milliyet gazetesinin ingiliz the sunday times gazetesinden aldığı haberdir.
Evrim teorisine inanmayan müslüman öğrenciler, özellikle de tıp fakültesinde okuyanlar, derslere girmeyi reddediyor, kuran ile çeliştiği için evrim temeline dayanan dersleri öğrenmeyi reddediyorlarmış.
ülkemiz müslümanlarının yüzde doksan kadarının yaşadığı durum.
--spoiler--
sabah namazı vaktinde uyuyan insanlara mışıl mışıl uyuyor denemez, onlar ancak leş gibi uyurlar.
sabah namazı vaktinde istanbuldaki camileri bir dolaşın, en fazla 20 kişiye rastlarsınız.
oysa ortaköy gibi bir yerde, aynı saatlerde lokantalara vs bakın, içleri hınca hınç doludur.
ortaköy caminin etrafından yüzlerce müslüman yaşıyor.
ülkemizde namaza gitmek yasak değil.
ah müslümanlar, sizi kim uyandıracak bu uykudan.
--spoiler--
özetleştirilmiş şekilde bugünkü mehmet şevket eygi yazısı
yazılanlara göre pkk köpekleri düğündeki kalabalığın arasına saklanıp uzun namlularla ateş açmış, polis-jandarma karşılık verince de, diğer köpek arkadaşları tarafından yabancı basın kuruluşlarına "türk ordusu kürt düğünlerine saldırdı, 14 yaşındaki bir genç öldürüldü" diye bültenler yollanmaya başlanmıştır. bunları teker teker toplayıp (sivili, silahlısı, milletvekili, işadamı vs...) ya ömür boyu deliğe tıkmanın ya da asmanın vakti gelmedi mi?
Eğer müslümansa bu kişi iki tane sebep vardır ağlaması için, bunun dışında müslüman hiçbir şekilde ağlamaz. çünkü ağlamak allah'ın yarattığı kadere bir isyan anlamına gelir, tevekkülsüz bir tavırdır. ağlamayı güzel, duygulu vs gibi bir hareketmiş gibi göstermek şeytanın bir oyunudur. zayıflıktır, iradesizliktir, daha doğrusu bir hastalıktır herşeye ağlamak.
1- imanından, Allah'ın ayetleri karşısında duyduğu manevi coşkudan:
işte bunlar; kendilerine Allah'ın nimet verdiği peygamberlerdendir; Adem'in soyundan, Nuh ile birlikte taşıdıklarımız (insan nesillerin)den, ibrahim ve israil (Yakup)in soyundan, doğru yola eriştirdiklerimizden ve seçtiklerimizdendirler. Onlara Rahman (olan Allah')ın ayetleri okunduğunda, ağlayarak secdeye kapanırlar. (meryem suresi, 58)
2- savaşa gitmeyi çok istemesine rağmen imkanları kısıtlı olduğu için şerefli orduya katılamadığı için. yani yine imanından, takvasından:
Bir de (savaşa katılabilecekleri bir bineğe) bindirmen için sana her gelişlerinde "Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum" dediğin ve infak edecek bir şey bulamayıp hüzünlerinden dolayı gözlerinden yaşlar boşana boşana geri dönenler üzerinde de (sorumluluk) yoktur. (tevbe suresi, 92)
bombaları patlatırken bir yandan hd çekim yapan pkklıların müthiş sakin bir şekilde istişare ederek, sohbet ederek, bir yandan çekirdek çitleyerek, arada zoom yaparak yaptıkları saldırı. o askerler oraya ölmeleri için gönderilmiş bu kadar açık.
nadal'ın kramp olayını tam yerinde ve çok eğlenceli bir şekilde taklit ederek atamızı aklımıza getirmiş olan zeki ve kuvvetli, aynı zamanda da yetenekli sporcu.
bildiğin turistik ziyarettir. Amerikalıların safarideki sorularına benzer sorularıyla renk kazanmıştır.
- Burada tavşan var mı?
- Bana portakallı tavşan yapar mısınız?
- Ova çok güzel, rafting yapacak yer var mı??
- Askerler için ne tip eğlenceler düzenliyorsunuz?
- Klasik müzik tercih ederim, çalabilecek kimse var mı ordu gazinosunda?
- Askerlere bale eğitimi veriliyor mu?
bu ve benzeri sorular, böyle şakalar, espriler filan.
dindar olan bir kişi villada yaşamayı özellikle tercih etmelidir.
1- çünkü çevresindeki ateist, dinsiz vs gibi kişilerin oluşturduğu her türlü kirlilikten uzak kalmalıdır. sarhoşu, tacizcisi vs..
2- evinde havuz olmalı ve tesettüre uygun şekilde orada havuza girmeli
3- eşi, çocuğu orada rahat rahat güneşlenmeli, bahçede oynamalı, ateistin dinsizin menfi etkilerinden korunmalıdır.
yani villa dindar adam için zarurettir. kendimden biliyorum.
Eğer halkımız Kuran ayetlerini hayatlarının her anında yaşıyor ve kendilerine örnek olarak Peygamber efendimiz (sav)î alıyor olsalardı, o zaman güvenlikli olmayan bir ortamda silahlarını bırakıp değil top oynamaya gitmek namaz dahi kılarken mutlaka tedbirlerini alırlardı. Tunceli gibi bir şehirdesin, yapılacak iş mi bu...
Peygamber efendimiz (sav) güvenlikli olmayan bir ortamdayken bir grup namazını kılarken diğer bir grup silahla nöbet tutar, diğer bir grup kılarken de diğerleri nöbet tutardı. Namaz kısaltılır, güvenli bir yere geçildiği zaman namaz gerektiği gibi kılınırdı.
nisa suresi, 102; 103. ayetler
--spoiler--
102- içlerinde olup onlara namazı kıldırdığında, onlardan bir grup, seninle birlikte dursun ve silahlarını (yanlarına) alsın; böylece onlar secde ettiklerinde, arkalarınızda olsunlar. Namazlarını kılmayan diğer grup gelip seninle namaz kılsınlar, onlar da 'korunma araçlarını' ve silahlarını alsınlar. Küfredenler, size apansız bir baskın yapabilmek için, sizin silahlarınızdan ve emtianız (erzak ve mühimmatınız)dan ayrılmış olmanızı isterler. Yağmur dolayısıyla bir güçlüğünüz varsa veya hastaysanız, silahlarınızı bırakmanızda size bir sorumluluk yoktur. Korunma tedbirlerinizi alın. Şüphesiz, Allah kafirler için aşağılatıcı bir azap hazırlamıştır.
103- Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin. Artık 'güvenliğe kavuşursanız' namazı dosdoğru kılın. Çünkü namaz, mü'minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır.
--spoiler--
çözüm için:
- öncelikle günde iki kez mutlaka duş alın.
- kıyafetlerinizi en az günde bir kez değiştirin. buna çoraplar da dahildir.
- iç çamaşırlarınızı günde iki kez mutlaka değiştirin.
- sudan, şampuan ve sabundan korkmayın, zarar vermezler.
- deodorantı ya da roll-on'u yıkandıktan sonra kullanın. terliyken kullanırsanız daha da büyük bir rezalete sebebiyet verirsiniz.
- koltuk altınızı temiz tutun
- ter kokusu seksidir zırvalarına inanmayın.
- ter kokusunun her zaman için olumsuz etki oluşturduğunu bilin.
- kirli kıyafet, kirli saç, pejmurde bir halin sadece filmlerde seksi durduğunu unutmayın.
Geçtiğimiz yıllarda ateistlerin Londra sokaklarındaki otobüslere verdikleri inkarcı ilanlara karşılık olarak Adnan OKtar (Harun Yahya) grubunun verdiği ilanlardır.
'Modern bilim gösteriyor: Allah var" yazıyor ilanlarda. adnan hocanın bir resmini koymuşlar bir de yaratılış atlası'nın resimleri var. şahane icraat olduğunu kabul etmek lazım..
Madde 1 - Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk'ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
Yukarki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır.
Madde 2 - Birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumi veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasiyle işlenirse hükmolunacak ceza yarı nispetinde artırılır.
Birinci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçlar zor kullanılarak işlenir veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa verilecek ceza bir misli artırılır.
Madde 3 - Bu kanunda yazılı suçlardan dolayı Cumhuriyet savcılıklarınca re'sen takibat yapılır.
Madde 4 - Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
sosyal medyada örnekleri bolca görülen, yaşları 16-26 arasında değişen, genelde öğrenci olan, çabuk gaza gelip interneti dingonun ahırı sanan, yaptıklarının sonuçlarını düşünmeyen, anayasa, tck gibi kurumlardan bihaber olan kişilerin yaptığı eylemdir.
girer bir siteye sevmediği ünlü kişi hakkında bol bol küfürler, hakaretler yazar, sonra da kapısına polis gelip ifadeye çağrılınca nasıl özür dileyeceğini şaşırır, ağlamaya başlar.
baştan akıllı davranıp, eleştiriyi de hak hukuk çevresinde yapacak kapasiteye sahip olmadığı için sonuçlarına katlanacaktır.
11 katlı bir apartmanın en üst katındaydım. suadiye sahil yolunda.
üzerimi giyinip 2-3 arkadaşımla 11 katı apartopar nasıl indiğimizi hatırlamıyorum. ama son kata geldiğimizde hala sallanıyordu apartman. herkes amma da abarttınız diye bizimle dalga geçmişti. sonra öğrendik ki, apartmanın temelinde bir sorun varmış. ciddi çökme tehlikesi geçirmiş, sarsıntının bu kadar uzun sürmesi de ondanmış. 2-3 gün 5 vakit namazımı galip paşa camiinde kılıp, bağdat caddesinde dolaşarak geçirmiştim.
aşağıdaki videoda tüm deteyları görülecek olan uludağ sözlük tarafından yayınlanan metindir. yazar olmayanlar adnan oktar geçen tüm başlıklardan okuyabilirler bu tekzipi: