bugün

cennetten çıktığı söylenir.
çıktığı yere girmesi gereken olgu.söyleyecek sözü kalmamış veya zaten hiç olmayan insanlar tarafından kullanılır.Şimdi bir bakalım dayak standart bir türk ün hayatında nasıl yer kaplıyor: okula gitmeden önce anne sonra eve gelince baba tarafından dövülür,okulda öğretmenden dayak,sıra dayağı vs. yer,okul bitince askerde komutanından dayak yer,mitinge katılır polisten dayak yer,bara gider olay çıkarır bodyguarddan dayak yer,kadın ise kocasından dayak yer,abisinden dayak yer,yer de yer anasını satayım.Genelde alt gelir grubu ve egitimsiz insanlarda yani türkiye nin büyük çoğunluğunda görülür derim.
tony blair in çocuklarını terbiyede kullandığı yöntemlerden biri.

(bkz: avrupalı olmak)
Rahatsız edici hiçbir insanın yapmaması hiçbir insanada yapılmaması gereken yüze sert el teması...
kötek,patak.
"yemeği görünce ye dayağı görünce kaç" atasözünden anlaşılacağı gibi rüzgarını hissettinizmi oracıktan her yüz erkekten doksanbeşinin yaptığı gibi kaçmalısınız.
(bkz: karısından dayak yiyen koca)
(bkz: esek sudan gelinceye kadar dövmek)
(bkz: dayak nedir neden atılır)
(bkz: serbest çağrışım engellenemez)
(bkz: bazıları dayak sever)
1-dayak kişisine göre tekdir ile uslanmayanı disipline etme sanatıdır.
2-atılma sebebi de dayak cennetten çıkmadır
küçülmenin bir göstergesi.
atıldığı yerde gül bittiği söylenir.
insan ruhunu gıdıklayan bir sanattır.
eski türkçe tayak sözcüğünden gelmektedir. zamanla tayak sözcüğü dayak a dönüşmüş. Sözcüğün asıl anlamı, dayanılan şey, sopa, değnek ya da baston. dayak szöcüğü anlam genişlemesine uğrayarak dayak denen nesneyle vurma, sopayla dövme biçiminde kullanılır olmuştur.
öküz arabası veya kağnı diye de isimlendirilen aracın ön kısmında bulunan, tahmini 1-1,5 metre uzunluğunda, araç durdurulduğunda gereksiz yere hayvanların boynuna yük binmemesi için boyunduruk aksamının tam altına dayanan, meşeden mamul olanı makbul zamazingo.

şekli şöyledir;
http://www.resimupload.co...526733945_v04x762tJw.html

yazarın gereksiz notu: hayvanlar araca koşuluyken(bağlıyken) ve araç yüklüyken dayak boyunduruğun altına verilmediği sürece hayvanlar çişini yapamaz. çişini yapamayan hayvanın yürüyüşü değişir. arka ayaklarının baldırları tekerleğin demirine sürtüp yara olur.
insanın yapısı gereği atması da yemesi de gayet normal olan durumdur. şiddetin tarihçesi taa habil ile kabile uzandığı için genetik olarak var olmanın dayanılmaz hafifliğidir. modern dünya her ne kadar çağdışı gördüğü her şeyi reddetsede özünü inkar ettiği için etiketten öteye gidemiyor tabi.
genellikle çocukken şiddet görenlerin saldırı biçimi,ilkel bir güç gösterisidir.
dünyanın her yerinde: çocuklar, anne-babalarından,
kadınlar: eşlerinden, kayınvalde ve kayınpederden,
küçük kardeşler: abi-ablalarından dayak yerler.
daha 10 11 yaşarındayken bir yaz akşamı dışarıda oynanan saklambaca kendimizi kaptırdığımız ve o an için sadece iyi bir yere saklanmak ve sobeliyebilme amacına sahipken arkadaşlarımızdan birinin annesinin gelip " aşağıya elbezi düştü. bağırıyorum ver diye duymuyorsun. " bahanesiyle herkesin gözü önünde dövüp sonra saçından tutup eve sürüklemesi karşısında oyunu bırakıp arkadaşa üzülmemize sebep olan durum.
erkegin kadina, polisin isciye bol keseden dagittigi ilkel bir olgu.
sözde kuvvetli kimselerin kendinden daha güçsüzlere uygulamış olduğu en etkili ceza biçimidir. savunma mekanizmasıdır çoğu zaman. ancak sebep her ne olursa olsun, dayağa yeltenen kişi ne kadar haklı olursa olsun kabullenilemez bir cezadır. dayağı atan rahattır, göğsünü gererekten 'hadi bakalım, bir daha yapsın da görelim' der ancak dayağı yiyen kişi için durum tam tersidir. hele ki bakkala gidince annesinden izin almadan şeker aldığı için şiddete maruz kalan bir çocuksa söz konusu olan, durum hepten içler acısıdır.
sonuçta çocuktur, hata yapmak doğasında vardır, öylesine daha insancıl yaklaşmak varken, neden şiddet?
bunun açıklaması da çok basittir, 'laftan sözden anlamıyor, ne yapayım yani?!'
bileceksin efendim, lafı, sözü anlatmayı bileceksin. yaptığı yanlıştan ötürü çocuğuna, karına vs şiddet uygulayarak haklıyken bile haksız konuma düşersin.
hee bir de çocuğunu stres topu olarak görüp dayak atan tipler vardır ki, onların saçları başları yolunmalıdır.
buna örnek olarak yaşadığım, gözlerimle şahit olduğum bir olayı anlatacağım sizlere:
bir keresinde kapısına kadar gitmeye üşenip camdan arkadaşıma seslendim:
-abin evdeyse bi çağırsana rümeysa.
-bi dk.
o sırada arkadan arkın annesi kızın saçından tutup içeri soktu, zavallı kıza o gün dayağı unutamam. nedenini hala çözemedim. ama kimbilir o kızda nasıl yaralar açmıştır, sanmam ki yıllar sonra unutabilsin bu olayı.
edit: uyarısı için teoman ın üstünde oturduğu bar taburesine teşekkürler.
bir tedavi yontemi yontemidir. yalniz burada asil maharet magdurun dayaktan aldigi hazzi, ardinali arttirmak olmalidir.
kadınlar için cennetten çıkma olduğunun kanıtı;
--alıntı--
baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün.
--alıntı--
kuran-ı kerim, nisa süresi 34. ayet, diyanet vakfı meali.
tahta kapılı eski zaman evlerindeki kapıyı kilitlemek için kapının arkasına konulan odun.

(bkz: kapıyı dayaklamak)
Hayvana yük sararken denge ve destek sağlamak için kullanılan bir tür çatallı odun.