soruları çözme zahmeti bile göstermeyen, arkadaşına güvenen ve zeki geometri hocası a ve b kitapçıkları yerine testin kenarına bir kitapçıkta küçücük Q yazıp diğer kitapçığa bir şey yazmayıp kurnazlık edince bir öğrencinin yaşayacağı dramdır.
-Kurbanların cep telefonları gerektiği anda ya çekmez ya da şarjı biter!
-Kurban katilden kaçarken arabaya biner. Ama nedense araç bir türlü çalışmaz! Ya da son anda çalışır ama iş işten geçmiştir.
-Katil kurbanı hiç kovalamasa dahi, kurban beceriksizliğinden dolayı her zaman ölür!
-Kurbanlarda gereksiz ve anlamsız bir merak vardır. O merak sonucunda mutlaka ölürler.
-Katil kesinlikle ilk seferde ölmez. Ne kadar yaralansa da ayağa kalkacak gücü kendisinde bulur!
-Kurban, katilden ya da canavardan kaçarken mutlaka birkaç kez tökezleyip düşer
-ilk önce hep şişman ve gözlüklü olanlar ölür
-Filmin başındaki narin cici kızımız filmin sonunda nasıl oluyorsa kaplan kadar güçlüdür!
-Katilin ortaya çıkacağı sahne müziklerden çok rahat anlaşılabilir.
-Banyoda aynaya bakan kurban gözünü birkaç saniyeliğine başka yere çevirip tekrar aynaya baktığında katil arkasındadır!
-iyi adamımız silahındaki bütün mermileri bir tane kalıncaya kadar hoyratça harcar. Filmin sonuna kadar tek kurşunlar idare etmek zorundadır!
Kitabın ana fikri: Eğer kişiliğimizden ödün vericek olursak biz de birer kayıp gül oluruz.Serdar Özkan ın Kayıp Gül romanı benliğini tam olarak bulamamış Diana adlı bir kızın annesinin ölümüyle kendini bulmaya çalışırken yaşadıkları anlatılıyor
Elif Şafak'ın 'Aşk' kitabından bir bölüm:
''Aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır.Acaba ilahi aşk peşinde mi koşmalıyım mecazi mi, yoksa dünyevi, semavi ya da cismani mi diye sorma! Ayrımlar ayrımları doğurur.AŞK'ın ise hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.
Başlı başına bir dünyadır aşk.Ya tam ortasındadır,merkezinde,ya da dışındasındır,hasretinde.''
kasvetli, dramatik bir aşk hikayesini konu alıyor.Yazarın tek kitabı olan Uğultulu Tepeler dünya klasikleri içinde kendine bir yer edinmiş harika bir eserdir.
Stieg Larisson adlı isveçli bir yazarın öldükten sonra ünlenmiş ''Millenium'' serisinin ilk kitabıdır.Harika bir kurguyla yazılmış, insanı sürükleyen anlatımıyla dikkat çeken bir gerilim romanıdır.Yazar arkasında gerçekten büyük bir miras bırakmıştır.Mutlaka okunması gereken bir roman.
kimilerine göre şanslıdır.ancak gerçekten zayıf olup herkese oranla fazla yiyen ancak 1 gram bile alamayan, bu kategoriye giren insanlar da vardır.Bu insanların metabolizmaları hızlı çalışır çabuk yakarlar.
Matematik ve edebiyatı çok iyi yapan öğrencidir.Tembel olduğu için, fen ve matematik derslerini yapamadığı için bu bölümü seçtiği gibi bir önyargıyla karşılaşır.Ama aslında sayısal öğrencisinden daha çok yönlü bir zekaya sahiptir ve daha iyi matematik yapar.Geleceğin yöneticisidir.Onlar hakkında önyargılı davranan birtakım cahil insanları yönetecek insandır.Ülkenin yüksek kesimidir.Sayısal öğrencisinden daha başarılı olur ve genellikle (bazı istisnalar hariç) en yüksek maaşları alan meslekler onun bölümündedir.Eşit ağırlık öğrencisinin sloganı şudur: ''Akıllı olan aklını kullanır.Daha akıllı olansa bu akıllıları yönetir.''