milletin değer verdiği isimlere saldırarak prim yapan adam. bir dönem atatürk'e saldırarak anti-kemalistlerin sempatizini toplayan mısırlıoğlu, şimdilerde ise fethullah gülen'e saldırarak akp'lilerin vazgeçilmez üstadı oldu. *
fethullah gülen otorite dedi diye israil'i savundu diyenler bu meseleyi temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp sunmaktan bıkmadı mı?
2014 ağustos ayında "gazzeli kardeşimizi Türkiye'ye getirdik, hastanelerimizde tedavi altındalar ve gelmeye devam edecek. Yeter ki biz israil'den müsadeyi alalım, onları ülkemize getirelim." diyen cumhurbaşkanı erdoğan değil mi? yani ne demek orada otorite sahibi bir devlet var. teröristte olsa, canide olsa bir devlet var ki erdoğan, yaralı gazzelileri türkiye'ye getirmek için izin almaktan bahsediyor. bu durum fethullah gülen'in tespitini haklı çıkarmaktadır.
türk tipi başkanlık sistemi hayali kuranlar bu memleketin tek adam rejimine doğru gittiğini hala anlamış değiller. parlementer sistemin suyumu çıktı da başkanlık başkalık diye sabah aksam yeri göğü inletiyorsun. neden bir cumhurbaşakanı namusu ve şerefi üzerine tarafsız kalacağına dair yemin edip sonra çıkıp il il pir partiye oy ister? çünkü o cumhurbaşkanın siyasi ikbali o sisteme bağlıdır da o yüzden. iki kere iki dört eder ne kadar açık ve net ise bu memleketin başkanlık sistemi ile gelisemeyeceği de bir o kadar nettir. çalmayacaksın, yandaşa devletim imkanlarını seferber etmeyeceksin adaletli olacaksın. kupon arazilere çökmeyeceksin kimseyi kucağa düşürmeyeceksin ki memleket gelişsin. bir gecede mit müsteşarına kanun çıkaranlar parlementer sistemin yetersiz olduğundan bahsetmesin.
evet akp'ye verilecek bir oy ülkeye çok şey kaybettirecek. hızla otoriterleşen rejim başkalık adı altında tek adam diktasına dönüşecek. umarım bu başlık dua niyetine geçmez. bu vatan toprağından kopacak tek bir parça canımızdan can götürür.
güzelim kurumsal yapıyı siyasi iradeye teslim edersen marka değerin her geçen gün düşer. thy şuan biriktirdiği bonusları harcıyor yakında çok büyük bir krizin kaynağı olabilir.
özgecan hadisesi hakkında attığı skandal tweet sonrası insan içine çıkacak yüzü kalmayan nihat doğan, son hamlesini yaparak mevzuyu paralele bağladı. an itibari ile gülen cemaatini hedef alan tweetler atıyor.
idamın geri getirilmesi bu olayları bitirmeyeceği gibi daha farklı mağduriyetlerde ortaya çıkaracaktır. bunun için türkiye'de yargıya güven yüzde kaçlara düştüğüne bakmak lazım. yargının hızla siyasallaştığı türkiye'de idam gelsin demek, tez kellesi vurula demekten başka bir şey değildir.
cumhurbaşkanı erdoğan'ın kızı sümeyye erdoğan özgecan'in ailesini ziyaret etmiş. eyvallah, yerinde hareket. peki sümeyye hanımefendi akit'e ve yeni şafak yazarına iki çift laf etmiş mi?
hakem, penaltıyı fernandao'ya vermediği kırmızı kartı telafi etmek için verdi. bu yorum en sağlıklısı, yoksa o pozisyona net penaltı derseniz yarın sizin aleyhinize verildiğinde söyleyecek lafınız olmaz.
bir başka nefret suçunu doğuracağını düşündüğüm başlık. radikal islam, siyasal islam vb. kavramlar islamiyetin gerçek değerlerini yansıtmıyor ama 'islamcı köpekler' hiç hoş olmamış.
pkk'yı desteklemeyi orta doğu'nun hamisi olma yolunda atılması gereken adımlardan biri olarak görmesinden kaynaklanıyor. suriye ve mısır politikalarındaki çöküşün temel nedeni de budur. yoksa bir yanda suriye için dertlen diğer yanda suriye rejiminin bir numaralı destekçisi iran'a git ve 'burada kendimi ikinci evimde gibi hissediyorum' de, bu ne yaman çelişkidir derler adama. ama bunlar hep (bkz: denge politikası) *
bugün içimizi yaksa da yarın unutulup gidecek bir olaydır. ne acıları tarih derinliklerine gömdük, maalesef bu durumunda akıbeti diğerlerinden farklı olmayacak. yine bir gün insanlıktan nasibini alamamış bir mahluk çıkacak benzeri bir olaya imza atacak.