bir aykut kocaman beyanatıdır. tam olayı çözemedim ama boynumuzda ip var, o ip elden ele geçiyor. kim isterse o dolaştırıyor bizi, demiş sanırım. samimi itiraf, bazı gerçekleri kabul etmekte güzeldir.
m.ö. 600 yıllarında yaşamış yunan filozof. siros adasından gelmektedir ve yedi sanat'ın ortaya çıkışıyla çağdaştır, onlar üzerinde farklı yetkilere sahip sayılmaktadır.
insan aklını sorguya çekmiş, bir yandan soyut spekülasyonun önüne geçerken, bir yandan da insan aklının kendi üzerine düşünme gücünü gözler önüne sermiştir.
-abi yanlardan biraz keselim, enseyi düzeltelim.
+diyosun...ama sana pek gitmez,istersen sana uygun bişey yapıyım çok yakışacak.
-peki abi.
(10 dakika sonra)
+evet nasıl?
-ne nasıl abi bu bitti mi yani şimdi?
+aslında çok güzel bişey düşünmüştüm, ama senin kafada olmadı. şimdi daha zorlamayalım daha kötü olabilir.
-ne diyosun abi sen nasıl berbersin, sıçtın bıraktın ya.
+aslında 3 numara iyi gider sana, hem kökü sende çıkar yine.
-kes bakalım allah belanı versin!
bu tipler çevrenizde kesin vardır. pikniğe gidildiği an mangalın başına geçer, tam bir lider havasına girer.
kimsenin karışmasına izin vermez, o yakıp büyük bir işi başarmış olacaktır.
o kadar ciddiyetle yapar ki, sizinle muhattap olmaz, sağa sola emirler verir ve sonunda savaşı kazanmış komutan edasıyla kızartılan etlere gururla bakar.
edit: ne nefret etmişim böyle, ben de şimdi yazınca farkettim.
mangalı yakan tip; eğer ordaysan, bunu okuyorsan bir daha sakın bana, koş kuru dal bul bir işe yara deme, odunla girişirim şerefsizim.
uydurulacak fazla yalan yoktur, ama hesap kabarıksa denemeye değer bir kaç bahane mutlaka bulunmalıdır.
-ben bu dünyada kimseye hesap vermedim, vermem de... ulan ben babama bile hesap vermemiş adamım, bunlara mı vericem.
-allah belanı vermesin nihat , ödememek için yaptığın oyunlara bak! tamam ben öderim.
-ya aşkım kusura bakma,bu aralar biraz sıkışığım, ehe ehe...
eksi oydan daha moral bozucu olan (:o) bu işareti sanırım ibnelik olsun diye konulmuştur. sen bir saat bi konu hakkında yazı yazmışsın, hayat görüşün, düşüncelerin bunlar ama beni zerre bile ilgilendirmiyo veya o kadar yazmış, uğraşmış yazık bari eh işte veriyim diye verilmesi muhtemel oydur.
oysa eksi versen anlarım, görüşüme karşı, farklı düşünüyo, işine gelmiyor diye ama bu çok beter arkadaş.
zeki ama çalışmıyor diyen bir anne topluluğunun çocuklarıyız. yıllardır çok zeki olacağız diye bekledik, durduk, fakat olamıyoruz ve bu eh işte oyları da bizi çok sinirlendiriyor.
çünkü amerika* da en kötü filmi bile milyonlarca kişi tarafından izlenirken, türkiye de 10 bin kişi bile izlemiyor. insanların refah seviyesi,kültürü,içinde bulunduğu sosyal ortamdan dolayı etkin olmalarına bakarsak, türkiye standartlarına göre üst düzeydir.
ayrıca filmlerini, en tırt olanlarını bile dünya genelinde pazarlarken, türk yapımcılar neredeyse 5-10 kopyayla sinemalara verebiliyor. o da en kuytu köşedeki sinema salonları oluyor.
haliyle böyle bir potansiyeli olan bir sektörle, türk sinemasını karşılaştırmak haksızlıktır.