Her yaşımın şahidi bir şarkı. Büyüsü bozulur diye korkmuyor değilim, bütün büyük hisler sıradanlaşıyor ve nihayetinde bütün büyüler de bozulmaya mahkum.
Memleket, yaş, meslek fark etmeksizin bütün Erkeklerin bu tatlıyla duygusal bağ kurduğunu düşünüyorum. Ne yaparsam yapayım bir noktada o petibör paketi elime tutuşturulup muhakkak bu tatlı rica ediliyor. Çok enteresan bir fenomen, araştırmalara konu olmalı.
Kurutma makinesinde iç içe geçip düğümlenen nevresim takımımı ve pikemi açmaya çalışırken kollarım ağrıdığı için katıla katıla ağladım. Üstelik tam kurumamışlar.
Bir hayvan. Bunlara baktıkça içim kabarıyor. Hiçbir zaman çok inançlı biri olmamıştım ama bu tatlı ucubelerle girdiğim her etkileşim bana iman tazeletiyor son yıllarda. Dört kiloluk tüy yumağının allahla aramızı yapması inanılmaz olay.
Üzücü bir olay. 2016da makyaj yapanlar bilir wet n wild mochalicious vardı rengi ne kadar güzelse kapağı o kadar dandikti. Çantamın içinde kırılıp bütün eşyalarımı rezil ettiği günden sonra drugstorelara tövbe ettim. Artık cüzdanım hafif çantam temiz rujlarım sağlam.
Üzerimdeki etkisi hiç değişmeyen bir şarkı. Murat karahan versiyonunu açtığım an tuşuma basılmış gibi ağlamaya başlıyorum, şarkı bitince kendime geliyorum. insan bazı bakışları bazı anları unutmuyor, ilk günkü tazeliğinde hepsi.
Gidişinin beşinci yılı bugün. insan hiç geçmeyecek sanıyor. Geçti diyemem üzüntü stabil bir şey değil çünkü. Son zamanlarda yaşadığım olaylardan, karşılaştığım çirkin, hadsiz insanlardan sonra iyice fark ediyorum ki çok büyük şükür sebebi bende bıraktığı bütün izler.
Sevilmek, düşünülmek neye benzer senden öğrendim. Bazen pencerenin kenarına minik bir civciv getirilmesi bazen bavuluna tıkıştırılmış ceviz içi... seni anmak seni hatırlamak en az seninle uzun bir yolda yürümek kadar güzel. Önce bir fatiha sonra veda busesi. Ruhuna rahmet olsun babişko.
Çok enteresan bir meslek grubu. istediğin modeli 300 kelimeyle betimliyorsun, yirmi otuz tane aynı modelden oluşan pinterest panonu gösteriyorsun yine de senin istediğini değil kendi kafasındaki modeli kesiyor. Ben buna sadece saygı duyarım ya helal olsun.
Sanki suyum sıkılmış da içimde bütün güzel hislerin sadece posası kalmış gibi hissediyorum. idare ediyoruz yine bir şekilde ama allahım kalbimdeki kine, öfkeye de bir el atsan mı?
Bu çok nazlı bir şey. Aman içindeki mürekkep kurumasın da başıma iş çıkarmasın diye diye düzenli şekilde yazıp çizmeye mecbur kalıyor insan. ilgisiz kalırsa bedel ödeten cinsten bir varlık, çok tanıdık.
Kaba sabalık, kurnazlık murnazlık değil olay kesinlikle. Bu konuda en ayırt edici şey kişinin hizmet almak konusundaki tutumudur. Bir insan her işi kendisi halletmeye çalışıyor hizmet satın almak aklına dahi gelmiyorsa yüzde yüz köylüdür. Kendimden biliyorum maalesef.
Kendimi tanımlamak için laf arasında bu kelimeyi kullandığımda birileri aman estağfurullah tribine girince bana bir gülme geliyor. Hayır kardeşim free range tavuklarımın bahçede unuttuğum terliklerime sıçmasıyla ilgili bir derdim yok. Sence köylü olmakla ilgili bir kompleksim olabilir mi? Neyin estağfurullahı.
Bu o kadar aptalca bir şey ki yok tamam bitti kalmadı dediğin anda filizleniyor kendin de şaşırıyorsun. Tamam yeşerdi bir şeyler dediğin saniye bir bakmışsın kursağında. Böyle sonsuz bir döngü. Bunun bir de rüzgarına kapılmamaya çalışma garibanlığı var ki fark edince insanı bir tık kahrediyor, şöyle kendi sırtını sıvazlayasın falan geliyor.
Bu şehirde ne var bilmiyorum Ne zaman gitmem gerekse içime sıkıntılar fenalıklar basıyor üç gün öncesinden. Allah içinde yaşayanlara sabır versin diyeceğim de bazılarına vermesin.
Tanıdığım en çok yönlü insan. Tek başına babaanne, anne ve kaynana sahibi olmanın nasıl bir deneyim olduğunu yaşatıyor bana. Bunu duysa iki hafta küsüp finosu eder beni. Senle ben aynı kişiyiz nenem, sevmekten başka ihtimalim yok yani.
Geleneği bozmuyorum işte geldim burdayım. 24 için ebeminkini tersten gördüm demişim ama 25'e de sarktı o maalesef. Yüzümü güldürecek üç beş on şey istemişim, ufak tefek güzellikler olmadı diyemem şimdi yalan olmasın. 21.yy filozofu büyük üstat gülşen'in dediği gibi ben de yalnız değilim elbet titriyor birileri üzerime. Onca kayba rağmen yine de Şükür ya. Üç beş beyaz saç teli daha ve kaş ortası sinir stres kırışıklığımın birazcık daha derinleşmesi dışında 26 neler getirecek çok merak ediyorum. Hadi hayırlısı, dgko.
Bir şeylerden umudu kesip beklentiyi de sıfırlayınca gelen kafa rahatlığının öyle bir bağımlısı oldum ki bir süredir kimseyi o kadar da ciddiye alamıyorum ama temkinliyim kalp kırmamaya bir gayretim var. Aferin bana.
Yemeği pişirmekten daha ciddi bir efor harcatıyor insana. Ne pişireyim sorusuna fark etmez cevabını veren bireyler falakaya yatırılmalıdır. Teşekkürler, iyi günler.
kenan doğulu şarkısı. beş sene önce duysam burun kıvırırdım. şimdi yalnız değil yenik değil çaresiz hiç değilsin kısmı bana fiziksel bir hasar veriyor neredeyse.
o kadar çok şey oldu bitti sanıyordum meğer birikiyormuş. eften püften bir sebeple kırgınlıktan yerimde duramadım bu sabah. neredeyse gidişinin senesi olacak anneme ilk kez geldim. upuzun yolları yürüdükten sonra dizinin dibine oturur gibi çöktüm kaldım mezarının yanına. o ilk ağlama faslı, sanki marifetlerimi ona göstermeye gelmiş gibi gidişinden sonra tek başıma dikebildiğim ilk elbiseyi giydiğimi fark edince yaşadığım gülme Faslı, ardından ağlayarak gülme Faslı, dualar ve çiçek sulamalardan sonra ikisinin arasına oturdum. çocukken karanlıktan korktuğum gecelerde yanlarına gittiğimdeki gibi bir his. güvendeyim. annen baban ya da bir eşin yoksa kesinlikle yalnızsın bir noktada. bu böyle bunu unutma.
ağlaya ağlaya gittiğim yolu kuş gibi hafif döndüm. inanamıyorum kuru topraklarının bile iyi gelmesine. aklımın almadığı, boyutunu kendim bile idrak edemediğim bir özlem.
inanılmaz keyifli bir hobi yalnız birkaç kötü yanı var. bu zehri bir kez aldıktan sonra ben bunu dikerim deyip asla kıyafet satın alamıyorsunuz, nasılsa kıyafete para vermiyorum deyip başka alanlarda pervasızca para harcama eğilimi gösteriyorsunuz. bir diğer kötü yanı ise çevrenizdeki insanlar bana şunu diker misin bunu diker misin diye sormaya başlıyor ki bu korkunç bir soru. bu sorunun asıl anlamı şu: üç dört gün boyunca sabrını, emeğini, vaktini benim için tüketir misin? maalesef hayır ya, hepinize tebessüm edeceğim ve bakarız diyeceğim öz evladım olmadığınız sürece.
bu kadının bok gibi book reviews serisini yapmak nasıl daha önce benim aklıma gelmedi diye kendimi parçalayasım geliyor bazen. son on yıldır falan yapmanın beni en çok eğlendirdiği şey yakın bir arkadaşımla kitapçı gezip popüler kitapları boklayarak kurcalayıp rol yaparak birkaç bölüm okuyup kahkahalarla gülmek. inanamıyorum bunu işe çevirmeyi akıl edemediğime.
bir on güne 61 olacaktın. uiy hamsi diye seninle dalga geçemeyeceğim için biraz sinirlerim bozuluyor. dün gece rüyama geldin beni kokladın ne güzel kokuyorsun dedin. ben de sana layering falan anlattım şunu sürdüm bunu sıktım bilmem ne. yüzünde her zamanki he he ifadesiyle beni dinledin. geçenlerde dkny be delicious iyi ki çok popüler değil de sağda solda anamın kokusunu alıp hüzünlere gark olmuyorum diye düşünüyordum. sanırım o yüzden parfüm ve sen temalı bir rüya gördüm. gelip sana bunu anlatsam ay ne demekmiş acaba diye kahvaltı boyunca anlamını araştırtırdın bana kesin. beş ay oldu alışmadım desem yalan olur, sen de bunu isterdin eminim. ilkler zor olacak biliyorum. ilk doğum günün, ilk bayram, ilk doğum günüm... en çok olanı biteni sana anlatmayı özlüyorum, yeni bir şeyler aldığımda sana göstermeyi özlüyorum. yalan değil birkaç kere de dizinde ağlamak istediğim oldu sensiz geçen süre zarfında. kaşe kabanlarıma, kruvaze elbiselerime, kumaş pantolonlarıma sen koca karı işi demeyince giyinip süslenmenin eski tadı yok. sana göre insan kırkına kadar tayt sweatshirt falan giymelidir, haklısındır belki giyiyorum artık daha sık. o çok heveslendiğin mevzu yalan oldu ama ben haklıyım. torunun kocaman oldu ve yürüyor artık. elimden tutup sağa sola götürüyor beni, çok yakışıklı olduğu için karşı koyamıyorum. en iyi sen anlarsın bunu bence. o meşhur spikeri görünce aklıma sen geliyorsun ve çok gülüyorum. "çirkin adam görmek istemiyorum değiştir şunu!" ben de istemiyorum anam. seni çok özledim, iyi ki doğdun iyi ki annem oldun.
kendimi bildim bileli nefret ettim bundan. nasıl bir nimet olduğunu anlayışım yirmi beş yaşıma tekabül ediyor. insanı eforsuz şekilde derli toplu ve özenli gösteren bir saç. yıka kurut ışıl ışıl jilet gibi, vallahi mis.
kendisinden pek hazzetmeyip şarkılarını çok sevdiğim ve akıl sağlığımın bir kısmını borçlu olduğum şarkıcı. sabahları kediyi kucağa alıp manyak manyak dans etmek için ideal bütün şarkıları.
aşksızım tatsızım sen yokken de bahtsızım. senmişsin yerim yurdum. sen yokken kısmında kedi kucaktan atlar tabii. olsun napalım, sınırlara saygı duymak lazım. (kediyi yakalayıp tekrar kucağa aldı)