the offspring in yeni stüdyo albümü. albümün prodüktörlüğünü bob rock yapmış. eskiden severdim sonra koptuk büyüdük felan ama bu albüm güzel olmuş diyorum, offpring sevenler kaçırmasın derim...albümdeki parçalar ise şöyle;
1 half-truism
2 trust in you
3 you‘re gonna go far, kid
4 hammerhead
5 a lot like me
6 takes me nowhere
7 kristy, are you doing okay?
8) nothingtown
9 stuff is messed up
10 fix you
11 let‘s hear it for rock bottom
12 rise and fall
bu yıl 6. sı düzenlenen çoğunlukla artık yayınlanmayan zamanın efsane dizilerinin ödül aldığı tören. örneğin bu yıl efsane dizi altın kızlarve roseanne dizileri ödül almıştır. ayrıca samuel l. jacksonda ikon ödülü almıştır.
dakika itibari ile kaba etimden uydurduğum zirve. haydi kimse kalmasın sözlükte yatalım uyuyalım.* ya benim aklım kalıyor sonra siz bir şeyler yazıcaksınız ben uyurken muhabbetler felan dönücek. haydi yarın erken kalkarız hep birlikte gireriz sözlüğe. hem yazık sözlükte yoruldu biraz dinlensin o da. o da bir can...
edit: hiç katkı görmedi fikrim. vicdansızlar * bir kişi çıktı gerçi kendisine teşekkür ediyorum..
böyle bir yazar var sözlükte buna kesinlikle emin oldum artık. ne zaman sol frame e baksam yok eski sevgilisinin bilmemne edince şöyle böyle olan insan, yok eski sevgiliyle ota boka sevindiğimiz zamanlar diye başlık kaynıyor. yeter diyorum ve sözlük ahalisini bu çocuğa sahip çıkmaya davet ediyorum. çağıralım kendisni yavrum diyelim anlat, dinleyelim çocuğu doğru düzgün. o da derdini entrylerle gıdım gıdım anlatmaktan vazgeçer de güldür güldür anlatır belki*. olmadı bulalım o eski sevgiliyi de kulağını çekelim. baktık hiç biri olmuyo yazarı hafiften hırpalayalım bitsin bu çile.
endülüs manasında olan ve joe satriani 'nin professor satchafunkilus and the musterion of rock albümünde yer alan parça. satriani bu şarkıyı endülüs e son gittiğinde "acaba veysel bu güzelliği görse ne hissederdi?" düşüncesinden yola çıkarak yazdığını söylemiş.
ayhan şahenk spor salonunda saat 20:00 da başlayacak olan müsabakadır. ntvspor tarafından naklen yayınlanacaktır. karşılaşma öncesi galatasaray cafe crown tarafında hüseyin beşok un sakatlandığı ve oynasının zor olduğu, tufan'ın büyük ihtimal oynayacağı, ayrıca charles gaines de 2 maçlık cezasını doldurduğu için bu akşam sahada olacağı belirtildi. beşiktaş cola turka da ise hiç bir eksik bulunmamakta. ilk yarıda oynanan maçı galatasaray cafe crown bjk cola turkayı 80-75 lik skorla yendiği için bu akşam da kazandığı takdirde olası bir play off eşleşmesine 1-0 önde başlayacak.ayrıca karşılaşma öncesinde galatasaray'ın 1955-1956 ve 1959-1960 sezonlarında basketbol liginde türkiye şampiyonu olmuş takım kadrolarındaki oyuncularına maç öncesi isimleri yazılı forma hediye edileceğine dair forumda (bkz: gsbasket.org)bir şey okudum ama resmi sitede bir şey yazmıyor o yüzden emin değilim. bir de gs taraftarı için bakırköy den 18:00 de, mecidiyeköy den ise saat 18:30 da otobüsler kaldırılacaktır gitmek isteyenlere duyrulur...
bir ara internette okuduğum bir hede. açıklaması da şöyle idi bilgisayar kadındır çünkü asıl harcamayı bilgisayar ı aldıktan sonra aksesuarlarına yaparsınız. *
Slipping past the chimney-pots,
Down among the ashes, away from old times--
Why must I self-indulge in memories?
I should be celebrating to a moving melody,
But it hurts me, it hurts me,
Honey, honey, it hurts me.
And I'm feeling like a waltz,
Growing old, - old, old, old, old.
I was fiery but you put me out.
I was always one for loving and leaving.
I like to think I was immune to romance.
I should be laughing at some good old comedy.
Oh, but it hurts me, it hurts me.
Honey, honey, it hurts me.
And I'm feeling like a waltz -
If you laughed at me, I'd laugh too.
Waltz, don't you know that I'd be really breakin-ing.
L'amour--marche avec un etranger.
I shouldn't care, you're not my darling anymore,
But it hurts me, it hurts me,
Honey, honey, honey, honey.
And I'm feeling like a waltz,
Growing old, old, old, old, old
28 kasım 1950 new jersey doğumlu olan aktör. yan rollerin belkide en iyi oyuncusur. hours,
truman show, the rock gibi sağlam filmlerde rol almıştır, ama hak ettiği yeri bir türlü elde edememiştir.
noah baumbach ın yönettiği (senaryoyu da kendi yazmıştır) jeff daniels, laura linney, owen kline, jesse eisenberg in oynadığı, brooklyn de yaşayan bir ailenin parçalanmasını mizahi bir dille anlatan, 2005 sundance, yönetmen ödülü, waldo salt senaryo ödülü,
toronto en iyi senaryo ödülünü kazanan 2005 yapımı film.
erkeklerin kızlara göre bu filmi daha çok beğendiği tarafımdan gözlenmiştir.
filmin orjinal adı " the squid and the whale " dir.
paolo, vittorio taviani kardeşlerin 1977 yılında çekmiş oldukları film. taviani kardeşler bu filmle altın cannes film festivalinde altın palmiye yi kazanmışlardır. film babasının okula göndermemesi nedeniyle 20 yaşına kadar okuma yazma bilmeyen daha sonra ise dil bilimci olan sardunyalı çoban gavino ledda nın gerçek öyküsünü anlatıyor. izlenmesi tarafımdan tavsiye edilir, özellikle çocukken yaşadığı sıkıntılar, çobanlığı öğrenmesi çok etkileyici olmuş.orjinal adıysa " padre padrone " dir.
dinlerken insanı anlatılmayacak durumlara sokan elliot smith şarkısı. mutlaka dinlenmesi gerekir
sözleri:
drink up, baby,
stay up all night
the things you could do,
you won't but you might
the potential you'll be
that you'll never see
the promises you'll only make
drink up with me now
and forget all about
the pressure of days
do what i say
and i'll make you okay
and drive them away
the images stuck in your head
people you've been before
that you don't want around anymore
that push and shove
and won't bend to your will
i'll keep them still
drink up, baby,
look at the stars,
i'll kiss you again
between the bars
where i'm seeing you there
with your hands in the air
waiting to finally be caught
drink up one more time
and i'll make you mine
keep you apart deep in my heart separate from the rest
where i like you the best
and keep the things you forgot
the people you've been before
that you don't want around anymore
that push and shove
and won't bend to your will
i'll keep them still
