Son birkaç aydır beynimi yiyip bitiren konu. 21 aylık ikiz kız babasıyım, yalnızca onları gördüğüm ve bana baba diyerek koşup sarıldıkları anlar bu düşünce aklımdan çıkıyor. Cesaret edebilir miyim bilmiyorum, ama düşüncesi bile insanı yaşarken mezara koymaya yetiyor. Sevgili sözlük, insanlık namına izmir içi bu konularda uzman bir psikolog önerin, mesaj kutum açık. ilgi çekmek gibi bir niyetim yok, en son ne zaman entry girdiğimi bile hatırlamıyorum. Bu 37 yaşında, daha ikiz kızlarının birkaç kelime dışında konuştuğunu bile duymamış bir babanın yardım çığlığıdır.
Edit: arkadaşlar, herkese desteği için teşekkür ederim. iyi insanlar, iyi ki var. O kadar zor ki, beni hayata bağlayan 2 mucizeye rağmen böyle düşüncelere sahip olmak. Aranızdan birkaç kişiyle dertleşmek gerçekten iyi geldi, en azından yarın uyandığımda, çocuklarımı kucağıma aldığımda yüzüm düne göre daha güleç olacak. Umuyorum ki uzun vadede, belki kızlarımla oturup dertleşirken içimden bu günleri düşündüğümde ne kadar aptalca olduğunu anımsayıp iyi ki o gece destek aramışım diyeceğim. Yolum uzun, günü kurtardık ama aydınlığa daha çok var. Entry’de belirttiğim gibi, konusunda uzman psikoterapist, psikolog tavsiyelerinize açığım.
Prenseslerimi uyandırmadan uzaktan birer öpücük verdim onlara, şimdi biraz daha huzurlu uyuyabilirim. Daha güzel günlere uyanabilmek ümidiyle..
bu kitabın ithaki yayınlarından çıkan versiyonundaki çeviri o kadar kötüdür ki, tek bir cümleyi anlayabilmek için 3 kez okumak gerekir. çevirmenler ise zerrin ve korkut kayalıoğlu denilen 2 zat. kitaptaki neredeyse bütün cümleler özne yüklem uyumsuzluğundan saçma sapan kelime topluluklarına dönüşmüşler. emin olun ki orta seviye bir ingilizce bilgisiyle kitabın orijinalini okumak çok daha anlaşılır olacaktır.
Pazar gecesi şu saatte götümün dibine rammstein konseri misali 6 tane amfi kurup rezalet bir müzik(?) eşliğinde kafa siken varoş orospu çocuklarının eğlencesi. sizin ben cibilliyetinizi sikeyim karaktersiz yavşaklar. hadi ben sabah 6'da kalkıp işe gideceğim diye bu kadar tepkiliyim, bebeği olanlar ne yapsın? belki anası babası saatlerce uğraştı yavruyu uyutmak için, hiç mi saygınız yok insanlara anlamıyorum ki. polisi aramanın bir faydası olur mu bilmiyorum ancak biraz daha böyle giderse sanırım kendimi tutamayacağım.
yapımcılığını üstlendiği bütün albümlerde aynı iğrenç davul tonunu kullanan kanımca başarısız prodüktör. berbat davul ve gitar tonları yüzünden bir çok güzelim albümün içine etmiştir bu dayı. örneğin kreator'un enemy of god ve exodus'un tempo of the damned albümleri fenomen olabilecek bestelere sahip iken bu şahısın yapay prodüksiyonu yüzünden hak ettiği değeri görememiştir bana göre.
yılların teknisyeni ve fakülteden yeni mezun olmuş mühendis ilişkisine benzer. başçavuş tsk'ya en az 20 yılını vermiştir ancak 4 yıl üniversite okuyup asteğmen olan vatandaş onun üstüdür. haliyle resmi törenler dışında başçavuş asteğmeni sallamaz, emir veremese bile tecrübesini konuşturup kendisine her türlü ızdırap olmaya çalışır. çayda dem askerde kıdem sözünün kanıtıdır bu ilişki.
erleri kimse siklemez en fazla bölük komutanından fırça yersin, asteğmenleri de kimse siklemez ama denetleme zamanı albaylar tarafından sağlı sollu sikilirler. bu durumda 6 ay kölelik yapıp siktir olup gitmek çok daha iyidir.
rip their flesh burn their hearts
stab them in the eyes
rape their women as they cry
kill their servants burn their homes
till theres no blood left to spill
hail and kill *
askerde erlerin arasını en iyi tutması gereken komutandır. görev dağılımı başta olmak üzere eratı ilgilendiren her konu bu adamların sikinin keyfine göre şekillenir.
süslü bir spyware olmaktan öteye geçemeyen şirket. mazallah ucundan bir yerden kendileriyle yolunuz kesişirse tarayıcının başlangıç sayfasından güvenlik ayarlarına kadar her boka ilişiyor meret. uzak durulası.
gece vakti aklıma düşen insanüstü varlık. symbolic albümündeki sözler dünya dışı yaşamın ispatı gibidir, hayatım boyunca dinlediğim müziklerin hiçbirinde bu kadar felsefi ve olağanüstü sözlere rastlamadım. gittiğin yerde mutlu ol chuck, çok özleniyorsun.