-
Ölçü birimi, şiniğin küçüğü
-
Suları Islatamadım
Savaştayım elli yıldır
Ömrüm geçti boşalt, doldur
Anlamadım bu ne hâldir
Birgün silah çatamadım
Suları ıslatamadım.
Ekin ektim başak yılan
Kuşandığım kuşak yılan
Yorgan akrep, döşek yılan
Birgün rahat yatamadım
Suları ıslatamadım.
Ne payem oldu, ne sayem
En doğruya varmak gayem
Düşüncemdir tek sermayem
Alan yoktur satamadım
Suları ıslatamadım.
Yolum yokuş, izim ayrı
Dilim yağsız, sözüm ayrı
Bedenimden özüm ayrı
Biri bire katamadım
Suları ıslatamadım.
Talipli yoktur sevgiye
Anlamadım, neden? Niye?
Canlar gücenmesin diye
Can attım, gül atamadım
Suları ıslatamadım.
Abdurrahim Karakoç
-
istemez ondan gelecek iyilik...
(Yeşilöz)
-
Kurumuş nohutun sapıyla birlikte ateşte yakılması ve çerez olarak yenmesi.
-
Eskiden yeşilöz'de oynanan bir çocuk oyunu.
-
Yeşilöz'de akşam oluyor...
-
Karasabanla tarla sürerken hayvanları uyarmak için kullanılan değnek.
-
Yeşilöz'de kinaye için söylenen bir söz.
-
Çay ve dere kenarı gibi sulak yerlerde yetişen ince fakat oldukça dayanıklı ve sağlam bir ot.
-
Yeşil daha olmamış meyve.
-
Eskiden yeşilöz'de oynanan bir çocuk oyunu.
-
En ufak iyiliğini dahi görmemek anlamına gelen deyim.(yeşilöz)
-
Küle gömülerek yapılan simit.
-
Marula benzer yenen bir tür yabani ot.
-
genelde kunduracıların kullandığı ufak çivi.
-
Eskiden Yeşilözde oynanan bir çocuk oyunu.
-
Kilitlemek, örtmek, kapatmak.
-
Yabani erikten yapılan, yemeklerde kullanılan bir tür pestil.
-
Tekneden hamur alma ve kazıma aleti.
-
Eskiden Yeşilöz'de oynanan bir çocuk oyunu
-
Hayvana yük sararken denge ve destek sağlamak için kullanılan bir tür çatallı odun.
-
Alması gerekeni almadan veya yapması gerekeni yapmadan gelen kişi için söylenir.
-
sığ olan su, derinliği yaklaşık yarım boy olan su.
daha fazla entry yükleniyor...