melevan
127 (çevresinde sevilen sayılan)
on birinci nesil silik 11 takipçi 181.92 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    taş paradoksu

    2.
  1. Tanrıyı bilmem ancak allah'tan bahsedilecekse allah'ı maddeleştirmek zaten ilk hata olacaktır. Taş kaldırmak için bedende bulunmak gerekir. Zihin gücü gibi bir şey mi sanıyorsunuz veya ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ancak aslında paradoks değildir. insanın kendi tahayyülünde maksimize düşünebildiği yaratıcının kaldırıp kaldıramayacağı konusudur bu. Zaten senin tahayyül edebildiğin şey emin ol tanrı olamaz.
    1 ...
  2. liberalizm

    382.
  3. Türk gençlerinin bok olmak istediği ülkelerin tümünün temel ideolojisidir. Mihenk taşıdır. Üstüne muhafazakarlık, milliyetçilik ve solculuk eklenir gerektiği kadarıyla.

    Düşünün ki kendine bile faydası olmayan patates kafa ürünü sosyalizmden dahi ekmek çıkarıp sosyal devlet sistemi geliştirmiş bir sistem bu.

    Özellikle avrupa'da her zaman dengeyi korurlar solcu ve sağcı arasındaki. Mantıksızlığı ve sağduyusuz davranışları engellerler çoğu zaman. Gel gör ki türkiye'de bir türlü varolamadı. iktidar olmasa bile parlamentoda temsil edilmesi gereken bir ideoloji. Atatürk'ün vefatından sonrasına bakıp bu ülke niye hala gelişmekte olan, potansiyeli olan ülke aq; seksen senedir niye bi türlü gelişmiş ülke olamadık diye düşünen sağlıklı zihne sahip bir insan elbette sorunun liberalizmin eksikliğinden kaynaklandığını anlayacaktır.

    Hani derler ya liberalizm eşit değil diye. Evet eşit değildir ama şok daha iyisidir. Liberalizm adildir. Sosyalizmdeki gibi pastadan eşit dilim pay vermez. Onun yerine pastanın büyüklüğüne odaklanır. Büyüklüğüne odaklanır ki en küçük dilimi alan bile ben doydum diyebilsin diye. Bu yüzden gençler batıda bok olmak istiyor.

    Anlat anlat bitmez ama çok konuşmaya lüzum yok. Liberalizmin temelleri bilinse yeter. Liberalizmi zamanın avrupalı annelerinin çocuklarına "uyumazsan türkler gelir" demesi gibi korkulacak bir şeymişçesine anlatmak yersizdir, kuruntudur. Mecliste bulunsalar çok faydası olur.

    Yazar notu: ldp dışında türkiye'de liberal parti yoktur. Deva mavi akp'dir yani liberal değildir. Onlara liboş denir. Milenyum başı akp'yi iktidara getiren de liboşlardı. Liboşlar siyasal islamcılardan daha tehlikelidir.
    0 ...
  4. hem solcu hem türk milliyetçisi olunur mu

    3.
  5. Yani olunur olunur da adam olunmaz bence.
    1 ...
  6. entry yorumdan sohbet etmek

    2.
  7. Özel mesaj kapatıp sözlüğü mirce çeviren kezolar için bulunmaz nimet. Mahalle karısı gibi nickaltında dırdıra lüzum yok. Sözlükte zaten 100-150 kişi online oluyor, şu gündem de ilerlemiyor. Aynı başlıklar sadaka taşı gibi duruyor bomboş. Ama bir bakıyorum nickaltında on beş entry. Lan olm açsanıza yeni başlıklar. ilgimizi çeken bişeyler çıksın, aklımıza karpuz kabuğu soksanıza. Sözlüğe giriyorum bakıyorum, iki saat sonra giriyorum yine aynı şeyler. Tekrara düşmeyelim rica ediyorum sıkıcı oluyor böyle.

    Bak mesela deli şair adam. Sıkıcı, yıkık birisi falan ama adam kaç tane sanatçı hakkında başlık gündeme getirdi. Kaç tane bestekar, güftekar öğrendim, çok güzel şarkılar öğrendim. Şu freud oğlan var bitane. Nasıl şiir yazılmaz onu öğrendim. Ha işte böyle şeyler lazım. Bunu yapın valla bak dramanıza kurban olayım ne gammazlarım ne şikayet ederim yeminlen.
    1 ...
  8. yalnizca deli yalnizca sair

    145.
  9. Özel mesajda olmadığınıza göre bizim de görmemizi istediniz.

    Valla ben bu deli şair adamı zararsız hatta faydalı buluyorum. Bence iyi bir insan. Bana göre sıkıcı ve ezik birisi ama üzülmesini istemem iyi bir insan olduğunu düşündüğüm için. Acımakla gıcık olma arasındaydım artık acıdığıma eminim. Allah yardımcısı olsun.

    Ama rica ediyorum özele geçin kardeşim mirc değil bura. Tı allam.
    2 ...
  10. şeytan

    797.
  11. Şeytanla, hakiki adem nesli arasında; dölünden değil yolundan gelenler arasındaki en bariz fark sözden ibret almak söz dinlemektir der büyüklerimiz. Sözleri ezberlemek değil sözü dinlemek önemli. Şeytan da "rabbi" diyordu ancak sonra saydırıyordu. Onun ağzında o "rabbi" kelimesi çirkin kalıyor. Adem'in ağzında "rab" kelimesi emsalsiz. Sen kimsin o önemli. Senden ne isteniyor?

    "men arefe nefsehu fekad arefe rabbehu" yani nefsini tanıyan muhakkak suretle rabbini (Allah demiyor, areffallah, ilahehu demiyor, rabbehu diyor) tanır. Rab, onun üzerinde o terbiyeyi veren ilahi kudretin adına denir. Senin üzerine bir terbiye veriliyor. Senin vazifen ne mühim olan o.

    Şeytana adem önünde secde edilmesi buyuruldu. Şeytan dinlemedi günahkar oldu. Adem'e yasak meyveden uzak durması söylendi. Adem de günahkar oldu ve ikisi de söz dinlemedi. Fakat şeytan kibrinden çıkamadı, adem tövbe edip af diledi.

    Şunu unutuyoruz. Allah'ın merhameti tüm kainattan büyük. Şeytan ise her şeyin tek sahibinin karşısında, ona tüm nimetleri bahşeden, meleklere kendisini hoca yapacak ilme muktedir eden varlığın karşısında kibirle konuştu. Kendisinin adem'den hayırlı olduğunu yani Alkah'ın adem'i lüzumsuz yere yarattığını söyledi. Koskoca allaha lüzumsuz bir şey yarattığını söyleyerek isyan etti. Sonrasında ise allah'dan kıyamete kadar mühlet istedi hazreti insanı yoldan çıkarmak için. Şimdi sorarım size. Şeytan gerçekten allah'ın merhametini bizden az bilebilme ihtimali olan bir varlık mı? Kesinlikle değil. Allah'dan af dilese ve adem'e secde etse allah'ın onu affetmeyeceğini düşünen var mı? Şahsen Allah'ın merhametinden şüphem yok. Şeytan'ın da yoktur eminim. Peki şeytan allah'ın merhametinden bağışlanmak istemek yerine neden allah'ın merhametini kıyamete kadar hazreti insanı yoldan çıkarmak için kullanmak istedi? Şeytanın kibrini küçümsememek lazım. Neredeyse her insan hayatının illa bir yerinde şirk koşuyor arkadaşlar. Şirk koşmuyoruz sanmayın. Biz af diledikçe allah yine bunlara rağmen bizi affediyor. Biz söz dinliyoruz, söz ezberlemiyoruz. Şeytanla benzemiyoruz diyen yok zaten. Söz dinlemeyen yine şeytanlaşıyor. Dinlemeyenin rabbi "ben" oluyor. Ben oldukça "o"nu göremezsin. Ben olunca Allah'ın karşısınds olsan yine "o" yani "hu" demez yine ben dersin. Kibir ben olmaktır. Halbuki sen yoksun, hiç de olmadın. Şeytan meleklerin başına geçene kadar allah'a öyle bir ibadet etmişti ki hiçbir allah'ın kulu yanından bile geçememişti. Ancak onun ve meleklerin imtihan günü yani adem yaratılıp da secde istenince şeytan açıkça kafir olduğunu ilan etmiş oldu. Ve o zamana kadar yaptığı tüm ibadetlerinin allah için değil kendisi yani "ben" için yaptığı ortaya çıkmıştı. Farkedersiniz ki allah imtihan gününe kadar onun içindeki bu kibri dışarı vurmadığı için şeytana yine merhametli davranmıştır. Akabinde adem'e secde istenince melekler arasında fesat çıkaran yine şeytandır ve melekler hayretle soru sorarlar. Sonrasında hatalarını hemen anlarlar ve af dilerler. Öyle ki hata yapmadan evvel hata yapacaklarını anlar melekler. Çünkü onlar iradelerini hep iyi yönde kullanırlar. Fakat şeytan isyana devam eder ve aslında hep nefsine taptığını afişe eder. iradesini yine kötüye yine kötüyw kullanır hep.

    Şeytan meleklerden üstündü, insan ise hepsinden üstün yaratıldı. işte üstünlük olayı. insan iradesini kötüye de kullanabilir iyiye de. Akıl nuranidir. Bunu unutmamak gerekir. Fakat akıl bu bedende ev sahibi değildir. Ev sahibi olan nefstir. Nefs tıpkı sahibinin yanında cesaretli olan bir köpek gibidir. Melekleri de biraz buradan anlayabiliriz. Bu köpek sokak köpeği gibi gariban, boynu bükük durmaz. O yüzden sahibi kötü olan köpek en tehlikeli köpektir. insandaki Akıl gibi nurani bir nimetin birçok sefer galip çıkamamasının sebebi budur. Eğer insan bu nurdan faydalanamazsa ona insan değil canlı denir. Köpekten düşük seviyede olur. Baz alınan üstün olan varlık hazreti insandır. Ve onun en güzel örneği şüphesiz hazreti muhammed (sav) dir. işte insan efendimizdir. Biz insan da olabiliriz şeytan da. Söz ezberleyen şeytan meleklerin hocası oluyor da söz dinleyen, tefekkür eden insan niye hepsinden üstün olmuyor? Olur elbet. Söz dinlerse olur. Ancak söz dinlemek şeytana geldiği gibi bize de ağır gelirse o leş yiyen köpek bile bizden üstün olur. Olay budur.

    Allah'ın sözü doğru sözdür. Ve bu dünya'da da kendi aramızdaki yaşantılarımızda bu tasviri çok görürüz. Söylenen doğru sözlerin hiçbirisini dinlemeyen insanlar var. Bunlara bakın, düşünüp tefekkür edin. Anlatmak istenenin kendi yaşantımızda da tasvir edildiğini görürüz.

    Yazar notu: işbu girmiş olduğum girdideki bilgiler benim şahsi düşüncelerim değildir. Yazıdaki bilgiler alıntıdır. Bilgileri aktarmak için kullandığım üslup ve mizaç şahsıma aittir. Dinde yorum olmaz. Söylenecek her söz şu güne kadar söylenmiş, verilecek her bilgi verilmiştir. Eksik olan bilgi yoktur. Bilgiye talip yoktur. Bu o bilginin yittiği veya varolmadığı manasına gelmez. Araştırıp bulamadıysanız doğru şekilde araştırmamışsınızdır. Kafanızda bir soru varsa ve cevap bulamadıysanız sizin kusurunuzdur. Cevap her zaman vardır, bir sebeple iyi bakmamışsınızdır. Kimseyi bu şekilde yargıladığım düşünülmesin. Aslında kendimden yola çıkarak bu notu verme ihtiyacı hissettim. Benim gibi düşünüp davrananlar muhakkak vardır diye.

    Ekleme: tevhid etmek şirki azaltır, şirkten korur ve şirk koştuğumuzda yani ortak koştuğumuzda affedilmemizi sağlar. Temelde şirk "ben" demekle olur. Ve allah'tan başka ilah yoktur diye tevhid eden şirkten uzaklaşır. Temel husus budur.
    1 ...
  12. liberallerin islamcılardan daha tehlikeli olması

    1.
  13. Atatürk ismi arkasına sığınıp ülkenin anasını sikmeyen kim varsa tehlikeli sanırım.

    Ek olarak ülkedeki liberal sayısı pedofili sayısından da az siz neyden bahsediyosunuz anlamadım. Galiba liboş fırfırlarla liberalleri karıştırdınız.
    3 ...
  14. zincir marketlerin sözlü savunma vermesi

    3.
  15. Süper olur. Tüm suçu marketlere atalım. Onlar anasını sikiyor aynen.

    T: hükumetin bir bok beceremeyip kamunun gözünde mesul olan olmamak adına boşu boşuna suçlamak için oluşturduğu kumpas.
    0 ...
  16. sözlük yazarlarının itirafları

    160417.
  17. Eskiden kendimi insanlara olduğumdan daha kötü gösterirdim. Yapmadığım kötü şeyleri yapmış veya yapıyormuş gibi anlattığım da oldu. Bad boyum tarzında bir kötü gösterme değil. Ciddi biçimde kötü bir insan olmaya çalışıyor ve kendimi kötü bir insanmış gibi anlatıyordum, davranıyordum.

    Ek olarak hiçbir şey hatırlayamıyorum. Hafızam çok kötüleşti. Sanırım vücudumda eser miktarda folik asitle yaşıyorum.
    1 ...
  18. the rise of darkness

    268.
  19. (#45114951)

    Yıldım kapitalizm ölücülerinden. Öcü ıy pis diyerek ittirip duruyorsunuz kapitalizmi, liberalizmi de bilhassa.

    Belli ki bu konuda bir halt bilmiyorsunuz o halde susun yahu. Akp kapitalist değildir. Kapitalist olsa hukuk sistemimiz şahane olurdu her şeyden önce. Soğan depolarına baskın olmazdı. Tanzim yapılmazdı. Yerli üretim naraları atılmazdı. Faiz sebeptir denmezdi. Paramız çok daha değerli olurdu. Vergiler çok daha az olurdu. Şirket kursan şirketin vergi ödemezdi. Şirketten cebine şahsi kazanç olarak ne kadar koyarsan o vergiye girerdi birazcık. istersen şirketin milyar dolarlık firma haline gelsin, cebine bir kuruş almazsan bir kuruş da vergi ödemezdin. Akp kapitalist olsa kendi zenginlerini çıkarmazdı. Tanıdıklarına piyasayı domine ettirmezdi. Akp kapitalist olsa başta çaykur olmak üzere trt'den tutun ptt'ye kadar ne kadar devlet şirketi varsa adil hukuk sisteminde şeffafça gerçekleştirilen ihalelerle satılmış olurlardı şimdiye kadar.

    Akp'nin kapitalist olmadığına hukukun olmaması yeterli bir delildir. Kamu şirketleri de cabasıdır.

    Kapitalizm demek hakkına riayet demektir. Kapitalist bir ülkede kimse senin hakkını gasbedemez.

    Bunlar ise kol ve bacaktır, tamamı ise liberalizmdir. Şimdi sen ona da karşısındır.

    Kapitalizmimi de serbest piyasamı da liberalizmimi de rahat bırakın. iftira atıp durmayın, olmadığı şekilde aktarmayın. Gerçeğini merak ediyorsanız özendiğiniz herhangi bir ülkeye bakmanız yeterli. Bu konulardaki asabiyyetiniz cehaletinizin tezahürüdür.
    6 ...
  20. fiyat arttıran marketlere ağır ceza gelsin

    8.
  21. Ya çocuk musunuz? Saçma sapan çözümler düşünmüşsünüz.

    insan özünde serseridir. Hukuk olmazsa insanlar hep serserilik yapar. Bizde de hukuk yok ve çakallık kolay yapılıyor. Bir tek marketlerde sıkıntı yok, her yerde sıkıntı var. Ee ne yapacağız? Hepsini devletin eline mi verelim? Sonrasında artık "al sana bir patates al sana da bir patates" diye dağıtır devlet. Bunların çözümü düzgün bir hukuk sistemidir başka bir şey değil.

    Bu iktidar kapitalist değildir. Kapitalizm ve serbest piyasa hukuk sistemi düzgün olmadan olmaz. Bu durum şimdiki boktan Cumhurbaşkanlığı sistemine başkanlık sistemi demek gibi bir şey. Halbuki başkanlık sistemiyle alakası olmayan bir sistem. işte iktidarın şimdiki wkonomik politikasının da ne serbest piyasa ile ne de kapitalizm ile alakası vardır. Olsaydı hunlar olmazdı.
    1 ...
  22. uludağ sözlük

    21721.
  23. Kardeşim tamam artık sözlük mözlük yok anladık onu. Şu güne kadar girilmiş entryler size uzun yıllar reklam parasından yemek için yeterli. Bundan sonra kimse entry girmese, Daha hiç kullanıcı olmasa da olur siktimin sözlüğünde.

    Azıcık vefalı davranın. Azıcık insanlık yapın.

    Sözlük kendilerine bok muamelesi yapıyor olsa da hala şurada yazan birkaç yüz kişi var. Alışmışız ortamına gidiyor bir şekilde. Bizi azcık insan yerine koyuyorsanız kapatın üye alımını. Alma kardeşim daha üye müye. Siz de uğraşmak istemiyorsunuz. istiyoruz boşu yapacağınızı sanmıyorum isteyen birileri olsa burası gülistan olurdu. Madem siz de istemiyorsunuz e biz de salağız ve duruyoruz burada, o halde kapat üye alımını en azından şurada elli yüz kişi pipi görmek zorunda kalmasın.

    "ayy tüh adam yazar olup sikinin fotosunu atmış ay ne blm ben ya hiç de belli etmedi" diye savunma mı yapacaksınız? Vallahi dava ettireceksiniz kendinizi en sonunda. Ben elalemin sikini görmek zorunda mıyım lan? Ya verdiğin hizmeti doğru dürüst ver ya da kapat üye müye alımını bizi de uğraştırma.

    Ne kadar haysiyetsizliktir bu ne iş bilmezliktir arkadaş anlamadım gitti. Hayır düşünüyorum diyorum ki insan ancak bilerek bu kadar kötü yapabilir işini. Bu iş bilmezlik de değil sanki. Bu resmen kendi şerefini lekelemeye çalışmaktır. Burada yazan kaç kişiye sorayım, şerefiniz hakkında büyük ihtimalle benimle aynı düşünüyordur. Düşünmüyorsa da onun iyi niyetindendir, safım benim der geçerim.

    Ben buraya binlerce entry katmış, saatlerimi harcamış bir insanım. Sizin piyasaya arzettiğiniz bu ürünün kullanıcısıyım. Sik fotoğrafı geldiğinde benim gitmem değil, gerekirse o modların gitmesi gerekiyor. Siz bana hizmet etmek zorundasınız. Hizmet edemiyorsanız kapatacaksınız. Reklam yemeyeceksiniz. Her gün ben de çarpılara bilmem nerelere tıklamak zorunda kalmam iyi de olur değil mi?

    Düşünün taşının adam gibi bir karar verin. Bir daha yarrak fotoğrafı görürsem allah şahidim olsum o yarrağın değil sizin üzerinizdeki hakkımın peşine düşeceğim. Kendimi geçtim sevdiğim insanlar var. Onlara böyle hakaret edilmesine izin vermeniz sizin suçunuzdur. Özür de dilemek zorundasınız. Özür borçlusunuz. Yıllardır o kadar birikti ki hem de.

    Tekrar belirtiyorum. Yeni yazara ihtiyacınız yok. Milyonlarca girdi var bu sözlükte. Onların ekmeğini çok uzun süre yersiniz. Biz de dünya'da kalan son insanlar gibi burası ölene kadar veya biz burada ölene kadar, burası bizim için ölene kadar yazalım. Daha evvel çok daha güzel tavsiyeler verdim size. Şu an bendenizin gördüğü son çare budur. Haydi selametle.
    11 ...
  24. yalnizca deli yalnizca sair

    141.
  25. Kasıntı. Bazen entrylerini okurken onun adına utandığım oluyor. Ek olarak bana fazla beta geldi bu reis. Düşüncelerini aktardığı entryleri okurken bile adına utanıyorum. Acımayla, gıcık olma arası bir yerdeyim. Kısaca herhangi bir konudaki çabasını görünce onun adına utanıyorum diyeyim.
    1 ...
  26. güne bir şarkı bırak

    58.
  27. havyar yemek sperm yemektir

    3.
  28. Tadı güzel olduktan ve iman ettiğim etik kurallarına uyduktan sonra buffalo toştoşu da yerim böcek de.
    1 ...
  29. enkarne olmuş olmanız

    1.
  30. Sanmam. Tekrar olduğumuzu veya olacağımızı kimse iddia edemez.
    0 ...
  31. üstteki yazar hakkındaki varsayımlarınız

    534.
  32. çıkma teklifi geri gelsin kampanyası

    1.
  33. Aslında iyi olurdu diye düşünüyorum. insanlar bazen bir ilişkiye başladığında bile başladığını bilemeyebiliyor. Resmileştirmek daha iyi olur. Türlü sorunlar da hayatımızdan çıkar belki de.
    1 ...
  34. kargo beklemek

    81.
  35. Başlığı görünce aklıma geldi. Dört ay önceki siparişim hala gelmedi. Feriştahlarına selam vereyim bir ara.
    2 ...
  36. sözlüğün en kaliteli yazarı

    56.
  37. Hesabını silmediği için (bkz: etuuu) diyeceğim.

    Ancak en sevdiğim değil. Yanına bile yaklaşamaz.
    0 ...
  38. universiteyi bakir bitirmeyi basaran erkek

    8.
  39. Çok şanslı bir insandır. Ama Kendiyle gurur duyması saçma olur. Sadece bana göre kesinlikle çok doğru bir karar vermiştir. Helal olsundur.
    0 ...
  40. menemen soğanlı mı olur soğansız

    22.
  41. Bomboş bir dilemmadır. Menemen dediğin şey zaten domates biber yumurta falan. Buna menemen diye isim koymak bile abes. ismi bile haketmeyen bir kahvaltılık. O yüzden ha soğan eklemişsiniz ha soğansız yemişsiniz. Biri domates biber diğeri domates biber soğan.
    0 ...
  42. yazarlar için paranın anlamı

    12.
  43. sözlük yazarlarının sesleri

    1511.
  44. Vibratoları elektrik yemiş gibi vereb seslerdir. Vibratoların dalga gibi olması lazım.

    Sürtoneler var. Ek olarak sonlarda falsetto yerine kafa sesi makbul olan seslerdir. Birbirine bağlı bir geçiş şeklinde ilerlemesi gerekir. Gırtlaktan söylemek şana göre yanlıştır. Ama benim tarzım bu diyorsanız da görmüş olduğumuz gibi tecrübesiz sesler gırtlaktan düşerler. Geri gırlağa girince de balgam atıyormuş gibi olur. Sürekli vibrato kullanmak entonasyon yokedicisidir. Azıcık sade söyleyin şarkınızı kardeşim. Asıl usta işi olan entonasyondur. Nota sonlarında hafif bie vibrato eklenirse güzel olur. Tsm de bunu çok iyi yaparlar onları dinleyebilirsiniz. Özellikle Ahmet özhan bu işin piridir. Entonasyonu inanılmazdır ve dümdüz okuyup sonlarında hafif vibratoyla bitirir sözleri.

    Yazar notu: maksat yardımcı olmak. Uzun süre bu işle meşgul oldum. Buradan prim elde etmek için de yazmıyorum. Sadece hafif kibir kokusu aldım hem onu söndürürüm hem tavsiye veririm diye düşündüm.
    1 ...
  45. haklıyken özür dileyen insan

    147.
  46. Haklı olmak sandığımız kadar doğru bir şey değildir. insan ne kadar haklı olduğuna kendisi karar verir ve çevresindeki iki üç kişiye de bunu onaylatır tatmin olmak için. Haklı olmak çok kolaydır. Haklı olmak istiyorsanız illa bir sebep bulursunuz hiç korkmayın. Zor olan kendinizin aleyhinde düşünmektir.

    Kendini yanlışlamak, suçlamak, haksız görmek. Tüm bunlar eğer kişide psikolojik bir sorunla kendini göstermiyorsa hazreti insanın özelliğine sahip olmak demektir. Bazı insan aşık olunca, bazısı ailesini veya sevdiğini kaybedince, bazısı kendi haklılığını körü körüne savunmasından ötürü başkasına çok kötü bir şey yaşattığını farkedince bu evreye geçiyor. Kendinin de haksız olduğunun bilincinde olmak.

    Tabii bu siyah ve beyaz, haklılık ile haksızlık hususları insanın haletini bir yerde rahatsız etmeye başlıyor, en son dayanamayacak seviyeye geliniyor. Mamafih insan anlıyor ki aynı anda hem haklı hem haksız olunabiliyor. Akabinde yine siyah ile beyaz geliyor. Herkes bunun idrakinde gibi davranıyor veya hiç kimse bunun idrakinde değil gibi davranıyor. Herkes bunun idrakinde gibi davranan hep karşı tarafın hakkına riayet ediyor, hiç kimse bunun idrakinde değil gibi davranan ise hep kendi hakkını korumaya çalışıyor.

    Halbuki yine grilik lazımdır. Onun dışında arada fedakarlık lazımdır. Haklı haksız her şeyi kenara bırakmak gerekir. Bu durumlar aslında yalvarmadır. Karşıdaki insana haklıyken kendinden geçip özür dilemek yalvarmaktır. insanın öz saygısına zarar verebilir. insanlar genelde herkese haklıyken özür dilemez. Spesifik kişilere veya kişiye böyle yapar. Haklılık durumu nesnel değildir, öznel bir durumdur. Karşıdaki kişiye göre zaten özür dilemesi gerekilen bir durum özür dileyen için özür dilenmesi gerekli bir durum olmayabilir.

    Bu ise farklı şekillerde olabilir. Dediğimiz gibi karşıdaki insanın haklılığına riayet etmek. Eğer karşıdaki insan da hakkaniyetli ise o sizin hakkınıza riayet eder. Ben sana sen bana olur olay. Benim genelde istediğim şey budur. Diğer durumlar benim gördüğüm kadarıyla bir çıkmaza gidiyor. En mutlu eden son söylediğim yol. Ama bunu da herkes yapamıyor. Yapsa bile her zaman yapamıyor. insanlar bazı noktalarda karşısındakinin hakkına riayet etmeyi aniden bırakabiliyorlar. Bu da problem. Hatta geri dönülemez durumlara bile sürükleyebilecek bir problem.

    Çoğu insan haklı olmak umrumda değil der. Külliyen yalandır, en olmadı kendini kandırmaktan başka bir şey değildir. Kendini doğru görmek, kendi doğrunu üstün görmek gibi şeyler kolay kolay bitmez.

    Geçiştirmek için, sırf konunun kapanması için özür dileyecekseniz dilemeyin. Eninde sonunda özür dilemeyeceğiniz bir an gelecektir. Sadece kendinizi haksız gördüğünüz zaman özür dileyin. Hiç göremiyorsanız o sizin körlüğünüzdendir. illa haksız olduğunuz bir kısım vardır. O kısmı bulun ve özür dileyin.

    Editle gelen not: haklılık doğruluk vs. Bunların hepsi karşıdaki insanın hassas olduğu ve sizin hassas olduğunuz şeylerin çatışması hakkındadır. Aynı olayın içindeki iki insan kesişemiyorsa burada sıkıntı olur. Haklılık ve haksızlık gibi konular ise birbirimizin hassasiyetlerine riayet için gereklidir. Bu yüzden kimse tamamiyle haklı veya haksız olamaz.
    1 ...
  47. kırıldığını susarak belli etmek

    46.
  48. Dondurmayı ısırarak da yesen yalayarak da yesen dikkat etmezsen, hele bir de üstüne soğuk su içersen boğazın şişer.

    Derdin ısırarak mı yalayarak mı, boğazım şişecek mi değil, dondurmayı yemek olmalı. Sen dondurmayı ye, istersen ayağınla ye.
    1 ...
  49. sözlükte tanışıp evlenmek

    226.
  50. Güzel olsa gerek. Geriye Evlenmesi kaldı bir tek.
    0 ...
  51. arabayı yol kenarına çekip hüngür hüngür ağlamak

    5.
  52. Arabayı neden çekersin kenara anlamadım ki. Şahsen yolda giderken ağlıyorum ağlayacaksam.
    2 ...
  53. ilk buluşmada hesabı kim öder sorunsalı

    31.
  54. Valla buluşayım da kim ödeyecek sikimde olmaz.
    1 ...
  55. devletçi ekonominin ta amına koyayım

    4.
  56. Evet, bazı devletçi zihinde hareket eden aptallar görüyorum. Yok devlet arazi bulacak mühendisleriyle çalışacak ekecek falan boş işler bunlar kardeşim.

    Tek yapman gereken özel sektörü rahat bırakmak. Çaykur gibi devlet kurumlarını da satman gerekiyor ki şimdi olduğu gibi haksız rekabet olmasın. Ziraat mühendislerimiz de bir zahmet kendi işlerini yapsınlar.

    Kim kendi işinin patronu olursa daha başarılı olur. Piyasayı ne kadar rahat bırakırsanız piyasa kendini o kadar kolay toparlar.

    Peygamber efendimiz de serbest piyasa uyguluyordu aslında. Medine pazarı fiyatlarına devlet karışamaz, vergi alamazdı. Kimse pazarda yer tutamazdı. Kim erken gelirse en iyi yer onun olurdu bu da çalışma azmini teşvik ederdi, çalışma saati artardı. Ağakızı, cıngız holding gibi pazar birkaç kişinin avcuna verilmezdi.

    Çok kolay düşer merak etmeyin. Devletin tek yapması gereken o pis ellerini piyasadan çekmesi. Soğan deposu basmaması, vergilendirmemesi. Teşviğe bile gerek kalmaması lazım. Devletin teşvik de vermemesi gerekiyor. Piyasa rekabetle fiyatları düşürür. Yahu çok basit. Sen kimseyi ellemezsen bu işe girenler artacak. Üç kişi soğan üretiyorsa ve fiyatı on liraysa altı kişi ürettiğinde beş lira olur. Bir kişi altı liraya satarsa piyasada barınamaz. Şirketlerin beraber fiyat çıtası koymaması için denetlemen yeterlidir. Rüşvet verirler diyorsan denetleyici firma tutarsın özel şirket. O denetleyen özel şirketi sen denetlersin. Bir zahmet de müfettişin maaşını yüksek tut. Sonuçta tarım aş kurup da on milyarlarca lira bütçeyi heba etmedik. Bırakalım bari üç beş müfettişin maaşı yüksek olsun da denetim işlesin değil mi? Fiyatı asla devlet koyamaz. Bir şeyin fiyatının ne olması gerektiğini piyasa bilir ve ayarlar. Piyasa dediğimiz tıpkı devlet gibi bir silüet veya tanrısallaştırılmış cansız bir varlık değildir. Aslında piyasa temelde, insanlığın ihtiyaç dengesidir.

    En iyi ekilecek yeri devlet değil, ekeceği şeyden zarar ederse hayatı kararacak olan, risk alacak olan o cesaretli insan hakeder. Gevşek gevşek çalışan memur ziraatçiler bilemez. Piyasada ne kadar soğan patates fazlası olduğunu yine bu işi yapanlar bilir. Fiyata bakıp fazla bulan, depoda diye el koyan kodumun cahil bürokratları bilemez. Neyin talebi olacağını neyi ekmesi gerektiğini, veya yeni neler olması gerektiğini yine bu işe yatırım yapan, bu işi yapan bilir. Zarar etse de halktan toplanan vergilerle ayakta kalan devlet şirketleri bir bok bilemez.

    Son olarak şunu söyleyeyim çünkü gördükçe sinirleniyorum. Kendinizi zeki sanıyorsunuz ve saçma fikirlerle geliyorsunuz. Yok tarım a.ş kurulacakmış devletin mühendisleri test edecekmiş, aracılar haller ortadan kalkacakmış amele işi olmayacakmış.

    Yani sorarlar adama. Ulan dürzü. Tarım aş kuracaksın bize vergisini ödeteceksin. içindeki çalışanlar memur olacak ve işini kötü yapsa da kovulmayacak. Hadi o devlet kafasıyla doğru yerler tespit edilip ekildi diyelim, verim oranında hakkaniyetli ödeme ne kardeşim? E madem adamın tüm malını alacaksın, sikeyim çiftçiyi. At çiftçiyi onu da sen üret. Bildiğin memur haline getirmişsin çiftçiyi de. Hatta pazarda benim ne kadar patates alacağımı da belirle, parayı da kaldır. Nereye gidiyor bu?

    Yahu konuş konuş bitmez. Ekonomi bilmez, piyasa bilmezsiniz. Aracının neden varolduğunu bilmezsiniz. Sanıyorsunuz ki o adam parazit gibi kar ediyor bir tek. O adam o sene az sarımsak ekilmişse piyasada hala sarımsak bulunmasını sağlayan kişi. Sonraki sene sarımsak pahalı diye fazla ekilirse depolarında bunu tutup sarımsağın fiyatını çok düşürmeyen, düşerse öbür sene yine çok az sarımsak üretileceğini bilen kişidir. Her şeyden önce az sarımsak ekilmemesini sağlayan kişidir. Spekülatör denir bu adamlara. Bu adam bu işi yaparken öyle bir ayarlar ki her şeyi, inanamazsınız. Çok zor bir iştir. Hele devlet gibi bir hantal mekanizma asla yapamaz. Serbest piyasada bir şeyin fiyatı yüksekse, yüksek olması gerektiği içni yüksektir. Düşükse de düşük olması gerekiyordur.

    Şu devlet kafasından çıkılmadığı sürece bu ülke gelişmeyecek. Devlet yapsın devlet etsin, devlet baba. Ya yeter amına koyayım devlet siksin sizi, siz de rahatlayın devlet de rahatlasın.

    Sözlükte de tıpkı devlette olan dallamalar gibi süper fikirlere sahip gerizekalılar var. Tarım aş de bunlardan birisi. Binlerce yıldır bir sistem var tıkır tıkır işliyor. Ama beyefendi daha zeki amına koyayım. O kimsenin aklına gelmeyen bir şey buldu. Dişimi fırçalamak için diş fırçası kullanıyordum ama bu süper zeka bana diyor ki ben bişey buldum, dişleri fırçalamana gerek yok. Neymiş o? Dişleri sökcez yerine tahta çubuklar takacağız.

    işte serbest piyasayı bozmak buna benzer. Doğal dişlerinizi, kendinizde varolan şeyleri söküp yerine ucuz bir şeyler takmaktır.

    Zeki değilsiniz. Ne kadar zeki olsanız bile asla piyasadan zeki değilsiniz.
    0 ...
  57. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük