bazı işbirlikçi provokatörlerin dediğinin aksine kolbastı ile uzaktan yakından alakası yoktur. turistlere kolbastı öğretilir, televizyonlarda her gün kolbastı şovlar düzenlenir. tepkimiz bunadır.
kolbastıyı sevmemenin popüler olana saldırmak ile alakası da yoktur. hayır zaten halihazırda hödükçe bir oyun, neden popüler olana saldırma ihtiyacı duysun insanlar? yoksa durup dururken şemameye bok atmak çok kolay yani.
çin' i işgal edebilecek kalibrede bir insandır. ama çinlilere acımıştır. uygurlara biraz daha sataşılırsa her an işgal edebilir. sağı solu belli olmaz, osman bu.
ilişki durumu evli ama ergen olduğundan emin değilim. olabilir de aslında babam bu belli olmaz. kendisinden beklemezdim böyle bir şey. kınım kınım kınıyorum.
türkiye' yi amerika' nın yönetmediğini sanan genç. amerika' nın türkiye' yi neden bölmesi gerektiğini anlamıyorum, hayır hali hazırda türk silahlı kuvvetleri' ne bile "höt" deyip ırak' tan döndürmüşlüğü varken, neden bölerek ele geçirip rs ne la gibi "vatansever" insanlar ile uğraşsın?
ayrıca teröristlerin sünnetsiz olduklarını falan da çok iyi bilen bir yazar arkadaşımızmış kendisi. santimetre de verirse daha kanıtsal olur, daha çok inanırız.
kendilerini italyan erkeklere benzeten ve havalara giren türk erkeklerinin idrak edemediği yegane gerçek. lazer epilasyonu geçtim ağdadan bile haberi olmayan insanların kendilerini nasıl italyan erkeklerle kıyasladıklarını bilemiyorum.
sözlüklerin içinde bulunduğu durum. kabul edin ya da etmeyin ama bu ülkede türbanı anlamak için türbana girecek kadar çılgın bir gazeteci varsa o da ayşe arman' dır. tarzı, stili farklı. kimse onun gibi değil, onun kadar cesur değil en azından. bu yüzden züppece bir tavırla "ayşe arman gazeteci değil" demek popülistlikten başka bir şey değildir.
olabilitesi yüksek durum. sonuçta deniz seki de yargılanan bir sanatçı. hem dert ortağı da olurlar birbirlerine. biri türkü söyler diğeri alkışlar falan. iyi olur bence. düşünülmeli.
herhangi bir şekilde siyaset ile alakası olmamasına rağmen sırf modern görünebilmek için "türbana hayır hepimiz laikiz" tarzı hareketlere bürünen popülist yazardır. öyle ya tüm sözlükçüler cumhuriyetçi ve laik olmak zorundadır çünkü.
karşıt görüşlü öğrencilerin birbirleriyle sözleşip kavga ettikleri yer. sandalyeler, msalar havada uçuşur genelde. beş- on kişi hafif yaralanır, ertesi hafta olaylar başa sarar. çok aksiyon dolu bir mekandır nitekim.
''bizler ana karnında bebekleriz. vakti gelince bu rahmi terk etmemiz lazım. ilelebet burada kalamayız. ama biz buradan çıkmak istemiyoruz. zannediyoruz ki dünyayı terk edersek öleceğiz. ölüncede yok olacağız. oysa ölüm dediğin başlı başına bir doğumdur aslında. ölünce bu rahimden çıkacağız.. doğacağız sonsuzlukta.. bunu bir idrak edebilsek korkmazdık ölümden idrak edemediğimiz için korkuyoruz. doğar doğmaz ağlayan bebekler gibi biz de bu dünyadan ayrılmayalım diye ağlıyoruz..''
"nehirlerimizin üstündeki köprüler yıkılmış olabilir, köprüler yeniden inşa edilebilir, ancak önemli olan halkımızın gönüllerindeki köprüleri inşa etmektir." şeklinde çok harika bir sözü vardır kendisinin.
'dünyaya ne halimiz varsa görelim diye gelmedik; dünyaya gelişimiz halimizin ne olduğunu öğrnelim diyedir. şiirle halimin ne olduğunu merak ettiğim için uğraştım. bu meşguliyetim sayesinde halini öğrenme bahtiyarlığına erenlerden olma katına çıktım'