--spoiler--
Bursa'da Osmangazi Belediyesi tarafından yapılan Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi'nin UNESCO'dan ödül almadığı şeklinde çıkan haberler üzerine açıklama geldi. Belediyeden yapılan açıklamada, "Tamamen yanlış anlaşılmadan dolayı art niyetle bazı çevrelerin organize çalışmalarıyla müzemizin başarısı gölgelenmeye çalışılmakta. Tanıtım için kullandığımız tüm platformlarda başta billboard ve sosyal medya tanıtımları ile yazılı ve basılı görsellerde 'UNESCO' ibaresi yer almamaktadır" denildi.
--spoiler--
yuh be size https://galeri.uludagsozluk.com/r/1981378/+
`
belediye başkanı olduğun osmangazi belediyesi web sitesinde UNESCO'DAN TARiHi PROJEYE TARiHi ÖDÜL` diye başlık atmışsın. neyi inkar ediyorsunuz.
Sosyal ve Katılımcı Belediyecilik kategorisinde ödül almış. ee bu 31 Ocak 2009 tarihinde istanbulda açılan Panorama 1453 Tarih Müzesi bursa şubesi gibi bir çakma müze.
Sami Yusuf, ünlü şair ve filozof imadeddin nesimi’nin “Sığmazam” gazali üzerine 7 dakikalık muhteşem kompozisyonu, ekip, koro, görsel, sahne, sunum, ses, yorum, performans..... tümüyle muhteşem eser olmuş
Sataşma ve tehditler, vatan-millet aşkına seslenen hamasi haberler, chp liler ve chp li belediyeleri karalama haberleri, başkan erdoğan reisi cumhurun uzun özet konuşmaları,
mesele şekilcilikten ziyade özünü kavrayabilmek ona uygun yaşayabilmek olmalı. gereğinden büyük mekanlarda o mekanları dolduramamanın azabına mahkum edilmemeli.
cami yapıp bunu göklere kadar yükselen üç şerefeli minarelerle donatmayı düşünen ve bunun için çaba sarf eden kişi, minareyi bu kadar yüksek yapmakla islam'ı yahut o eseri meydana getiren kişileri kurtaracak bir 'güç' vücuda getirdiği zannında. bunun bir bakıma 'şirk' koşmak olduğunu unutuyor. islam kültürünün çok üstün vasıflı bir ürününün (örneğin selimiye'nin) alınıp bugün tekrar edilmesinin çözüm olduğunu zannetmek, o ürüne ilahi bir güç atfetmek anlamına gelir. onun islam'ın hangi evrensel prensiplerini yansıttığının, hangi tarihi ve mahalli sürecin yansıması olduğunu tahlil edilmemesi; bugün yapacağımızın hangi evrensel islami değerlerin icabı olarak gerçekleştirilmesi lazım geldiğinin , hangi islami çabanın tarihi sürecin bugünkü hangi mahalli şartların (teknoloji, yapılar arası münasebet, sosyal örgütlenmenin şartları vs.) ürünü olduğu tahkik edilmemesi, eserin 'meselesi'nin bulunmadığını gösterir.
Dolayısıyla hakikatin her şeyin içinde bulunduğunu, her anda ve her şeyde tezahür ettiğini tahkik etmek mecburiyeti vardır. Yani vahdaniyete inanmak, her türlü şirkten uzak kalmak temel tavır olmalıdır.
"Zira Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerinde de perde vardır ve büyük azap onlar içindir."(Bakara, 2/7)
gökdelenleri inşa edenler bir nefsaniyet tavrını ortaya koyuyor. ''Öyle bir şey yapayım ki, yaptığım karşısında herkes eziklik duysun'' diyorlar. Yaptıkları şeyin büyüklüğünden kendilerini kurtaracak bir gücün oluşacağını zannediyorlar. Minareyi yüksek yapanların tavrı gökdeleni yapan tavrın tamamen aynısı aslında.
Kur'an kursunu çirkin yapan ve onun çirkin olmasından hiç rahatsızlık duymayan, binası çirkin de olsa hayır işlediğini düşünenle gökdeleni yapanın tavrının hiç farkı yok. Yanılgı, her ikisinin de nefsani davranmalarından kaynaklanıyor. Kur'an kursunu yaptıran da, ''Ben Kur'an kursunu yaptırayım, orada yetişenler bana dua etsinler, ama dünya çirkinleşirse çirkenleşsin'', tavrını takınıyor.''Dünya nasıl güzel olur?'' sorusunu sormadan, bu konuda kendisini eğitmeden bu kararı veren kişi, dünyanın çirkinleşmesini umursamayan kişi oluyor. Çünkü yaptığı şeyin bir veçhesini önemli, öbür veçhesini önemsiz sayıyor. hepsinin birbirinden ayrılmaz bir bütünlük olduğu şeklindeki tevhidi tavrı terk ettiği an, şirk oluşuyor.
Rasûlullah -sallâllahu aleyhi ve sellem- kendisine aşırı tâzim gösteren kimselere:
“Siz beni, hakkım olan derecenin üzerine yükseltmeyiniz! Çünkü Allah Teâlâ beni Rasûl edinmeden önce kul edinmişti.” îkâzında bulunurlardı. (Heysemî, IX, 21)
mahalli standartlar tahrip olmuş vaziyette. insanlar küçüçük bir cami yapmak dururken, kocaman, bölgenin ve yapan insanın hiçbir etkisini ve izini taşımayan taklitçi basmakalıp bir takım cami yaparak böbürlenmesi nasıl islam şuursuzluğu içerisinde olduğumuzu ifade etmekte.
kültürel tahribatın bilfiil müsebbibi olan akkadroların, genel seçimde meydana gelebilecek herhangi bir değişme sonunda, bugün yararlandıkları spekülatif kazançları kaybecekleri korkusudur bu. Dolayısıyla bu seçim iptali çabasının kültürel yozlaşmaya sebep olan akkadroların tepkisiyle karşılaşacağı tabiidir.