duygu dolu bir alejandro sanz şarkısı olup sözleri aşağıdadır.
Amiga mía, lo sé, solo vives por el,
que lo sabe también, pero el no te ve
como yo, suplicarle a mi boca que diga
que me ha confesado entre copas,
que es con tu piel con quien sueña de noche
y que enloquece con cada botón que
te desabrochas pensando en sus manos.
el no te ha visto temblar, esperando
una palabra, algún gesto un abrazo.
el no te ve como yo suspirando,
con los ojitos abiertos de par en par,
escucharme nombrarle.
¡Ay amiga mía! Lo se y el también.
Amiga mía, no se que decir,
ni que hacer para verte feliz.
ojalá pudiera mandar en el alma o en la libertad,
que es lo que a el le hace falta;
llenarte los bolsillos de guerras ganadas,
de sueños e ilusiones renovadas.
yo quiero regalarte una poesía;
tu piensas que estoy dando las noticias.
Amiga mía, ojalá algún día escuchando mi canción,
de pronto, entiendas que lo que nunca quise
fue contar tu historia
porque pudiera resultar conmovedora.
pero, perdona, amiga mía,
no es inteligencia, ni es sabiduría;
esta es mi manera de decir las cosas.
no es que sea mi trabajo, es que es mi idioma.
Amiga mía, princesa de un cuento infinito.
amiga mía, tan solo pretendo que cuentes conmigo.
amiga mía, a ver si uno de estos días,
por fin aprendo a hablar
sin tener que dar tantos rodeos,
que toda esta historia me importa
porque eres mi amiga .
Amiga mía, lo se, solo vives por el,
que lo sabe también, pero el no te ve
como yo, suplicarle a mi boca que diga
que me ha confesado entre copas,
que es con tu piel con quien sueña de noche...
Amiga mía, no se que decir,
ni que hacer para verte feliz.
ojalá pudiera mandar en el alma o en la libertad,
que es lo que a el le hace falta;
llenarte los bolsillos de guerras ganadas,
de sueños e ilusiones renovadas.
yo quiero regalarte una poesía;
tu piensas que estoy dando las noticias.
Amiga mía, princesa de un cuento infinito.
amiga mía, tan solo pretendo que cuentes conmigo.
amiga mía, a ver si uno de estos días,
por fin aprendo a hablar
sin tener que dar tantos rodeos,
que toda esta historia me importa
porque eres mi amiga.
--spoiler---
kızların bir anda kıllarının yok olduğu, basenlerinin kaybolup bel denilen yapının oluşuverdiği, karlı kış günü kısa etek girdikleri gün olur sanırsam.
--spoiler--
aslı: türkcell in ispanyadaki avrupa basketbol şampiyonası için hazırlattığı reklam
rodeocu bir ispanyol abi, inanılmaz itici bir müzik eşliğinde boğasını beklerken iki tane türk bacağı görülür. dev adam ya !!
adam korkar, yere falan düşer..
turnuvanın şu anki seyrine bakacak olursak, reklam porno şeklinde çekilse ve biz inleseymişiz daha gerçekçi olurmuş..
kendine güveni olmayan ya da sevimli olma çabası içindeki kızdır. beraberinde göz yumması, eline böyle birşeyler alması beklenir. etrafına çerçeve de koyar. vaktinin çoğunu msnde geçirir, dışardak hayatan kopmuştur. dışarıya da zaten sadece resim çekmek için çıkar*
amaç, asimetriklikler belirsiz hale getirmek, gıdıyı kaybetmek ve erkeğe "sevimliyim, iyi sevişirim, çocuğuna iyi bakarım" demektir. uyuzdur, yosmadır.
kızların cinsel organlarında bulunduğu inanılan, orgazm depremlerinin üssü. birçok erkek ve kadın dergileri konuya eğilir, orgazmın sırlarını anlatır.
amerikan pastası filminde de piçlerden birinin abisi okula bir kitap saklamıştı. kızlara hayatlarıının zevkini yaşatmak için nasıl ve nereye muamele yapılması gerektiği yazılıydı. işte o nokta g noktasıydı..
ara ara girdiğimde olay bölümünden sürekli "ahu ile meriç evleniyorlarmış" ya da "x ve y de evlenmi$ler!" gibi duyurularla ekşisözlüğün dışarıdan kız almadığını öğrendiğim hadise.
buradan çıkarılabilecek bir sonuç da ekşisözlük zirvelerinin tam bir kesiş-party tadında geçiyor olmasıdır.
avrupa kampında birçok çalışmaya çıkmayan, müsabakalarda oynamayan, sadece istanbulspor maçında düz koşu yapan futbolcu lincoln'ün izmir'e de gitmemesiyle ortaya çıkan durum.
acaba schalke 04 kekledi mi cimbom'u. ee bizde para çok, salıyoruz sağa sola..
hem peltek hem de r'leri söyleyemeyen muhabirdir. iki saattir merhum barış akarsunun hastanesinin önünden yayın yapmaktadır. "kesin torpil vardır bu işte" vakasıdır.
neyi kaçırdığını bilmeyen, entel geçinen insandır. vizyonu dardır. brezilya hariç en kaliteli futbolun en gelişmiş ülkelerde (ingiltere, almanya, ispanya, italya) oynandığından habersiz insandır. *
50 karakter azizliği: taraftarların yabancı futbolcuları havaalanında karşılaması...
çoğu vıcık vıcık olan karşılamadır. gelen ecnebi "aman tanrım, ömrümde böyle taraftar görmedim, türkiyede futbol çok seviliyormuş, en büyük x***."
kesinlikle birçoğunun kulüpler tarafından gerçekleştirildiğine inandığım karşılamalardır ayrıca.
çünkü az önce izledim; millet cisse'ye nasıl sarılıyor. sanki djibril cisse gelmiş. hadi roberto carlos'u, lincoln'ü anladım. kim, yolda görse tanımayacağı, adamın daha önce neler yaptığı bilinmeyen, bir 90 dakika maçını izlememiş adamın boynuna sarılır * ?
ayrıca o gelen futbolcu bu karşılamanın ardından "futbol burada çok seviliyormuş" diyorsa ya fazla politik ya fazla aptal olduğunu anlarım. çünkü buradan çıkarılacak asıl sonuç milletimizin ne kadar boş işlerle uğraştığı gerçeğidir.
en soldaki insanların beklentisidir. solcu olarak bilinen birisi iyi bir araba aldığında, yazlık aldığında, cebi para gördüğünde "artık bizden değil" tepkisiyle karşılaşabilir. bu nedenle sanki "solcu adam sürünür" diye bir kaide varmış gibi algılanıyor.
bkz verilip de alakasız gerekçesiyle silen moderatördür. alaka kuramamıştır, hiç alakası yoksa zaten o kişi niye versin diye kendisine ya da şu işin aslı nedir bir anlat diye yazara sormaz...
yurdum kolpa gazetelerinin spor sayfalarında görülesi haberdir. zavallı arkadaşlar da inanırlar böyle şeylere. bunlardan hiçbirinin 36'sından * önce türkiye'ye gelmeyeceğini düşenecek kapasiteleri yoktur.
bir yunan dergisinin haberidir. insanı mutlu ediyor ama ne biliyim... onlar da malesef ultra-mega güçlü falan sayılır bu durumda. biz helikopteri italyadan, roketi fransadan, gemiyi amerikadan alıyoruz sonuçta..