şu an öğrenim devam etmektedir muhtemelen selims987 de aynı şekilde ders alıyor. Ayrıca 4 yıllık fakülteyi yaz okulu olmadan da 4 yılda bitirmek mümkün.
dostoyevski'nin çok hoşuma giden bir sözü var:
kadın, bütün ihtiyaçlarını karşılayabileceği tek bir erkeği arar; erkek ise tek bir ihtiyacını karşılayacak tüm kadınları.
öncelikle gerçekten de dar gelirliyle kocası 100.000 tl'lik arabaya binip de karısı kaymakamlık önünde yeşil kart sırası bekleyen dar gelirliyi ayırabilmek lazım. tabi kayıt dışı ekonominin kayıt içi ekonominin 1,5 katı olduğu ülkemde, yandaşlığı da üzerine ekleyince bu pek mümkün görünmüyor.
ikinci olarak da bir üst limit konulmalı. mesela ekim-şubat arası ayda 250 tl'ye kadar diye. yoksa adam benim paramla ayda 1.500 lira doğal gaz yaksın, ben ödeyeyim. oh ne güzel. ben niye dakika başı bugün ne kadar yaktık diye kontrol ediyorum, gazı bir derece daha artırmak dururken biraz daha kalın kazak giyiyorum?
uzaktan bakınca gayet güzel duran ancak gerek uygulamasının nasıl olacağı tahmin edilince gerekse ne niyetle yapıldığı düşünülünce insan geri soğuyor. tabi bu arada o dar gelirli vatandaş ne ara sobalı evden çıkıp da kombili eve geçecek parayı buldu?
eğer geçilirse tüm ateistlerin değil, türkiye'deki ateistlerin kökünü kazıyacak olgudur. tabi açıkça ateist olduğunu söyleyenlerinin. yoksa nur topu gibi münafıklarınızla mutlu mesut yaşarsınız.
yoktan var nasıl çıkar diye mantık hatası bulanlara peki allah yaratılmadığına göre o nasıl var olmuştur desen 'o ezelidir, onun bir başlangıcı yoktur.' der. adam bunu gayet güzel kavrıyor, yoktan var olmayı kavrayamıyor. yok yani zaten ateistler de ilk madde nasıl oluştu sorusuna bir cevap verdiğini iddia etmiyorlar ama cevap veremediği bir soruya daha imkansız sorular türemesine vesile olacak mistik cevaplar da vermiyorlar en azından.
bırak hayatlarında bir anı allah ya da tanrı var mı diye her daim de düşünebilirler. o işin felsefi boyutudur. adamların emin olduğu ibrahimi dinlerde bahsedilen bir tanrı'nın olmadığıdır. eğer ibrahimi dinlerde bahsedilen bir tanrı var mı yok mu şeklinde düşünen bir ateist varsa ya daha ateistliğinin başlangıcındadır ya da ömrünün sonlarında. *
amerika hariç hepsi de diktatörlükle yönetiliyor ama şeklinde devam etmesi gereken ancak etmeyen cümle. peki bizim başkanlık sistemimiz amerika'daki gibi demokratik olabilir mi? hiç sanmıyorum. zira bekir bozdağ, obama'nın temsilciler meclisine kuvvetler ayrılığı ilkesi gereği müdahale edememesine obamanın zavallı bir durumu var şeklinde yorum getirmişti. gerçekten de en büyük problemimiz ve ülkece en çok ihtiyaç duyduğumuz şeyler özgürlükçü bir anayasa ve başkanlık sistemi. geri kalan her şeyi geçelim, uzun uzun bunları tartışıp halkın bilinç altına enjekte ededim.
dine imana karşı bir adam değilim ancak tamamen gereksiz bir organdır onlar için. zira abileri, ablaları yapacakları, yapmayacakları, yapması gerekenleri ve yapmaması gerekenleri harfiyen söylüyor ve bunlar da hiç süzgeçten geçirmeden aynen uyguluyorlar. e madem hiç kullanmayacaksın ne gerek var de mi?
sınav kalitesi düşürülerek azaltılmaya çalışılmaktadır ki o da mallığın daniskasıdır efendim. her sene sorular biraz daha kolay sorulur bu sayı azalsın diye. lan dangalak! adamların soruları okuduğu bile yok ki. sınava girip çıkıyorlar sadece. sen ilkokul 2 seviyesinde bir sınav da yapsan 10-15 bin kişi belki azalır o sayı. olan da iyi çalışan öğrencilere oluyor. sınav açıklanıyor bi bakıyorsun 100 tane sınavı fulleyen birinci çıktı. böyle dandik sınav mı olur? bilgi seviyesi çok daha üstte olmasına rağmen dikkatsizlikten 2 soru kaçıran öğrenci, zekası, bilgisi kendinden çok düşük ancak kendinden biraz daha dikkatli onbinlercesinin gerisinde kalıyor. gereksiz alt tabakayı kurtarmak için kaymak tabakayı da batırıyoruz.
ha suç o barajı geçemeyen öğrencilerin mi? yarı yarıya. onların sorumluluk duygularının olmaması onların suçu ama
kazansa dahi üniversiteye gidemeyecekler
üniversite okumanın kendisine ne yararlar sağlayacağı izah edilmeyenler
babamın dükkanı alırım ben ya zihniyetindekiler
hayata dair en ufak hedefi olmayanlar
kontenjan sınırı olduğu için yarışma olayını da baştan kaybettiğini düşünenler
o yarışa hazırlanma imkanı maddi manevi olmayanlar vs.
hal böyle olunca da adamlar daha soruları okumadan çıkar sınavdan tabi. yoksa altı üstü barajı aşamayacak kadar geri zekalı 500 küsür bin tane insan olduğuna ihtimal veremiyorum. bu işi çözmenin yolu da kesinlikle daha kolay soru sormak değildir.
cemal paşa'nın araplara yaptıklarını bilmeden araplar bize ihanet etti demek saçmalıktır. ancak araplar bize ihanet etmedi demek ise nasıl bir kafayla söylenebilir bilemiyorum.
eğer gerçekten de efendi ise hiçbir zaman piçe dönüşmez o adam. piç potansiyeli varsa onu etkin kılacak sebepler sayılabilir sadece. piç erkek efendiye dönüşebilir ama bak. nasıl olur o dersen empati kurmasını sağlamak en iyi yoldur. misal piçlik yapıp, kullanıp attığı kızı delicesine seven bir efendi erkeğin yaşadıklarını o da yaşarsa efendi olur. başka türlü kendiliğinden vicdan muhasebesi yapıp da düzelmez o şerefsizler.
'müslüman olan bir insan alkol alamaz' diye bir kural yoktur. alkol almak günahtır ama bu da sadece o alkolü alan insanla allah arasındadır. başka bir insana zarar verilmediği müddetçe günah işlemek de serbesttir arkadaşım. müslümanım diyen herkes, her türlü dini vecibesini yerine getirecek, islamın her türlü emir ve yasaklarına harfiyen uyacak diye bir kural yok yani.
homofobiklik aynı cinsiyette iki insanın cinsel yakınlaşmasından rahatsız olmak değildir, her heteroseksuel insanda olur bu. olmuyorsa sende de açık ya da gizli eşcinsellik vardır demektir. homofobiklik, eşcinsel insanların varlığından rahatsız olmak, onlardan nefret etmek hatta mümkünse onları yok etmek istemektir ki işin hastalıklı olan kısmı da budur.
avcılar belediye başkanı mustafa değirmenci'nin istanbul büyükşehir belediye başkanı kadir topbaş'a:
'2003'de hazırladığımız projeyi 10 yıl sonra 2013'de hayata geçiren büyükşehir belediye başkanı sayın kadir topbaş'a teşekkür ederim.' demesi beni baya güldürmüştü.