'...bir insanın bilinmeyen bir hayatın parçası olduğunu ve ona olan aşkımız sayesinde bu hayata nüfuz edebileceğimizi zannetmek, bir aşkın doğmasında en temel unsurdur ve başka hiçbir şeyin önemsenmemesine yol açar. bir erkeği sadece fiziksel görünümüne bakarak değerlendirdiklerini iddia eden kadınlar bile, bu görünümde özel bir yaşayışın yansımasını bulurlar...' marcel proust yazmıştır bu cümleleri ve meali şudur: aşk, aşk nesnesinin temsil ettiği o ulaşılmaz ve muhteşem görünen hayatın bir parçası olabilmek yolunda duyulan umutsuzca isteğin, beyinde evirilip, çevirilip, çarpıtılıp, büyütülüp, aldığı şekildir.. bir nevi bilişsel çarpıtmadır.. ve her bilişsel çarpıtma gibi tedavi edilmesi gerekir. yoktur öyle bişey: ne ulaşılmazlık, ne ulaşılamayacak bir hayat; ne de ulaşılması gereken bir hayat...
eski sevgiliye takıntılı, yeni sevgiliye saplantılı, neredeyse bütün yazarları aşktan nasibini fazlasıyla almış, zeka yaşı ortalaması düşük (ancak aritmetik ortalama düşükse de, fikrimce standart sapması yüksek); biraz büyümesi, olgunlaşması gereken ve umut edilen sözlük.
cinsiyeti itibarı ile kendiminkine zıt olacağı sonucuna uzun kafa çalıştırmaların ardından ulaştıktan sonra yeni sevgili olma potansiyeline sahip olduğunu keşfettiğim işe yarar kişidir ki dünya küçüktür olur olur.
erkeklerin tüm yaptıkları *vajina uğruna olmasın sakın dediğim hede *... evrimsel gerekliliktir üremek.. üremek için de tohumların saçılması gerektir, değil midir.. işte bu nedenledir ki kınamayalım *...
sigara içmek.. genellikle tüm banyoların varoluş icabı sahip oldukları doğal vakumlayıcı havalandırma sistemi-ki apartman boşluğuna açılan karanlık bir pencereden ibarettir- dumanı olduğu gibi sömürür ve sigara içilmiş olduğunu örtbas etmek konusunda evin tüm diğer mekanlarından çok daha üstündür, gizli gizli sigara içilen yeniyetmelik yıllarının vazgeçilmez ibadet mekanıdır...
erkeklerdeki işlevleri azımsanamayacak boyutlardadır, ayrıca kadınlarda libidodan sorumlu hormon olarak dolaylı yolla yine erkeklere hizmet etmektedir. **
akşam yayınlanan çeşitli türdeki dizi ve filmlerin sabah 7 olana dek tekrar tekrar dönüp durmasıdır ki * 11 saat içinde aynı diziyi 3 kez izlememe neden olmaktadır. uyku sorunu olan televizyon izleyicileri için düşünülmüş olması muhtemel olan bu uygulamayı takdir etmekle birlikte, bazı dizilerin aşırı dozu beyinde hasarlara yol açabilir. *
(bkz: the oc)
(bkz: desperate housewives)
amerikalı yazar ve şair.. 1984 yılında 49 yaşındayken kendini vurarak intihar etmiştir.. kitaplarında, fikrimce son derece yerinde kullanılmış gerçeküstü öğeler ve incecik bir mizah; durmadan kaybeden ve yoğun yalnızlığının içinde yaşama garip-olmayacak yerlerinden tutunan kronik depresif bilge başkahramanlar (birinci tekil şahısla ve hep aynı ağızdan yazılmış olmaları romanlarını bir tür günlüğe dönüştürür ancak sakıncası yoktur) dikkat çeker.. 6 45 yayınevi sağolsun varolsundur, büyük sevap işlemiş brautigan romanlarının çoğunu dilimize kazandırmıştır.. karpuz şekerinde amerika da alabalık avı kürtaj yani rüzgar herşeyi alıp götürmeyecek babil i düşlemek willard ve onun bowling kupaları