burhanın panik atak var bende, sosyete hastalığının pençesine düştüm dediği kadar vardır. kafanın içi görünmüyor ya, psikolojik rahatsızlık ispatlanamaz birşey ya, hatta akıllı olup dünyayı idare edeceğime deli olayım dünya beni idare etsin mantığıyla hareket edildiğinde semptomları sergilemek de haklılık kazanır ya..herkesin işine gelir o bakımdan..aman üstüme gelme panik atak var bende !
irrite etmek, manipule etmek, start almak gibi kullanımlarına basın yayın organlarında sıkça rastladığım, esefle kınadığım davranış biçimi. altında yatan amaç nedir anlamak mümkün değil, türkçesi olmayan kelimeleri kullanmak yada fiili toptan türkçeleştirmek kulak tırmalamadığı müddetçe kabul edilebilir de, alemin fiiline fiil ekleyip kullanmak da neyin nesi?
efendim kendisi güneş sisteminin ücra köşesi, hatta bittiği yerde, kuiper kuşağına ait cüce gezegenlerden birisidir, kuiper kuşağında daha onun gibi niceleri mevcuttur. bir gök cisminin gezegen olma şartlarından birisi de komşuluğu denilen etrafındaki bölgeyi diğer gök cisimlerinden temizlemiş olması yada onları uydu yapıp şöyle düzene intizama getirmiş olmasıdır, plüton bu şartı yerine getirememiştir, etrafında ondan daha büyük cisimler bile bulunmaktadır.. napsın bilim adamları plütonun etrafındaki her cüce gezegeni sisteme kabul mü etsin? şimdi nedir bu halkımızdaki duyarlılık, hassasiyet?? kuiper kuşağındaki her bir irice gök taşını gezegen yapıp baş tacı mı edelim? bu mudur? bu halihazırda güneş sistemimizde bulunan gezegenlere ve diğer gezegenlere hakaret değil midir? plüton sadece hakkıyla elde etmediği bir ünvanı kaybetmiştir, o kadar.. napalım o da temizleseydi etrafını allah alaahh..
iranın yıllarca saman altından su yürütürcesine pkkya destek verip adeta palazlandırmasından sonra gün oldu devran döndü dedirtecek hadise.. ülkelerinin dış politikalarının dansöz kıvraklığında oluşunun da göstergesi.. önemli olan lehimize olan herşeyi dikkatle kabul edip, altında yatan niyeti yada hangi değişimin sonucunda geldiğini iyi kavrayıp, alehimize döneceği zamanları da önceden kestirebilmek kanımca..
efendiiim o zamanlar mısırla bergama krallığı arasında müthiş bir bilim kültür yarışması varmış, ünlü iskenderiye kütüphanesiyle yine ünlü bergama kütüphanesi birbirine rakipmiş.. o dönemde yazılar mısırda üretilen papirüsler üzerine yazılırmış, mısır büyük rakibini engellemek için papirüs ihracatını kesmiş.. bergamalılar da buna karşılık parşömeni keşfetmişler ve böylece yarıştan geri kalmamışlar.. paper papirüsten, parşömen pergamondan gelirmiş..
pandavalarla kuravalar arasındaki savaş başlama noktasında, ilk ok atılmak üzereyken; oku atacak olan savaşçının kendi içinde başlayan savaşının anlatıldığı bölümdür. oku atmalı mıdır, atmamalı mıdır? savaş gerekli midir, değil midir? başkalarının kanlarını dökmek üzerine kazanılan bir savaş mutluluk getirir mi? benzer sorulara cevap aranır. sembolik olaraksa her insanın içinde vardır bu savaş; alınan kararlarda, yapılan işlerde kendi bhagavad gitasını yaşar insan, erdemli yolu seçip seçmemek üzerine düşünürken..
destandaki her bir kahramanın sembolize ettiği bir şey vardır ; pandavalar erdemlerimizi, kuravalarsa açlığımız, bencilliğimiz, körlüğümüz gibi kötü yönlerimizi ifade eder. her insanın içindeki iyilikle kötülük arasındaki savaş anlatılır.
2006 yapımı tony scott filmi.. başrolünde denzel washington oynamaktadır. geçmişe yolculuk konusunu işlemektedir ama seviyesiz bir bilim kurgudan olabildiğince uzaktır, zaman kavramının fizik boyutunu izleyiciye olabildiğince açık ve güzel anlatır. baştan sona dikkatle izlenmesi gerekir, sahnede silah varsa patlamalıdır misali her ayrıntı filmin sonunda anlam kazanır. iyi seyirler efenim..
cehennemde her millet bir kazanda yanıyomuş her kazanın başında da bir zebani varmış, türklerin kazanının başı boşmuş.. neden diye sormuşlar, zebanilerden biri demiş ki onlardan birisi kurtulmaya kalksa zaten diğerleri arkasından çekip alıyor kazanın içine... durum budur
bu yıl hayatıma giren gauss-jordan elimination, 3e 3 matrislerin çözümünü birim matrise ulaşma yöntemini kullanarak yapar, anlayana kadar hayli çaba sarfettiğim yoğun bir işlem hamallığı gerektiren yöntemdir insan kendini gavur bulmuş demekten alıkoyamamaktadır. anlamama çok yardımcı olan gauss jordan elimination game i tavsiye ederim :
şafi mezhebinden olması muhtemel kişi. bu mezhebin inancına göre bir bayan erkeğe dokunursa abdest bozulur. bu insanlardan güneydoğu anadolu bölgesinde bolca bulunur. inanç meselesi deyip kafaya takmamak gerekir nihayetinde biz de onlara dokunmaya meraklı değiliz..
yazarı jostein gaarder bir felsefe öğretmenidir, kitap sofi adlı küçük kızın bir gün 'kimsin' yazılı bir mektup almasıyla başlar ve bu soruyu insanın kendine sorabileceği ama cevap bulmakta güçlük çekeceği nasıl-neden gibi temel soruların sorgulanması ile yüzyıllar önce bu soruları sormuş insanların bulduğu yanıtlar ve böylece oluşan düşünce tarihinin anlatılması takip eder. sofi tüm bunları felsefe öğretmeninden dinlemekte bu arada garip olaylar yaşamaktadır, yaşanan bu garip olaylar kitabın en sonunda insanı şok eden bir biçimde bağlanır. felsefeyle ilgilenmeye başlayan insanların okuması gereken ilk kitaplardan biridir, yada başlangıçta felsefeyle ilgilenmeyip tesadüfen başlayan insanların okumaya devam ettikleri takdirde felsefeye mutlaka merak saracakları kitaptır.
have you ever heard of murphy, i am sure he is to blame,
since he invented murphy's law, life's never been the same.
he said 'I'll make a law that everyone must obey',
and, cursed be his name, that's true unto this day.
anything that can go wrong, be sure it certainly will,
when your house is on on fire there'll be a hole in the bucket you try to fill
and you should lose your money and have none left at all
the roof will cave in above your head and snow begins to fall.
the dress you paid a fortune for is now marked down half price,
your nest egg in the stacking has been eaten up by mice,
your best friend's opened a bookshop with the books he borrowed from you,
and in the supermarket yours is always the slowest queue.
every piece of bread you drop will land on the buttered side,
and whenever you're in a hurry there will be a red traffic light,
you may struggle aa you can it will still be in vain,
the light at the end of tunnel is only the coming train.
to end this lamentation, it will all turn out well
'cause murphy for his wickedness has surely gone to hell,
and when the trumpets of armageddon sound, proclaiming judgment day
then murphy will ride the hosts of hell and everything will be okay.
oh, life will never be the same again the way it was before
since murphy's lost his head and invented murphy's law.
perdita schulz
feridun düzağaçın ne zaman arabamı yıkasam mutlaka yağmur yağar diye başlayan şarkısı da baştan sona bu kanunu anlatmaktadır.
öğrenci seçme sınavının sayısal bölümü öğrencilerin matematik ve fen bilimlerine olan hakimiyetini, bunun yanında dikkati, stresle başa çıkabilme miktarını ölçen bir sınavdır. her boğaziçi üniversitesi mühendislik fakültesi öğrencisi bu sınavı en az %90 başarı ile vermiştir. böyle bir başarının sonucunda mühendislik eğitimine başlayan öğrenciler önce proficient seviyede ingilizce bilir hale getirilir daha sonra takip eden dört yıl boyunca ingilizce eğitim alırlar. anadilde eğitim tartışmaları bir yana, bu öğrenciler yurtdışında yayınlanmış herhangi bir makaleyi, yazılmış herhangi bir kitabı rahatlıkla takip edebilme olanağına sahiptirler, bu da onlara malesef ülkemizde olmayan bilimsel-teknolojik gelişmeleri birinci ağızdan öğrenebilme imkanını sağlar. yurt dışındaki gelişmelere bu kadar açık olan ve başarıyla bu okulu kazanmış olan öğrencilerin 4 yıl boyunca kendi aralarında çan eğrilerine tabi tutulmaları suretiyle seviyenin daima yüksek tutulması sağlanır. bu koşullara rağmen her yıl sınıf geçme notu 2.0 dır, aldığı dersleri en azından %50 başarı ile tamamlayamayan bu okuldan mezun olamaz.
boğaziçi üniversitesinin öğrencilerini yöneticiliğe yönelik yetiştirdiği doğrudur, her bölümü en az iki ekonomi dersi alır, ama bu bir mühendislik bölümü öğrencisi için meslek derslerinin savsaklandığı anlamına gelmez, aksine öğrenciye perspektif kazandırır, onu geliştirir, herkes biraz ekonomi bilse mikro düzeyde atılan doğru adımlarla makroekonomimizi toparlayabilirdik..her neyse..ekonomi-yöneticilik bilgisinin de bir mühendise mühendisliğinden birşey kaybettirmeyeceğini belirttikten sonra üniversite ismindeki teknik kelimesini sorgulayalım, diğer okulların teknik oluşu onları boğaziçinden ne kadar farklı kılar? ders programları tartışmaya açıktır, isteyen boğaziçi üniversitesinin programından teknik üniversitelere göre eksik kaldığı-vermediği ders olup olmadığına bakabilir..
hocaların kalitesinden bahsetmeme de gerek yoktur sanırım..
neticede boğaziçi üniversitesi iyi öğrencileri alır, iyi bir eğitim verir, dünyaya açık, sosyal ve donanımlı insanlar olarak mezun eder, gerisi laftır.
da vinci şifresindeki sophie neveu karakteriyle de tanıdığımız kafası feci basan sayılarla çelik çomak oynayan, istihbarat olaylarında da önemli bir yeri olan insanlar..üniversitelerin matematik ve bilgisayar mühendisliği bölümlerinde kriptoloji dersleri verilmektedir fakat bu insanları yetiştiren kriptoloji adlı bir bölüm -en azından türk üniversitelerinde - mevcut değildir. tübitak bu konuda ne yapar bilinmez, medyadaki bilgi geçtiğimiz aylarda tübitakta çalışan bir kriptoloğun trafik kazasında öldüğünden öte değildir.