yillarca yayin yapmis ve pek unlu olamamis, son zamanlarda youtube'da yayilan videolar sayesinde populeritesi artmaya baslamis sahis.
yayinlarinda asiri kufur edip ara sira kantarin topuzunu kacirabilir fakat genelde sohbeti fena degildir. ilk basta kim lan bu dal yarak diye baslarsin ama zamanla muhabbeti sarmaya baslar. cok icince ise bokunu cikarir ve cekilmez birine donusur.
kucuk cocuklar cok izliyor fark ettigim kadariyla, onlar icin pek iyi bir ornek degil. ha adamin ornek olma gibi bir iddiasi var mi? hayir, yok.
Allah rahmet eylesin. Ölümünden bile espri üretmeye çalışan orospu çocukları var. Keşke azalarak bitseler.
Türkiye'ye sinemayı miras bırakmıştır. Böyle diyorum çünkü Türk sinemasının zirve yaptığı dönemlerde hep Münir Özkul'u görürüz. Çok doğal bir oyuncu ve sevimli bir insandı. Bu sözlükte yazan çoğu insan doğmadan ekranlardan uzaklaştığı için çoğumuz onu sadece filmleriyle tanıyoruz.
kalbur ustu bir filme benziyor henuz izlemeden elestirmek istemem fakat fragmandan senaryonun sekli az cok anlasiliyor. son zamanlarda cem yilmaz'in yaptigi filmlerde karisik bir senaryo ve senaryoyu etkileyen cok fazla karakter var. bence bu tip filmler turk seyircisinde buyuk etki olusturmuyor. ornegin gora'da karakter sayisi cok fazla olsa da film 3-4 karakter etrafinda ilerliyordu. pek yakinda'ya bakalim, karmakarisik bir senaryo, film tek bir akista ilerlemiyor, insan izlerken yorulmaya basliyor. ben bu filmde de ayni hissi aliyorum, fakat dedigim gibi filmi izlemeden karar vermek yanlis olur. umarim yanilirim.
turk izleyicisinin dikkatini cekmek istiyorsaniz basit ve komik isler yapmak zorundasiniz.
siber zorba olma reklami veren sozluk. ulan eksi sozluk siber zorbaligi bu ulkede ilk yapan sitedir. yazarlar sahip oldugu nickin altina siginarak insanlarin tipini, milletini, konusmasini vb sikti atti. sozluk yonetiminin umrunda bile olmadi hatta ozgurluk dediler ve simdi utanmadan siber zorbaliktan bahsediyorlar.
google'a google yazabilmek icin oncesinde google'a girmis olmasi gerektigi icin muhtemelen browser'in aclisin sayfasi google'dir, eger degilse bu durumda en basta google'a nasil girdigi buyuk bir soru isaretidir.
ak parti ile iliskileri bozup ulkenin kontrolunu ele gecirmeyi cok onceden planlayan feto, 2009 - 2011 yillarinda acikca chp ve mhp'nin yapisini ve genel baskanlarini degistirmek icin calismistir ve chp'de basarili olmustur. bu durumda kasedini cikarttiklari beyefendinin yerine getirdikleri sahis tam olarak fetonun siyasi ayagidir.
hukumetin karsisinda kim varsa birlikte hareket etmelerinin sonucudur. hdp ile isbirligi yapiyorlar, hadi siyasi parti diyoruz, yersen.. peki pkk cenazeleri? peki fetoculerle kapali kapilar ardinda yapilan anlasmalar ve alinan belgeler? peki amerika'daki davayi heyecanla savunmak?
ak parti dusmanligi memlekete ihanet asamasina gelmis artik.
isviçre'nin en büyük şehridir. Merkezi nehir etrafında kurulmuş, tarihi binaları oldukça etkileyici, çarşısı Türkiye'ye çok benzeyen, her yeri pazarla dolu güzel bir Avrupa şehri. isviçre'li olsam Basel'de yaşar ara sıra Zürih'e gezmeye giderdim. Basel'deki sıcaklığı hissedemedim burada.
An itibariyle tam ortasındaki bir Starbucks'ta yaklaşık 30 ₺'ye kahve içtiğim şehir.
Haritadan da görebileceğiniz gibi Almanya ve Fransa'ya sınırdır. Fransa'ya geçişte bir gümrük kapısı olmasına rağmen polisler durdurup nerden geldin nereye gidiyorsun diye sormuyor. Şöyle bir tipine bakıp geçiriyor. Bu bilgiler Basel'e gelip Fransa'yı da gezmek isteyenler içindi.
Şehir oldukça kalabalık. Söylendiği gibi türk dolu. Avrupa'nın çoğu şehrinden güzel hatta en iyi şehirlerinden biri diyebilirim. Uzun süre tatil yapılmaz ama şöyle bir Zürih, Cenevre, Basel'den oluşan kısa bir isviçre turu için toplam 4-5 gününüzü ayırın derim. Merkezindeki nehir ve hareketli sokakları vakit geçirmeye değer. Tek kötü yanı fuhuş bazı sokaklarında rahatsız edici derecede fazla.
Özetle, turistik faaliyetler için güzel, yaşamak için ise bir Türk için fazla Avrupa. Canım Türkiyem iyi ki varsın.
eski siyasetcilerden yenilikler bekleyen bazi sozluk ahalisini gorunce uzulmeme sebep olan parti.
meral aksener'i izlerken asiri populist soylemleri, girmeye calistigi harbi kadin havalari, toplumun tamamini kucaklayayim derken sacmalamalari yuzunden bazen konusmasini tamamlamadan kapatmak zorunda kaliyorum. sirf ak parti'nin oylarini alacagini hayal ederek boylesine bos bir hareketin pesinden gidenlere aciyorum. isin daha komigi, ak partinin oylarini alacak diye heveslenen bazilari bu partinin icinde bulunan 5 milletvekilinden 4 tanesinin mhp ve kalan digerinin de chp'den gectiginin farkinda degiller galiba. adama sormazlar mi hani merkez saga hitap edecekti diye?
neymis? acilisinda genclerden, drone'lardan, bilimden bahsetmisler. ulan lideri meral aksener olan bir partiden bahsediyoruz. hangi bilim, hangi drone? bu sahis degil mi zamaninda ic isleri bakanligi yapmis ve basarisiz olmus, sonrasinda kendine cikis yolu arayip ak parti'de kurucu uye olmaya calismis ve orada da kalici olamamamis, daha da sonrasinda ben zaten ulkucuydum amk deyip mhp'de dikis tutturmaya calisip fiyoska yasamis? allah askina hangi yenilik, hangi basari bekleniyor? 61 yasina kadar hic bir siyasi basarisi yokken bu yasta parti kuran eski bir politikaci hormonel bir sekilde sisirilerek gundem olusturulmaya calisiliyor ve bizim sozluk ahalisi bunu yiyor.
sozun ozu, eskiye ragbet olsaydi bit pazarina nur yagardi demisler.
Ndiaye, mariano, yeni sol bek, Rodriguez ve gomis muhteşem oynadı. Fakat bazı taktiksel hatalardan dolayı takımın geneli çok iyi değildi.
En önemli hata Tolga'nım ofansif, Ndiaye'nin defansif oynaması. Bence Ndiaye ileriye dönük oynadığı zaman çok daha etkili oluyor. Belhanda hala çok iyi değil, onun yerine bir alternatif bulunması lazım.
Samsung kullananların yıllardır sahip olduğu teknolojilerin yeni gibi anlatıldığı telefon. Wifi charger, face id, Multi tasking... Bunları yıllardır zaten vardı eeeey Apple. Daha yeni şeylerle gel. Sektörün gerisinde kaldın iyice.
bizi kiskaniyorlar, once kendilerine baksinlar vb. seyler diyenlerin ekside bir caylak hesabi oldugu ve bir an once yazar olmayi beklediklerini herkes biliyor. hakaret olayina karsiyim fakat sunu kabul etmek gerekir ki eksi sozluk uludag sozlukten cok daha kaliteli bir sozluktur.
neden ekside yazmiyorsun ulan diyenlere, eksi sozluk terorizmi oven yazarlari silmeyen teror yanlisi bir yonetime sahip. ssg'den sonra basa gecen kanzuk isimli yarak beyinli sahis sozlugu tam bir teror yuvasina cevirdi. midesi olan o sozlukten uzak durur.
10 yildir sozluk piyasasinda dolasan ve her iki sozlukte de yazarlik yapmis birisi olarak sunlari soylemek isterim. uludag sozluk icerik olarak her zaman eksiden daha sig ve basarisizdir. sebebi uludag'da yazar olmanin daha kolay olmasi ve genelde genc insanlarin bu sozlukte yazmasi. tabi gencler agirlikta olunca sozluk icerigi bilgi, siyaset, kulturel seylerden cok am, got ve meme uzerine oluyor. diger taraftan baktigimizda bu sozlukte yazarliga baslayanlarin cogu 2-3 yil sonra eksi sozlukte yazarliga kabul ediliyor ve orada devam ediyor. bu sebeple eksi sozluk aslinda uludag sozlugun 2-3 sene onceki hali durumunda. yani 2-3 sene sonra eksi sozluk de ayni uludag gibi igrenc sol frame ve aptal entry'lere sahip olacak. bir ornekle olayi bitireyim. eksi sozlugun su anki icerigini 10 yil once uludag sozlukte gorsek, sozlugu gomer, boyle boktan sol frame & entry'ler mi olur derdik. uludag eskiden o derece kaliteliydi.
sozun ozu su ki, her iki sozlugun kalitesi de hizli sekilde dusuyor, adminlerin de bunun onune gecmesi maalesef kolay degil.
Kesinlikle maymun. Kafası çalışan, özgürce gezen, diğer hayvanlarla dalga geçen, kimseyi yeme kimse hırsı ve kimse tarafından yenilme korkusu olmadan ormanda rahatça takılan maymun.
Şener denen adamın bu takımda ne işi var kardeşim? Arda neden ilk 11'de başlamıyor? Solda Caner yerine neden ismail oynuyor? Oğuzhan gibi adam nasıl yedek kalıyor? Ozan Tufan şişmanı nasıl milli takıma girer? Daha onlarca soru var Lucescu'ya sorulacak. Bir de taktik dehası diyoruz bu adama. Hikaye..