belli bir yerlere gelince ünün altında ezilen ve zor taşıyan aşırı agresif sunucu.
yıllardır sunuculuk yaptığı programda konuk ettiği gizli katiller, sosyopatlar, iğrenç ensest akrabalar, sinsi şerefsiz tecavüzcülerden oluşan kitleyle program yapmak zor, kabul ediyorum. hatta empati duygusunu tamamen yitirmiş görüyorum. bazen o kadar cahilce ve düşüncesizce ifade edilmiş talihsiz cümleler kuruyor ki, yorumlarını belli bir kitleye endekslediğini direk anlıyorsunuz.
kamera arkasındaki personelini sürekli azarladığı herkesçe bilinir. egosu ona sahip olmuş, bir yerde de patlayacak o belli.
bence biraz sakin olmalı, öfkesini de doğru yere yönlendirmeli. bence okuyunca anlar o.
covid-19 yüzünden fiyatı muazzam düzeyde artan gereçtir. geçen sene 70 - 80 lira olan temassız ateş ölçerler bile şu anda 700 lira civarında satılmaktadır.
sinemada izlemediğim için pişman olduğum harika bir başyapıt. zamanın bükülebilmesi ve görelilik, kuantum gibi şeyleri biraz olsun anlayabilmemi sağlamışır. filmin fantastik değil de bilimsel yasa ve teorilere göre kurgulanması büyük güzellik. hala 5-10 boyutlu evreni aklım almasa da fikir sahibi oldum sayesinde.
bir türlü ısınamadığım et türü. babadan, anneden, toplumdan görme müslümanım. beynimi kullanabildiğim için de yaklaşık 1500 yıllık kurallarla hayatımı yönetmiyorum. ki avrupa yüz yıllardır yiyor bunu, bir sorun göremedim kendilerinde. dolayısıyla manasız dini kuralları bir kenarda tutarak, iki kere nurnberg'de, bir kere prag'da bir kere de paris'de denedim. yok olmuyor aga. alışmadık götte don durmaz hesabı tadını sevemiyorum.
şundan bir süre önce virüsü olağan akışına bırakıp güçlü olan ayakta kalır düşüncesinden işçilerin 3 aylık maaşını garanti etmeye gelen kapitalizm ile yönetilen ülke. bu düzen değişmeli ve umuyorum ki kapitalizm ve liberalizm bu süreçten en büyük yarayı alırlar. aksi halde kar uğruna manyakça işlere kalkışmaya devam edecekler.
insan vücudu tarafından üretilemeyen ve kimya dilinde adı askorbik asit olan antioksidan maddedir. moleküler olarak yapısı glukozun yapısına çok benzese de, glukoz gibi oksidan değil antioksidan özellik gösterir.
c vitamini bombardımanı yapayım da "ölsün mikroplar" diye bünyeyi kiviye vurur ve 5 tanesini bir anda yersen, su bile içtiğinde sızım sızım sızlayan zımparalanmış bir dile sahip olabilirsiniz.
maydanozdan nefret eden bana bir yemeğin maydanozsuz tadının asla aynı olmayacağını ispatlamış süper yemektir. diyeceğim ama diyemiyorum, zira kendisi benim için bir öğünden ziyade gelip gidip 5-6 tane atmalık süper bir atıştırmalıktır.
kendisini pek tanımasam da bir çıkarım yapmak istiyorum. bu adam muhtemelen ailesinin akademik anlamda ilk başarılı bireyi. muhtemelen köyle bağı kopmamış. yani ya kendi köyde doğmuş, ya da bir-iki jenerasyon ustu köylü. bunu kötü anlamda söylemiyorum çünkü benim de iki jenerasyon uzerim köylü. o yüzden konuşma tavırları, halleri falan cvsi ile örtüşmüyor gibi duruyor.
işte dananın kuyruğu da burada kopuyor. adamın her iki dümende ayağı var. yani aristokrasiye giriş yapmış bir köylü. tekrar altını çizmek istiyorum, "köylü" terimini asla negatif anlamda kullanmıyorum. bu adam halk ağızıyla sokratik konuşuyor. ya bunu yapabilen adami öpün başınıza koyun. lan boyle adama başarılı denir zaten. daha ne yapsın? bu adam türkiye gibi ülkelerde mükemmel bir geciş formu. al oytun'u köpru diye kullan yani. örnek olarak okut her yerde. herkes anlar. makale okumayı sevdirecek neredeyse adam türk insanına.
olum sen prenssin, ingiltere’nin prensisin, avam tabakası emektar işçi sınıfından da değilsin, siyasi biriside değilsin.. yani kimlerle görüştün hangi ortamlara girdin de kaptın virüsü
eskimolar alaska, kanada ve grönland içinde kalan kuzey kutup bölgesinin yerli halklarıdır. geçimlerini deniz canlılarını avlayarak ve tuzakla küçük kuşları yakalayarak sağlayan eskimolar, bir kuzgunun bir balina bedeninden dünyayı yarattığına inanırdı. eskimo inanışına göre sila, insan ruhundan doğal çevreye kadar her şeyde var olan temel bir güçtü. bazen bir gök ilahı olarak da görülürdü.
evde de yapılabilmesi bakımından en değer verdiğim yiyeceklerden biridir.
olmazsa olmaz malzemeler:
250 derece turbo fırın
ince kabuk patates
tereyağ
kaşar peyniri
patatesleri fırının orta bölümüne telin üzerine diziyoruz. fırını iki taraflı 250 dereceye ayarlayıp patatesleri yaklaşık 1 saat pişiriyoruz. piştiğini kontrol etmek için tırtıklı bir bıçağı patatese batırıyoruz. zorlanmadan girerse pişmiştir.
pişen patatesi bir bıçakla ikiye ayırıyoruz. 1 kaşık tereyağı ve bir avuç rendelenmiş yağlı kaşar peyniri ile bir çatal vasıtasıyla ezerek karıştırıyoruz. kaşar ve tereyağı patatesle iyice özleşince kumpirimiz en sade versiyonuyla yemeye hazırdır. isteğe göre tuz, rus salatası, ezme, sosis vs ekleyip kumpirin türünü kendiniz belirleyebilirsiniz.
sami soyundan gelen musevilik dinine mensup ırk çok akıllıdırlar. asur-mısır-babil ve hristiyan avrupadan uğradıkları soykırımlara rağmen hala ayaktadırlar. karay türkleri de ilginç bir şekilde yahudilerdir.