böyle bir savaş olabileceği ihtimalini dillendirmek bile insanın tüylerini diken diken etmeye yeterli. daha iptidai silahlarla yapılan 2. dünya savaşında 50 milyon üzerinde insan öldüğünü varsayarsak, böyle bir savaşta bırakın milyonu, milyar mertebesinde ölüm olması kaçınılmazdır. dolayısıyla şöye küçük bir hesap yaparsak olası 3.dünya savaşında ölme olasılığımız %10 gibi büyük bir ihtimal olur. yakınlarımızdan bir veya bir kaçını kaybetme ihtimali ise %100 kesinliğindedir. Hal böyle olunca, çıkarsa savaş açılacak en güzel başlık "hadi arkadaşlar, hakkınızı helal edin" olabilir. faydalarıda olur tabi. en azından hükümet kesin değişir.
adı üstünde dipsiz kuyu. yani düşmenin sınırı olmayacağından, ne alsan yanına kullanma şansında olmayacaktır. düşerken kafana sıkmak için elinde bir altıpatlar bulundurmak vacibdir.
tanrının varlığı da, yokluğu da sorundur. insanlar da tanrı inancı kabul etsek te etmesek te doğa karşısında düştüğü çaresiz durumlardan zekasının bulduğu bir kaçıştır. önceleri kaçış, çözüm olan bu düşünce sonraları öyle çarpıtılmıştırki artık ondan kaçış için de bir takım çözümler bulmak gerekmektedir. bir zamanlar sığındığımız bu düşünce şu an bize sığınacak yer aratacak kadar sıkıntı verir hale gelmiştir.
önceleri yalın olan bu inanç, sonraları toplumların gelişmesine paralel olarak iyice karmaşıklaşmış, tanrıya yüklenen anlamlar da büyük değişikliğe uğramıştır. nihayetinde öylesine yüceltilmiştir ki insanla doğrudan temas etmesin diye araya peygambeler, yani aracılar konmuştur. bütün güzellikler ona atfedilmiş olsa da kendi basiretsiziğimiden kaynaklanan, insanın şerefsizliğinin ürünü davranışlar bile tanrıya mal edilmiştir. bir kör kuyu misali iyi kötü ne varsa yaşamda içine doldurulmuş ve buna da din denmiştir.
sessiz kelimelerin sesi, çoğu şey onla başlar. en güzel isimlerden biridir kanaatimce. verildiği şahsa güzellik, duruluk ,sevecenlik verir. belki isimden kaynaklanır bu. yine de gördüğüm bütün elifler sevecendi. bu sebeple elif, dinsel anlamı bir tarafa, duyunca içimde nehirler çoşturan, bahar meltemleri estiren bir isim.
medeniyeti kural koymak, kanun yapmak, sınır çizmek, hayatı ve hayata dair herşeyi zorlaştırmak, dahası insanın özeline kadar herşeye karışmayı kendilerine hak belleyen üst elitin medenileşmek adına getirdikleri, lakin kanımca medeniyetsizlik abıdesi kanun.
eski sevgiliden duyulabilcek her söz ağırdır. hala seni seviyorum dese de, seni hiç sevmedim desede hepsi bir karabasan gibi çöker insana. zira eski sevgili diye bir şey yoktur. sevgili her zaman sevgilidir. sadece birliktelik sonlanmıştır ama sevgi durmaktadır. çepten atılacak fiziksel bişey olmadığından, sevgi insanla daima beraber ve ölümsüzdür.
çok sevdiğini söyleyip, beni özlersen gel gör, canlı halim varken resim niye gibi bahanelerle bir türlü vermeyen sevgili. muhtemelen karşısındakine güven duygusundan yoksun yada ilişkiden ümitli değil. piskopatta olabilir icabında. netice de özelinden bişey vermeyen sevgili sadece sömüren, sende koloni kuran, tüketince tüm hammaddeleri çekip gidecek olan sevgilidir.
bazen korkuların sevgiden ağır bastığı durumlarda olabilir. korku toplumu olduğumuz için normal karşılanabilecek bir durum.
sevgili ayrılmak istemez. istediyse zaten sevgili değildir. sevgi varsa ayrılık yoktur. eski sevgili bile denmez. düpedüz sevgisizlik vardır ortada. yani ayrılmak isteyen sevgili değildir. ve olmamıştır.
aldığın nefes, yürüdüğün yol, yediğin yemek, giydiğin giysi, ölünce kefenin..... yani maddesel varlığımızı devam ettirmek için maddenin pratikleştirilmiş hali de denebilir.
insan olduğunu henüz farkedememiş, güdük beyinli bir bireyin edebileceği laftır. hey millet ben bu kadınla sevişicem diyip, aha da belgesi diye imza atıp, şahitlere de yapıcam diye söz verdikten sonra yapılan ne acaba. flört çoğunlukla evlilikten bile daha insanca bir davranış.
verilebilecek en saçma cevap "seni seviyorum" sözüne binayen "teşekkür ederim" olur. yani bir nevi bana ne lan sev yada sevme. ama naziklik bende kalsın olayı.
sevgilisi olan herkesin sahip olması gereken bişi. bazıları vermez. neden vermez o da bilinmez.
-vermem. bakireyim.
+iyi de resmini istiyorum
-ya ona bakıp şey edersin
+lan amma iğrençmişsin ya
ben ben diye fırlayasım geldi başlığı görünce. önceden oldukça hayat dolu iken son bir kaç aydır koca bir boşluğa düşen be her şey gözünde fena halde anlamsız görünen ben. nedeni aslında herkesçe malum. aşk. hani sözde mutlu eder ya. bok eder. dolayısı ile başlığın alternatif adı "aşık insan" da olabilir
garipsenecek bir durum değildir. Zira içtiğimiz kolanın şişesini de içmiyoruz. Ya da yediğimiz konservenin kutusunu da yemeyiz. bakış açısı farkı yani. hele hassas midemiz varsa, o biberlerin midede yapacağı rahatsızlığı önceden kestirmek ve yememek en doğrusudur.
varsa fotoğrafı ne ala. ya kırkdereden su getirip vermemişse ne olacak. o zaman alıcan taş gibi bir mankeni yatıracan masaütsüne. gerçekten sevgili neden fotoğrafını vermez. bu konuda bir başlığa rastlamadım. varsa bir babayiğit açıklasında bu konuda açıklığa kavuşsun.
en büyük yalanlardan biridir. en büyük sermaye paradır. paran varsa aklıda satın alırsın. bu laf sermaye sahiplerinin akıllı insanları bir nevi kandırmak için dötlerinden uydurdukları saçmalıktır. akıl bazen mutsuzluğun ta kendisidir. güzel çirkin herşeyi görmeni sağlar. mutsuz eder insanı. az akıl çok mutluluktur aslolan.
bazen istemediğin şeylere katlanmak içinde alınabilir. fazlasında millet sana katlanmak zorunda kalır. her durumda iyi insan değildir. alkol ancak fiziksel yaraları temizler. gönül yaraları ancak başka şeylerle temizlenir.
herşey göründüğü gibi değildir diyesi geliyor insanın. herşeyi paylaşmak artırır paylaşılanı da sevgiliyi paylaşmak doğrudan öldürür ya seveni yada sevileni. hele bile bile paylaşıp godoş da değilsen ya olmak üzeresin. yada ölmek üzeresin. bu paylaşma meselesi çok su kaldırır. bazen üleşmek de dendiği olur.
nah şu an özlem acısıyla yüreği dağlanan, sırf bu derdi hafifletmek için bulduğu her yere bişiler yazan, şiirler düzen, ama yinede ismi malum şahsa olan hasretini bir türlü dindiremeyen garip insan. aşk adamı. soyu tükenmiş romantik.
ilişki demek abesle iştigaldir. ilişki mana itibari ile interactivite gerektirir. yan yanalık gerektirir. bu ise ilişki süsü verilmiş aldatmacadan ibarettir. uzaktan yemek sesiyle doymak, su sesiyle susuzluk gidermek gibi. boştur. ama yurdum insanının kaderidir o başka. sadece telefon operatörleri zevk alır bu tür ilişkilerden.
"bende ne buldun hala anlamıyorum ferit" .yani sittir git artık. sende bi nane kalmadımın daha bir yumuşatılmış, daha bir ibnece ifadesi. lan gidicem demez hatun kişi. sığınır ya böyle gerzek bahanelerin altına. işte katil olma zamanı gelmiş geçmektedir. genede en iyi kendine hakim olmaktir netekim.
yeteneksizinn tekidir. ama bunu söylemez. kendimi eşime sakladım lafının ardına sığınır. ileride muhtemelen eşini aldatacak adamdır. herşey gözü açılana kadardır. açıldığı halde bi nane yapmadıysa üç durum olabilir.
1.adam gerzektir.
2.yetenek fukarasıdır
3.eşine aşıktır
özlenen tarafın özleyen tarafı iliklerine kadar sömürdüğü, acılara boğduğu ve bundan zevk aldığı garip eylem. aslında karşılıklı sevgi varsa özlemin olmaması zira tarafların istedikleri zaman bir birlerini görme imkanlarının olması lazımdır. özlemek imkansızlık, çaresizlik neticesinde insanın düştüğü kör kuyudur. hoş olduğu falan da küllen yalandır. sevgidenmiş v.s gibi klişe laflar ise kişinin cesurca caresizliğini ifade edememesindendir. zaten özlemek, özlemeye şiir şarkı entry yazmak bizim gibi güdük doğu toplumlarının yapacağı şeydir. batılı görmek ister görür. engel v.s olmaz sevdiğiyle arasında. bizde her boktan şey engeldir sevgiliye. götümüzden uydurduğumuz ahlak kuralları, salak salak dogmalar v.s birleşince her haliyle çaresiz insanların yumağı olan bu toplumda özlemek tek bişey demektir. çaresizlik. ötesi yalandır.
taraflardan birinin korkakça kaçması neticesi ile kemale erememiş aşk. semi-aşk da denebilir. aslında ortada bir bok yoktur. olsa yarım kalmazdı. belki biraz tutu, biraz göt korkusu falan birleşmiş ve aşk taklidi yapmıştır.