ne zaman kışın son çırpınışlarının yaşandığı,şubatı marta bağlayan o buz gibi yelda gecelerinde içime değişik bir sıkıntı dolar ve yıllar öncesi ruhumu aşeka ağacının kollarına teslim eden kadına benzer bir kadının gelip kalbimi temmuz sıcaklarına boğmasını temenni ederek kafamı yastığa gömerim.
öldükten sonra "harun kolçak" başlığı altına girilen entry sayısı tavan yapmış. ekşide de durum aynı.
ebedi dost ve ebedi düşman diye birşey yok be sözlük.
ben muhtemelen türkiye de öleceğim ama eğer çocuklarım olursa onların yaşamasını istediğim ülke martin luther king'in hayaliyle aynı :
bu sözün söylendiği coğrafyada şimdi küçük çocuklar bozkurt işareti yapıyor.
kazanmam gereken tek şeyin para olmadığı.
beni sevmezdin bilirdim
çabalamadığımdan değil beceremediğimden.
durun size şöyle tarif edeyim:adana'da merkez parktaki optimum alışveriş merkezinde starbucks var ve hemen arkasında sinanpaşa mahallesi.sinanpaşayı bilen bilir bildiğin tırrek ( adana ağzıyla cono) mahallesi.ve starbucksta takılanların sayısı az değil.
çok yalnızım ve dilsiz insanların yalnızlığına benziyor yalnızlığım.
keşke sınıf arkadaşı olsaydık.
bir şehir ol mesela mersin . belediyen mhp nin olsun sen başkanlık sistemine % 64 oranında hayır oyu at.
+izmir marşına tepkiliyim arda kardeşim sende tepkili misin ?
boşversenize onu bunu adam tutu-namamış işte.
fincan kahvem hatırına saydım
attila ilhan'la sisler bulvarı'da üçüncü şahsa ( hani şu çöp gibi ipince olan oğlan) küfrederek bi 70'lik devirmek isterdim.
gece gölgenin rahatına bak.
sana git diyemem ama kal demekte gelmiyor içimden.
13 yıllık yatılı okul serüvenimin olumsuz sonuçlarından biri. yemek neyse de mezuniyete tişörtle gitmek baya kötüydü.
annemi uykularından eden durum.
beni yak kendini yak mamadou niang!
atamı sevmeyen ölsün adamın küba'da bile heykeli varken banane elin 48 cm burunlu rizelisinden.
bebekken hastanede bir hemşire büyüyünce çok can yakacak demiş o kadar.
daha fazla entry yükleniyor...
